Ana içeriğe atla

Gölgede açan çiçekler # 27 #




ÇOCUKSUN SEN!

Yoktan var olmak dedikleri bu olsa gerek.Bir çok şeyle mücadele derken elimde ki en nadide çiçeğin kıymetini her zaman bildim,ve onu  öyle  gelişi güzel koparılıp harcanmaması için  elimden gelen mücadelenin en iyisini yapmaya hazırım.

Minel'le arada ergenlik sorunları yaşasamda halledemeyeceğim sorunlar değil, sonuçta ben anneyim ama anne şefkatinin yanında babanında  otoritesine sahibim .

Benim  hata yaptığında ''bak babana söylerim''  sözlerini söyleme lüksüm yok.Dediğim kelime  yapmayacaksın da değil ,teklifler sunuyorum  reklamcı edasıyla eğer bu yolu izlersen başına gelmesi muhtemel olayları  gösteriyorum.

Babasız bir çocuğu küçükken kimse görmüyor da azıcık göze gelmeye başladığında herkes sahiplenmeye çalışıyor, sözüm ona sahiplenmek ,hayat kötü  insan oğlu kullanmayı sever...

Aslında bir çok şeyi kendi yaşamadan bende gördü. Güvendiğimiz insanlar nasıl, en basitinden Mert ağabeye çok güveniyorduk ,adam bana evlenme teklif etti üstelik akaraba ve evimize her gün giren biriydi...

Anladım ki anneler verdikleri öğütlerden çok  yaşadığı hayat tarzıyla çocuklarına örnek olurlar.

 Yatağıma yattığım da benimde hayallerim,tutkularım ,arzularım  oldu ilk ayrıldığım zamanlar. Hiç biri kızımdan değerli değil.

Ben, Minel için  hayatımdan, kadın olmaktan vazgeçtim, Minel büyüdükçe bunu daha da iyi anlayabiliyor.

Nasıl benim bir çok eşinden ayrı arkadaşım varsa onunda bir çok annesi babası ayrılmış arkadaşı var . çoğu arkadaşı annelerinden şikayet ederken  o kıymetimi sanırım daha iyi idrak ediyor, ben nasıl üstüne titriyorsam oda benim üstüme öyle titriyor...

 Gece  Erkan'ın ağabeyi aradı  bende baş sağlığı taziyesi için  aradığını düşündüm meğerse haberi bile yokmuş...
Erkan evleniyormuş....
 ''E güzel benden ne istiyorsunuz?'' dedim
 ''Bak Melek size nafaka vermiyor onu icraya ver   ,evlenip ayrılmış ve çocuklu bir kadınla evleniyor  ,kendi çocuğuna bakmıyor başkasının çoçuğuna sahip çıkıyor.''

''tamam ağabey'' dedim telefonu kapayıp hemen 
Hilal'i aradım halen kapı komşular işin doğruluğunu ona sordum,Hilal ''aman Melek sakın karışma  evet bir kadın getirdi eve  ama belkide imam nikahlıdır olayın ne olduğu belli değil, biliyormusun senin ev sahibinin  kocası öldü aa hadi ya evet hemde nasıl nasıll nasıl olacak Erkanla  inşaata gitmişler orada kalp krizi geçirip ölmüş.  Ambulansı arayıp o haber vermiş   gömüldükten kısa bir süre sonra  ev sahibi  yenge hanım başka yerden ev aldı. 
 Erkan ayda iki üç defa kirayı vermeye gidiyor kıkırdamaya başladı'' 

''Tövbe de kızım  benim ev sahibi sonuçta senin akraban, başına bir şey getirseydiler adamın  belli olurdu'' 
''ee güzelim akrabam olması bazı şeylerin gerçeğini değiştirmiyor, ne dedi de adam kalp krizi geçirdi acaba''

''Yok ya yaşlı başlı kadın'' 
''heee Melek hep böyle devam et ...''
 telefonu kapadım  mahkemeye vermeme kararı aldım.  Sonuçta  bir haltlar karıştırdığı kesin  işi bozulur sonra sen bozdun senin aklın halen bende  diyebilir. hazır peşimi bırakmışken Eşşeğin aklına karpuz kabuğu getirmemek gerek...

Minel bir kaç defa babasına gitti  ,aslında gitmek istemedi ben zorla yolladım ,Henüz çok küçük  tam gelişme döneminde kafasında  bir erkek modeli yok baba olmayınca  yaşça büyük erkeklere ilgi duymasından korktum, her gönderdiğimde  bir iki gün içerisinde ağlayarak döndü ''babam beni istemiyor anne  lütfen yollama...''

 Çocuğa ''sen her geldiğinde çok masraf oluyorsun'' demiş bunun sebebi ise sadece bir külah dondurma istemesi....
''tamam kızım artık yollamam'' dedim ...
Erkan'ı aradım 
''sen nasıl bir insansın çocuğa nasıl böyle konuşursun?''
bana nasıl konuşmuşum diyeceği yerde ''oda masraf olmasın'' dedi ''tamam Erkan  ben zaten kertenkelelerin uçamayacağını biliyorum ama belki demiştim...''

 Beni ablalarına söylemiş.  Bak bak   ergen sanki beni şikayet ediyor ,ablası bir hafta sonu aradı ''Melek sen Erkana kertenkelelerin uçamayacağını biliyordum ama belki demişsin. anlayamamış  küfür mü ettin sen?''  Güldüm''abla ben dedim ki  sen sürüngensin belki  bir ihtimal  yerden kalkarsın ama anladımki hiçç olacak iş değil ...''

Ablaları ,ağabeyi arıyor tabi onlarda çıkarı olursa .

Bayram yaklaştığı için , Minel'le bayramlık almaya gittik Alışveriş merkezinin giriş katında çocuk reyonundaki  atlı karıncada bir kız çocuğu ve durmadan sırtındaki teri kontrol eden babaya gözü takılıyor.

Alışverişimizi yapıp çıkışa geldiğimizde  baba ve kız halen orada , baba kızını  öpüyor sevgi gösterilerinde bulunuyor,Minel birden  ani hareketle  adama yaklaşıp ''yeter be yeter nede çocuk görmediğiymişsin!'' aman ALLAHIM!  birden ayağa kalıp Minele dik dik bakan adama  sadece elimi  burnuma götürüp  yalvaran yaşlarla  dolmuş gözlerle,  lütfen susun der gibi baktım.

  Adamcağız  zaten neye uğradığını şaşırmış vaziyette.Benim çaresizliğimi farketmiş olacak ki Minel'e  ''pardon'' dedi Minel koşar adımlarla  dışarı çıktı adamdan özür diledim.Malum bayram hassas bir günü babasızlık anlarsınız'' dedim  ''sorun değil'' dedi  
Minel dışarı çıktığında  ''şimdi çığlık atmak istiyorum anne neden neden benimde böyle bir babam yok?!!  

Sadece ''yavrum hayırlı olsa emin ol zaten şu an yanında olurduk ''diyebildim...

Çoğu gece ikimizde çığlıklarla uyanıyoruz . Erkan'ı rüyamızda bize zarar verirken görüyoruz, buna rağmen baba işte özlüyor, çaresiz kaldığım anlardan biri... 

Eve  yaklaştığımızda bir dilencinin kapı önünde oturduğunu  görüyorum.
 Kapıya yaklaştıkça oturanın dilenci olmadığını, yaptığı hataların farkına varıp, evladının ayağına gelmenin ezikliğini yaşayan  şapkasını önüne eğmiş,  yüzüne nasıl baksam diye düşünen bir baba olduğunu farkediyorum...

 Babam gelmiş.

Geç baba deyip içeri buyur ettim,  oturma odama girer girmez sarılıp ağlamaya başladı ''tamam kızım biz bir hata yaptık, gel sen yapma bu bayram gel köye''
 Sustum...
Bir saate yakın oturdu durmadan ağladı ,giderken tekrar ''bak kızım bayramda köye  bekliyorum...''

Koskocaman adam karşımda çocuklar gibi ağlıyor bense nedendir bilinmez  hiç bir şey hissetmiyorum....
Bir gün kitap olacak:)



Yorumlar

  1. Harika ya nasıl yazıyorsun bunları tebrikler.Kitap kitap kesinlikle beklenmekte yetenek bunları bu şekilde yazmak bence.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkürler:)
      o an yazarken akıyor beynimden klavyeye:))

      Sil
  2. Kugum, kuguce nin yorumuna yakin olacak benimkide ama, bu hikayeleri kafada dusunup ardi ardina bizlerle bu sayfada paylasman buyuk yetenek, hep diyorum ya..bir gun topla bunlari ve kisa hikayeler diyede bastirt..ilk kopyayi sen tut ama ikincisini bana imzalayip gondermeyi unutma..canim benim..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sağol canım
      Olur bir gün neden olmasın:)
      Olur ALALH kısmet ederse unutmam,canım:)

      Sil
  3. Yaa kızım sende ne muhayyele varmış yahu,dumur oldum. Maşaallah ,devaaaam

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet HAYAL GÜCÜ BİLGİDEN DAHA ÖNEMLİDİR demiş" A.EINSTEIN.
      :)) Tabi bence ikisi de bir arada olmalı:) sevgilerimle.

      Sil
  4. Kuğum heyecanla takip ediyorum.
    Kalemin daim olsun.

    YanıtlaSil
  5. Minel'in babasının da bir gün sürüne sürüne onun ayağına geleceğine eminim..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Minel için bunun ileride pek te önemi olacağını sanmıyorum ,ihtiyacı olduğunda yanında olmasını ister çocuklar...

      Sil
  6. Gülüm işte tam benlik bu bölüm, hem babasız yaşamayı hem büyüdüğümde artık onun yüzüne bakıp bir şeyler hissetmemeyi çok iyi bilirim his yok sevgi yok nefret yok o bir yabancı...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. O duyguyu aktarabildiysem çok sevindim canım...

      Sil
  7. Siyah kuğum zarif kuğum babasızlık çok zor hele varda yokken. Ve kapına gelen baban melek git. Büyüklük yaşta değil baştadır. Sadece bayram için git temelli değil..
    Kuğum ss...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bakalım canım yağmur yüreklim
      zaman her şeyin ilacı sanırım.
      sevgilerimle kocamann öptüm ss..

      Sil
  8. Çok güzel yazı,kaleminize sağlık :) sevgiler..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Okumaya değer gördüğünüz için teşekkürler.
      Sevgilerimle.

      Sil
  9. Mükemmelsin bu bölümünlede beni fethettin :) sabırla devamını bekliyorum :)

    YanıtlaSil
  10. sen beni öldüreceksin sistim sistim
    bu roman biterde benide bitirir
    sarildim özlemle

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. :) Dur daha karpuz keseceğiz:))
      sarıldım bidenem...

      Sil
  11. Nedendir bilinmez hiçbirşey hissetmiyorum demişsin ya, nedeni de belli aslında değil mi? Düşene bir tekmede en yakınları vurdu zavallıya.

    YanıtlaSil
  12. Canım benim teşekkür ederim en çok da senin bu güzel yazılarını özledim ama hepsini okuyacağım. Kocaman öpüldün..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hoşgeldin canım, şükür kavuşturana:)
      kocaman öptüm

      Sil
  13. vay vay güzel olmuş , emeğine sağlık:)

    YanıtlaSil
  14. Kesinlikle harika... Yüreğine sağlık canım

    YanıtlaSil
  15. tatlım bir iki gündür bir keyfsizlik var üstümde
    geldim okudum ama yorum yapacak gücü bulamadım kendimde
    kusuruma bakma
    yine çok can alıcı bir noktaya değinmişsin
    canım kalemine yüreğine sağlık

    YanıtlaSil
  16. Bayıldım... Devamını da okuyacağım... Kaleminize sağlık....

    YanıtlaSil
  17. Herkes hatasını anlıyor zamanla ama ne fayda..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hiç bir faydası yok,canım.hemde hiç bir faydası...

      Sil
  18. öyle bir babaya bende hiç bir şey hissetmezdim sanırım..
    ve erkan...
    adam olsaydı baba olurdu baba olabilseydi eş'de olurdu..
    ama o koca bir hiç...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet canım kimileri koca oluyor
      kimileride kocaman bir hiç:))

      Sil
  19. Baba olmadan bir kız çocuğunu büyütmek gerçekten zor olsa gerek.Annenin yükü iki katına çıkıyor tabi.Bir de ergenlik var.Bu dönemde olan bir kız i.in babasızlık çok zor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Olan çocuklara oluyor kelimesi tamda burada ortaya çıkıyor işte.Meleğin işi dahada zorlaşıyor.

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Zona ve Ben...

 Küstüm!  Bu kuğu nerelerde diye  Hiç merak ta etmiyorsunuz?  Ölsem yedim çıkmış olacak.  Bir tek Benbir sormuş Allah razı olsun.    H asta oldum   o kadar  çok yemek Bloğu yapan arkadaşım var ancak bir tas çorba yapanım yok! Al kuğu bu çorbayı içte iyileş diyenim yok! Üç haftadır zona ile mücadele ediyorum daha önce bu hastalığa yakalanan blogcu arkadaşım A hesteydi-beste ile    hasta olduğu dönemlerde  konuşmuştuk hasta olduğu dönemlerde... ''Çok ağrılarım var acı çekiyorum'' demişti ve bende ona ''seni anlıyorum'' demiştim aynı acıyı yaşamadan anlayamıyormuş insan. yatağa hapseden ailevi ilişkilerden çevreden ve işten koparan bir hastalıkmış.  Son zamanlarda  istediğim bir kaç gün tatildi. Çok yorgundum yorgunluk stres sayesinde bir anlık boşluğumdan beni yakalayan bu hastalık.  Üç hafta  önce, sadece bir dakikada çıktı ve ilk olarak minnacık bir kaç sivilce gibi boynuma yerleşti sıcaktan olduğunu düşünüp ağrılara kulak asmadım.

Şşş! Kızlar bağırmaz

 Şşşş Kızlar bağırmaz  Eğer anne ve ya anne adayı  iseniz mutlaka izlemeniz gereken bir  film... Bu filmin bir karesine  instagramda  rastladığımda izlemeye karar verdim  Ramazanda  gece birde işten gelince  sahura kadar  uyumayayım diye  açtım filmi.   Film o kadar etkileyici ve sürükleyiciydi ki     film bittiğinde  sabah ezanına sadece beş dakika kalmış...  Sadece su içebildim filmin üzerine  yemek falan yiyemezdim zaten rüyamda da  Şirini gördüm  günlerce içimden çıkmadı  . Filmin beni bu kadar çok etkilemesinin sebebi ise çok gerçekçi olması  ... Oyuncular:Babak Hamidian, Merila Zare'i, Tannaz Tabatabayi  Tür:İran SinemasıYapım  Yılı:2010 Orjinal İsim:Hiss Dokhtarha Faryad Nemizanand  Puanı 8.2 Bir okuyucunun yorumu Dünya meşgaleleri yüzünden çocukları ile ilgilenmeyen ebeveynler Şehvetleri  ve sapkın düşünceleri  kendini bile düşünmeyen   caniler, masumların hayatlarını karartan sübyancılar... Dile düşmemek için şik

mutsuz bir insancık

 bazen kaçmak gerekir, kendinden , herkesten. çok bunaldım .çok yalnızım o kadar yalnızım ki  her gün pazarları dahil  16 saat çalışıp yine de çok yorgun değil. çok yalnızım. kimseye açıklayamadığım tuhaf bir yalnızlık.iki kaşımın arasında zaman geçtikçe  çıkan iz , ne kadar somurtkan biri olduğumun gayet açık kanıtlarında biri olsa gerek. ahh tabe efenim ne diyorsun be kuğu nerelerdeydin diyeceksiniz ! devrik cümlelerimi itinasız  virgülü noktası doğru yerde olmadını bildiğim  satırlarımın pek kimsenin umrunda olmadığını düşündüğümden sadece beynimde yazıyorum. mutsuz yalnız hatta halen fakirim...  hayatta en çok istediğim bir evimin olmasıydı ben biriktirdikçe ev fiyatları arttı .ben mutlu olmaya çalıştıkça sorunlar daha da arttı. bazen yaşamıma son mu versem diyorum sonra iğne batsa uf uf  diyorum canımın çok tatlı olduğunun farkına varıyorum . şey gibi bir  şry bozulsa onu tamir ederken daha da çok bozuyorum. . sonuç olarak mutsuzum .