Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Ağustos, 2013 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Anılarda beni hatırlar mı? # 10 #

ZORLUKLAR, ZOR DEĞİLDİR BAZEN... Kayınvalidem üç gün yoğun bakımda kaldıktan sonra normal odaya geçti sanırım en zor zamanlarım bunlar. Sol kolu ve bacağı tutmuyor üstelik beyindede hasar olmuş bunu kendine geldikçe iyice anlıyoruz. Bir haftalık hastane sürecinden sonra nihayet evdeyiz annem  çocuklarla ilgilendi, hepimiz perişan olduk fizik tedaviye götüreceğiz böylece zor bir süreç bizi bekliyor,  aklında git geller başladığı için evde artık dört çocuğum oldu! Kararlarını sağlıklı veremiyor, eltim ise misafir gibi geçmiş olsun ziyaretine gelip gidiyor ,komşular ,akrabalar derken ev hiç boş kalmıyor. Anneme artık Emin'e dayanamadığımı vurdum duymazlığı yüzünden  zahmet çektiğimi ve boşanmak istediğimi söylediğimde Annem yüzüme öyle bir baktı ki neredeyse küçük bir çocuk gibi evire çevire dövecekmiş gibi hissetim ve annemin vaazı başlamış oldu. '' Kızım delirdin mi sen  bak şimdi kayınvalidende hastalandı millet ne der? Herkes kadıncağıza bakmak zor geldi

Anılarda beni hatırlar mı? # 9 #

KÜÇÜK KIYAMET... Bu aralar  evdeki durumlar iyi gibi, tabii Emin hep aynı Emin vurdum duymaz kör ayvaz misali adam bu dünyada var mı yok mu? hiç belli değil işe gidiyor geliyor yemeğini yiyor bazen  kanepeye bazende hemen yatak odasına gidip yatıyor.  Yatması bir şey değil bir de hemen uyumuyor mu deli oluyorum.Kaynana gelin soba kenarında  el işlerimizi alıp örüyoruz, Eda da bizden aşağı kalmıyor dönerci çocuğu görecek diye neredeyse bir gecede  bir şal örüyor deli bu kız. Derya'm la Oğuzcan'ım sessiz sedasız okula gidip geliyor onların daha bir kaç senesi var farkındayım onlarda yavaş yavaş sorunlar çıkarmaya başlarlar. Derya derslerine çok tutunuyor ve çok çalışıyor, bu hırsı hoşuma gidiyor.  Teyzem hastalanmış bir kaç günlüğüne çocukları kayınvalideme emanet edip   hastaneye yanına refakatçi olarak gittim. Mide kanaması geçirdi  Kimsesi yok annemle  ortaklaşa kalacağız.  İki gün yanında kaldım eve geldiğimde  Eda  kanepede, üzerinde battaniye yatıyor daha se

Anılarda beni hatırlar mı? # 8 #

KENDİNDE ARAMAK Geçmişe baktığımda ne kadar basit hatalar yapmışım, diyorum bazı söylediğim sözler ne kadar da saçma geliyor. Şimdi bir şansım daha olsa aynı hataları yapmazdım diyorum şimdiki aklımla on yıl öncede yaşamayı o kadar çok isterdim ki.  Eltim buradan taşındığından bu yana kayınvelidemle sanki daha bir yakınız her zaman onu suçlardım ya kendime hiç pay çıkarmadığımı anlıyorum. Onun oğlunu benimle paylaşamadığını düşünürdüm neyi ,kimi kiminle paylaşamıyorum ki.  Ben böyle bencil davrandıkça çevremdeki herkesi uzaklaştırıyorum Emin'le aynı evde iki yabancıyız sanki! Paylaşacak ne çok şeyimiz varken  bir bakıyorum paylaşacak bir şey bırakmamışım ,gece eve geldiğinde Eda'nın durumunu anlattım bana '' ana değilmisin evde bütün gün ne yapıyorsun ilgilensene'' dedi. Bu sadece benim ilgileneceğim halledebileceğim bir şey değil ki.  Kızımız göz göre göre arayışlar içine giriyor  ve çıkış yolunu yalnış sokakalartda arıyor ve ben bir şey yapamı

Anılarda beni hatırlar mı ? # 7 #

ÇOCUKLAR BÜYÜYOR DERTLER BÜYÜYOR... Ne zormuş kız çocuklar büyüdükçe dertleri de büyüyormuş. Bunu yaşadıkça anlıyorum Eda evde dizimin dibinde olmasına rağmen her gün bir şeyleri bahane edip dışarı çıkıyor.  Bir işler çeviriyor ve ben buna  müdahale edecek kadar güçlü bir anne değilim. Deryanın dersleri iyi okumayı ve okulu seviyor. Eltim kızlarının okulunu bahane edip  Merkezden ev aldı ve oraya taşındılar giderken kayınvalidemi almadılar ,tabi kayınvalideme sorarsanız hiç toz kondurmuyor ''ben kendim gitmedim yapamam oralarda'' diyor.  Aynı bahçe içinde olunca evlerimiz... Anlayacağınız başıma kaldı. Sanki bu aralar bana karşı  daha ılımlı ee eninde sonunda anladı başına gelecekleri ...  Bende ona karşı eskisi gibi nefret dolu değilim yaşım ilerledikçe ürküyorum bende bir gün kayınvalide olacağım Oğuzcan'ın gözünün içine bakıyorum gün gelip te  evlenecek ve evlendiği kadınında bana  kötü davranmasını istemem...   Eda'nın neden bu kadar çok  yün a

Anılarda beni hatırlar mı? # 6 #

GEÇEN YILLARIM.... Günler hızlı geçiyor, çocuklar gözümü her kapatıp açışımda  büyüyor. Aradan geçen on yılda değişen hiç bir şey olmadı.  Aynı kayınvalide aynı elti hatta aynı Emin, ufak tefek değişimler oldu tabi Eda artık  on sekizinde genç bir kız  Liseyi okumadı benimle evde  el işi yapıp dışarı satıyoruz.  Kayınvalidem Eda okumadığı ,için beni suçluyor eltimin kızı Esra  üniversiteye gidiyor . Bak bu defa kayınvalidem haklı  ee ön teker nereye giderse arka tekerde oraya gidermiş ben kayınvalidemle kendimi yemekten çocuklarıma ilgi veremedim.  Gece olunca da Emin'le kavga, adam alıp başını ya  kahveye gidiyor yada yatak odasına...    Ailede huzur olmayan çocuktan nasıl bir gelecek beklersin  Oda   devamsızlıktan sınıfta kaldı  baba baba değil ki bu çocuk  nerede geziyor peşine düşsün, anneler ilk çocuklarında çok cahil oluyor, deneme yanılma gibi bir şey oluyor sanırım ,olan Eda'ya oldu Derya'da aynı hataları yapmamaya çalışıyorum.  Oğuzcan  h

Anılarda beni hatırlar mı? # 5 #

ONLAR GİBİ OLURMUYUM? İki gündür Eda'yı okula göndermedim iyice kendini toplasın diye ama rahat durur mu hiç  çocuklar , bahçede oynayıp daha çok üşütüyorlar içeri girince de terliyor,birde durmadan kavga ediyorlar!  Üçünü de bağlayıp karşıların da kahve keyfi yapacağım az kaldı  ne dur dan anlıyorlar nede sus tan, gece olunca da yorgunluktan bitap düşüyorlar tabi Eda'mın ateşi çıkıyor. Çocuk işte yarın bir gün  isteseler de  böyle güzel günleri olmayacak.  Bu günkü aklım yıllar önce olsaydı kesinlikle evlenmezdim   ,ama evlenmezsem bu bıcırıklarım olmazdı ki yada evlenirdim ama kayınvalidemin yanına gelmezdim,  hem oyuncakları toplayıp hemde kendi kendime konuşuyorum. Emin şimdi  beni kendi kendime konuşurken  görse kesin delirdi der.  Ama öyle ne yapayım...  Sabah erkenden pazara gittim  ördüğüm yeleklerin parasıyla kızlara ayakkabı oğlanada  atletleri küçülmüştü atlet aldım, Emin'in verdiği paraylada  yemeklik aldım . Kendi kendime güldüm sanki on

Anılarda beni hatırlar mı? # 4 #

BEN YAPMAM. Bir gün gelipte ben de böyle mi olacağım?  Asla!  ben  ne gelinime ne damatlarıma ne de  evlatlarıma karışmam! İnsanın canından  can geliyor dünyaya onun gözünün içine bakıyorsun, büyütüyorsun  onu üzenleri ellerinle parçalayasın geliyor ama gün geliyor  o parçanı en çok sen üzüyorsun.  Madem oğluna bu kadar değer veriyor, neden  bizi huzursuz ediyor.  Eline ne geçiyor ki   bana yaptıklarının bedelini en çok ta Emin ödüyor.   Annnemlere yakın olmama rağmen  her zaman gidemiyorum bir yandan çocuklar bir yandan ev işleri, el işlerim derken zamanı anlamıyorum bile ,  hani derler ya  anne evladına, evlatta, evladına kıyamaz mış o hesap benimkide. Bu gün Eda okulda hastalanmış ,kıyamam yavruma eve   kucağımda getirdim  kollarım koptu  Sekiz yaşında  ama kıyamadım yürütmeye koca kız kucağımda,  diğer ikiside yapıştı  eteklerime elimi tutmak istiyorlar  bir ara daral geldi,  çocuklar beni çekeledikçe  canım içimden çıkacak sandım.  Bahçeye girer girmez Eda kusmaya

Anılarda beni hatırlar mı? # 3 #

BIKTIM BU KAYNANADAN! Bazen kimseyi sevmiyorum  hatta kendimi bile, ama en sevgisiz anımda bile çocuklarımı çok seviyorum,Onlar benim yaşamak isteyipte yaşayamadığım hayatı yaşadıkları gün ben onlardan daha mutlu olacağım. Tabi umarım benim hayallerimdeki ile onların istediği hayatta aynıdır,  aynı olmak zorunda, ben yavrularım için ölürüm. Bütün gün  evde   çocuklar    yarım saatte bir ziyarete gelen kayınvalidem,yetiştirmem gereken el işleri derken akşamı zor ediyorum . Çocukları uyuttuğum gibi  el işimi alıyorum Emin başlıyor söylenmeye bir gece de beraber yatsak diyorum günler çuvalamı girdi?'' '' gündüz fazla öremiyorum,  ne yapayım bu yeleği  yetiştirmem lazım.''  ''Bütün gün ne iş yapıyorsun sen,sanki benim gibi  sanayi köşelerinde çalışıyorsun ben ne yapayım.'' işte bu cümle beni deli ediyor,sanki ben evde bütün gün bacak bacak üstüne atıp yatıyorum da... ''Sen evde kal da görelim bütün gün çocuklar

Anılar da beni hatırlar mı? # 2 #

İKİ ARADA... Çocuklar günümün çoğunu alıyor, her sabahki gibi erken kalktım, Emin'le kahvaltı ettik Emin işe gittiği gibi sobayı temizleyip sobanın üstüne kuru fasulye tenceresini oturttum.  Çocuklar henüz uyurken hemen elime çok sevdiğim el işimi alıyorum sobanın arkasında yumakla oynayan kediler gibi hissediyorum kendimi. Dışarı el işleri yapıyorum yelekler, kazaklar, çetikler böylece hem eve katkıda bulunuyorum hemde elime belirli bir para geçiyor ördüğüm yeleklerin örneklerini eltime bile vermiyorum zaten o benim yaptıklarım kadar güzel yapamaz ki! Öğleye kadar perdeleri açmıyorum, kayınvalidem görürse perdelerin açıldığını hemen gelir başlar ''Ay Zahide ayaklarım ağrıyor,ay Zahide şu çocukları iyi giydir, ay zahide ay Zahide'' adımı mı değiştirsem ne yapsam, bütün gün kafamın etini yiyecek bir şeyler illa buluyor. Neden bir türlü anlaşamadık anlayamıyorum oysa ki  rahmetlik kayın babamla  beni istemeye geldiklerinde, Anneme ''Dün

Anılarda beni hatırlar mı ? #1 #

GEÇMİŞİM...  Geçmişim hemde çok geçmişim bu sokaklardan da bilememişim kıymetini,çektiğim nefeste dumanı çekmiş, yanan ateşte hep külü görmüşüm. Tüm yaşadıklarım, heves ettiklerim için yaptığım inatlaşmalar, kırdığım insanlar ve beni kıran insanlara verdiğim tepkiler ne kadar da boşmuş, anlıyorum ki yaşanan an geri gelmiyor.  Şimdilerde beni ölüm korkutmuyor  yaşamak kadar.Yetmiş beş seneyi ne çabuk geride bıraktım, sevdiklerimi ne ara mezara koydum anlayamadım!  Heveslerim vardı tutkularım, ideallerim kimin yok ki!  Gece böyle düşünerek uyuya kalmışım, sabahın erken saatlerinde oğlum işe gitmeden önce  yanıma uğradı, her sabah ve her akşam bunu yapar  ''Annem günaydın nasılsın bu sabah?'' Başımı salladım iyiyim anlamında  gözlerimden  sicim gibi akan yaşları silerken oğlum '' ağlama annem ,akşama görüşürüz, Hatice kahvaltını hazırlıyor birazdan getirir'' deyip odadan çıktı.  Arkasından  peltek dilimle bir şeyler geveledim,

Nerede kalmıştık!

Evet nerede kalmıştık, bu kendi hit şarkısını unutup mikrofonu çevresindeki insanlara uzatan, sanatçılara  benzer havamı üzerimden  attıktan sonra, çok uzun zaman oldu hikayemi yarım  bırakalı.  Hiç beklemediğim bir anda, beklemediğim bir hastalığa yakalanınca ,sudan çıkmış balığa dönmüştüm. Çok zor dönemler yaşadım diye kimsenin canını sıkmak istemiyorum, çünkü herkesin kendine göre sorunları var biliyorum, herkese kendi derdi ağır gelir, şükür atlattım ve buradayım.   Bu hastalık  benim için iyi oldu , aynanın öteki yüzünü gördüm daha doğrusu kendimi görmek için illa aynaya bakmam gerekmediğini öğrendim. Yarım kalmış bir hikayem vardı şimdi onu kaldığım yerden devam ediyorum Allah'ın  izniyle.  İlk bölümden başlıyorum , okuyamayanlar ve  okuyup unutanlar için:) malum çok uzun zaman oldu:) sevgilerimle .

Beni tanımak istermisin? Güzel bir Mim:)

Sağolsun  Canım Seyyah'ım beni Mimlemişti fakat bilgisayarım bozulunca   hemen cevaplayamadım affına sığınıyorum. Hemen başlıyorum. BEN KİMİM? Doğrusunu isterseniz bazen bende çok düşünüyorum bu soruyu ben kimim?   Kelimelerle dans etmeyi seven, düşler ülkesinin düşesi, gözlemleme gücümün yüksek olduğuna inanırım,  bir insanı gözlemliyorsam onun ağrıyan midesine kadar anlarım, çok kişi fal bakarmısın bana diye sormuştur:) Alakası yok sadece çok iyi gözlemciyim, bazen bir kelime bazen gülüş bazen  vücut dilinden hatta öksürüğünden bile tahlil ederim insanları:))) tabii herkesi çözmeme imkan yok   dünyada çeşit çeşit insan var. BLOĞUMUN ADI NERDEN GELİYOR?  Bloğumun adı izlediğim bir filmden geliyor Black swan Kendimi o filmdeki Nina'yla özdeşleştirdim resmen kendimi buldum gerçi  biraz farklı hayatlarımız olsada, filmin özü, ayakta durma hırsı, içinde yaşadığı savaş, istediğini elde etmek için ödediği bedel müthişti... BLOG AÇMAYA NASIL KARAR VERDİN

Hayırlı bayramlar

  Bu gün  dünyaya gözlerini yeni açmış bebeklerin ilk bayramı ,  her çocuğun bayramlığı varmıdır? , sabah kalkmak için hevesi varmıdır?  Yalnızlığı geçer mi bayram gelince insanın?.   sabahı en acı karşılayacak olanlar  evlatlarını toprakları öperek  kokusunu duymaya çalışanlar, Anne yada Babasını genç yaşta,  beklemediği anda kaybedenler .  Benim eskisi gibi bayram hevesim yok , çocukken çok başkaydı  kuş orucu tutardık çok büyük sevap işledik diye huzurla yatağa atardık kendimizi öyle sanardık,  bayrama bir hafta kala bayramlıklarımızı alırdı halam ,  her gece yatmadan bir defa giyer sonra uyurduk kız kardeşim bir defasında çorabını giyerken delmiş  sonrada saklamış halam çok kızmıştı , o kızmıştı da biz umursamamıştık bile.  Mutluyduk o zamanlar başkaydı, çevremde mutlu insanları görmek bile yetiyordu ben onları hep çok mutlu sanıyordum !  Büyüdüm, aslında herkesin kendine göre ağır olan sorunları olduğunu algılamaya başladığımda, insanların çokta mutlu olmadığın