Ana içeriğe atla

Kelebekler uyurken #6 #


Kelebekler uyurken1.bölüm
 Ruhumdaki Aşk...
 Eve geldiğimde  annem  kıyafet dükkanlarının vitrinlerine yapıştığımı düşündüğünden pek bir şey sormadı diyecektim ki ''kiminleydin sen''
''  bizim kızlara anne''
 ''ne yaptınız''
''  gezdik...'' odama kaçtım hemen çok tatlı aklım fikrim Sinan gözleri iyileşirmi acaba, beni nasıl fark etti , bir hafta boyunca hep bunları düşündüm,geceleri erkenden odama kaçıyorum çünkü Sinanla telefonda konuşuyoruz, evdekiler bir haltlar karıştırdığımdan şüpheleniyorlar özellikle annem sigara içtiğimi falan sanıyor,asker edasıyla odama baskınlar yapıyor.
Gündüz odamı didik didik aradığından eminim  çünkü o kadar düzenli olduki odam birden, annem bildiğiniz mıntıka temizliği yapıyor her gün ,dolapların içi dışı aranıyor bütün kıyafetlerim tek tek tekrardan katlanıyor....

Geceden anlaştığımız gibi pazar günü öğleden sonra yine cafede buluşma kararı aldık, tabii bir sorunum vardı ben pek gezmeye çıkan biri değilim ,çıksamda annemle çıkıyorum  nereye gidiyorum diyeceğim? Saatlerce düşündüm,Elçin ablanın oğlunun doğum gününe davetliyim oraya gideceğim diyeceğim,annem bu yalanıma inandı yada inanmış gibi görünüyor...
Sinanla buluştuğumuzda , sanki bu dünyada değilim,çok tatlı,her olaya pozitif bir açıdan bakması çok hoş, yanında o kadar rahatım ki   gülme krizlerine giriyoruz...

İlkay ise maskotumuz gibi her an yanımızda, küçük gardiyan...
Biz her pazar buluşmaya başladık, hafta içi çalıştığım için en ufak boşluklarda telefonla konuşuyoruz,kardeşleri resim yollamasına yardımcı oluyor her an  beraber gibiyiz aslında, her şey  çok normal ve güzel gidiyor,  filmlerde bile her şey bu kadar düzgün gitmez,ama ne olur bozulmasın bu büyü...
  Sinan yirmi üç yaşında işletme okumuş Kıbrıs'ta ailesi  Ortodoks tabii o da öyle, kardeşlerinden bazıları Müslüman, Sinan'da bir çok kardeşi gibi  öz çocuk değil,ancak  yetiştirilme şekli mükemmel.

  Anne ve babası bütün çocukları o kadar bir birine bağlı yetiştirmiş, hayran olmamak mümkün değil, hiç çocukları olmamış aile bunu avantaja çevirmiş, bir çok çocuğu evlat edinmişler, hemde dinlerini sorgulamadan. 
Sinan onların evlerinde doğum yapan bir hizmetlinin oğluymuş, kadın doğumda ölünce,  babası ben bakamam deyince  aile almış, ilk edindikleri evlatları Sinan... 

O hayatını anlattıkça ben hayretler içinde dinliyorum ben böyle bir hayatım olsa herhalde psikolojik olarak bunalımdan çıkamazdım o aileden nefret ederdim,  babamdan nefret ederdim hatta yaşamaktan bile nefret ederdim, o ise  gülümsüyor anlatırken şans işte diyor bir çok kursa gitmiş bir çok el becerisi var ,gitar çalıyor,kanun bile çalıyor, cuma günleri gönüllü olarak ailesinin açtığı  aş evlerinde çalışıyor.
Kumaş fabrikaları var, arayıpta bulamayacağım kadar mükemmel biri, bir şeyler ters gidecek diye ödüm kopuyor, kız arkadaşlarım bana onu her sorduğunda lafı değiştiriyorum,  günler geçiyor ve ben her geçen gün ona biraz daha fazla bağlanıyorum.
 
 


Yorumlar

  1. Yanıtlar
    1. :))) Bölümler kısa yakalarsın canımmmmm ben kaplumbağa hızıyla koşuyorum:))))

      Sil
  2. azıcık bal çalıp kaçyın yine :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. :))) Bir dahakine bir kaç kavanoz balla geleceğim söz:)))

      Sil
  3. Bir solukta okudum ellerine sağlık siyahkuğum.Sevgilerimle..

    YanıtlaSil
  4. Kuğum haberim olmadı kaçırmışım topluca okudum ve bayıldımKalemine aklına sağlık.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yeni başladık geç kalmadın canım:)) keyifli okumalar.

      Sil
  5. Böyle insani duygulara sahip ailelerin olduğunu bilmek ne güzel şey. Her birini farklı yerlerden almak ve biz on dört kardeşiz diyecek kadar bir olabilmek , bu aileyi ve Sinan'ı merakla izliyorum.
    Sevgiyle kal.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Keyifli okumalar canım, canım böyle olmayı malesef çok az insan başarabiliyor ben değil biziz diyebilmekte bir erdem gerçekten. . bana verdiğin destek için gerçekten teşekkürler. Sevgilerimle.

      Sil
  6. asil kadinim benim .okudum hemencecik bitti .
    okumasi zevkli ama yazmak ne yoruyordur seni .
    bak kötü birseyler olmasin ne olur yerden jiletle kazirsin beni sonra .ama bu kadar iyi gidis huysuzlandiriyor beni .
    sarildim özlemle sana

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Jileti tedarikle o zaman:))) yazması çok zevkli canım inanki bu hikayede çok zevk alıyorum kalbim küt küt atıyor sanki bende onlarla birlikte aşık oluyorum:)))
      Seviyorum seni.

      Sil
  7. Merhabalar Siyahkuğu.

    Bir zaman ara verdikten sonra tekrar "Kelebekler Uyurken" başlıklı hikayenizi paylaşmaya başlamışsınız. Daha önceki hikayeniz de çok güzeldi, kaleminize ve gönlünüze sağlıklar dilerim. Her ne kadar bu hikayenizi ilk bölümünden itibaren takip edemediysem de fırsat buldukça ilk bölümden itibaren okumaya başladım. Kurgu ve anlatım tekniğiniz güzel. Hayatın bize yaşamak üzere sunduğu gerçekler üzerinden kişilere yüklediğiniz yaşam çizgileri de çok etkileyici ve bir o kadar da düşündürücü. Zaten yazdıklarımızın amacı da bu değil mi? Okuyucu düşünmeye sevk etmek. Nasıl ki, Cenab-ı Hakk, her zaman akıl sahiplerini yüce kitabında düşünmeye davet ediyorsa, yazdıklarımızın dolaylı yoldan da olsa birazcık okuyucuyu düşünmeye sevk edebilmeli.

    Selam ve dualarımla.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hoşgeldiniz hocam , değerli yorumunuz ve düşüncelerinizden dolayı çok teşekkür ederim
      Beni onore ettiniz selam ve dualarımla.

      Sil
  8. yeni hikaye...
    hayırlı uğurlu olsun kuğum.
    bir çırpıda ilk baştan okudum.her birine ayrı ayrı yorum yazmayıp buradan yazayım istedim.
    kurgu çok güzel gidiyor.ilginç karakter ve durumlar sözkonusu ve kesinlikle devamını sabırsızlıkla bekleyeceğim.kalemine sağlık kuğum.çok öpüyorum.sevgi ve selamlar...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sağol canım inanki yazarken kalbim küt küt atıyor umarım aynı hissi herkese yansıtabilirm.
      İyi yapmışsın canım düşüncelerini merak ediyordum. aslında benim hikayelerimi devamlı okuyan kitlem belli daha doğrusu ben hepsini tek tek biliyorum )) ve henüz yeni hikayeyi görmeyenleri merakla bekliyorum .
      Düşünceleriniz benim için çok önemli canım güzel dileklerin için teşekkür ederim öpüyorum.

      Sil
  9. Bu arada insanlarin din dil irk ayrimi olmadan herkesin kardes olabileceginin hikayesinide cok guzel kurgulamissin..Burada okadar cok aile varki bu sekilde kimsesiz olan cocuklari alip bakan buyuten..sarildim canimcim:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Umarım sonuna kadar beğenirsin öyküyü:)) sevgilerimle canım. Öptüm..

      Sil
  10. Herşeyin yolunda olması tedirgin ediyor beni, bu hikayede bende varım sanki ,
    benden parçalar var, hemen diğer bölüme geçiyorum,bölümlerin kısa kısa olması hiç sıkmıyor, yüreğine sağlık:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kısa olmasını özellikle istedim canım, işin b,le olsa 3 dakikada okuyabilirsin ileride sesli yapmak istiyorum eski radyo programları gibi:))

      Sil
  11. tek kelime ile muhteşem.. sesli okumak da güzel fikir olur doğrusu.. üstelik okuyamayanlar için de harika olur... yüreğinize sağlık...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet canım ama ne zaman nasıl yaparım başarılı olurmu bilemiyorum ,hayırlısı artık.
      teşekkür ederim sevgilerimle.

      Sil
  12. ne güzel bişey yapmış sinanın anne ve babası hayata insan birey kazandırmışlar ama inşaallah din farklılığı sorun olmaz ilerde

    YanıtlaSil
    Yanıtlar

    1. Bir çok zengin aile aynı şeyi yapma cesaretini bulabilse keşke ama bakıp büyüttüğü çocuklar tarafından öldürülen aileler de az değil. malesef.

      Bakalım zamanla göreceğiz.))

      Sil
  13. Yine geriden takip ediyorum ama böyle ard arda okumak konuları birbirine bağlayarak okumak daha iyi oldu benim için Kuğum.
    Karakterlerin hikayelerini her öyküde biraz daha öğrenmek ve ilişkilerinin başlangıcını okumak çok keyifli, hadi hayırlısı Kuğum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu defa her bölüme diğer bölümleride ekledim isteyen eski bölüme gidebilsin diye.keyfin daim olsun canım.

      Sil
  14. Aaaa ne oldu bana bak yine bildim kardeş durumunu. Bir önceki yorumumda göreceksin !!!! Kendime şaştım. Hikayenin içine aktım..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. :)) Ooo sen tam akmışsın keyifli okumalar canım:)

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Zona ve Ben...

 Küstüm!  Bu kuğu nerelerde diye  Hiç merak ta etmiyorsunuz?  Ölsem yedim çıkmış olacak.  Bir tek Benbir sormuş Allah razı olsun.    H asta oldum   o kadar  çok yemek Bloğu yapan arkadaşım var ancak bir tas çorba yapanım yok! Al kuğu bu çorbayı içte iyileş diyenim yok! Üç haftadır zona ile mücadele ediyorum daha önce bu hastalığa yakalanan blogcu arkadaşım A hesteydi-beste ile    hasta olduğu dönemlerde  konuşmuştuk hasta olduğu dönemlerde... ''Çok ağrılarım var acı çekiyorum'' demişti ve bende ona ''seni anlıyorum'' demiştim aynı acıyı yaşamadan anlayamıyormuş insan. yatağa hapseden ailevi ilişkilerden çevreden ve işten koparan bir hastalıkmış.  Son zamanlarda  istediğim bir kaç gün tatildi. Çok yorgundum yorgunluk stres sayesinde bir anlık boşluğumdan beni yakalayan bu hastalık.  Üç hafta  önce, sadece bir dakikada çıktı ve ilk olarak minnacık bir kaç sivilce gibi boynuma yerleşti sıcaktan olduğunu düşünüp ağrılara kulak asmadım.

Şşş! Kızlar bağırmaz

 Şşşş Kızlar bağırmaz  Eğer anne ve ya anne adayı  iseniz mutlaka izlemeniz gereken bir  film... Bu filmin bir karesine  instagramda  rastladığımda izlemeye karar verdim  Ramazanda  gece birde işten gelince  sahura kadar  uyumayayım diye  açtım filmi.   Film o kadar etkileyici ve sürükleyiciydi ki     film bittiğinde  sabah ezanına sadece beş dakika kalmış...  Sadece su içebildim filmin üzerine  yemek falan yiyemezdim zaten rüyamda da  Şirini gördüm  günlerce içimden çıkmadı  . Filmin beni bu kadar çok etkilemesinin sebebi ise çok gerçekçi olması  ... Oyuncular:Babak Hamidian, Merila Zare'i, Tannaz Tabatabayi  Tür:İran SinemasıYapım  Yılı:2010 Orjinal İsim:Hiss Dokhtarha Faryad Nemizanand  Puanı 8.2 Bir okuyucunun yorumu Dünya meşgaleleri yüzünden çocukları ile ilgilenmeyen ebeveynler Şehvetleri  ve sapkın düşünceleri  kendini bile düşünmeyen   caniler, masumların hayatlarını karartan sübyancılar... Dile düşmemek için şik

mutsuz bir insancık

 bazen kaçmak gerekir, kendinden , herkesten. çok bunaldım .çok yalnızım o kadar yalnızım ki  her gün pazarları dahil  16 saat çalışıp yine de çok yorgun değil. çok yalnızım. kimseye açıklayamadığım tuhaf bir yalnızlık.iki kaşımın arasında zaman geçtikçe  çıkan iz , ne kadar somurtkan biri olduğumun gayet açık kanıtlarında biri olsa gerek. ahh tabe efenim ne diyorsun be kuğu nerelerdeydin diyeceksiniz ! devrik cümlelerimi itinasız  virgülü noktası doğru yerde olmadını bildiğim  satırlarımın pek kimsenin umrunda olmadığını düşündüğümden sadece beynimde yazıyorum. mutsuz yalnız hatta halen fakirim...  hayatta en çok istediğim bir evimin olmasıydı ben biriktirdikçe ev fiyatları arttı .ben mutlu olmaya çalıştıkça sorunlar daha da arttı. bazen yaşamıma son mu versem diyorum sonra iğne batsa uf uf  diyorum canımın çok tatlı olduğunun farkına varıyorum . şey gibi bir  şry bozulsa onu tamir ederken daha da çok bozuyorum. . sonuç olarak mutsuzum .