Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Mayıs, 2012 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Ferman...

Olamıyorsan dermanım, Senden gelsin ecel fermanım...  Daha dün yaşama sebebim din...  Şimdiyse, ecelim! N.K

Sevil'in güncesi #18#

Biz  halen kafedeki sürmeli bıyık yumağına  gülerken, Nahit mesaj attı,   ben Şuleyi öpmeyi bile   unutmuşum, aldım başımı gidiyorum Nahit'e. Şule ''seslendi kızım bence daha hızlı yürü hatta koş anca yetişirsin öpmedin bile insan bir vedalaşır, aklın fikrin Nahit olmuş senin.'' ''Heheh  aman ne komik  unuttum işte hadi by'' B en  yürümeye devam. Baktım bekliyor '' elinde anahtar sallıyor, bende çığlık ''düdütümüz mü oldu artık''  ''evet bir doblo  muz var''  Şirket bize  araba vermiş yuppi, sanki biz aldık Nahit'e sarıldım öptüm oh manayla öptüm işte. Ya ne kadar hissiz bir adam bu, tepki bile yok,babamın kereste dükkanında da çalışmadı odunluk bulaşsın,  tam bir kereste!   Satıştan çıkınca arabayla gezdik oo  nerelere gitmedikki!  Patronun arabasıyla  hava basıyoruz,birde hava bastığımız araç  yük aracı, komik ama biz mutlu.   Bildiği bir park alanı varmış, oraya gittik bütün sevgilile

Vurgun...

Vurgun yemiş balıklar gibiyim, çok sevdiğim  sulara düşman! N.K

Özlemek...

Sessizlik vuruyor!  rüzgarın yüzümü  şefkatle okşuması gibi! sensizlik vuruyor!   yönümü değiştirdiğimde, rüzgarın arkamda kalmasıyla  hain bir düşmana dönüşüp, sırtımdan vurması gibi... Özlemek vuruyor! N.K

Sevil'in güncesi #17#

Önceden yatağıma yatar yatmaz uyuyan ben, son zamalar da  yatağımda döne döne  ortasında kocaman bir çukur açmaktan korkar oldum.  Benden daha da uykusuz olan biri var!  Serhat; gece ben uyurken mesaj atmış,  bir daha aramam  sormam dediyse de  ''ben  seni  seviyorum belki  bunu sana hissettiremedim ama ne olur bana bir şans ver gülüm'' yazmış, tabi ben bu mesajı sabah okudum.  Sabah Nahit'le işe çıkmak için evden çıkarken kapının önünde bekleyen Serhat'tan başkası değildi, ''konuşalım'' dedi ben  sadece iki kelime söyledim''başkasına aşığım''  dedim ''Sağol  hiç değilse dürüstsün, sana kırılmıyorum  söylemeseydin daha kırıcı olurdu'' dedi üzügün ve kırgın,     yanımdan  uzaklaştı...  Bu onu  erkek arkadaş olarak son görüşüm sanırım. Benim aklım fikrim Nahit'te birde   başkası için  yıpranamam,  ve o kişiyi de  da yıpratamam, Bu Serhat'a da büyük haksızlık olur. Belki de

Sevil'in güncesi #16#

 Çok geçmeden Nahit kendini toparladı, ya da  öyle düşünmemizi sağladı diyebilirim.  Didemler  düğün yaptı, bizim arkadaşlardan kimse gitmedi aslında ben gidecektim, nede olsa sayesinde Nahit'e aşık olduğumu anladım, ben az daha Nahit'i bir ömür kaybediyordum! Sabah serhatla buluştuk ,bana ''ya evlen benimle yada ayrılalım,benim bekleyecek zamanım kalmadı'' dedi sanki  evlenince ne olacak? ne bu acele! anlamadım, derdi ne bunun, sırf nüfus kağıdında evli yazsın diye de evlenilmez ki! Oh ne ala, ne ala tam aradığım fırsat ,''ayrılalım'' dedim ''bak çok ararsın  beni açmam telefonları'' dedi ben içimden laylaylom  tabi... ''Sen beni sevmiyorsun,sana bir hafta süre düşün aklını başına topla, kararını bildir'' dedi ve ayrıldı yanımdan, deli mi ne  bu da ayrı bir model, teyy çokta lülü falan... Daha çok bekler arayayım diye... Nahit'e söylemem lazım ondan hoşlandığımı ama nasıl? N.K

Yürek ister!

demiştin ya sevmek yürek ister!  sevilmediğini anlayan da yüreğini alıp gider... 24,12.2010 N.K

Gidiyor(um)

Elveda sevgili! Gidiyorum parmaklarımda tütün kokusu... Elveda sevgili!   Gidiyorum gözlerimdeki yaş değil !   yamalı bir sevdanın buğusu...  24.12.2010 N.K

Sevil'in güncesi #15#

Akşam sabaha kadar yatakta dört döndüm, çarşaf yerlere düşmüş, o kadar dönmşüm siz anlayın artık... Ne olacak benim bu halim,nasıl bir karmaşaya soktum kendimi,sabah uyandığımda telefonumda ,mesaj  bombardımanı vardı resmen, puff ben sarhat'ı tamamen unuttum! G ünaydın, birazdan işe çıkıyorum, yazıp başımdan savdım. Nahit'e mesaj attım '' ben çıkıyorum işe'' diye bu gün gelmez diye düşünmüştüm,aradan çok  zaman geçmeden ''bende çıkıyorum,ayrı mı çalışıyoruz? hayırdır kelebek,gülücük'' yaşasınn demekki çabuk atlatacak yada içine atıyor,zaten ne yapabilir ki ! bende aynı acıları yaşamıştım,tamam Hakan en azından  başkasıyla nişanlandı, insan içinden atamıyor uzun zaman...  Süpürge çantamız elimizde Nahit'le önceden randevu aldığımız eve gittik, çok kalabalıktı,ev sahibesi çok içtendi,firmamı gittiğimiz evlere küçük hediyeler veriyor,bu günkü ev sahibesi genç o da bir tane aldı, tabi biz çok mutlu hatta sevindirik olduk gelsin

Sevil'in güncesi #14#

Şuleyle evden çıktık ,yokuş aşağı hızlı adımlarla ilerlerken ben durakladım''ya nereye gidiyoruz ki biz?'' dedim Şule ''akıllım tabiki de Nahit'e,hali perişanmış'' köşe başında taksi beklerken Şuleyi nişanlısı aradı oda gelecekmiş ama evi bilmediği için ben ''burada bekleyeyim ,Nahit'in evde buluşuruz''dedi.  Ben ilk gelen taksiye binip ,Nahit'in evin yolunu tuttum. Beş dakikalık yol ne kadarda uzak geldi,acaba ne halde bulacaktım ,içki şişeleriyle mi,ağlarkenmi! Eve vardım hızla merdivenleri çıkıp zile bastım ,Nahit gayet sakindi kapıyı açtı beni karşısında görünce, daha fala sakinliğini koruyamadı kapının önünde sarılıp  ağlamaya başladı,hayatımda ilk kez bir erkek karşımda ağlıyor ne yapacağımı nasıl davranacağımı bilemez bir halde  sarıldım... İçeri geçtik ''ben nerede hata yaptım''diye sordu''hatayı sen değil Nahit,Didem yaptı''  elimi tutuyor bir yandan da  olanları anlat

Sevil'in güncesi #13#

Nahit ve Didem nişanlanalı altı ay oldu bile ,sanki hayatımda bazı ipler koptu  sallanıyorum ,eskisi kadar  kahkahalarımdan  gözlerim yaşarmıyor, Biz Nahitle çalışmaya devam ediyoruz ,Nahit  pazarlama işi olmadığı  zamanlar ek işlere gidiyor , Didemle evlendikten sonra  rahat  yaşamaları için bir ev beğendiler ,evi aldı  tabi ev taksitleri,eşyalar falan derken Nahit zorlanıyor ,yaza düğün düşünüyorlar. Bende bir kaç haftadır mahalleden  serhatla çıkıyorum,off her gün evlenme teklif ediyor, hayır evlilikten tiksineceğim,'' daha yeni tanıştık'' diyorum''ne yapalım on yıl  flört edipte tanıyamayanlar var,evlenelim daha iyi tanırız'' diyor, yirmi yedi yaşında evi, arabası var hatta ailesi  geline verilecek altınları bile hazırlamış,mobilyaları bile almışlar,bakalım ben beğenecekmiyim?  Alla alla başkasının  hayaline konuyorum gibi, ben kendim dizayn etmek isterim ''her köşesinde  ben olmalıyım''diyorum ,olur olur  bir nikahı kıy

Yürek yarası

Yüreğime attığın çizik  çok derin acısı dinermi bilinmez!  gözümdeki yaş  akar gider de  yüreğimde ki  göle dönse de görünmez!!!  N.K

Sağanak...

Fırtına öncesi sessizlikteyim...  şimdi eskisi gibi sensizlikteyim... NK

Sevil'in güncesi #12#

Nahit,uzun zamandır Didem'den hoşlanıyordu,dansa kalkmadan önce bana, peçeteye  ''bu gece ona söyleyeceğim'' yazmıştı.Ben mutluydum  Didem benden daha mutluydu,bir kaç gün içinde Didem'in ailesiyle tanışmak için evlerine  gitti ,hiç uzatmadılar isteme faslını. Nahit'in Anne,babası olmadığı için, Didem'i babam istedi,yüzükler takıldı ,Nahit hayatımıza girdiğinden bu yana hayat bambaşkaydı.  Hayat ne garip,Nahit'i  ilk gördüğüm gün neredeyse kusacakken, şimdi  iki kardeştik...  Pazar sabahı '' bu gün bütün gün yatacağım'' derken  annem  sağ olsun, günüme  damgayı koydu. Bütün gün   annemle bahar temizliği yaptık,vitrindeki bardakları tek tek yıkattı bana, bardakları tepsiyle salona taşırken bana seslendi, arkama dönmemle şangırtının kopması bir oldu, bütün bardakları devirdim, olsun yarısı sağlam kaldı! ''Ne diye sesleniyorsun ki bilmiyormusun sakarım''  Annem sinirlenince terlik fırlatmıyor artık

Sevil'in güncesi #11#

 sabah iş için almaya gelmedi.  Gideceğimiz evin kapısında buluştuk, bu gün yine bir kaç süpürge sattık, teyzeler ona çok şefkatli davranıyorlar, tabi Nahit onlara dahada şefkatli ve içten, mesela bu gün; yaşlı bir teyzeye ürünü satmadı, ''teyze  bu ürün senin için ideal değil'' dedi.  Ç ok şaşırdım, amacı prim olan insan neden böyle bir şey yapar ki! Teyzenin astımı varmış '' bu o kadar kaliteli değil tozu toplamaz'' dedi    belkide  içten olduğu için bu kadar çok satış yapıyoruz, satış yaptığımız evden çıktık. Yolda yine önümde yürüyor, ''Nahitt özür dilerim'' dedim ''neden '' dedi  ''dün sana büdü dediğim için '' dedim ''ben ona kızmadım sende biliyorsun''dedi ''biliyorum,  sen haklıydın ''yolun ortasında yanağından öptüm yine meşhur kaçışımı yaptım ama bu defa dükkanların önünde dikaktli davranıp kimseye çarpmadım...  Şimdi aramız çok iyi, Nahit çok farkl

Sevil'in güncesi #10#

 Ufak tefek bir adamın ''yavaş olsana bizi  kamyon gibi biçeceksin'' cümlesiyle  kendime geldim  içime su serpildi sanki , ohh! onlar değilmiş...  ''özür dilerim'' deyip koşmaya devam ettim. Eve vardığımda Annem evde yoktu, komşuya gitmiş sehpanın üzerine not bırakmış,Annem henüz cep telefonunu icat edemedi de. Babam  çoktan işten gelmiş  günün yorgunluğundan olsa, televizyon karşısında uyuya kalmış,  elimi yüzümü yıkayıp kendimi odama, yatağıma attım. İlk kez   Hakan'dan başkasını düşünerek yastığa başımı koydum,neden böyle bir saçmalık yapmıştım,bana söylediği söz çok acıttı içimi. Hayalleriyle sırtından vurmak!  Bu güne kadar yaşadıklarım bir bir gözümün önünden geçiyor, radyoda çalan şarkı içimi sızlatıyordu''ayrılsak ölürüz biz ,bir bedende bütünüz biz'' Hakan da benim hayallerimle oynamıştı dört koca yıl bir minik gelin damat figürü için sabredilen dört yıl  nasılda hayallere dalmıştım!  Gelin damat

Silmed(im)en (MİM)

Silmedim hiç!  hayatımı olduğu gibi kabullenmeyi yıllar önce öğrendim, ya silecektim her şeyi,  ya da kabullenip devam edecektim.  Çok düşündüm,en sonunda geçmişimi ince röfleler halinde  attırdım yüreğime. Unutmadım, onlarla yaşamayı öğrendim ,her saniye geçmişimle kavga edip kendimi yıpratmak yerine,''yaşanması gerekiyordu yaşadım'' demeyi öğrendim. Her şerden bir hayır çıkarmayı öğrendim, '' Gecenin en karanlık anı şafak sökmeden az önceki hali'' olduğunu öğrendim,herşeye inat insanlara güvenmeyi,insanları sevmeyi öğrendim. Dedim ya ben silmedim hayatımda hiç bir şeyi, gözyaşlarım gözümden akmadığı zaman genizlerime aktığını öğrendim, buğulu gözlerle baktığımda da hayat aynı olurmuş onu  öğrendim. Kaybettiklerim geri gelmezmiş, yeni değerler yeni yaşama sebepleri çıkarmış karşıma bunu öğrendim,hayatta hiç bir şeyin ne çok iyi ne de çok kötü gitmediğini illa bir kırılma noktası olduğunu öğrendim. ''ALLAH insanı

Sevil'in güncesi #9#

Didem ben ve Şule aa tabi birde büdü'müz var artık...  hafta sonları beraber takılır olduk,  hafta içide beni eve kadar getiriyor hava karardığı için, yalnız  salmaya  gönlü razı olmuyormuş.  Yürürken yanımda yürümüyor hep bir  iki adım geride  yürüyor, yada ben çok  hızlıyım .Sanırım  yüzüme bakarak konuşmaya utanıyor, sanki ergen, ottuz yaşında koca adam, arkamı döne döne konuşmaktan başım dönüyor.her gece bana '' iyi geceler kelebek'' diye mesaj atıyor ruhum okşanıyor doğrusu...  dün akşam beni eve getiriken   yoldaki büfeden yumurtlayan yumurtalardan aldık,  bende küçük bir anahtarlık çıktı, Nahit'in yumurtasında  minyatür atlı karınca çıktı özenle  yaptıktan sonra bana uzattı ,''bu benden sana hediye, bak bu çok değerli hep sakla tamammı'' dedi.     ''neresi değerli bunun ya, altı üstü  yumurtadan çıkan oyuncak ''dedim... '' Değerli,çünkü onu sana ben verdim!'' vayy kendine güvene bak, zaten

Sevil'in güncesi #8#

Zaten ne geldiyse başıma şu şom ağzımdan geldi, tabikide o  çocukla eşleştik, namı diğer kurbağa surat.  Hani ilk görüşte aşk derler ya, benimkide ilk görüşte nefretti, sevmedim işte zorlamı, itici şey... Eve geldim  söylene söylene   ''bak anne bitti bu iş ben bıraktım yapamam'' dedim, Annemde ilk tepki 'ne oldu ilk günden sırtına zormu geldi''  dedi '' off anne off  birinle eşleştim bir hafta eğitim alacağız ve ben bu çocuğun yüzüne on dakika bakamam tipsizin teki!'' Annem terlik atma sporu olsa kesin her yarışta  altın madalya alırdı,tabi bu defa abarttı  terlik gözümün altına geldi küçük bir morluk oluştu tabi annemin yüreğindede vicdan azabı, defalarca özür diledi'' isteyerek olmadı''  dedi gözüme buz koyduk  biraz  yeşilimsi bir şey oldu.  Annem söz verdi ''artık terliğe dokunursam ne olayım '' diye bakalım göreceğiz. ''Babana söyleme'' dedi sanki gö

Biz bunu çok düşündük...

Ayrı tencerelere ait birbirinin aynı, ayrı kapaklardık bilemedik! aslında bildikte, nasılsa uyuyor diye  arayış çabasına hiç girmedik zorlamadık beynimizi ,zorlamak istemedik narin bedenlerimizi. Herşeye zaman bulduk,herkese zaman bulduk bir kendimize zaman ayıramadık başkaları için uzun uzun düşünürken,kendimiz için aldığımız kararlar hep hızlıydı kaderimde varsa yaşarımlarla  geçiştirdik. Sevdiklerimizin de bizi sevmelerini dilemekle geçti ömrümüz,  çok yorduk onlar için kendimizi, bazen en sevdiğimiz şeyleri yapmayı erteledik onlar için,  bazende abartıp  kendimizden vazgeçtik.  Kendimize değer vermememiz onları bize yakınlaştırmadı, dahada uzaklaşmalarına sebep oldu.    ''Sen kendine değer vermiyorsan sana bir başkası hiç değer vermiyor''  hibe edilmiş hayatlar değerli ve çekici gelmiyor karşı tarafa... Önce kendini sevmeli önce kendin için ayakta kalmalı ki karşı tarafa (Anne,baba,eş,çocuk,sevgili) yardım edebilmeli.  Hayat güçlüleri sever...

Sevil'in güncesi #7#

Nişanlardan nefret ediyorum...  Hayatımın en berbat gecesiydi,orada halen Hakanı nasıl parçalamadım kendime hayret ediyorum. Üstüme bir sakinlik geldi,  hani hep Türk filmlerinde Cüneyt Arkın vurulur da yere yıkılmaz ya, bir kaç kişiyi öldürür sevdiceğine son bir kere bakar, öl artık derim nihayet ölür.Film işte derdim... Demek ki böyle birşeymiş sıcaklamasına insan anlamıyor  vurulmanın acısını.Eve girer girmez kendimi odama, yatağıma attım   ağlarken  çıkardığım ses bana ait değildi sanki. Babam, annem ve kızlar çaresiz nasıl tepki vereceklerini ne yapacaklarını bilmiyorlar. Uzun süre ağladım.Ben yatakta annem başucumda gözyaşları içinde... Sanırım sinirlerim bozuldu,gülmeye başladım.Anne  sen neden ağlıyorsun  sanki senin sevgilin nişanlandı? Anne yüreği işte... ''Yavrum ben senin ağlamana üzüldüğüm için ağlıyorum.''  Didem'in ''acıktım ben  müjgan teyze'' demesi  Şule'nin ona terlik fırlatması koptuğum andı,k