Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Haziran, 2012 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Sevil'in güncesi #25#

 Kaşım daki dikişler alındı   her aynaya baktığımda  bana o günü hatırlatacak bir iz!  gerçi ize gerek yoktu,  böyle bir  günü  unutmam imkansız! Yeni bir hayatın içine girmiş gibiyiz babam ve ben  sanki daha yeni tanışıyoruz, meğerse birbirimizin  bilmediğimiz ne kadar değişik huyları varmış.  Hayat devam ediyor yeni sloganımız gibi bir şey oldu babamla,  zaten severdim  şimdi daha da çok bağlandım, Halam gitsin diye dört göz bakmıştım ama o gidince     yemek  sorunumuz su yüzüne çıktı.  Ben yemekleri yakınca babam mutfağa giriyor ''anne de oluruz ne yapalım'' diyor, ne yapalım çare yok ya yemek yapmayı öğreneceğim yada yemekleri babam yapacak.  Büyükannem de Annemin ardından pek iyi değil bir kaç defa gidip dolaştık .  Bu  sabah  Nurdan abla telefon etti  ''al kız babanı akşama bize gel bizim balta  Rafet balık tutmaya gitmişti bir sürü balık getirmiş  tamam mı''  deyip suratıma kapadı telefonu, eh tamam   ne diyelim emrivaki liğind

Sultan taci pastasi

 Ben bu pastanın tarifini istiyorum, istiyorum işte:) http://allah-ne-verdiyse.blogspot.com/

Bilemezsin

yosun tutmuş hayallerim neden hep boş kalmış ellerim bir bir uzaklaşmış dost bildiklerim  bilmem ki  o hala  gönüldemi hoyrat yüreklere denk gelmişim sevmemek elimde mi silsemde gitmiyor gözümün nemi  ağlamamak elimdemi bu gece bir başka basmış gönül demi bilmemki unutmak elimdemi...                                                N.K

Sevil'in güncesi #24#

Hayatta ne acıların ne de mutlulukların sonsuz olmadığının bilincindeyim, elbet bir kırılma noktası olacağı umuduyla yeni bir  güne başlıyorum. Sudan çıkmış balıklar gibiyim,bu güne kadar hep anneme güvenmiştim hiç ev işlerine merak salmamıştım,yemekten hiç anlamıyorum,yaptığım yemek denemeleri pek başarılı olmuyor.  Araradan geçen bir haftadan sonra işe başladım işte birazda olsa kafam dağılıyor, gördüğüm her kırk yaş üstü kadına anne der oldum .  Nahit her kadına anne dediğinde ona kızardım, ''Anne kelimesi  kutsal bir kelime'' herkese denirmi diye ! Meğerse o kelimeyi söylemeyi özlüyormuş insan, söyleme ihtiyacı duyuyormuş.  Boşlukta gibiyim, Hayatın devam ettiğini de kabullenmek zorundayım!  İyiki telefon sapığım var, halama anlattım,  ''saçmalama kızım belki kötü niyetli biri, belki evli, belkide sana zarar verecek'' ''off hala off'' Halam evimize kamp kurmuş vaziyette  bir kaç güne giderim diyor ama pek gidece

Yağmurlar da diner

Sus yüreğim aglama ! bu acıda diner, Sus hıçkırma!  elbet sızın geçer. Dayanamaz sensizliğe, Seviyorsa elbet geri döner Sus yüreğim sus ! Döner dönmesine de, Bakalım bu yürek onu nasıl affeder ! N.K

Sevil'in güncesi #23#

 Halam koşup sarıldı yavrum annenin tansiyonu çok yükselmiş   düşürememişler ilaçlara tepki vermemiş  ,kalbi kanı pompalayamayınca vücuda kan gitmemiş, Annen öldü kızım annen öldü!!! hönk bu böylemi söylenir!  şakada bile söylenmeyecek şekilde öğrendiğim şeye bak! Beynim algılamayor   boş boş bakıyorum.  tek duyduğum küt diye bir ses!   gözlerimi açtığımda   hastane yatağında olduğumu  farkediyorum  tabi  olanların rüya olmadığını da! Başımda  bir acı, kaşımın üstünde bandaj elimi  başıma götürüyorum,hemşire ''elleme'' diye uyarıyor, üç dikiş atılmış  düşerken başımı yaralamışım.    Anne annem  ama  o çok sağlıklıydı olamaz !     Şu an  Anlıyorum ki  acı buymuş...   Hayatımda daha önce böyle bir şey    hissetmemiştim, hiç bir şey düşünemiyorum beynim yok sanki yok!  Hastaneden annemin eşyalarını verirlerken poşet içinde  içer terliklerini gördüm   hıçkırıklarıma engel olamıyorum ,  terliklerine sarılıp öptüm, anneciğime bir veda bile edemedim   öyle se

Sevil'in güncesi #22#

 Geceleri  uyku zorluğu çekiyorum, sabahları da zor uyanıyorum,  sabah annemin çığlığına uyandım,  ''Sevill koş baban ölmüş!''   merdivenleri nasıl indim bilmiyorum sanki ben ölecektim,     babamın ağzından  bir sıvı gelmiş  başımı göğsüne dayadım  ''nefes alıyor  sakin ol''  elini yataktan yere salmış hemen acil 112 yi aradım gelmeleri uzun sürmedi babam  uyurken  kalp krizi  geçirmiş  çok çabuk farketmiş annem.   Annem ayağındaki içer terlikleriyle  bindi ambulansa bende  arkalarından, komşuların arabalarıyla  hastaneye gittim.    Hemen yoğun bakıma aldılar,bir hafta yoğun bakım sürecinden sonra  odaya geçtik şükürler olsun. Annem inatla eve  dinlenmeye gelmiyor  ben mecburen işime döndüm.  Her akşam üstü eve gidip üstümü değiştirip babamın yanına gidiyorum gece  Hastanede kalıyoruz, inatçı annem baş ucundan ayrılmıyor.  Artık annem hastaneyi eve çevirdi, ben işe giderken beni kapıya kadar uğurlayıp, camdan el sallıyor... Kapılarda karşı

Sevil'in güncesi #21#

Eve geldiğimde babam bana baktı ,tabii her şeyi biliyor, ne kadar da zekiymiş   ben de babamı hep saf sanardım.  Su altından saman yürütmüş!  Bakıştık babamla konuşmadık, içimden ''şu an senden nefret ediyorum'' dedim odama çıktım.    Saatlerce ağladım, böyle bitmemeliydi aşıktım ya aşıktım çok mutlu olabilirdik.  Nahit, B ana söylemeden önce  iş yerine söylemiş.  Bu gün kü iş randevumuz yeni partnerimleymiş, başlamışım işine beni işmi tutuyor...  Berbat bir haftadan sonra, işe geri döndüm yeni partnerim  Nuran  kırklı yaşlarda, yaşını göstermeyen sevecen bir kadın.   Ehliyeti de var,  arabayı o kullanıyor, işlerimiz iyi ama benim hiç keyfim yok eski müşterilerimi hep Nahit'i soruyor ben ağlama krizlerine giriyorum. Nuran abla hayatını anlatıyor yol boyunca, onu dinlerken  biraz da olsa içim açılıyor.  Aslında çok trajik bir hayatı var içimin açılma sebebi, benim üzüntülerimden daha büyük üzüntüler yaşayan insanların olması...  Bu dünya da tek y

Sevil'in güncesi #20#

Her günümüz bir önceki günün aynısı sanki. Babam bu günlerde pek iyi değil hep kalbi sıkıştırıyor,bu duruma çok üzülüyorum.  Sabah sofrada kahvaltı ederken Annem,babama '' giderken beni de al  yanına '' dedi ''dükkanda kadının işi ne?''  ''dükkana değil, eğer sana bir şey olursa beni bırakma buralarda''  içim nasıl kötü oldu ekmek boğazımdan aşağı inmedi sanki .''ya ben, beni bırakıp nereye gidiyorsunuz yaa?'' çatalı fırlatıp odama koştum....  Ağlamaktan gözlerim şişti, Annem  biraz sonra yanıma gelip ''sen annenin boş boğazlığına bakma bebişim biz hep yanındayız.  Ben daha senin düğününde ,sen gelin arabasına binerken arkandan bir kova su atacağım hemen geri gel diye'' gözlerimde yaşlar gülmeye başladım ''ben o zaman  valiz elimde gelirim geri ama olmaz ki ''dedim. Hazırlanıp işe çıktım Nahit kapıda bekliyordu,ona neler yaptıysam bana neler hissettiğini açıklamamakta ıs

Sevil'in güncesi #19#

Babamla eve girdik, Annişim evi yemek kokusuna bürümüş, sofra her zaman hazırdır babam beklemeyi hiç sevmez.   Şükür kavgacı, sorunlu bir aile  değiliz tabi anneme  sorarsanız babamdan bir ağlaşmaya başlasın ,''ayy ne kötü adam'' diye düşünürsünüz.  Annem, babamın konuşmamasından şikayetçi. Babam da, annemin çok dırdırcı oluşundan... Yemekten sonra,  Yatağıma uzandım ama uyku tutmuyor ,bu gün Nahit'le olan konuşmalarımız aklıma geliyor,amacı ne?  insan net olur değilmi? Ya  ana renksindir ya ara renk,başka  alternatif yok.   Onun yüzünden ne  kadar çok  ağlar oldum, sevse söylemezmiydi?  Ben peşinden koştukça o kendini geri çekiyor, biliyorum, biliyorumda kendime engel olamıyorum sadece sevmek sevilmek istiyorum çok şeymi istiyorum? belkide başka düşünceleri var,benimle  ilgili ne  ne düşünüyor ya da beni, düşünüyor mu bakalım. Pufff ne kadar kötü bir durum bu böyle,onca emek harcıyorum ona hissettireceğim diye,kendimi  heba ediy

Hissederiz.

 Bazen bir şarkı dinleriz  müziği ilk duyduğumuz an bize çok tanıdık gelir aahh! biliyorum ben bunu derken,  sözleri bile  anlamayız , çok yabancıdır ama,  bir o kadar da tanıdık,  müzik içimize işler,hissederiz  o duyguyu... Bazen  çıkmaz bir sokak görürüz , yolun başında durup gülümseriz,içimiz bir tuhaf olur ne kadar da tanıdık gelir bize.  Arkamızı dönüp  yolumuza giderken,  hayatımız gelir aklımıza,  kaç çıkmaz sokağın başında durmuşuzdur,  belki de çıkmaz olduğunu bile bile  yolun sonuna kadar gitmişizdir.  Bazılarımız çok şeyini kaybetmiştir, bazılarıda kaybettiklerinin farkına bile varamamıştır,gözümüzle göremeyiz ,hissederiz o hüznü...   Bazen bir insan çıkar karşımıza,ilk kez görmüşüzdür anlattıkları ne kadar tanıdıktır, sanki bizi anlatır ,sanki yüreğimize sakladığımız kelimeler dökülür onun dilinden, tanımayız,bilemeyiz içini, hissederiz o sevgiyi... Bazen bir hayal kurarız olması imkansız.Birileri gelir olmazı oldurur,gözlerimizi güldür,