Ana içeriğe atla

Kelebekler uyurken # 8 #


Buğulu gözlüm...

Annem Gece olunca beni babama söyleyecek diye, korkudan erkenden kanepenin üzerinde uyuya kalmışım.  Aslında baştan uyuyor numarası yapıyordum, günün  yorgunluğundan uyuya kalmışım. sabah parmak uçlarımda yürüyerek hazırlanıp işe gittim.

 Hafta sonuna kadar babamla karşılaşmamak için erkenden uyudum, gündüzleri  evde olmuyorum,işe gidiyorum. 
Çok korkuyorum babamdan ,yine giderimki  banane işte...
 Sanki ben on dört yaşındayım koca kız oldum artık hıh...

 Annemin, babama söyleyip , söylemediğinden emin değilim ama  annem artık biriyle çıktığımı biliyor ona söylemiyorum ,çünkü çok bilmişlik yapıyor , her olaya pozitif bakmasını bekliyorum ama nerede, hemen öyle yapma, böyle yap, insanların eksiklerini gözüme sokuyor, sanki ben dört dörtlüğüm , benim adıma kararlar alıp uygulamaya çalışmasını sevmiyorum.

Geceleri erken uyuduğum için ancak  öğlenleri, konuşabiliyoruz Sinanımla ...
Bu pazar buluşmama kararı aldık , ''peki  kiliseye gelecekmisin?'' diye sordum ''tabii geleceğim'' dedi
  Bende pazar günü kızları çağırdım  amacımız bütün gün oturmaktı ve onlara canım aşkımı gösterecektim hepsi hoplaya hoplaya geldi  gizemli sevgilimi göreceklerya ...

Kızlar geldiğinde öğlen okunmuştu, teyzemin canı sıkılmış oda habersiz gelince ev tam bir curcuna oldu kimin ne anlattığı neye güldüğü hiç belli değil,   sanki az kalabalığız gibi birde iki komşu geldi,  kimin ne anlattığını anlayan varsa beri gelsin...

 Kızlara ''hadi gelin  çatıya çıkalım'' dedim sessizce  annem anladı tabi ''bana bakın cadılar o kömürlüğün üzerine hepiniz çıkarsınızda hepiniz tepe taklak inersiniz aşağı,  hadi  bakayım çıkın bahçeden görün göreceğinizi''
 Aaaaaaa ben ağzım bir karış açık kaldı körün istediği bir göz Allah verdi iki göz, biz   çatıdan bakacaktık Sinan'a  ...

 Hemen kilisenin yan tarafındaki banklara iliştik,  kısa bir süre  geçmişti ve o geliyor içimi dele dele 
Kızlara onu uzaktan   gösterdim hepsi ayrı bir yorum yaptı  hii harika, bu ne kızım böyle  ,filmlerden fırlamış çok yakışıklı ..
 Yaklaştıkça elinden tutan çocuğun tutma sebebini anladılar , Duygu hemen lafa atladı
 ''Göksu saçmala şaka de lütfen !''
 irkildim  ''anlamadım''
 ''nasıl anlamazsın kör ya bu  çocuk sen dalgamı geçiyorsun ,iyi hoş ama  bir ömür geçireceksin, farkındamısın sen?''
 Nilay  lafı değiştirmeye çalışırken ayaklanmış bize  geri dönüyoruz    yüzüm düşmüş bir şekilde hayal kırıkları ve şaşkınlığımı bir kenera atıp ''niye bir tek sen tepki gösteriyorsun bu kadar kız içinde anlamadım sanane ben yaşayacağım onunla''
Elleriyle saçlarının kahküllerini çekeliyor ''  neden sence Göksu hanım  seni belkide en çok ben seviyor, en uzun süredir ben tanıyor  olabilirmiyim, yapamazsın canım sen ya pa maz sınn o  kadar sen dış görünüşüne aldanmışsın yarın zorluklar başladığında ilk sen kaçarsın ne iş yapıyor, dilencilikmi?'' 
 Gözlerim doldu kapının önüne çöktüm ağlamaya başladım ''kapa çeneni  Duygu bize gelmiyorsun  defol''
  Geleceğim işte gerizeka sen benim laflarımı bile kaldıramıyorsun sen onu  henüz sevemezsin  dilencimi dediğimde onu savunamadın bile sana herkes her şeyi söyleyecek yeri gelecek  arkasında  yeri gelecek ,önünde  yeri gelecek yanında duracaksın, iyi düşün doğru karar ver'' dedi ve benden önce  bizim eve girdi    Cadı ya annemin yanında bir şey diyemem biliyor  gözlerimi sildim kızlar teselli verdi Hadi Göksu o seni çok seviyor ondan böyle tepki verdi boş ver bazen oda ne dediğini bilmiyor.  sinirimden onu parçalamak istiyorum sanki içine annem kaçmış bu kızın yada annemle iş birliği içinde belkide annemin habercisi...

  Kötü bir gün yaşadım gece Sinanl'a konuşmadım telefonda  başım ağrıyor diye mesaj attım ilkay okumuştur ona, umarım.
Gece yatağıma yatmadan önce günlüğümü açtım ve...

Hiç aşık oldun mu?  gerçekten sevdin mi? sonunu düşünmeden, gittiği yere kadar hatta gitmese bile tutundun mu sonuna kadar,  onun sevdiği her şey sana daha sevimli geliyor mu?  her şarkıyı ikiniz için yazıldığını düşündüğün oldu mu? hatta her şarkıda ,şiirde, filmlerde,kitaplarda hep ondan bir şeyler bulduğun oldu mu? işte benim oluyor hatta S harfini bile daha çok seviyorum benim için daha bir anlamlı sırf onun baş harfi olduğu için.  eğer bu aşksa ben sırılsıklam aşığım ve boydan boya onun aşkıyla boyanmaktan  gayet memnunum.

Seviyorum seni, buğulu gözlüm hemde çok seviyorum...


Yorumlar

  1. İnsanlar neden hep olumsuz yanlarını görürler ki
    Ama onlar birbirini çok seviyorlar

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Canımsın.
      Ne güzel yansıtmışsın düşüncelerini.

      Sil
    2. Sen güzel yazmışsın ki bizde güzel güzel okuyoruz kuğum :)
      Ama merak katsayım çoook yüksek bekletme olur mu :)

      Sil
    3. Bekletmem canım::) zaman problemim var biraz:)

      Sil
  2. Kuğum yaa bizi düşünen ve sevenler neden hemen kızma yoluna giriyor ki düzgünce söylese yaa yapamazsın diye..

    YanıtlaSil
  3. içim burkuldu.Sevginin peşinden git göksu...

    YanıtlaSil
  4. sevmek ,yaninda olmak ! cift tarafli bicak .
    kötü diyen gercekten kötümü ?

    canimsin ..her bölümü ayri derya
    seviyorum seni

    YanıtlaSil
  5. Kafa karistiran olmazsa olmaz tabi cok guzel ilerliyor :)

    YanıtlaSil
  6. Arkadaşının açıklamaları çok kırıcı ama bir yandan da doğru Kuğum. Şimdi bir ömür boyu kör olduğunu düşün başa çıkabicekmi? bilemiyorum zor bir durum valla :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hikayenin sonunu bildiğim için yorum yapamıyorum kopya vermiş olurum:)))

      Sil
  7. Canım,
    ne kadar ön yargılıyız değil m? Sanki özürlüler sadece birbirileriyle evlenirler diye bir düşünce hakim. Bunu nereden mi biliyorum, gözümün nuru erkek kardeşimin çocuk felcinden dolayı bir ayağı felç, onun için söylenen sözlerden.
    Sanki sağlıklı insanlar sonradan sağlıklarını kaybedemezler gibi. İçim acıdı desem.
    Sevgiyle kal.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Canım çok haklısın , sır kapısı var bir kanalda çok izlerdim onu önceden hala varmıdır bilemem ama aynen böyle konuarı işlerdiler, kendi başlarına geldiğinde normal başkaları yaşayınca ibretlik gören mana veren insanlar var malesef, hiç birimizin garantisi yok, yıllar önce misafirlikten çıkarken 10 kişiydik biz iki kişi apartmanın merdiven ayağında iç tarafta vedalaşıyorduk sarıldık, ve yoldan geçen bir kamyonet duvar kenarındaki motorsiklete çarpmış kamyonetin kapı koluna takılmış ve fırlayıp apartman içine düştü kawasakilerden ve biz sarılmışken güm diye yerle bir olduk benim ayağım üç yerden kırıldı , ve çatlaklar vardı arkadaşımında çatlakları vardı ve belinde zedelenme oldu hiç yok yerden aylarca alçıda kaldı ve aylarca değnek kullanmak zorunda kaldım biri anlatsa o kadarda değil derdim. ama insanın başına yaşadıkça her şey gelebiliyor diyeceğim biz o an sakat kalabilirdik canım. kardeşin için sevinmen lazım onun şefaatçisi ayağı keşke bizede şefaat edebilecek bir engelimiz olsa. diye düşündüğüm olur sabır edermiydik bilmiyorum ki... Çokmu yazdım ne:)) benimde ahayatımı yazsam roman olur:)) Bir gecede logar ızgaralarından içine düşmüştüm onu hiç anlatmayayım:)))

      Sil
  8. İnsan gözleri ile sevmez ki aslında, insan kalbiyle sever. Ve kalp kimi severse o en güzeldir Şirin misali..
    Ben ve eşim misali :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu çok güzel amaa canımm yağmur yüreklimsin sen ...

      Sil
  9. Bırakma Göksu..Aşkını bırakma. Aşk mücadele sever. Kıymeti artar..Onu çok iyi anlıyorum. Aynı şeyler neysee :((

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Şşş! Kızlar bağırmaz

 Şşşş Kızlar bağırmaz  Eğer anne ve ya anne adayı  iseniz mutlaka izlemeniz gereken bir  film... Bu filmin bir karesine  instagramda  rastladığımda izlemeye karar verdim  Ramazanda  gece birde işten gelince  sahura kadar  uyumayayım diye  açtım filmi.   Film o kadar etkileyici ve sürükleyiciydi ki     film bittiğinde  sabah ezanına sadece beş dakika kalmış...  Sadece su içebildim filmin üzerine  yemek falan yiyemezdim zaten rüyamda da  Şirini gördüm  günlerce içimden çıkmadı  . Filmin beni bu kadar çok etkilemesinin sebebi ise çok gerçekçi olması  ... Oyuncular:Babak Hamidian, Merila Zare'i, Tannaz Tabatabayi  Tür:İran SinemasıYapım  Yılı:2010 Orjinal İsim:Hiss Dokhtarha Faryad Nemizanand  Puanı 8.2 Bir okuyucunun yorumu Dünya meşgaleleri yüzünden çocukları ile ilgilenmeyen ebeveynler Şehvetleri  ve sapkın...

mutsuz bir insancık

 bazen kaçmak gerekir, kendinden , herkesten. çok bunaldım .çok yalnızım o kadar yalnızım ki  her gün pazarları dahil  16 saat çalışıp yine de çok yorgun değil. çok yalnızım. kimseye açıklayamadığım tuhaf bir yalnızlık.iki kaşımın arasında zaman geçtikçe  çıkan iz , ne kadar somurtkan biri olduğumun gayet açık kanıtlarında biri olsa gerek. ahh tabe efenim ne diyorsun be kuğu nerelerdeydin diyeceksiniz ! devrik cümlelerimi itinasız  virgülü noktası doğru yerde olmadını bildiğim  satırlarımın pek kimsenin umrunda olmadığını düşündüğümden sadece beynimde yazıyorum. mutsuz yalnız hatta halen fakirim...  hayatta en çok istediğim bir evimin olmasıydı ben biriktirdikçe ev fiyatları arttı .ben mutlu olmaya çalıştıkça sorunlar daha da arttı. bazen yaşamıma son mu versem diyorum sonra iğne batsa uf uf  diyorum canımın çok tatlı olduğunun farkına varıyorum . şey gibi bir  şry bozulsa onu tamir ederken daha da çok bozuyorum. . sonuç olarak mutsuzum .

Zona ve Ben...

 Küstüm!  Bu kuğu nerelerde diye  Hiç merak ta etmiyorsunuz?  Ölsem yedim çıkmış olacak.  Bir tek Benbir sormuş Allah razı olsun.    H asta oldum   o kadar  çok yemek Bloğu yapan arkadaşım var ancak bir tas çorba yapanım yok! Al kuğu bu çorbayı içte iyileş diyenim yok! Üç haftadır zona ile mücadele ediyorum daha önce bu hastalığa yakalanan blogcu arkadaşım A hesteydi-beste ile    hasta olduğu dönemlerde  konuşmuştuk hasta olduğu dönemlerde... ''Çok ağrılarım var acı çekiyorum'' demişti ve bende ona ''seni anlıyorum'' demiştim aynı acıyı yaşamadan anlayamıyormuş insan. yatağa hapseden ailevi ilişkilerden çevreden ve işten koparan bir hastalıkmış.  Son zamanlarda  istediğim bir kaç gün tatildi. Çok yorgundum yorgunluk stres sayesinde bir anlık boşluğumdan beni yakalayan bu hastalık.  Üç hafta  önce, sadece bir dakikada çıktı ve ilk olarak minnacık bir kaç sivilce gibi boynuma yerleşti sıca...