Ana içeriğe atla

Arkadaş...








sen papatyaları seviyorsun,

ben kardelenleri.

 Sen berrak bir su,

ışıl ışıl akıyorsun ya

Ben donmuşum buzullar ülkemde.

Susmalarımı sevmiyorsun,

bazen birbirimize hiç tahammül edemiyoruz

bazen biz oluyoruz, bazen sen

 bir olay karşısında çekip gidiveriyorsun uzaktan seyretmeyi tercih ediyorsun

ben başlı başına olayım zaten,  olayların tam ortasında  buluyorum kendimi.

İki yabancıydık arkadaş olduk sonra dost  sonra  birbirimizin ensesindeki nefes, gölge

Yalnızlık kolay zor olan kalabalığa, insan içine karışmak,sevmek birine değer vermek güvenmek , özlemek,  mesela  hiç düşünmedim  arkamı döndüğümde  sırtımdan vururmu ?

Bazen  bir  eriği paylaşırız   bazen sırları,  herşeyimizi anlatırken  gizlediklerimizde olur.

  Bazen kavga ederiz ya  ama en çok  biri bize saldırırsa kenetleniriz.

  Düşerse birimiz diğeri ayakta değildir çünkü çoktan atmıştır yere kendini dostum düşecek ya  taşa denk gelmesin.

  Biz korkmayız düşerken eteğime tutunurda beni düşürür diye!!!

  Artık büyümüş   tül perdeye sarılıp gelinlik yapmıyor olsakta

düşüncelerimiz  şehirlerimiz  ve hayat koşullarımız farklı olsada  her  düşen

gözyaşımı hissedebiliyorsan yaşadığımız çok özel bir  bağ. 

İyiki varsın bitanem  canım arkadaşıma ...

kankitomm:)

not: 20 haziranda 6 yıl olacak:)
N.K



Yorumlar

  1. "DOSTUM

    Dostluk...
    yaşanmamış aşkların bilinç altındaki dürtüsünü yenebilmek
    ve yaşanabilmesini sağlamak için takılan bir maske değil...
    karşıdan maddi veya cinsel faydalanmanın bir aracı hiç değildir.
    Dostum...
    içimi kapkara bulutlar kapladığında,
    başımı omuzuna yaslayabileceğim...
    onun içindeki kara bulutlar yüreğini kararttığında,
    başını omuzuma yaslayabilecek insandır.
    Dostum...
    sıkıntıdan ellerim buz gibi olduğunda, ellerimi tutarak,
    sevgisi ile taaa yüreğime kadar ısıtabilecek...
    sıkıntıdan onun elleri buz gibi olduğunda, ellerini tutarak,
    sevgim ile taaa yüreğine kadar ısıtabileceğim insandır.
    Dostum...
    işyerinde; bir bardak çayın...
    veya bir fincan kahvenin içimi süresince,
    "gönül ne kahve ister, ne kahvehane"
    "gönül bir dost ister, kahve bahane..." diyen satırları hatırlayıp...
    hayatın minicik bir parçasını paylaşabildiğim insandır.
    Dostum...
    bazen aynı "walkmen"de bir şarkıyı, bir türküyü;
    bazen internetin sanal evreninde...
    bir kaç satır fıkrayı, şiiri...
    kokusunu alamasak bile, sanal bir gülü...
    paylaştığımız insandır.
    Dostum...
    onun sosyal veya bürokratik tabakasından...
    cüzdanının kalınlığından, cinsiyetinden,
    inancından, mezhebinden,
    siyasi düşüncesinden önce...
    İNSAN OLDUĞU İÇİN SEVDİĞİM...
    ve
    BENİ İNSAN OLDUĞUM İÇİN SEVEN
    İNSANDIR.

    tüm gönül dostlarına gönülden bir damla
    sevgilerimle
    muammer aygün
    2002" Zamanın bir yerinden yazdığım bir makale...
    Sevgilerimle...Muammer

    YanıtlaSil
  2. dostluk ,arkadaşlık ve aile ilişkilerimde tek beklediğim şey sevdiğim değer verdiğim kadar değer verdiklerini bilemem yeterli, insan her zaman sevdiğini gösteremeyebilir a ben gösteriyorum ama diyenlerdenseniz herkes siz değil işte birde böyle düşünmek lazım

    kalpler bir olsun efenim :) güzel paylaşımınız için teşekkürler,sevgiyle kalın dostlukla kalın...

    YanıtlaSil
  3. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. kodlarla uğraşmak bana pek cazip gelmiyor sizden dinlemek yetiyor ,güzel teklifiniz için teşekkürler saygılar bizden))

      Sil
  4. Bu güzel dostluğun altı yıl olmuş, daha uzun yıllar sürmesini diliyorum, gerçekten dostun rahatça arkanı dönebilirsin, seni vurmayacağını bilirsin, dost konusunda konuşmak bana hep zor geliyor, yanlış anlama sakın sanal alemde dostluğa inanmıyorum, gerçek alemde de milyonda bir..arkadaşlığa inanırım, aynı kafadansak, yazdığın gibi ise ne mutlu öyle arkadaşı olana..sonradan dosta dönüşür-dönüşmez..şimdi konu komşu var öyle ki, gidiyorsun kekler,börekler çaylar yiyip içiyorsunuz,yüzüne gülüyor,iltifatlar ediyor sen gittikten sonra arkandan dil çıkarıyor, ötekilerle dedikodunu yapıyor..bu konuda çok ağzım yandığı için biraz kötümserim sanırım:)

    YanıtlaSil
  5. bir gün sana börek yemeye gelirim ,seversin beni biraz sevgi arsızıyımdır:)) abla inanırım başıma geldi hemde arkamdan değil daha oradayım elini ağzına koyup yanındakiye fısıldıyor bi dur be hatun uzaklaşayım:)) hep inasanlarn bunu kendinin elde ettiğine ve kendinin kaybettiğine inanırım sevmek mücadele vermek değil özverili olmaktır
    sanalda olsa doğru insansa onu, sanma sev ...
    ben seni seviyorum bunun için illaki tc nonu özel hayatını bilmeme gerek yok insan sevdiğini kendi gözünde biçime ,şekile sokamıyor sevgiler öptüm:)))

    YanıtlaSil
  6. "Gözyaşımı hissedebiliyorsam çok özel bir bağ" Dostluğunuz daim olsun..Dost olun, dostça kalın arkadaşım.. sevgiler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Amin , bütün herkese benim gibi iyi dostlar nasip olur inşALLAH, heleki yolda giderken isminizi seslenen birine yabancı ,yabancı bakıp '' beni hatırladınmı on yıl önce tanışmıştık'' bayılıyorum helede bir ebe maceram var onu post olarak yayınlayacağım kısmetse:)) sevgiler...

      Sil
  7. Güzel dostluklar tabiki var yok desekte bücürükveben söyledikleri doğru benimde başıma geldi anlaşılmıyor konu komşu dedikodu almış başını gidiyor ne güzel gerçek bir dost bulmuşsunuz sevgiler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. doğru ama herkesten dost olmaz zaten insanlar kendini zaten belli ediyor,aynı çizgide gidemiyor eninde sonunda kendini belli ediyor dostu düşmanı ayrımakta bize kalıyor,bir pire için yorganı yakmamak gerek,ne derse desin ben müjde ablamı belkide bu yüzden çok seviyorum sözünü esirgemiyor...
      sevgiler...

      Sil
  8. ne güzel insanın dost olduğunu bilmesi.. dostluğu bilen sevmeyi bilir, güvenmeyi bilir.. ötesinde zaten güzel insandır..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. evet çok güzel, güzel dostluklar dilerim iyi akşamlar ,sevgiler.

      Sil
  9. ne güzel bir yazı canım.senin gibi bir arkadaşı olduğu için çok şanslı biri bence.sevgilerimi yolluyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. teşekkürler:)benimde onun gibi bir arkadaşım olduğu için çok şanslıyım her nazıma katlanıyor:)) sevgilerimle...

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Zona ve Ben...

 Küstüm!  Bu kuğu nerelerde diye  Hiç merak ta etmiyorsunuz?  Ölsem yedim çıkmış olacak.  Bir tek Benbir sormuş Allah razı olsun.    H asta oldum   o kadar  çok yemek Bloğu yapan arkadaşım var ancak bir tas çorba yapanım yok! Al kuğu bu çorbayı içte iyileş diyenim yok! Üç haftadır zona ile mücadele ediyorum daha önce bu hastalığa yakalanan blogcu arkadaşım A hesteydi-beste ile    hasta olduğu dönemlerde  konuşmuştuk hasta olduğu dönemlerde... ''Çok ağrılarım var acı çekiyorum'' demişti ve bende ona ''seni anlıyorum'' demiştim aynı acıyı yaşamadan anlayamıyormuş insan. yatağa hapseden ailevi ilişkilerden çevreden ve işten koparan bir hastalıkmış.  Son zamanlarda  istediğim bir kaç gün tatildi. Çok yorgundum yorgunluk stres sayesinde bir anlık boşluğumdan beni yakalayan bu hastalık.  Üç hafta  önce, sadece bir dakikada çıktı ve ilk olarak minnacık bir kaç sivilce gibi boynuma yerleşti sıcaktan olduğunu düşünüp ağrılara kulak asmadım.

Şşş! Kızlar bağırmaz

 Şşşş Kızlar bağırmaz  Eğer anne ve ya anne adayı  iseniz mutlaka izlemeniz gereken bir  film... Bu filmin bir karesine  instagramda  rastladığımda izlemeye karar verdim  Ramazanda  gece birde işten gelince  sahura kadar  uyumayayım diye  açtım filmi.   Film o kadar etkileyici ve sürükleyiciydi ki     film bittiğinde  sabah ezanına sadece beş dakika kalmış...  Sadece su içebildim filmin üzerine  yemek falan yiyemezdim zaten rüyamda da  Şirini gördüm  günlerce içimden çıkmadı  . Filmin beni bu kadar çok etkilemesinin sebebi ise çok gerçekçi olması  ... Oyuncular:Babak Hamidian, Merila Zare'i, Tannaz Tabatabayi  Tür:İran SinemasıYapım  Yılı:2010 Orjinal İsim:Hiss Dokhtarha Faryad Nemizanand  Puanı 8.2 Bir okuyucunun yorumu Dünya meşgaleleri yüzünden çocukları ile ilgilenmeyen ebeveynler Şehvetleri  ve sapkın düşünceleri  kendini bile düşünmeyen   caniler, masumların hayatlarını karartan sübyancılar... Dile düşmemek için şik

mutsuz bir insancık

 bazen kaçmak gerekir, kendinden , herkesten. çok bunaldım .çok yalnızım o kadar yalnızım ki  her gün pazarları dahil  16 saat çalışıp yine de çok yorgun değil. çok yalnızım. kimseye açıklayamadığım tuhaf bir yalnızlık.iki kaşımın arasında zaman geçtikçe  çıkan iz , ne kadar somurtkan biri olduğumun gayet açık kanıtlarında biri olsa gerek. ahh tabe efenim ne diyorsun be kuğu nerelerdeydin diyeceksiniz ! devrik cümlelerimi itinasız  virgülü noktası doğru yerde olmadını bildiğim  satırlarımın pek kimsenin umrunda olmadığını düşündüğümden sadece beynimde yazıyorum. mutsuz yalnız hatta halen fakirim...  hayatta en çok istediğim bir evimin olmasıydı ben biriktirdikçe ev fiyatları arttı .ben mutlu olmaya çalıştıkça sorunlar daha da arttı. bazen yaşamıma son mu versem diyorum sonra iğne batsa uf uf  diyorum canımın çok tatlı olduğunun farkına varıyorum . şey gibi bir  şry bozulsa onu tamir ederken daha da çok bozuyorum. . sonuç olarak mutsuzum .