Ana içeriğe atla

Ölümün izleri...

Ölümün İzleri...


Ölüm zor mu? 

Bilemem daha önce hiç ölmedim  , arkasından baka  kalmak çok zor defalarca yaşadım , en acısı da yine gel diyememek  bir daha gelmeyeceğini bilmek...
  Ölenin acısı dışında birde arkasından miras  merağı olan , hayır için alınan hediyeleri yağmalayıp  günaha çeviren ,  dua için değilde gıybet için yapılan toplantılar haline getiren akrabalar var .
 Bir ara acaba sadece bize özgü
mü diye düşündüm
  , hangi cenazeye gitsem hiç görmedim böyle bir şey yada  dört duvar arası olunca karşıdan göremiyoruz.


 O öyle olsun bu böyle olsun  yedinci gecesi için dua olacak salı gecesi şimdiden resmen   şirket toplantısı gibi toplanıp herkes  ayrı kafadan bir şeyler söylüyor , yok pilavıydı , hediyesiydi o diyor öyle olsun bu diyor böyle olsun , Halam çok yaşlı  aklı bir geliyor bir gidiyor ,  bir ağlıyor bir  ölmedi o  gelecek diyor , paralarımı harcamak için yapıyorsunuz diyor, gülüyoruz kızıyor . 

 Her  konuşması tuhaf
 kaç senedir yaşattım da artık bitti demez mi!
 hönk  nasıl yani!   meğerse çok paraları var ya  tedavileri  özel hastanelerde olduğu için paraya dayandığı için  o vermiş ömrü Allah değil! acaba o malı mülkü onlara kim verdi halamı çok severim de bu huyları utanç veriyor bana  herkesin içinde söylüyor...


 Yaşı seksene geliyor halen  böyle şeylerin   parayla olmadığını  anlayamamış  herkesle küslerdi herkesle kavgalı  Almanya'dan kızları damatları  geldi onlardan başkada sadece kendi akrabalarımız ve bizim çevrelerimiz geldi  , her şey insanla oluyor vesselam...
 kafam kazan gibi oldu .

 Cenazemiz Almanya'dan  gece yarısı geldi o yüzden kalabalıktık evde , köy evi  olunca  kaloriferli değil tabii herkes bir yere kıvrıldı   yattı ben ve yengem  kapı önünde halı üstüne kaldık altımıza koymaya minder bile kalmadı montla uzun süre uyumamak için mücadele ettik en sonunda kapı önüne yayılmışız  iki seksen...
 Tabii  kuru yerde ,sobada  yok  ikimizde şifayı kapmışız.
 Keşke hiç uyumasaydım ...

 Cenazede düğün gibi herkese para verildi ibrikçiye  tabutu tutana mezar açana 
yürüyene
 ağlayana 
ehhh utandım  bir ara yeterin ayıp yahu  Allah rızası için  geliyorlar
  herkesi parayla satın alır gibi olmaz diyecektim de baktım herkes memnun  , kimsede parayı yere atıp biz Allah rızası için yapıyoruz demedi. Yirmi bin lira harcamışlar daha yedinci gecesi var ne olur bilemiyorum yılbaşı yaklaşıyor duaya dansözdemi çağırsak dedim   yengeme ,  gülmeye başladı tövbe de deliii...



Yorumlar

  1. Merhabalar Siyah Kuğu.

    Vefat eden halanızın kocası eniştenizdi herhalde. Cenab-ı Allah'tan tekrar rahmetler dilerim. Ölen borcunu ödüyor da kalanlara ne oluyor? Anlamak mümkün değil! Ölümün izleri, izlenimlerinizden bunu anladım.

    Oysa ölenin ardından yapılacak tek şey vardır, o da sadece dua etmektir. Aslında Kur'an bile okunmaz. Ama bizler hala bu geleneği sürdürüyoruz. Her ne kadar cenaze namazı olarak bilsek de cenaze namazı dediğimiz rükn bildiğimiz anlamda namaz değildir, sadece duadan ibaret olan ve mevtalarımızın arkasından yerine getirdiğimiz bir dini vecibedir.

    Artık bu mevtanın 7'si, 40'ı, 52'si vs. vardır. Bir mevtanın ardından yapılacak en güzel şey, onun için Allah'tan merhamet, mağfiret ve rahmet dileyeceğimiz duadır.

    Onun ruhu şimdi berzah alemi dediğimiz bir yerde ve uyku halindedir. Sur'a üflendiğinde uyandırılacak ve uyandığında da "daha yeni yatmıştık, ne çabuk kaldırıldık" diyecektir. Bunu hepimiz diyeceğiz, çünkü ölüm hepimize gelecektir.

    Ama fıkıh kitaplarımıza göre, o şimdi kara toprağın altındadır. Evet toprak altında ama, ruhsuz bedeni oradadır. Defnedildiği gün iki melek gelir ve ona sualler sorar, verdiği cevaplara ve ameline göre, o çukur ona ya cehennem çukurlarından bir çukur, ya da cennet bahçelerinden bir bahçe olur. Böyle bir şey yoktur. Bunlar hurafedir.

    Cenab-ı Allah, hiçbir kulunu ele ayağa düşürüp, "oğlum-kızım" dedirmesin. Ömrün de ölümün de hayırlısını versin.

    Selam ve dualarımla.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhabalar hocam aynen her kelimenize katılıyorum. Öleceksem sessiz sedasız ölmeliyim. Sessiz sedasız acılarım oldu sessiz sedasız çığlıklarım ölürken de sessiz ölmeliyim. Çok şaşırmamalılar arkamdan... Selam ve dualarımla...

      Sil
  2. Allah rahmet eylesin. Başınız sağ olsun. :(

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim Çok sağolun sizler sağolun:(

      Sil
  3. Merhabalar...

    Üzüntülerinizi paylaşır yakınınıza Allah'tan rahmet diliyorum. Sevgiler...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhabalar
      Teşekkür ederim , Amin ecmain...
      Sevgiler...

      Sil
  4. Ölmeyegör derler ya, öyle işte... Başınız sağolsun.

    YanıtlaSil
  5. çok ilginç cidden, vefat edenin ailesinden beklentiler, gelenlerin tuhaf tuhaf konuşması insanlara acısını bile yaşatmıyorlar. ha bi de bu para olayını ilk defa duydum o hepsinden ilginçmiş.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Böyle bir para olayı yok çünkü. Ondan duymamışsındır :) milletin suçu yokki bizimkiler düğünde. Şaba dağıtır gibi para saçtı etrafa ondan dedim zaten bir dansoz eksik:)

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Zona ve Ben...

 Küstüm!  Bu kuğu nerelerde diye  Hiç merak ta etmiyorsunuz?  Ölsem yedim çıkmış olacak.  Bir tek Benbir sormuş Allah razı olsun.    H asta oldum   o kadar  çok yemek Bloğu yapan arkadaşım var ancak bir tas çorba yapanım yok! Al kuğu bu çorbayı içte iyileş diyenim yok! Üç haftadır zona ile mücadele ediyorum daha önce bu hastalığa yakalanan blogcu arkadaşım A hesteydi-beste ile    hasta olduğu dönemlerde  konuşmuştuk hasta olduğu dönemlerde... ''Çok ağrılarım var acı çekiyorum'' demişti ve bende ona ''seni anlıyorum'' demiştim aynı acıyı yaşamadan anlayamıyormuş insan. yatağa hapseden ailevi ilişkilerden çevreden ve işten koparan bir hastalıkmış.  Son zamanlarda  istediğim bir kaç gün tatildi. Çok yorgundum yorgunluk stres sayesinde bir anlık boşluğumdan beni yakalayan bu hastalık.  Üç hafta  önce, sadece bir dakikada çıktı ve ilk olarak minnacık bir kaç sivilce gibi boynuma yerleşti sıcaktan olduğunu düşünüp ağrılara kulak asmadım.

Şşş! Kızlar bağırmaz

 Şşşş Kızlar bağırmaz  Eğer anne ve ya anne adayı  iseniz mutlaka izlemeniz gereken bir  film... Bu filmin bir karesine  instagramda  rastladığımda izlemeye karar verdim  Ramazanda  gece birde işten gelince  sahura kadar  uyumayayım diye  açtım filmi.   Film o kadar etkileyici ve sürükleyiciydi ki     film bittiğinde  sabah ezanına sadece beş dakika kalmış...  Sadece su içebildim filmin üzerine  yemek falan yiyemezdim zaten rüyamda da  Şirini gördüm  günlerce içimden çıkmadı  . Filmin beni bu kadar çok etkilemesinin sebebi ise çok gerçekçi olması  ... Oyuncular:Babak Hamidian, Merila Zare'i, Tannaz Tabatabayi  Tür:İran SinemasıYapım  Yılı:2010 Orjinal İsim:Hiss Dokhtarha Faryad Nemizanand  Puanı 8.2 Bir okuyucunun yorumu Dünya meşgaleleri yüzünden çocukları ile ilgilenmeyen ebeveynler Şehvetleri  ve sapkın düşünceleri  kendini bile düşünmeyen   caniler, masumların hayatlarını karartan sübyancılar... Dile düşmemek için şik

mutsuz bir insancık

 bazen kaçmak gerekir, kendinden , herkesten. çok bunaldım .çok yalnızım o kadar yalnızım ki  her gün pazarları dahil  16 saat çalışıp yine de çok yorgun değil. çok yalnızım. kimseye açıklayamadığım tuhaf bir yalnızlık.iki kaşımın arasında zaman geçtikçe  çıkan iz , ne kadar somurtkan biri olduğumun gayet açık kanıtlarında biri olsa gerek. ahh tabe efenim ne diyorsun be kuğu nerelerdeydin diyeceksiniz ! devrik cümlelerimi itinasız  virgülü noktası doğru yerde olmadını bildiğim  satırlarımın pek kimsenin umrunda olmadığını düşündüğümden sadece beynimde yazıyorum. mutsuz yalnız hatta halen fakirim...  hayatta en çok istediğim bir evimin olmasıydı ben biriktirdikçe ev fiyatları arttı .ben mutlu olmaya çalıştıkça sorunlar daha da arttı. bazen yaşamıma son mu versem diyorum sonra iğne batsa uf uf  diyorum canımın çok tatlı olduğunun farkına varıyorum . şey gibi bir  şry bozulsa onu tamir ederken daha da çok bozuyorum. . sonuç olarak mutsuzum .