Ana içeriğe atla

Ya sende varsa


Mutlu olmak için çok sebep var, elimizdekilerle yetinmeyi bilmek en güzel motive şeklidir.
 Yeni ayakkabı, temiz kıyafet, sıcak bir tas çorba, bazen dostça bir sarılma yeter, ya bunların hepsi sizde varsa?

 işte o zaman saçınızın istediğiniz şekle girmemesi bile yaşamdan soğuma sebebiniz olabilir!

Yorumlar

  1. Bu yaşamın acımasızlığı... birbirine kenetlenmiş örgütlü kitle dostluklarının böyle bir sorunu yoktur.

    Dostlukla...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Şimdilerde Öyle birbirine kenetlenmiş dostlukları da bulmak biraz zor değilmi?
      dostlukla.

      Sil
  2. Çok doğru söylemişsin her şeye sahipsen saçma sapan nedenlere üzülebilirsin..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bazen mutluluk kendi içimizde saklı
      onu bulup çıkarmak gerek değilmi pirem?

      Sil
  3. Doğru diyorsun kuğum.
    Yetinmeyi bilmek gerek.. Sana verdiği kadarıyla hayatın.. Diye Işın Karaca'nın güzel bir şarkısı geldi aklıma :)

    YanıtlaSil
  4. Hayatta daima en küçğk şeylerden zevk almayı öğrenmek lazım.Mutlu olmak için neyimiz esik.Bence saç baş bahane,iç güzelliği olmalı.Sevgiler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet canım iç güzellik önemli ancak kaç kişi ilk baktığında çirkin birine aşık oluyor? yada pis bir çocuğu şap diye öpüyor?
      böyle insanların nesli çok azaldı malesef,
      mutlu insanları koruma derneğimi kursak ne:))
      sevgilerimle canım.

      Sil
  5. oy oy oy kıyamam şuna bak yaa:(((nasıl üzüldüm kızım şimdi:(((biri böyle, öteki öyle:((bu adalet mi?:(((ben çocukken - ilkokuldayken- yeni manto alınınca giyip okula gitmeye utanırdım biliyor musun? Gayet iyi hatırlıyorum o duyguyu....:(hiçbir çocuğun yoksul,aç,çıplak kalmaması, hele hele sevgisiz kalmaması dileğiyle
    öptükkk:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Annem benimde görünce içim acıdı,
      birde şu gerçek var ,bazı yarımlar hak ettiği yeri buluyormu diye araştırmak lazım.
      Yaşlı bir kadına bayramda et yollanmış o evde olmadığı için komşuya bırakılmış aman nereden duyacak, zaten yaşlı et yiyecekte büyüyecekmi diyerek o komşu eti pişirip yemiş, ve toplum içinde anlatabiliyor komik bir olaymış gibi. Nereye gidiyoruz bilemiyorum.
      kocamannnn öptüm annem ,kedi kardeşi mıncırdım:)

      Sil
  6. İçim acıyo böyle fotoları görünce. Büyükler neyse de çocuklar bi başka oluyo...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. O büyüklerin egoları ve düşüncesizliği yüzünden bu masum çocuklar böyle oluyor gibime geliyor canım,halen 9 çocuk doğurup esirgeme yurtlarının kapılarına bırakan insanlar var!

      Sil
  7. Off ya sagdaki resim..icim acidi inan:(

    YanıtlaSil
  8. ayyy resim bile her şeyi anlatıyor. Yüreğim szıladı valla, ne kadar doğru söylemişsin arkadaşım

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Arkadaşım şükür kelimesi burada devreye giriyor işte,
      halimize bin şükür,
      sevgilerimle canım.

      Sil
  9. ya Allah affetsin ama resimde soldaki kız ne öyle yaaaa... Hiç sevmediğim şey, küçücük çocuğun küçük kadın formuna sokulması.. Allah bilir ayağında da topuklu ayakkabı vardır onun!
    Ama o sağdaki var ya sağdaki... Yerim ben onun kirli yanaklarını:-) Hele o bakış ne o öyle... Güzelim benim! O ve onun gibi çocuklar büyüyünca adam oluyorlar. Hayatın çok yönünü görüp yaşadıkları için. Diğerleri ise zor nedir bilmiyor, ilk tümsekte, gökdelenden düşmüş gibi paramparça oluyorlar. Hayatın gerçekleriyle büyüyenler, her olayı hazmetmeye müsaidler.
    O tatlı çocuğa birileri söylemeli hayat bu değil! Sadece bugün için böyle..ve hayat çooook uzun....

    Ve veee, şükür kelimesini ne az insan zikreder oldu son zamanlarda..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Şükür kelimesi unutuldu artık canım,
      o küçük çocuk emin ol ki hayattan darbe ala ala darbe yememeyi öğrenecek, ancak en acısı çaresiz kalıp yanlış insanların eline düşebiliyorlar,küçük çocukları dilendirip bazende organ mafyalarına satıyorlar,bunları görmezden geliyormuş gibi davranmak içimi acıtıyor.
      şükür anlayan insanlar var
      sevgilerimle.

      Sil
  10. Siyahkuğum bazı kavramlar görecelidir. Kişiye göre değişir.Bunlardan biri de mutluluk konusu. Kimine göre yeni bir kıyafet insanı mutlu ederken, kiminin yanağına kondurulan bir öpücük mutlu eder.Kimi maddi kimisi manevi şeylerden mutlu olur..Bırakalım herkes istediği şeylerle mutlu yada mutsuz olsun.. Canım kalemine sağlık. öpüyorum, sevgiler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yapacak bir şey yok canım ablam,
      iç sesimle dış dünyama küçük çığlıklar atıyorum.
      sevgilerimle öptüm.

      Sil
  11. hayatin anlami saglik
    ondan gayrisi saglik olmassa hic anlami yok
    sarildim hemde özlem dolu

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet bitanem her şeyin başı sağlık ,huzur paran olmuş sarayların cariyelerin olmuş sana ne fayda.
      sarıldım can dostum.

      Sil
  12. Önemli olan bence Kuğum Mutlu olmayı bilebilmek :) Gerçek dostun olsunda bırak saçımız dağınık kalsın.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet canım en önemlisi gerçek sevgi sunan insanlarla bir arada olmak ve sağlık,gerisi yalan canım.

      Sil
  13. insan nankördür kuğum her şeyi olsun ister. derdi olmasa da dert ister işte bu yüzden saçının şekle girmemesi ona dert olur.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yapacak bir şey yok canım
      iç dünyamla sesli konuşmalarım işte.

      Sil
  14. Yanıtlar
    1. merakkk ediyooorummm ama bu mim cevabınııı :)
      ne tür beğenirsin müzikleriiii :)
      bak ben çok sabırsız ve çok meraklıyımdır :)
      çatlatmaya kıyamazsın beni değilmi :)

      Sil
  15. dün tam da bu konuyu konuşuyorduk dostlarımla.özellikle kadınların ve erkeklerin bu konuya yaklaşımlarından bahsettik:)ama kendi adıma rahatsızlarımdan biri nüksetmese mutlu oluyorum yada sabah kuş sesi duyduğumda(çok klasik oldu ama:))hele kitap aldıysam veya oğlum/kızım gelip bir öpücük kondurduğunda yanağıma,annemin sesi,ablamla muhabbet.ahh ne çok şey var mutlu olmak için ve ne çok şey var şükretmek için.Cihat Zafer'in bir sözü vardı.şükür yıldızları gören gözlerimize.onlar olmasaydı nasıl toplardık ellerimizle tek tek..(cümle tam böyle miydi emin değilim)görebildiğimize,yiyebildiğimize,koşabildiğimize,başımızı sokacak bir evimiz olduğuna yada üşümediğimize...liste uzar gider ve benim çenem daha fazla düşmeden gideyim.sevgiler kuğum...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Canım bazen o kadar basit ki mutluluk denen şey,
      illa mal ,mülk,değil ama yapıyoruz işte
      ay onuda alayım ,
      ay bunuda alayım,
      dur şu da olsun ,
      ah başkasında var benim neyim eksik,
      oysa ebedi aleme giderken kefenin cebi yok sadece amelimiz gidecek,
      biliyoruz da bir türlü anlayamıyoruz.
      sevgilerimle canım arkadaşım.

      Sil
  16. Mutluluğun bütün sırrı sahip olduklarına şükretmeyi bilmek..Sevgilerimle tatlım..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet canım aynen öyle kocamann öptüm seni yağmur yüreğinden.

      Sil
  17. Biz nankör şükrünü ve paylaşmayı bilmeyen kullarız ne yazık ki :( O iki resim arasında nasıl bir uçurum var düşünmek hayal etmek hatta bazen görmek bile istemiyorum çok üzülüyorum çok sinirleniyorum hele hele çocuklara dayanamıyorum :(

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ve bunu büyükler yapıyor değil mi canım, bazen bir de o pis oynama sakın derler, belki o pis çocuk onun hayatında bir gün çok önemli bir rol oynayacak bunu kimse bilemez. sevgilerimle canım.

      Sil
  18. Evet Kuğucum,maalesef bu doyumsuzluk özellikle çocuklarda var.Her şeyleri olunca mutlu değil eften püften şeylerle mutsuz oluyorlar.Mutluluk şükürde saklı,şükretmeliyiz daima..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Canım birincim, biz çektik onlar çekmesinler mantığıyla herşeye doyurulan bir gençlik var her şeyi olan çocuk başka arayışlara giriyor.
      sevgilerimle canım.

      Sil
  19. Küçük oğlan bence çocuğa daha çok benziyor. Çocuksu masumiyetiyle bakıyor etrafa. Soldaki yaş itibariyle küçük kız ise; çoktan genç kız havalarına büründürülmüş bile. Yanlış buluyorum bu imajları.
    Zenginlik fakirlik davasından ziyade, çocukların çocukluklarını yaşayamaması var.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çocuk olmadan genç kız olmuş değilmi, büyünce de, hani benim çocukluğum nerede anne diye türküler söyler...

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Zona ve Ben...

 Küstüm!  Bu kuğu nerelerde diye  Hiç merak ta etmiyorsunuz?  Ölsem yedim çıkmış olacak.  Bir tek Benbir sormuş Allah razı olsun.    H asta oldum   o kadar  çok yemek Bloğu yapan arkadaşım var ancak bir tas çorba yapanım yok! Al kuğu bu çorbayı içte iyileş diyenim yok! Üç haftadır zona ile mücadele ediyorum daha önce bu hastalığa yakalanan blogcu arkadaşım A hesteydi-beste ile    hasta olduğu dönemlerde  konuşmuştuk hasta olduğu dönemlerde... ''Çok ağrılarım var acı çekiyorum'' demişti ve bende ona ''seni anlıyorum'' demiştim aynı acıyı yaşamadan anlayamıyormuş insan. yatağa hapseden ailevi ilişkilerden çevreden ve işten koparan bir hastalıkmış.  Son zamanlarda  istediğim bir kaç gün tatildi. Çok yorgundum yorgunluk stres sayesinde bir anlık boşluğumdan beni yakalayan bu hastalık.  Üç hafta  önce, sadece bir dakikada çıktı ve ilk olarak minnacık bir kaç sivilce gibi boynuma yerleşti sıcaktan olduğunu düşünüp ağrılara kulak asmadım.

Şşş! Kızlar bağırmaz

 Şşşş Kızlar bağırmaz  Eğer anne ve ya anne adayı  iseniz mutlaka izlemeniz gereken bir  film... Bu filmin bir karesine  instagramda  rastladığımda izlemeye karar verdim  Ramazanda  gece birde işten gelince  sahura kadar  uyumayayım diye  açtım filmi.   Film o kadar etkileyici ve sürükleyiciydi ki     film bittiğinde  sabah ezanına sadece beş dakika kalmış...  Sadece su içebildim filmin üzerine  yemek falan yiyemezdim zaten rüyamda da  Şirini gördüm  günlerce içimden çıkmadı  . Filmin beni bu kadar çok etkilemesinin sebebi ise çok gerçekçi olması  ... Oyuncular:Babak Hamidian, Merila Zare'i, Tannaz Tabatabayi  Tür:İran SinemasıYapım  Yılı:2010 Orjinal İsim:Hiss Dokhtarha Faryad Nemizanand  Puanı 8.2 Bir okuyucunun yorumu Dünya meşgaleleri yüzünden çocukları ile ilgilenmeyen ebeveynler Şehvetleri  ve sapkın düşünceleri  kendini bile düşünmeyen   caniler, masumların hayatlarını karartan sübyancılar... Dile düşmemek için şik

mutsuz bir insancık

 bazen kaçmak gerekir, kendinden , herkesten. çok bunaldım .çok yalnızım o kadar yalnızım ki  her gün pazarları dahil  16 saat çalışıp yine de çok yorgun değil. çok yalnızım. kimseye açıklayamadığım tuhaf bir yalnızlık.iki kaşımın arasında zaman geçtikçe  çıkan iz , ne kadar somurtkan biri olduğumun gayet açık kanıtlarında biri olsa gerek. ahh tabe efenim ne diyorsun be kuğu nerelerdeydin diyeceksiniz ! devrik cümlelerimi itinasız  virgülü noktası doğru yerde olmadını bildiğim  satırlarımın pek kimsenin umrunda olmadığını düşündüğümden sadece beynimde yazıyorum. mutsuz yalnız hatta halen fakirim...  hayatta en çok istediğim bir evimin olmasıydı ben biriktirdikçe ev fiyatları arttı .ben mutlu olmaya çalıştıkça sorunlar daha da arttı. bazen yaşamıma son mu versem diyorum sonra iğne batsa uf uf  diyorum canımın çok tatlı olduğunun farkına varıyorum . şey gibi bir  şry bozulsa onu tamir ederken daha da çok bozuyorum. . sonuç olarak mutsuzum .