Ana içeriğe atla

Anahtar sensin



Sevmek insana acı vermez ,beklemediği tepkileri görüp,aynı karşılığı bulamayan insan acı çeker.Birden pişmanlık sarar.Neden peki? Ben neden bu kadar özveride bulunabilirken, o aynısını yapmıyor?
Sorguladıkça dibe batar...

Aslında çevremizdeki insanlar; dost,arkadaş bunları sorgulamak yerine, önce kendimizi sorgulamalıyız.
Mutluluk, paramız varsa  istediğimizde hemen sahip olabileceğimiz marketten alınan bir şey değildir,
bu bizim elimizde.

Örnek verecek olursak hiç düşündünüz mü?  

Hayatınıza giren insanların huyları ne kadar birbirine benziyor.
Sevmek istiyorum  diye bir ilişkiye başladığınızda sizce  sevilecek misiniz? 
Bence hayır...

Sevilmek uğruna bedel ödemeniz gerektiğini düşündüğünüz için, tüm sevginizi  karşınızdaki insana  verip,hayatınızı onun etrafında odaklarsınız ,sevilmek için sevmenin şart olduğuna kendinizi  şartlandırdığınızdan sadece kendinizi dinlersiniz.

İnsanlar ikiye ayrılır.
Derin düşüneneler, yüzeysel düşünenler.

Derin düşünen biri yüzeysel düşünen birini sevemez, ona sempati duyar o kadar.

Yüzeysel düşünen insan, derin düşünen insanı sevebilir, ona aşık olabilir , onun düşünceleri yüzeysel düşünen insanın hayalleridir.
Derin düşünen insan için sevmek ; her şeyi, herkesi sorgusuzca sevmektir.

Karşılık beklemez, illa onun olması gerekmez sevmek için, ruhunda  umursamazlık vardır, herşeye  çok yakın bir o kadar da uzaktır.

Kendisini düşünecek kadar çok zamanı yoktur, sınırlamaz kendini.Ne inancının sınırı vardır, ne de bir engel vardır onun için.Her şeyin kendinde başlayıp bittiğini çözmüştür.

Yüzeysel düşünen insan herkese aşık olmaz herkesi sevmez ,sevdiğinin ona ait olmasını ister.

Sabit odaklanır.Sadece sevdikleri değerlidir ,en ufak hadiseyi büyütüp hem kendini hemde çevresindekileri mutsuz eder.

Sorgulamayı sever,  yapılan bir şeyin illa nedeni olmalıdır.İlla sonuç ister ,sebep sonuç ilişkisini iki dakikada yazar, neden benlerle dolu bir hayatı vardır. 
Huzuru kendi içinde ararken,sevdiği insanların içinde de bunu arar,  acı çekmekten korkar, bilinç altına yerleştirdiği tabular ve karşısındakinden çok beynindeki  sesleri dinlediğinde zaman zaman acı çekmesi kaçınılmazdır.

Ne olursa olsun insan önce hayal etmeli, sonra hissetmeli, sonrada söylemelidir diye düşünenlerdenim.Beklentilerimizi yüksek tutarken  olmayacak hayaller kurmak bize sadece mutsuzluk verir.

Anne, baba, eş, çocuk, arkadaş ve iş ilişkilerimizde  önce kırılırız, sonra kırarız.

Kırılmamızın sebebi  beklentilerimizi karşı taraftakine doğru aktaramadığımızdan olur. Biz bunu kabullenmek istemeyiz, bu bütün insanlarda aynıdır.Düşüncelerimiz farklı olduğu için, onun söylediği kelimeden bizim çıkardığımız anlamlar farklı olduğu için,   önce biz kırılırız sonrada kırarız.

Mutluluğun en büyük anahtarının kendimizde olduğunu kabullendiğimizde,hayatı akışına bıraktığımızda, her şey kendiliğinden düzelmeye başlar.

Bunu sabırla bekleyip görmekte bize kalır.


Yorumlar

  1. sevmek hem çok zor hemde o kadar basit ki.. sevecek biri ararsın çabalarsın olmaz çıkmaz karşına, zamana bırakırsın pes edersn öyle biri gelir ki bakar gözlerine sımsıcak gülüşü sarar içini bir anda kara dünyan aydınlanır.. canım eski bloguma bişey olmuş bende giremiyorum yeni bir tane açtım http://atlamakulesi.blogspot.com henüz yayınım yok ama az sonra başlayacam yazmaya bir bakarsın arada :) öpüyorum sevgilerimle

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Zor konular:)
      Hayatı akışına bırakmak en iyisi sanırım!
      Bloğuna baktım sıkı takipçilerimden birisin,ilk üyen olma gururunu yaşıyorum:))
      hayırlısı olsun canım.
      öpüyorum sevgilerimle.

      Sil
  2. 'Sevmek istiyorum diye bir ilişkiye başlamak' demişsin ya bence bu hata olur, bırak (bırak derken sana demiyorum yani okuyan herkese hitap ediyorum)seni sevmek isteyen kendiliğinden sevsin, yani sen özel bir çaba harcama, seni sevmek isteyen sevsin, istemeyen de sevmesin zaten:)kimseyi sevmek için kendimizi zorlamalıyız bence..
    sevgiler kızım, Bücürük'le kocaman öptük:)
    not: girmiş yorganımın içine uyuyor:))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. yanlış yazmışım 'zorlamamalıyız' olacaktı tabii...:)

      Sil
    2. İnsanlar bir ilişkiye başlarken bir istekleri vardır,
      sevilmek ister
      sevmek ister
      bebek ister
      ortam ister
      aile hayatı ister,
      zorlamak değilde zaten içinde bir şeyler varsa zorlamaz insan,bazıları dışa vuramaz duygularını bazılarıda çok fazla abartarak dışa vurur,insanoğlu isterde ister annem , bu konuda ben biraz şanslıyım galiba, çaba harcamıyorum şükür kendiliğinden seviyorlar:))
      :)
      kocamannn öptüm annem birde kedi kardeşi öptüm:))

      Sil
  3. Sevgi olgusunun doğuştan taçlandığı da söylenir. Bunu ticari gören gençleri şiddetle kınıyorum bu güzel yazı eşliğinde.:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sevmek güzeldir,teşekkürler.
      bende kınıyorum.

      Sil
  4. İnsan beyni ve egosu anlaşılmazdır. Anlaşılmaz derken ruhunun ve düşüncelerinin şekillenmesinde yaşam ortamı belirleyicidir. Sevme ve sevilmek. Her ortamda arayıp da bulamadığımız iki kavramdır. Önce kırılırız sonra kırarız düşüncesi felsefi olarak çok yönlü irdelenebilir. Örneğin siyasette kırılmak öncelikli değildir. Siyasetçi kırar. Kırdığı insanlarda çoğu kez umurunda değildir. Bir iş yerinde çalışırken ya önce kırar sonra kırılırsın, ya da tersi bir durum oluşur. Bu olayların zincirleme gelişine bağlıdır. Yüzeysel düşünmek geçici düşünmek ve her şeyi olduğu gibi kabüllenmektir. Derin düşünmek ise ölçmek, tartmak sonra eyleme geçmek demektir. İkili ilişkilerde esnek davranmak çok şeyi çözer.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Anlaşılmaz Öğretmenim,
      yaşam koşulları ,edindiğimiz çevre kültürel farklılıklar bunu etkiler.
      Siyasette çok farklı tabi ki bir söz var çok mal haramsız çok laf yalansız olmaz diye ! maddi çıkar ve egoları devrede.
      O yüzden sadece insani ilişkilerde geçerli bir durum bu.

      Sil
  5. sabır geçmesi zor azametli bir kapı...yönü sevgiye bakıyorsa acele edenlerin vay haline.kimse artık o kapıdan geçmek istemiyor,sevmek de istemiyor.ne zahmetli iş.hatta bir ısmarlamadır gidiyor bile.televizyondan ,sanal alemden ısmarlama sevgi dileniyor.
    kalemine sağlık kuğum...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sana hak vermemek imkansız canım ,

      düşüncelerine fikirlerine tamamen katılıyorum.
      sevgilerimle.

      Sil
  6. karsidaki her insan bir aynadir seni sana gösteren .
    sevgide beklentilerin citasini ne kadar asagi tutarsak düsüsümüz az aci verir ne kadar yüksek o kadar kiriliriz

    sefffiiiyom ben seni özledim sevgi pötürcügüm

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çita düşükte olsa bazı insanlar gerçek kişiliklerini çok iyi gizler bitanem,Allah iyilerle karşılaştırsın.

      Bilmukabele Bende özledim:(

      Sil
  7. Çok doğru,herşeyden önce hayal etmeli ve hiçbir zaman umudumuzu kaybetmemeliyiz..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hayal et ,ümit et, çaba sarf et ve en önemlisi, olması muhtemel bir hayalle olması imkansız hayalleri ayırmayı bil. bu benim felsefem:))

      Sil
  8. hayatı akışına bırakmak en doğrusu sanırım canım.o zaman kabullenmekte kolay oluyor bence.ALLAH kalbimizden sevgiyi eksik etmesin.öpüyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Amin canım Allah sevgiden bihaber insanlarla karşılaştırmasın.
      sevgilerimle.

      Sil
  9. Hayal edebildiğimiz kadar varız, ben çoğu zaman hayallerle avunurum dediğin gibi..
    Sevmek iki türlü de zor..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hayal kurmak çok güzel ,çok fazla derinde düşünmemek lazım canım,bu sadece yara almamıza neden olur.

      Sil
  10. Çok doğru
    yine doğru :)
    Hayatımıza girenlerin çoğunun huyları birbirine benziyo evet

    misal eşim ve kızım
    annem ve kayınvalidem
    arkdşım ve kuzenim :)

    Her yazında kendimden bişiler buluyo olmak ne güzel..
    Ellerine sağlık ARkdşım..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sen anlatmak istediklerime çok güzel bir örneksin canım,
      insan kendi gibi insanları çeker ,istisnalar hariç ,
      yazılarımda kendini bulmana çok sevindim, seninde okuyup düşüncelerini paylaştığın ellerine, yüreğine sağlık.

      Sil
  11. Şimdi bende sorguladım ben hangisine giriyorum diye :)
    Derin mi yüzeysel mi . Sorguladığıma göre yüzeyselim gibi kafam karıştı abla :)
    Ben çok değiştiğimi hissediyorum zaman zaman.
    Böyle değildim yaşarken oldum diyorlar ya o hesap :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. :)çok ince çizgi var değil mi? insan hangisi olduğuna karar veremiyor ikisindende biraz mı yoksa?
      :)) yaşarken böyle olunuyor kuzum:))

      Sil
  12. muhteşem, bana da gönder ilham =(
    sevgiler.

    YanıtlaSil
  13. Siyah Kuğum zarif kuğum herkes sevilmek istiyor, bi zahmete girip de seveyim diyen yok gibi. İnsanlar hep almak istiyor hep almak ve hiç vermemek yada 1000 almak 1 vermek sonrada sevgisiz hayatlar kullanılmışlık duygusu..Mutlu olmak için sen elindekilere bak. Market değil hep çözüm sokağında bakkal var..Sabır sonu selamettir sabretmesini bilene..Vermek büyüklüktür verdikçe gelmesini beklemeyene..Çok güzel bir yazı kuzum. ben karşılıksız sevmeyi öğrendim artık. Böylesi daha güzel..ss

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. En güzeli bu diyeceğim ama buda bir nevi kendini avutma yöntemi değilmidir?
      En güzeli bize değer verenin kıymetini bilmek diye düşünüyorum,
      seviyorum seni.

      Sil
  14. Daha önceleri çok sorgular ve daha çok mutsuz olurdum. Şimdilerde karşımdaki eşi,dostu ,akrabayı,arkadaşı olduğu gibi kabul ediyorum.Kimse dört dörtlük değil,tabi ki bende:)Mutluluk ta bunun payı çok:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kabullenmek güzel bir şey canım,kabullenemediğimizde hüzün denizinde yüzerken buluyoruz kendimizi.

      Sil
  15. Bende karar veremedim :) zaman zaman değişiyor ilişkiden ilişkiye hatta ilişki içerisinde ama şu herşeyi sorgulama hali sanırım ondan kaynaklanıyor :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hoşgeldin
      evet olabilir,insan ne kadar sorgularsa kendini o kadar mutsuz oluyor gibi değilmi?

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Zona ve Ben...

 Küstüm!  Bu kuğu nerelerde diye  Hiç merak ta etmiyorsunuz?  Ölsem yedim çıkmış olacak.  Bir tek Benbir sormuş Allah razı olsun.    H asta oldum   o kadar  çok yemek Bloğu yapan arkadaşım var ancak bir tas çorba yapanım yok! Al kuğu bu çorbayı içte iyileş diyenim yok! Üç haftadır zona ile mücadele ediyorum daha önce bu hastalığa yakalanan blogcu arkadaşım A hesteydi-beste ile    hasta olduğu dönemlerde  konuşmuştuk hasta olduğu dönemlerde... ''Çok ağrılarım var acı çekiyorum'' demişti ve bende ona ''seni anlıyorum'' demiştim aynı acıyı yaşamadan anlayamıyormuş insan. yatağa hapseden ailevi ilişkilerden çevreden ve işten koparan bir hastalıkmış.  Son zamanlarda  istediğim bir kaç gün tatildi. Çok yorgundum yorgunluk stres sayesinde bir anlık boşluğumdan beni yakalayan bu hastalık.  Üç hafta  önce, sadece bir dakikada çıktı ve ilk olarak minnacık bir kaç sivilce gibi boynuma yerleşti sıcaktan olduğunu düşünüp ağrılara kulak asmadım.

Şşş! Kızlar bağırmaz

 Şşşş Kızlar bağırmaz  Eğer anne ve ya anne adayı  iseniz mutlaka izlemeniz gereken bir  film... Bu filmin bir karesine  instagramda  rastladığımda izlemeye karar verdim  Ramazanda  gece birde işten gelince  sahura kadar  uyumayayım diye  açtım filmi.   Film o kadar etkileyici ve sürükleyiciydi ki     film bittiğinde  sabah ezanına sadece beş dakika kalmış...  Sadece su içebildim filmin üzerine  yemek falan yiyemezdim zaten rüyamda da  Şirini gördüm  günlerce içimden çıkmadı  . Filmin beni bu kadar çok etkilemesinin sebebi ise çok gerçekçi olması  ... Oyuncular:Babak Hamidian, Merila Zare'i, Tannaz Tabatabayi  Tür:İran SinemasıYapım  Yılı:2010 Orjinal İsim:Hiss Dokhtarha Faryad Nemizanand  Puanı 8.2 Bir okuyucunun yorumu Dünya meşgaleleri yüzünden çocukları ile ilgilenmeyen ebeveynler Şehvetleri  ve sapkın düşünceleri  kendini bile düşünmeyen   caniler, masumların hayatlarını karartan sübyancılar... Dile düşmemek için şik

mutsuz bir insancık

 bazen kaçmak gerekir, kendinden , herkesten. çok bunaldım .çok yalnızım o kadar yalnızım ki  her gün pazarları dahil  16 saat çalışıp yine de çok yorgun değil. çok yalnızım. kimseye açıklayamadığım tuhaf bir yalnızlık.iki kaşımın arasında zaman geçtikçe  çıkan iz , ne kadar somurtkan biri olduğumun gayet açık kanıtlarında biri olsa gerek. ahh tabe efenim ne diyorsun be kuğu nerelerdeydin diyeceksiniz ! devrik cümlelerimi itinasız  virgülü noktası doğru yerde olmadını bildiğim  satırlarımın pek kimsenin umrunda olmadığını düşündüğümden sadece beynimde yazıyorum. mutsuz yalnız hatta halen fakirim...  hayatta en çok istediğim bir evimin olmasıydı ben biriktirdikçe ev fiyatları arttı .ben mutlu olmaya çalıştıkça sorunlar daha da arttı. bazen yaşamıma son mu versem diyorum sonra iğne batsa uf uf  diyorum canımın çok tatlı olduğunun farkına varıyorum . şey gibi bir  şry bozulsa onu tamir ederken daha da çok bozuyorum. . sonuç olarak mutsuzum .