Ana içeriğe atla

Vaveyla





Biraz önce, şakır şakır yağan yağmurdan kaçışan insanların boşalttığı sokakta yürüyen kadının, ince topuklu ayakkabılarından çıkan ahenkli tıkırtı ile kalbinin ritmik tıkırtısı aynıydı. 

   Uzun mavi kiloş eteği  dar kesim beyaz  gömleği    kocaman bir çantası  , siyah  omuzlarında saçları ve  sim siyah gözleriyle  sesi umursamıyor hatta  daha sert basıyordu ayaklarını .

Sokak  boş olunca ağladığını kimse görmüyordu   elini çantasına atıp çantanın ön kısmındaki fermuarlı kısımdan telefonunu çıkardı  hızlıca içini açıp hattı çıkardı.   
 Titreyen elleriyle  kırmaya çalıştı kırılmadı iki büklüm oluyordu ancak kırılmıyordu, ağzına alıp dişleriyle  geveledi nihayetinde  kırdı    hızla  ilerlediği yolda bir su birikintisine fırlattı...
 Göz yaşları az önceki yağmurdan daha hızlı akıyordu yüreği fırtına yeriydi.
 Her defasında umutlar yeşerterek başladığı ve başarısızlıkla sonuçlandırdığı  bu kaçıncı ilişkisiydi ?
Yine ayrılmıştı yine hayal kırıklıkları yine  depresyonlar 
arkadaşlarının saatlerce verdiği vaazlar bekliyordu onu.
 Bu defa çok inanmıştı oysa ne dediyse yapmıştı terk edilmeyi hazmedemiyordu!
  Sorun onda mıydı? yoksa hep yanlış insanlara mı denk geliyordu! ilerideki büfeye saptı 
-bir paket sigara,  çakmak
-bayan  hangi marka
-fark etmez
-olur mu hiç bayan bir sürü marka var 
adam tam gevezeliğe vuracaktı ki sert bir sesle susturdu
- en pahalısını ver ...
 Sigara ve çakmağı alıp sahile doğru indi her yer ıslaktı eteğinin çamur olacağını bile bile  setin üzerine oturdu,  sigarayı çıkarıp yaktı ilk nefeste   içine çekti içini yakan isli tuhaf bir kokuydu acıydı sanki,   başı döndü midesi berbat oldu nede olsa ilk defa içiyordu ne kadar iğrenç bir şey deyip denize fırlattı  bir beş dakika sessizce denizi izledi tekrar bir sigara yaktı az önceki kadar iğrenç değildi...
Tanıştıkları günden itibaren tek dünyası o olmuştu...
 Yaşadıkları tek tek gözünün önünden geçiyordu, onun  uğruna kimleri kırmamıştı ki , o buluşmak istediğinde illa gidecekti evde hasta varmış ,misafir varmış umursamazdı, o ne derse  kulağına o kadar hoş  gelirdi ki hemen yapardı . Adam  ise daha az önce  çok dırdır yaptığından uyumsuz olduğundan bahsediyordu,  bunu kimseye söyleyemezdi  kadın ayrıldık   beni istemiyormuş diyemezdi, belki barışacaklardı,  iyice üşüdü   üstelik ilk defa sigara içen birine göre çok fazla içmişti  hafif başı dönüyordu  tam ayağa kalkarken  topukluları birden kaydı setten  aşağı doğru kayıyordu tıpkı kaydıraktan kayan bir çocuk gibi kendine engel olamıyordu, kendini denizin soğuk sularında buldu...
 Yüzme biliyordu ancak  kıyıya çıkamıyordu set çok yüksekti, gözlerindeki yaşlar az önceki aşk acısından daha  fazla akıyordu   ne  aşkı, ne  terk edilişi, nede az önce ölmeyi düşünmesi umrundaydı 
 Sadece yaşamak istiyordu çırpınıyordu, kelimeler boğazına düğüm düğüm oluyor  çırpınmaktan yorgun,  son  bir  çaba ile  imdat imdattt!

 Not: Sahildeki kameralardan görülünce , arama kurtarma ekipleri devreye  girdi  üç gün sonra yirmili yaşlarda  bir bayan cesedi  denizden  çıkarıldı.


Yorumlar

  1. Daha önce denk gelmedigim icin üzüldüm blogunuza ama artik takipteyim sevgiler

    YanıtlaSil
  2. Doğduğumuz andan itibaren asıl olan tek hedef'imiz yaşamak değil midir?

    Sevgiler...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Her ne kadar ölümü istesekte dilimizle aslında tek gayemiz yaşamak...

      Sil
  3. Ne ettin sayfa düzenine be yaaa .Yabancı bir eve gelmiş gibiyim.Oysa zilin üstünde adın yazıyordu :(
    Yaşlandığımdan mı nedir değişiklikler çok sarmıyor beni .Eskiden de çok sevmezdim :) huy demek ki. neyse tutmayayım seni.Gidip şu kızı denizden çıkar da gel,ölmesin yazık...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Diğer şablonda sorunlar vardı şimdilik bununla idare edeceğim, sen beni her halimle seversin ki biliom:)))
      O kız Öldü malesef , yaşanmış bir olaydan esinlenerek yazdım bu kısa hikayeyi :(

      Sil
  4. İnsan böyle çaresiz zamanlarda kendi iç sesini dinlememeli:(
    Bak ne yaptığını bilmiyor. O telefonla en yakın dostunu aramalıydı...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Belkide bazen insan gerçekten istemeden hayatın kıyısına geliyor bir anda.:(

      Sil
  5. A! En heyecanlı yerinde kaldı. Bakalım ne olacak kurtulacak mı? Kalemine sağlık kuğu kızım. Devamını bekliyorum. Sevgiler:)

    YanıtlaSil
  6. Hayat bazen bu kadar saçma olabiliyor gerçekten,yani ölüm bu kadar pıt diye gelebiliyor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Malesef bazen yıllarca düşündüğümüz halde ''bu nasıl oldu?'' sorusuna cevap veremiyoruz:/

      Sil
  7. Güzel bir yazı Olmuş Siyah Kuğu Emeklerine sağlık Hayatın Kıyılarında bazen gelsekte çare bu olmamalı diyorum ben her zaman düşe kalka yol alıyoruz hepimiz yara bere olsada sarğı beziyle tedavi makbulu budur ama İşte ....

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bazen hayatın kıyısından düşüveriyoruz tutunmak istesekte çok geç oluyor.

      Sil
  8. Ya,içime kurt düştü gene geldim.Yaşam böyle saçma olabiliyor dedim ya,şimdi bu kız hikayeye saçma dediğimi sanmasın diye vesveselendim.Demek istediğim,buradaki ölüm şekli yok canım,böyle ölünmez ki fibi gözüküyor ya,saçma bir ölüm şekli yani,hayır ölmek için saçma bir durum ya,işte hayatın içinde aynı böyle saçmaymış gibi görünen o kadar çok ölüm gördüm ki ben.İçinden bu ölümün saçma olduğunu düşünebileceklere yazdım yorumu.Hikaye çok güzel zaten,okurken seyrettim aynı zamanda.Ne dediğimi anlarütmaya çalışırken iyice saçmalamadım değil mi kuğu😳😳

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kurtuna söyle demek istediğini anladım:)
      Gerçek bir olaydan etkilenmiştim 2014te suya düşen köpeğini kurtarmak isteyen bir genç ayağı kayınca suya düşer ve dakikalarca çırpınır diğer köpek yardım getir fakat insanlar sudaki köpek için sanarlar, sahil güvenlik kameralardan görür yardım ekibi malesef çok geç kalır. üniversiteli Emre'yide anmış olduk Allah rahmet eylesin.
      Estağfurullaf tabiki de saçmalamadınız.

      Sil
    2. Esinlendiğin olayı duymamıştım. Üzüldüm Emre için. Bazen ölebilmek ne kadar kolay oluyor :(

      Sil
    3. Youtube İki Köpek Boğulan Genç İçin Çırpındı yaz çıkıyor o anın kamera görüntüleri var :( Haberlerde çok uzun süre çıktı ailesi eve gitmeyince merak edip aramaya çıkıyor acı gerçekle yüzleşiyorlar görüntüler yıllardır aklımdan çıkmaz, ve köpekler o kadar çok mücadele ediyorlarki ölüm ne kadar zor ne kadar da kolay:(

      Sil
  9. Eh artık dünyevi üzüntüleri olmayacak.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Rabb'im Taksiratını affetsin Nur içinde yatsın.

      Sil
  10. Tüylerim diken diken oldu...

    YanıtlaSil
  11. Bazı öyküler ilk cümleden kendi sonunu yazar. O ayakkabı ya topuğundan kopacak ya da zeminden kayacak gibiydi mesela. Tık sesi kaybolması gerekti ve oldu.
    Biraz teknik oldu affet :)
    Kalemine kuvvet.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Alnına yazıldıktan sonra topuklu giymesede başka bir şekilde olur yine olur:) Tabi bu hikaye bir yerden giriş yapmam gerek:)
      Teşekkür ederim keyifli okumalar.

      Sil
  12. Yaaaa. Ama. Sonu üzdü. Yakışıklı bir delikanlı gelir kurtarır sandım...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Malesef:(
      Baen böyle olması çok saçma ama dediğimiz şeyler oluyor işte:(

      Sil
  13. Kimse o seni böyle üzen karşı cins,takmayacak dı kafasına bu kadar...!
    Demek kolay tabii.
    Çok iyi yazmışsın,kalemine sağlık.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Uzun zamandan sonra ilk kısa hikayemdi,
      beğenmenize sevindim.

      Sil
  14. Yanıtlar
    1. Üüzülmeni istemezdim tabikide ama o duyguyu o hissi yansıtabildiysem ne mutlu bana.

      Sil
  15. Harika bir yazı olmuş. Çok güzel yazıya dökmüşsün. Emeğine sağlık. Bu arada yeni teman çok hoş olmuş güle güle kullan Kuğucum :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim sevgili Neşeli süs evim:)
      Beğendinmi uzun zamandan sonra çarşafı çıkarıp beyaz gömlek giymiş gibi hissettim kendimi:)

      Sil
  16. :(( kızgınlıkla bile olsa kelimeleri doğru seçmek gerekiyor, kalkıp gidebilseydi kimbilir neler olacaktı ya da onun misafirliği bu kadardı bilemeyeceğiz:((
    Sayfan birden bire karanlık odada florasan ışığı yanmış gibi oldu:)
    kalemine sağlık canım.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet bazen ne desek malesef boş ,kalkıp gitseydi belki başka bir aşk hikayesine koşacaktı, belki barışacaktı bir sürü belkiler bırakmak bu olsa gerek.!

      Sil
  17. Kayıp hayatlar hüzünlü bir son olmuş canım .

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkürler beğenmenize çok sevindim
      sevgilerimle.

      Sil
  18. çok hazin bir hikaye, yaşamak ne garip..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Garipsemiyorum bazen o kadar tuhaflığın içinde :(

      Sil
  19. Yaşıyorcasına hissettim cümlelerini.. Hikaye çok sürükledi.. Benzer şeyleri hepimiz illa ki yaşıyoruz..

    Bu arada ilk bakışta tema dikkatimi çekti, güzel olmuş aslında aydınlık ferah.. Ya da ben beyaz temaları çok sevdiğim için..

    Paylaşım için çok teşekkürler ^^ <3

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim. Beğenmene çok sevindim.

      Sil
  20. Tüylerim diken diken oldu gerçek olay olmasına üzüldüm ☹️

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu hikaye gerçek bir olay değil sadece ölüm şeklini gerçek bir olaydan esinlendim . Onuda belirteyimde😊

      Sil
  21. çok çarpıcı buldum, hele ki gerçek bir hikayeden esinlenmiş olmanız daha da dikkatimi çekti, beğendim ama sonuna üzüldüm.. ne yazık ki her hikaye güzel bitmeyebiliyor...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkürler , evet her hikaye mutlu sonla bitmiyor malesef hatta bazen bitmemesi gereken hikayeler var bitişleriyle aklımızdan çıkmayan bir kız çocuğu vardı Gizem di sanırım Beyaz şhow bile davet etmişti bir videoada öğretmeni ve bir arkadaşıyla diyologları vardı ona hayran kalmıştım ileride iyi yerlere geleceğini umuyordum ama malesef o da ablasıyla banyoda şofbenden zehirlenmişti.! İnanmamıştım günlerce aklımdan çıkmamıştı. ne kadar erken ve ne kadar saçmaydı bu ölüm onlar çok başarılı olacaklardı!:(

      Sil
  22. Merhaba Siyah Kuğu,
    bu üzücü bir hikaye. Sana güneş ışınlarının bir çift göndermek. Sana güneşli günler diliyorum.
    selamlar
    Nancy :)

    YanıtlaSil
  23. Merhaba Nancy Çok teşekkür ederim .
    Mutluluk ve güzellikler diliyorum. ☺

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Zona ve Ben...

 Küstüm!  Bu kuğu nerelerde diye  Hiç merak ta etmiyorsunuz?  Ölsem yedim çıkmış olacak.  Bir tek Benbir sormuş Allah razı olsun.    H asta oldum   o kadar  çok yemek Bloğu yapan arkadaşım var ancak bir tas çorba yapanım yok! Al kuğu bu çorbayı içte iyileş diyenim yok! Üç haftadır zona ile mücadele ediyorum daha önce bu hastalığa yakalanan blogcu arkadaşım A hesteydi-beste ile    hasta olduğu dönemlerde  konuşmuştuk hasta olduğu dönemlerde... ''Çok ağrılarım var acı çekiyorum'' demişti ve bende ona ''seni anlıyorum'' demiştim aynı acıyı yaşamadan anlayamıyormuş insan. yatağa hapseden ailevi ilişkilerden çevreden ve işten koparan bir hastalıkmış.  Son zamanlarda  istediğim bir kaç gün tatildi. Çok yorgundum yorgunluk stres sayesinde bir anlık boşluğumdan beni yakalayan bu hastalık.  Üç hafta  önce, sadece bir dakikada çıktı ve ilk olarak minnacık bir kaç sivilce gibi boynuma yerleşti sıcaktan olduğunu düşünüp ağrılara kulak asmadım.

Şşş! Kızlar bağırmaz

 Şşşş Kızlar bağırmaz  Eğer anne ve ya anne adayı  iseniz mutlaka izlemeniz gereken bir  film... Bu filmin bir karesine  instagramda  rastladığımda izlemeye karar verdim  Ramazanda  gece birde işten gelince  sahura kadar  uyumayayım diye  açtım filmi.   Film o kadar etkileyici ve sürükleyiciydi ki     film bittiğinde  sabah ezanına sadece beş dakika kalmış...  Sadece su içebildim filmin üzerine  yemek falan yiyemezdim zaten rüyamda da  Şirini gördüm  günlerce içimden çıkmadı  . Filmin beni bu kadar çok etkilemesinin sebebi ise çok gerçekçi olması  ... Oyuncular:Babak Hamidian, Merila Zare'i, Tannaz Tabatabayi  Tür:İran SinemasıYapım  Yılı:2010 Orjinal İsim:Hiss Dokhtarha Faryad Nemizanand  Puanı 8.2 Bir okuyucunun yorumu Dünya meşgaleleri yüzünden çocukları ile ilgilenmeyen ebeveynler Şehvetleri  ve sapkın düşünceleri  kendini bile düşünmeyen   caniler, masumların hayatlarını karartan sübyancılar... Dile düşmemek için şik

mutsuz bir insancık

 bazen kaçmak gerekir, kendinden , herkesten. çok bunaldım .çok yalnızım o kadar yalnızım ki  her gün pazarları dahil  16 saat çalışıp yine de çok yorgun değil. çok yalnızım. kimseye açıklayamadığım tuhaf bir yalnızlık.iki kaşımın arasında zaman geçtikçe  çıkan iz , ne kadar somurtkan biri olduğumun gayet açık kanıtlarında biri olsa gerek. ahh tabe efenim ne diyorsun be kuğu nerelerdeydin diyeceksiniz ! devrik cümlelerimi itinasız  virgülü noktası doğru yerde olmadını bildiğim  satırlarımın pek kimsenin umrunda olmadığını düşündüğümden sadece beynimde yazıyorum. mutsuz yalnız hatta halen fakirim...  hayatta en çok istediğim bir evimin olmasıydı ben biriktirdikçe ev fiyatları arttı .ben mutlu olmaya çalıştıkça sorunlar daha da arttı. bazen yaşamıma son mu versem diyorum sonra iğne batsa uf uf  diyorum canımın çok tatlı olduğunun farkına varıyorum . şey gibi bir  şry bozulsa onu tamir ederken daha da çok bozuyorum. . sonuç olarak mutsuzum .