Ana içeriğe atla

Senden önce,Senden sonra # 14 #

VAZO VE DOMATES!

Sabah uyanıp  işe gittim öğleye kadar işlerimi halledip eve döndüm. Evdeki bisküvilerden bir kaç tane ağzıma atıp kendimi yatağa attım.

Telefonum mesajlar ,cevapsız aramalar dolu .
Bir hafta boyunca kendimi toparlayamadım  küçük işleri iptal edip kendimi yatağıma gömdüm, eve ekmek almak için dahi dışarı çıkmadım.
Evde bulduğum kraker ,bisküvi ne varsa onu yedim.
Akşam üstü ısrarla çalan kapıyı açtığımda karşımdaki Salimden başkası değildi ''geç''   deyip içeri girip girmediğine bakmadan kendimi yatağıma attım.

Endişeli bakışlarla '' ödümüzü kopardın hastalandın sandık ne İkbal'in  ne bizim telefonlarımıza bakmadın işe de gitmemişsin neyin var dostum?''
 Salim'e doğru dönüp ''dostum hata yapmaktan korkuyorum, İkbal hayatımda görüp göreceğim en iyi insanlardan biri ancak Onur  bana çok büyük sürpriz oldu! yapamam ben,bunu hayal etmiyordum Onur'la anlaşamayız zaten ben sadece İkbal'le bir hayat düşündüm  oğlunun olduğunu biliyordum ama bu oğlan en çok asilikler yapar bu da İkbal'in bana daha çok bağlanmasına sebep olur diye düşünüyordum. Neden söylemediniz bana  neden?''

 Salim şimdi olup biteni anlamanın rahatlığıyla '' dostum Neval ve ben karışmak istemedik bunu senin öğrenmeni bekledik, sonuçta biz araya girmeseydik sen belkide  bu hızla evlenecektin ya saklasaydı oğlunu evlendikten sonra söyleseydi boşanacak mıydın?''

 ''İkbal öyle bir kadın değil saklamaz ki?''

 Salim ''Tabi ki saklamaz Ediz artık kendini toparlar mısın, saçmalama  İkbal'in oğlu yetişkin kendine bir şans ver ve kalbin sevilmeyi istiyorsa önce sevmeyi öğren!'' deyip ayaklandı kapıya yaklaştığında bana dönüp '' üstelik kokuyorsun  duş al dostum'' diyerek çıktı...
 Kendimi soğuk suyun altına attım, biraz kendime geldim tıraş olup  üzerimi giydim Restorana gittim İkbal oradaydı masada bir adam vardı ve İkbal ağlıyordu.
Restorana  girdiğimde içeridekinin Salim olduğunu   ve benim düşüncelerimi anlattığını anlıyorum bu çok kötü olamaz ya olamaz!
 İkbal beni görünce koşar adımlarla mutfağa gitti gözlerindeki yaşları gizleme gereği bile duymadan.
Salim'e dönüp  ''ne yapıyorsun sen! neden anlattın?''

Salim beni görünce şaşkın ''  Asıl sen ne yapıyorsun  dostum dalga mı geçiyorsun az önce bana yapamam diyordun, şimdi buradasın, İkbal'in bilmeye hakkı var diye düşündüğüm için gelip anlattım''
 Mutfağa girdim  İkbal  arkası dönük elinde rende  domatesleri rendeliyor '' Özür dilerim sadece  karar vermek istedim  şaşkındım Lütfen beni de anla ''
Bana yüzünü dönmedi, tonundan ağladığını   anlıyorum  ''' git buradan bu kadar hızlı koşarsan tökezleyeceğin belliydi rahat ol alışığım ben''
'' Salimin sana anlatacağını düşünemedim''
''anlatmasa anlamayacak mıydım?''  dedi
'' İkbal bak karar verdim buradayım işte önemli olan bu değil mi ?'' derken bana yüzünü döndü  rendelediği domatesi avuçlarımın içine bırakıverdi tamam hadi birleştir bunu  eski haline getirdiğin zaman karşıma gel!


 Nasıl yani  domates mi? Bir domatesi mimar değil bir sürü profesör bir araya gelse eski haline getiremez. Vazo falan kırmasını tercih ederdim, hiç değilse yapıştırmaya çalışırsın eskisi gibi olmasa da elinde bir şey var ama bu ne, elimde bile durmadı gömleğim üstüm başım domates  restorandan çıkarken bana  tuhaf gözle bakan bir kaç müşteri ve kendini gülmemek için zor tutan Miray'a dik dik baktım.
 Eve gelip üstümü değiştirdim  derin düşüncelere daldım,  ben bu domatesi nasıl birleştirebilirim ki?

Yorumlar

  1. Hoş kadın şu İkbal :D Bu kadar üzüntü içinde beni güldürdü :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Önemli olan da bu değil mi kuzucum:)))

      Sil
    2. Ev arkadaşlarımdan birnin çok sevdiği bir söz "Hayata domates olarak geldiysen ve yolda ezildiysen yapacak bir şey yok salça olarak devam edeceksin :D"

      Ediz bir yolunu bulur zaten kalbine o kadar güveniyorsa, gerekirse salça olur diyorum :D

      Neşe doldum yahu hahaha bu domates baya yerinde olmuş ya merakla bekliyorum gerçekten ellerine sağlık kuzucum bir tanesin :))) !!!!

      Sil
  2. :)
    domates olayı ders verici ve komik olmuş.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. :)) Yemek yaparak hayatını kazanan bir kadınında hayatı yemeklerle özdeşleşir işte:)))

      Sil
  3. Ediz bi yolunu bulur tabi eğer o kararını verdiyse :D :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bence de bulmalı yoksa durum çok kritik,
      bol bol domateslenecek yoksa:)))

      Sil
  4. Ben İkbalin yerinde olsam bir daha asla suratına bakmazdım o adamın!Bakalım nereye gidicek bu hikayenin sonu daha da merakla bekler oldum canım:))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İkbal de hayattan güzel şeyleri tatmak isteyen ve bundan hep mahrum yaşamış bir kadın.
      Bakalım canım:))

      Sil
  5. Domatesin suyu da aktı gitti..!
    Zor iş..:)

    YanıtlaSil
  6. Önceki bölümleri de zevkle okudum..Yüreğine sağlık..

    YanıtlaSil
  7. ben olsam bir domates fidesini saksıya eker giderdim.
    yeniden başlayalım derdim...
    ama ediz ne yapacak bilemem tabii?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İyi fikirmiş, biri bunu Ediz'in kulağına fısıldasa iyi olur:)))

      Sil
  8. Eşeksin ediz, bildiğin eşek... o kadar da çok sevmemiş demek ikbal'i.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Eheheh:)))
      Alemsin sen:)) Ediz eline geçerse fena olacak gibime geldi:)))

      Sil
    2. olabilir valla :))) eheheh

      Sil
  9. Ediz çok korkakmış ve bence Aşkı haketmiyor. Beni çok yanılttı, İkbal bıraksın onu Kuğum ya, çok üzüldüm valla :(

    YanıtlaSil
  10. Karmaşık bir durum, özürlü çocuk çok zordur sonsuz sabır,sonsuz sabır ister, sinirli, sabırsız insanların böyle şeylere hiç yeltenmemesi gerek yoksa çocuğa bağırır,çağırır,ruh sağlığını iyice bozar:(bu arada kızım yapıcı bir eleştiride bulunmak istiyorum izninle, konuşmalarda 'dostum' diyorsun ya...yani bilemiyorum biraz yabancı dizi, yabancı filmlerdeki konuşmalarda rastlanan bir şey gibi geldi bana, biz Türkler birbirimizle pek 'dostum' lu konuşmayız diyorum ama benim fikrim tabii yazar sensin, son karar senin:)

    Bücürük kardeşinle kocaman öpüyoruz...
    sevgiler canım

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet annem zor bir durum yaşamadan bilinmeyen konulardan biri.
      Salim ve Neval karakteri çok sevdiğim iki insanın hareketleri konuşma biçimi ve birbirlerine davranış şekilleri tamamen gerçekten alıntı:))) Burada yazdığım karekterlerin çoğu çevremde gözlemlediğim insanlardan oluşuyor, çoğu hikayenin gerçeklik payları çok yüksek annem.
      Kardeşimi ve seni kocaman öpüyorum.

      Sil
  11. ''Zor zamanlarımda omzumda bir el istedim ama omzuma tek dokunan şey hayatın yükü oldu...''
    ediz elini ikbalin omzuna koymalı,koyacak bence.bu kadar empati yapabilen ve düşünen insanın başka şansı yok.yada yanılıyorum..ahh birde meraktan ölüyorum:))dardaydım,koşturuyordum çal kapı yapıp kaçmak istememiştim.iyi ki öyle olmamış.yemek için ara verdiğimde sakin sakin okudum tüm yazıyı ve yine çok beğendim.bu arada ikbal'in kitabınıda yeni bitirmiştim."içimden geldiği gibi"orada da beni etkileyen bir kaç güzel söz dimağımda taze taze dururken hemen yazıyorum:)"Tanrıya beni uğursuzluklardan koruması için dua etmiyorum.böyle durumlarda beni umutsuzluklardan koruması için dua ediyorum.Tanrı bir elini bıraksa,öteki elinden tutar."umudun olsun yeter ki!ediz umutsuzluğun içinden umudunu çıkaracak,çıkarmalı:)
    bu arda aynı kitapta "bir kayısı ağacı" isimli bir şiir okudum ve çok etkilendim.A.Kadir Bilgin e ait.tavsiye ederim yada belki okumuşsundur.sevgiyle kucaklıyorum yüreği pamuklar kadar yumuşak ve kocamn kuğum.kalemine ve yüreğine sağlık.sevgiler..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Canım keyifli okumalar diliyorum, evet İkbal mutluluğu gerçekten hak eden bir kadın ve bulacak ta.
      Güzel paylaşımların için teşekkürler.
      Evet okumuştum
      Bir kayısı ağacı,
      bazan eğilir bakar odaya,
      çiçeklerinden utanır...
      sağol canım öptüm yüreğinden.

      Sil
  12. domates mi oyyy çok yaratıcı süpersin kuğum :):)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. :) Vazoyu yapıştırmak kolay
      Hadi bakalım domatesle ne yapacak sence?:)))

      Sil
  13. Merhabalar Siyahkuğu,

    Senden Önce, Senden Sonra'nın hızına erişemedim. Biraz evvel blog sayfanızdaydım ve bu bölümün birazını okuduktan sonra tekrar sayfanızdan ayrılıp, elektronik posta hesabıma geçmiştim, orada sizin blog sayfamdaki yazdığım son şiir için yazdığınız yorumu gördüm.

    Tekrar blog sayfanıza gelip son postunuzu okurken, okuyucu yorumlara yazdığınız yorumunuzda gördüm ve okudum: "Aşk, yürek ister" demişiniz ya, ne kadar doğru bir tespit. Evet Aşk, yürek istiyor, yüreği yeten de sevsin ve haketsin.

    Ne kırılmış bir vazo, ne de rendelenmiş bir domates, tekrar birleştirilse bile eskisi gibi olmuyor zaten. Tek kanadı kırık bir kuş misali olan bu sevgiden ya da aşktan ne beklenebilir ki?

    Selam ve dualarımla birlikte en Güzel'e emanet olun.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İkisi de yapışmaz ama bazen yeni bir vazo alınır belkide ''o vazo zaten fazlalıktı'' diye düşünebilecek kadar güzel yürekli bir insana denk geliriz kimbilir!

      Selam ve dualarımla Allah'a emanet olun.

      Sil
  14. Aslın da böyle konularda kendini iyice ölçüp tartmak çok önemli. alınacak kararın sonuna kadar arkasında duramazsan sonrasındaki geri çekilme daha büyük yaralar açar.Bu nedenle Ediz'in böylesi temkinli davranması, duyduğu büyük aşka rağmen durup düşünmesi aslında ne kadar doğru bir adam olduğunu gösteriyor...Sevgiler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ediz özünde iyi bir yaptığı hatanın farkında, belki de bunu yaşaması gerekiyordu aşkın basit bir kelimeden ibaret olmadğını anlaması için.
      Sevgiler benden.

      Sil
  15. Şekerciğim ne zamandır güzl yazılarını okumaya hasret kaldım.Onları kafamın en sakin işlerimin hiç olmadığı bir günde okuyacağım hepsi aklımda geriye dönüp başlayaraktan keyifle okuyacağım canım.Böyle acele acele tadı çıkmaz ki kuğum.Sevgi ile muhabbet ile kal tatlımm.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Canım istediğin zaman buyur gel oku ne zaman uygun olursan:)
      Sevgi ve dostlukla...

      Sil
  16. YAZIK YAA KIYAMAM IKBALE :((( VERDIGI DOMATES ÖRNEGINE BAYILDIM AMA

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. :) Hayatını yemek yaparak kazanan bir kadının örneği de yemekle alakalı olur değil mi ama?:)

      Sil
    2. kesınlıkle :=)) hayal gucune hayranım kuğumm..

      Sil
  17. of ya çıkmaza girdi gibi duruyor
    herkes en iyi bildiği dünyadan esinlenirmiş ikbalde öyle yaptı uzattı domatesi iyide yaptı bence
    sevgilerimle cnm merakla beklicem

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet domatesi hak etti:))
      Yoruma cevap biraz geç oldu ama kusura bakma, bazen okuyorum ama yanıtla butonu basmıyor sonra cevaplarım diyorum o sonra anca şimdi oluyor:))) gecikme için Özür dilerim canım.

      Sil
  18. Oh! iyi dedin İkbal..Hadi bakalım Ediz efendi,kalp kırmak kolaydır ama tamiri zordur..
    Ediz bence kaleyi içten fethedecek..Ne dersin Kuğu'm?Yüreğine sağlık:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Vaovv !:)) hıhı aynen öyle canım:))
      Senin de güzel yüreğine sağlık öpüyorum.

      Sil
  19. Bence kuğum yıkanıp paklanıp üstünü başını giyip gitti ya restororana bence bir şansı hak etmeliiii. Onu da anlamalı ilk tepki şaşkınlık düşünmek için zaman Edizin de hakkı.. Bence domasezi birleştirmeye çalışacağına yüreğini sermeli ikbalin ayaklarının altına.. Anlatsın kalbinden beyninden geçenleri açık açık anlatsın.. Kim olsa ilk tepkisi böyle olabilirdi.. İkbalde de suç var bence. Azıcık çıtlatmalı, tepkisi gördüğünde yine olumsuz olursa o zaman bitirebilirdi. E bak oğlum bu kabul et emrivaki olmaz.. Ondan nasıl açık yüreklilik istiyor ise kendide açık yüreği en başta ortaya koyabilmeli..
    Bence böyle.. Tek taraflı düşünmemek lazım..
    ss çok..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hatalar tek taraflı olmaz yağmur yüreklim.
      Sen Edizcisin anladığım kadarıyla:))
      s.s hemde çooook

      Sil
  20. Öykü olanca hızıyla güzelce akıp giderken yakalayamadığım yerleri tekrar okudum. ...Ve derim ki İkbal biraz daha çeki düzen verse kendine ve etrafına.:) Güzel haftalara... dostlukla

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İkbal, sade bir kadın onun bu haline vuruldu belki de Ediz:))
      Güzel haftalara, dostlukla.

      Sil
  21. erkek mantığı; güzel bi şey görünce yaklaş ama o güzelliğin bi zor yanı varsa kaç git. herşeyleri kolay olsun istiyorlar. ama şunu unutmasınlar gül dikeniyle birlikte güldür...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet Meleğim gül dikeniyle güzeldir ,
      dikensiz gül ,ateşsiz kül olmazmış değil mi?

      Sil
    2. Sonuna kadar haklısın canım ama erkekler genelde böyle düşünmüyorlar maalesef

      Sil
    3. Kaıdınlar kalbinin izinden gider, aynı şey bir kadının başına eminim ki hiç düşünmeden evet derdi değil mi?

      Sil
  22. İkbal'e yazık, ama Ediz'de hala çaba gösterdiğine göre bir ışık var gibi :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ediz aşkın peşinden gidiyor
      hepimiz bazen boş bulunduğumuz anlara denk gelebiliyoruz , Işık var gibi:)

      Sil
  23. Kendime not:14.bölümdeyim:)
    Yeni yılın şimdiden kutlu olsun!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. :) Yeni yılın kutlu olsun canım arkadaşım.

      Sil
  24. Domates fikri süper nereden aklına geldi bu.Konu mutfakta geçince herhalde değil mi:)Sular durulacak inanıyorum:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Mutfakta yemek yapan bir kadın gidipte vazo kıramaz ya:))
      okurken kendimde çok gülüyorum:)

      Sil
  25. bana yüzünü döndü rendelediği domatesi avuçlarımın içine bırakıverdi tamam hadi birleştir bunu eski haline getirdiğin zaman karşıma gel!


    bu çok ağır bi tepki olmuşş

    hak vermesi gerekirdi ikbalin
    empati kurdumda
    bunu herkes düşünür edize has bi durum değilki :(
    fazla kızdı ikbal bu duruma
    inş büyütmez daha fazla

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bazen olaylara olduğunda daha fazla tepki verebiliyoruz canım.
      Bakalım neler olacak.

      Sil
    2. ah bi ben yapamıyorum bunu :)
      yaptığımda eşim anında bi komiklik yapıyo ne sinir kalıyo ne küslük :(
      biraz kavga etmek küs kalmak istiyorum ne mümkün :(
      evde cem yılmaz besliyorum ben :D

      Sil
  26. İkbal çok hoş bir karakter çok sevdim..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sağol canım, bende severek yazdım İkbal'i sevdim.

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Zona ve Ben...

 Küstüm!  Bu kuğu nerelerde diye  Hiç merak ta etmiyorsunuz?  Ölsem yedim çıkmış olacak.  Bir tek Benbir sormuş Allah razı olsun.    H asta oldum   o kadar  çok yemek Bloğu yapan arkadaşım var ancak bir tas çorba yapanım yok! Al kuğu bu çorbayı içte iyileş diyenim yok! Üç haftadır zona ile mücadele ediyorum daha önce bu hastalığa yakalanan blogcu arkadaşım A hesteydi-beste ile    hasta olduğu dönemlerde  konuşmuştuk hasta olduğu dönemlerde... ''Çok ağrılarım var acı çekiyorum'' demişti ve bende ona ''seni anlıyorum'' demiştim aynı acıyı yaşamadan anlayamıyormuş insan. yatağa hapseden ailevi ilişkilerden çevreden ve işten koparan bir hastalıkmış.  Son zamanlarda  istediğim bir kaç gün tatildi. Çok yorgundum yorgunluk stres sayesinde bir anlık boşluğumdan beni yakalayan bu hastalık.  Üç hafta  önce, sadece bir dakikada çıktı ve ilk olarak minnacık bir kaç sivilce gibi boynuma yerleşti sıcaktan olduğunu düşünüp ağrılara kulak asmadım.

Şşş! Kızlar bağırmaz

 Şşşş Kızlar bağırmaz  Eğer anne ve ya anne adayı  iseniz mutlaka izlemeniz gereken bir  film... Bu filmin bir karesine  instagramda  rastladığımda izlemeye karar verdim  Ramazanda  gece birde işten gelince  sahura kadar  uyumayayım diye  açtım filmi.   Film o kadar etkileyici ve sürükleyiciydi ki     film bittiğinde  sabah ezanına sadece beş dakika kalmış...  Sadece su içebildim filmin üzerine  yemek falan yiyemezdim zaten rüyamda da  Şirini gördüm  günlerce içimden çıkmadı  . Filmin beni bu kadar çok etkilemesinin sebebi ise çok gerçekçi olması  ... Oyuncular:Babak Hamidian, Merila Zare'i, Tannaz Tabatabayi  Tür:İran SinemasıYapım  Yılı:2010 Orjinal İsim:Hiss Dokhtarha Faryad Nemizanand  Puanı 8.2 Bir okuyucunun yorumu Dünya meşgaleleri yüzünden çocukları ile ilgilenmeyen ebeveynler Şehvetleri  ve sapkın düşünceleri  kendini bile düşünmeyen   caniler, masumların hayatlarını karartan sübyancılar... Dile düşmemek için şik

mutsuz bir insancık

 bazen kaçmak gerekir, kendinden , herkesten. çok bunaldım .çok yalnızım o kadar yalnızım ki  her gün pazarları dahil  16 saat çalışıp yine de çok yorgun değil. çok yalnızım. kimseye açıklayamadığım tuhaf bir yalnızlık.iki kaşımın arasında zaman geçtikçe  çıkan iz , ne kadar somurtkan biri olduğumun gayet açık kanıtlarında biri olsa gerek. ahh tabe efenim ne diyorsun be kuğu nerelerdeydin diyeceksiniz ! devrik cümlelerimi itinasız  virgülü noktası doğru yerde olmadını bildiğim  satırlarımın pek kimsenin umrunda olmadığını düşündüğümden sadece beynimde yazıyorum. mutsuz yalnız hatta halen fakirim...  hayatta en çok istediğim bir evimin olmasıydı ben biriktirdikçe ev fiyatları arttı .ben mutlu olmaya çalıştıkça sorunlar daha da arttı. bazen yaşamıma son mu versem diyorum sonra iğne batsa uf uf  diyorum canımın çok tatlı olduğunun farkına varıyorum . şey gibi bir  şry bozulsa onu tamir ederken daha da çok bozuyorum. . sonuç olarak mutsuzum .