Ana içeriğe atla

Sevil'in güncesi #1#





Bir bahar  günü

   aslında o gün için hazırladığım yüreğimin damlacıkları vardı , çünkü tanışmamızın yıl dönümüydü    her şey harika gidiyordu.  
   ben ona sürpriz yapacakken o bana   harika bir sürpriz yaptı... 
Buluştuk, sarıldım  ,çok soğuksun dememe kalmadı 


Bitti dedi 

- ne !

-bitti!

- ama neden?

-sen daha iyilerine  layıksın

- ben daha iyisini istemiyorumki !

-inanki sorun sende değil bende  kendini suçlama

- neden  ama?

-ben seni mutlu edemiyorum hadi yolun açık olsun

- hönk 

- evet şu an hiç mutlu değilim o kesin... 
bu ne  türk filmlerinde bile daha güzel  senaryolar var...
insan   güzel bir yalan bulur   üzülmesin falan der  .


kendimi Japon çizgi filmlerindeki kızlar gibi  hissediyorum .  gözlerimden iki yana havuz gibi  göz yaşlarımmı fışkırıyor ne!

 nasıl bir kurtuluş yoludur ,    bir kaç yıl önce bir arkadaşımız vardı erkek arkadaşı onu bırakmış ve bir mesaj atmış'' bir daha beni arama,mesaj atma sebebinide sorma ''.

Çok üzülmüştü ve çokta düşünmüştü neden? 
neden! diye...

Tabi bizde diyemedik, durmadan burnunu karıştırıyorsun , pis kokuyorsun   makyaj yapıyorsun
  gece yatarken  makyajını temizlemiyorsun  

Hemen aklıma o arkadaş geldi şimdi ben niye terkedildim ?


pismiyim?
 kokuyormuyum? 
burnumu mu karıştırıyorum ?
,çirkinmiyim ? 
anlayışsızmıyım? 
 nedenn?
  Çokmu hayır dedim
 yoksa, çok evetmi dedim ?

sen üzülme diye çokmu sessiz kaldım  hep taleplerimmi olmalıydı?

O an kendimi nasıl aşağılanmış hissettiğimi tahmin bile edemezssiniz...
o an  ağlamak ,çığlık atmak istedim   bir kaç dakika sonra kendimi öldürmeyi ilerleyen dakikalarda kendimi öldürmekten vazgeçip onu öldürmeyi düşündüm... :)


Zaman ilerledikçe  düşüncelerim farklılık  kazanıyordu...  Önce evde bulduğum tüm içecekleri içtim 


süt,soda,meyvasuyu,kahve  hala içim acıyordu  gidip marketten rocco keskin naneli şekerlerden aldım , 


beş kutu şekeride yedikten sonra artık içim  aşk acısıyla yanmıyordu:) 
 bundan çıkardığım ders  mide ağrısı aşk acısından daha kötüymüş ...

Anladımki  ne kadar değer verirseniz  bir o kadar umursanmıyorsunuz.

Tamam her zaman geçerli değil ama genelde  böyle.

 sevmenin bedeli terkedilmek...



N.K

Yorumlar

  1. Bu her zaman böyle olmaz canım benim Sen umudunu kesme gerçektende sen daha iyilerine layıksın yol ver gitsin böylesini üzülmede bunun için; bak yine miden ağrır sonra :)

    Sevgiden yana hayal kırıklığı yaşatmasın Allahım Selam ve sevgilerle kal

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sevil'e diyorsun değilmi:)

      sevgilerimle canım...

      Sil
  2. Bu tipler sonradan çok sıkıntı yaratır.Bence hayırlısı olmuş.
    Dostlukla.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Göreceğiz bakalım,
      sevil ayrılık acısını bir yatıştırsın:)
      dostlukla,sevgilerimle...

      Sil
  3. mide ağrısı aşk acısını bastırması çok iyiydi:))ama burada ters bir şey var yani sebepsiz kimse kimseyi terketmez mutlaka vardır bir sebebi (bu arada burnunu karıştırana ne diyeyim bilemedim böyleleri de varmış demek ki, sıcak su, sabunu sevmiyor mu ay ama adam haklıymış terketmekte..

    Herkese hemen değer vermemek lazım buna katılıyorum, bir yıl beklemeli en azından kimi insanın yarım saat içinde anlarsınız, kimisi için bir yıl gerekir, yani gerçekten anlaşıp anlaşamayacağımız belli olur..

    Bence sevmenin kaderi terkedilmek değil, eğer sevenler birbirine denkse değil, yani insanın karşısına dengi çıkması lazım dengi derken her konuda dengi yani kültürel, ruhsal,aile yapısı, geçmişi, aldığı eğitim, kişiliği..bu da tabii zor bir şey..bir insanla evlenirken bile o insanın tüm geçmişi, ailesiyle evleniyoruz (evleniyoruz derken sapıklık anlamında değil tabii:)yani annesi,babası,kız,erkek kardeşleri bile etkiliyor, denk olacak aileler de..bunu bize yıllar önce öğretmenimiz demişti çok da haklıydı..
    güzel bir yazıydı eline sağlık canım
    öptüm

    YanıtlaSil
  4. Ablam bu öyküde kahramanımın başına
    daha çok şeyler gelecek:))
    aslında ayrılma sebepleri var ,
    devamını getirmeyi düşünüyorum ,
    sevili sevilmeyi beceremiyor:))
    çokmu gerçekçi olmuş ne ?

    YanıtlaSil
  5. Güzel bir yazı olmuş ellerinize sağlık, demek ki neymiş körü körüne bağlanmamak lazımmış, sebepsizce bırakıpta gidebiliyorlar bazen, buda insanı çok üzüyor. Hayırlısı olsun demekten başka birşey diyemiyorum, her şey gönlünüzce olsun...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu öyküyü deneme mahiyetinde yazdım henğz kararsızım ,adındanda anlaşıldığı gibi aslında seri halinde yazacaktım ,şu an kararsızım ...

      Sil
  6. Sevenin payına hep ayrılık düşüyor hayatta...

    Sevil'e söyle sevgiyi cömertçe gösterenlerin bir kıymeti olmuyor.
    Esirgeyeceksin sevgini,
    Her gün damla damla vereceksin.
    Kaybetmekten korkarak sunmayacaksın içindeki Sevgini.
    Sen sevgiyi göstermekte cimrileştikce karşındaki cömertleşiyor.
    Acı ama gerçek bu.

    Tabi bu sadece kadın erkek ilişkisinde değil bütün ilişkilerimizde geçerli yazık ki kaçan kovalanıyor bu hayatta

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sevil öğrenecek sevmesini,
      tabi öyküyü devam ettirirsem:)
      bence kaçanın kovalanması çok saçma
      birileri kovalasın diye hep kaçacaksın
      ama nereye kadar :?
      kaçmasakta her iki tarafta normal bir şekilde
      sarmaş dolaş yürüse olmazmı:)

      Sil
  7. Şimdi şööleki şekerim :):):)ne yazık ki aşk denilen şeyde, hep bi taraf daha çok seven ve değer veren taraf oluyor..Daha çok düşünen , daha çok arayan falan filan..İki tarafında biribirini köpek gibi sevdiği hikaye daha ben görmedim..Veya rastlamamışta olabilirim...
    Senin hikaye kahramanı muhtemelen 13-14 yaşlarında sevimli bir kız diye düşünmekteyim :):)Öyle veya böyle bir neden belirtilmemiş..Hakkaten "hönk" diye bitmiş..Ben onun yerinde olsam öyle biri için ağlamam, zil takıp göbek atarım :):):)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kahramanım 22 yaşında devam edersem günlüğüne yazacak hepsini hayallerini sevgilisinin onu neden bıraktığınıda anlatacak zamanla.
      Giden için bende ağlamam,
      bende gitsem ağlamasınlar yani:))

      Sil
  8. Bu tür ilişkilerde yere sağlam basmak lazım. Mantıklı davranmak lazım çoğu kez. Güzel bir paylaşım. Saygılar. İyi pazarlar.

    YanıtlaSil
  9. "Sen daha iyilerine layıksın".....
    Sanırım bizlerin kaçmak için en sık kullandığı yöntem...Ne yazık bazen çok düşünürüm meleğim gerçekten çok fazla düşünürüm...Allah ın insana verdiği en büyül lütuf tur sevgi...Oysa insanlar o kadar hoyratça kullanıp tüketiyorki mantığım almıyor mana veremiyorum....
    "Seni seviyorum" Ne kadar değerli ne kadar özel değilmi..!! Oysa o kadar basite indirgenmiş ki sevdiğinize seni seviyorum derken düşünüyorsunuz çokmu basit kaldı diye...Üzülüyorum bu dünyaya gelipte sevgiden bi haber yaşayıp gidenlere...Yalan bakan gözlere sahte yüzlere...Oysa hayat bir yudum sevgi değilmi?....
    Not:Köşeli zar aldım kemikten birde fincan aldım zar tutmanı önlemek için :)))Minik prensesimi kocaman öpüyorum yanaklarından...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. :)) bu sözleri öyküdeki Sevile diyorsun değilmi?
      Muammer abi tüketmeyen insanlarla karşılaşmak dileğiyle...
      zar tutarım :)) fincan olsun hiç mühim değil:))
      onunlada alıştım:))
      prenses dediki amca arada
      selam yerine harçlık yolla:)))

      Sil
    2. Cumartesi günü Avcılar daydım oğlumun girmesi gereken bir sınav için...Aşırı derecede bir sınav stresi vardı...Orada bir yazı aynen şöyle..."Zoru başarmak imkansızdan daha kolaydır"...Yazıyı okuttum oğluma dedim gerisi sana kalmış... Sınavdan çıkınca bana dediği şu oldu baba bana verdiğin söz hala geçerli mi..!! Neden dedim 3 yada 4 yanlışım çıkabilir sadece dedi...Sevili bilemem :)) Ama ben yukarıda yazdığım sözü başaran birini çok iyi tanıyorum :))
      Prensesime gelince ona dünyanın bitmesi en zor olan harçlığını alacağım amca sözü...Kocaman bir hikaye seti ama o da bir söz verecek okuyacak yıldız gözlü annesinin olduğu yerde "Çoban yıldızı" olacak...Sana soracaktır prensesim neden çoban yıldızı... Yıldız gözlü kardeşim anlatacaktır prensesime...
      Zar konusuna gelince meleğim hayatındaki hep yek dönemi bitti artık... Dü Şeş ler seni bekliyor...
      Sevgilerimle canım kardeşim...

      Sil
    3. Sınav iyi geçmiştir umarım,:)))
      tabi tabi yenersin:)) sevgiler abi...

      Sil
  10. sanki ben bu yazıyı daha önce okumuş gibiyim hem kim bu sevil yahu:)))ama şu var bitti demişse biter ve kesinlik dönüp bakmayacaksın beklemeyeceksin gelişini gidene eyvallah de yeter:))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Suskun prensesim :))
      Sevil benim kahramanım:))
      buna benzer bir yazım daha vardı
      Seville benzer yanlarımız var:))
      bu öykü olacak ,
      aşka yerde
      okumana imkan yok ben yarattım onu :)) tövbe tövbe:)))

      Sil
  11. Standart ayrılık sözleri, sen daha iyilerine layıksın :)

    Sevil'in öyküsü devam etsin Kuğum..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kararsızım cankuşum ,
      olur:) bir iki yazı daha yaşatayım
      Sevili duruma göre beraber karar verelim...

      Sil
  12. Resim çok etkileyici yahu, aşk bu olsa hayatta yaklaşmazdım ben :))

    YanıtlaSil
  13. Sevgili Siyah Kugu, bu oyku sana ait..anlatim ama gercek degil? yada gercekte varmi icinde?:)))) Hersey gonlunce olsun canim..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. :)) içimde bir Sevil yok:)) ,
      canım hoşuma gitti bir kahraman yaratmak,
      uzun öykülerde kendimi denemeye başladım,
      gelen tepkilere göre yönlendireceğim kendimi,
      herşey gönlünce olsun sevgiler...

      Sil
  14. KUĞUM BENDE MERAK ETTİM SEVİL KİM 5 KUTU ŞEKER NASIL YENİR
    :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. :)) Sevil yeni kahramanım:)
      Sevil bu yer:))
      şimdilik 3 bölümlük yazmayı düşünüyorum ,
      duruma göre benimde içime yatarsa
      karakter devam ederim,
      ileride kitap yazmayı çok istiyorum
      ufak ufak alıştırma yapmam lazım ,
      nasıl sence ,Sevil okuturmu kendini?:)

      Sil
  15. Ne guzel yazmissin .Kalemine saglik.Sevgili Seval in cok genc oldugu daha bu hayatta cok pisecegi daha cok tokatlar yiyecegi kesin.Bunun adina buyumek ,olgunlasmak deniyor .sevgiler.

    YanıtlaSil
  16. Evet canım sevili bakalım neler bekliyor daha:)
    sevgilerimle...

    YanıtlaSil
  17. Demek o burnu büyük Hakan böyle terketmiş Sevil'i. Bu yazıyı görmemişim :)

    YanıtlaSil
  18. rocco haa :))) koptum yaa, sevilin aşk acısını bastırma durumu çok ilginç miş, ee bana haber verseydi 1 mart akşamı bakkalın bütün roccolarını alırdım yahu yaa :)) süpermiş..

    YanıtlaSil
  19. ay bian sensin sndım da üzüldüm ya
    neyseki sevilmiş:D:D
    canım uzun zamandır netimdeki engel yüzünden
    senin yazılarını okuyamıyordum
    bununla başlangıç yaptım umarım diğerleride bunun kadar başarılıdır
    sevgilerimle...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben değilim kuşum :)) hoşgeldin diyeyim o zaman:))

      Sil
  20. Yeni başladım bu günceye.Kusura bakma geç kaldım biraz.Etkili bir giriş olmuş,hadi hayırlısı:)Bakalım devamın da neler bulacağız.Hemen 2 ye :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hadi hayırlısı sevindim:)
      yok geç değil daha iyi hepsini birden okursun fazla merak olmaz:) evet öykümün en etkili bölümü giriş bölümüydü birde finali öyle yapabilirim umarım:)

      Sil
  21. Çok güzel ve etkileyici bir günceniz olmuş. Ayrıca anlatımınız da etkili.. Fakat hiç bir erkeğin sebepsiz bu sözleri diyeceğini zannetmiyorum

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Zona ve Ben...

 Küstüm!  Bu kuğu nerelerde diye  Hiç merak ta etmiyorsunuz?  Ölsem yedim çıkmış olacak.  Bir tek Benbir sormuş Allah razı olsun.    H asta oldum   o kadar  çok yemek Bloğu yapan arkadaşım var ancak bir tas çorba yapanım yok! Al kuğu bu çorbayı içte iyileş diyenim yok! Üç haftadır zona ile mücadele ediyorum daha önce bu hastalığa yakalanan blogcu arkadaşım A hesteydi-beste ile    hasta olduğu dönemlerde  konuşmuştuk hasta olduğu dönemlerde... ''Çok ağrılarım var acı çekiyorum'' demişti ve bende ona ''seni anlıyorum'' demiştim aynı acıyı yaşamadan anlayamıyormuş insan. yatağa hapseden ailevi ilişkilerden çevreden ve işten koparan bir hastalıkmış.  Son zamanlarda  istediğim bir kaç gün tatildi. Çok yorgundum yorgunluk stres sayesinde bir anlık boşluğumdan beni yakalayan bu hastalık.  Üç hafta  önce, sadece bir dakikada çıktı ve ilk olarak minnacık bir kaç sivilce gibi boynuma yerleşti sıcaktan olduğunu düşünüp ağrılara kulak asmadım.

Şşş! Kızlar bağırmaz

 Şşşş Kızlar bağırmaz  Eğer anne ve ya anne adayı  iseniz mutlaka izlemeniz gereken bir  film... Bu filmin bir karesine  instagramda  rastladığımda izlemeye karar verdim  Ramazanda  gece birde işten gelince  sahura kadar  uyumayayım diye  açtım filmi.   Film o kadar etkileyici ve sürükleyiciydi ki     film bittiğinde  sabah ezanına sadece beş dakika kalmış...  Sadece su içebildim filmin üzerine  yemek falan yiyemezdim zaten rüyamda da  Şirini gördüm  günlerce içimden çıkmadı  . Filmin beni bu kadar çok etkilemesinin sebebi ise çok gerçekçi olması  ... Oyuncular:Babak Hamidian, Merila Zare'i, Tannaz Tabatabayi  Tür:İran SinemasıYapım  Yılı:2010 Orjinal İsim:Hiss Dokhtarha Faryad Nemizanand  Puanı 8.2 Bir okuyucunun yorumu Dünya meşgaleleri yüzünden çocukları ile ilgilenmeyen ebeveynler Şehvetleri  ve sapkın düşünceleri  kendini bile düşünmeyen   caniler, masumların hayatlarını karartan sübyancılar... Dile düşmemek için şik

mutsuz bir insancık

 bazen kaçmak gerekir, kendinden , herkesten. çok bunaldım .çok yalnızım o kadar yalnızım ki  her gün pazarları dahil  16 saat çalışıp yine de çok yorgun değil. çok yalnızım. kimseye açıklayamadığım tuhaf bir yalnızlık.iki kaşımın arasında zaman geçtikçe  çıkan iz , ne kadar somurtkan biri olduğumun gayet açık kanıtlarında biri olsa gerek. ahh tabe efenim ne diyorsun be kuğu nerelerdeydin diyeceksiniz ! devrik cümlelerimi itinasız  virgülü noktası doğru yerde olmadını bildiğim  satırlarımın pek kimsenin umrunda olmadığını düşündüğümden sadece beynimde yazıyorum. mutsuz yalnız hatta halen fakirim...  hayatta en çok istediğim bir evimin olmasıydı ben biriktirdikçe ev fiyatları arttı .ben mutlu olmaya çalıştıkça sorunlar daha da arttı. bazen yaşamıma son mu versem diyorum sonra iğne batsa uf uf  diyorum canımın çok tatlı olduğunun farkına varıyorum . şey gibi bir  şry bozulsa onu tamir ederken daha da çok bozuyorum. . sonuç olarak mutsuzum .