Ana içeriğe atla

Bizim Hikayemiz # 2 #

Aslında yataktan kalkacak halim bile yok , mecburum işe gitmeye traş olup evden çıktım ,arabama binmedim , yürüdüm , yürüdüm ,Kimsesizler gibi hissediyorum kendimi . 

Belkide acımaya başlıyorum kendime. Karmaşık düşünceler yorunca beni, bir kaldırım kenarına oturdum ve yanımdan gelip geçerken, bana tuhaf tuhaf bakan insanlara aldırış etmeden hüngür hüngür ağlamaya başladım. Tıpkı bir kadın gibi… Kadınları daha iyi anlıyordum. Dahası anlamaya başladım. Yada öyle sandım...

Kadınlar ağlayabildikleri için mi daha güçlüler diye düşündüm. Kadınlar ağladıkça öfkeleri acıları gözyaşlarıyla akıyor. Ağladıkça güçleniyor mübarekler...

Biz erkeklerin gözyaşları ise irin oluyor , yüreğimize batıyor hemde her daim...

İçimin rahatladığını hissettikçe gözyaşlarımı silmiyorum. Kimi acıyor , Kimi meraklı bir bakış atıp yoluna devam ediyor , kimisi de kendi hayatının sorunlarından umursamıyor bile. Çok salak göründüğümün farkındayım.


Birden omzuma , titreyen yumuşacık bir el dokundu. Başımı döndürüp yukarı kaldırıp baktım. Yaşlı bir teyze:

‘’ söyle çocuğum, neden ağlıyorsun?... Annen mi öldü? Yoksa… söyle yavrum….’’ 

Yok teyze, boş ver, dedim başımdan savarcasına. ‘’Söyle yavrum, söyle’’ ısrarından ve söylemediğim sürece gitmeyeceğini anladığımdan birazda içimi döküp rahatlamak için aşkımla benim asla çocuğumuz olmayacak dedim! 

''Üzülme çocuğum derde bak bizim bir komşunun da olmuyordu, sonra bir doktor bulmuşlar oldu ver bakayım sen numaranı ver ararım seni '' beni anlayamazdı bir an önce başımdan gitmesi için çantamda bulduğum bir kağıda adımı ve numaramı yazdım , nasılsa aramayacaktı. Bu yaşta telefonun numaralarını bile zor görür tabii telefon kullanmayı biliyorsa... Kağıdı özenle cüzdanına yerleştirip pazar çantasını çekeleyerek uzaklaştı yaşlı kadın...

Aklımı bir anda başıma getirdi aslında haklıydı annem öldüğünde , Bu kadar dağıtmamıştım kendimi üstelik onun kadar hiç bir kadını sevemezdim . Birden utandım bakışlardan , gözlerime bir şey kaçmış gibi davranıp ''başım döndü de '' bakan insanlara açıklama gereği duyuyordum , sanki umurlarında .  

Toparlanıp eve geldim kendime onu düşünmeyi yasakladım.

Her sabah spora gidiyor, saatlerce koşuyor eve gelip kahvaltı edip işe gidiyorum , işten gelince bilgisayar karşısında yemek yiyor , hep komik filmler izliyorum.

İş arkadaşımın , önerdiği bir filmi izlerken birden aklıma geldi aslında Deryaa... Çıkmıyor ki aklımdan sadece hatırlamıyormuş gibi davranıyorum , gözüm hep telefonda bazen cebimden çıkarıp bakıyorum belkide mesaj attı ben duymadım , sesi açık ama yinede belli olmaz geceleri durmadan uyanıp telefona bakıyorum belki aramaya cesaret edemiyor yada...



 

Yorumlar

  1. hikaye yazmak/yaza bilmek, duygulu bir yürek gerektirir. yüreginize sağlık... sevgiler....

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkürler , okuyan , anlayan ve yorum yapan yüreğinize sağlık.
      Sevgiler.

      Sil
    2. ben sadece temiz yürekleri anlarım. :)

      Sil
  2. Blogunuz cok güzel. Takibe aldım bende beklerim :) Sevgiler..

    YanıtlaSil
  3. Ayrılmasalarmış iyiymiş bu kadar severken... Teyze de ne bilsin garibim, ayrılıktan dolayı çocuk sahibi olamayacaklarını? Yardım etmek istemiş kendince... Güzel bir hikaye. Hüzünlü...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim . Sizin gibi kitap kurtlarının yorumları önemli benim için . Amatörûm sonuçta.

      Sil
  4. yada da biraktim kalbimi
    hadi hayirlisi

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Biraz kısa oldu bu gece :/ yarın geceye kadar bekle :) yarın gece hikayeye bağlanmaya başlayacaksın haberinn ola :)

      Sil
  5. oyyy 'aşkımla benim asla çocuğumuz olmayacak' durumunu özetlemek için 12 den vurdu .
    Kıyamadım çocuğa deryaaaa ne yaptın sen :)

    YanıtlaSil
  6. Kalemin çok sağlammış Siyah Kuğu. Sade ve akıcı anlatmışsın hikayeni. Çok beğendim. Devamını bir an önce yaz :) Merak ettim :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkürler keyifli okumalar:) sevgiler

      Sil
  7. Ay bu teyze ararda simdi bunu:)) Sonra istermisin guzeller guzeli birde torunu olsun:))
    Dun aksam oykulerini okumaya basladim, hatta kendimi kaptirip kelebekler uyurken'i bir solukta bitirmisim.:))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. heheh :))
      olurmu olur:))
      kelebekler uyurkeni bende çok seviyorum deliler gibiyim kendi hikayelerimi okumayı çok seviyorum:))
      keyifli okumalar canım.

      Sil
  8. Merhabalar.
    Yeni bir hikaye dizinine başlamışsınız. Birinci bölümü okuma fırsatım olmadı. İlk fırsatta birinci bölümü de okurum inşAllah.

    İnsanın özü her ne kadar topraksa da vücudundaki kimyasallar ruhunu kontrol ediyor. İnsanın morali bozulunca ne oluyor? Vücudundaki ilgili bezler insanın canını yakan kimyasal salgılarını salıyor, salgılanan bu kimyasallar da bedenini acıtıyor. Acıyan bedenin de gücü nereye yeterse oraya hücum ediyor kiminin gözyaşlarına, kiminin de kaslarına...

    Seyredilmekte olan bir sinema filminde olsun, ya da bir dizi de olsun, hani seyirci heyecanlanır da oyuncuya, rolü icabı gitmesi gereken yere (daha önce tuzak kurulduğundan haberdar olduğu için) gitmemesi için, gayri ihtiyari hani "oraya gitme sana zarar verecekler" diye mani olmaya çalışırız ya. İnsan okuduğu hikaye ya da romanın senaryosuna da böyle müdahale etme ihtiyacı hissediyor. Sizin hikayenizden örnek verecek olursak: Olayın kahramanı sevgilisinden ayrıldığı için bu ayrılık acısına daha fazla dayanamayarak, kaldırıma çöküyor ve başlıyor hüngür hüngür ağlamaya. Yoldan geçen bir teyzenin dikkatini çekiyor ve soruyor ona neden ağladığını? O da başından gitmesi için, tıbben eşi ile kendisinin çocuklarının olamayacağını söylüyor. Teyze de aynı sorunu olan bir çiftin bu konuyu çözerek çocuk sahibi olduklarını söylüyor. vs.

    Şimdi ben de bir okuyucu olarak gayri ihtiyari senaryoya müdahale ederek kendi kendime dedim ki, ne gerek vardı "çocuk olmuyor" yalanını söylemeye, işin doğrusu olan "sevgilimden ayrıldım" deseydi daha uygun olmaz mıydı? Sakın bunu senaryonuza bir müdahale anlamında kabul etmeyin. Sadece bu tür senaryolar karşısında seyirci ya da okuyucunun o andaki halet-i ruhiyesini açıklamak için bir örnek vermek istedim. Bunu mutlaka siz de yaşamışsınızdır.

    Bakın, sizin hikayenizin sadece bir paragrafı üzerine neler yazılabiliyor, okuyucuyu nerelere sürüklüyor ve neler düşündürüyor... Kaleminize ve yüreğinize sağlıklar dilerim.
    Selam ve dualarımla.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhabalar çok teşekkürler hocam yorumlarınız her zaman çok değerli benim için , çocuğumuz olmayacak cümlesi mecazi bir anlam taşıyordu aslında ayrıldıkları için evlenemeyecekler birlikte yaşayamayacaklar bebekleri olmayacak gibi:) ama pek yansıtamadım demekki daha dikkatli olurum yazarken ,
      selam ve dualarımla...

      Sil
  9. Ah ah, çok hisli, çok etkileyiciydi...

    YanıtlaSil
  10. Etkileyici bir paylaşım, yüreğinize sağlık...

    YanıtlaSil
  11. Ah Derya kocaman adamı anlatıyorsun sokak ortasında. Yaşlı meraklı teyzeler:) Bir yönden de güzel aslında böyle sormalari. Yardımseverlik işte

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. :)) Olmuyorda değil hani biraz uçuk mu olmuş bu kısmı bilemiyorum da bazen böyle tuhaflıklar olabiliyor:))

      Sil
  12. sanırım diğer hikayeleri de okuyacağım :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok sevinirim , keyifli okumalar sevgili blog kardeşim <3

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Zona ve Ben...

 Küstüm!  Bu kuğu nerelerde diye  Hiç merak ta etmiyorsunuz?  Ölsem yedim çıkmış olacak.  Bir tek Benbir sormuş Allah razı olsun.    H asta oldum   o kadar  çok yemek Bloğu yapan arkadaşım var ancak bir tas çorba yapanım yok! Al kuğu bu çorbayı içte iyileş diyenim yok! Üç haftadır zona ile mücadele ediyorum daha önce bu hastalığa yakalanan blogcu arkadaşım A hesteydi-beste ile    hasta olduğu dönemlerde  konuşmuştuk hasta olduğu dönemlerde... ''Çok ağrılarım var acı çekiyorum'' demişti ve bende ona ''seni anlıyorum'' demiştim aynı acıyı yaşamadan anlayamıyormuş insan. yatağa hapseden ailevi ilişkilerden çevreden ve işten koparan bir hastalıkmış.  Son zamanlarda  istediğim bir kaç gün tatildi. Çok yorgundum yorgunluk stres sayesinde bir anlık boşluğumdan beni yakalayan bu hastalık.  Üç hafta  önce, sadece bir dakikada çıktı ve ilk olarak minnacık bir kaç sivilce gibi boynuma yerleşti sıcaktan olduğunu düşünüp ağrılara kulak asmadım.

Şşş! Kızlar bağırmaz

 Şşşş Kızlar bağırmaz  Eğer anne ve ya anne adayı  iseniz mutlaka izlemeniz gereken bir  film... Bu filmin bir karesine  instagramda  rastladığımda izlemeye karar verdim  Ramazanda  gece birde işten gelince  sahura kadar  uyumayayım diye  açtım filmi.   Film o kadar etkileyici ve sürükleyiciydi ki     film bittiğinde  sabah ezanına sadece beş dakika kalmış...  Sadece su içebildim filmin üzerine  yemek falan yiyemezdim zaten rüyamda da  Şirini gördüm  günlerce içimden çıkmadı  . Filmin beni bu kadar çok etkilemesinin sebebi ise çok gerçekçi olması  ... Oyuncular:Babak Hamidian, Merila Zare'i, Tannaz Tabatabayi  Tür:İran SinemasıYapım  Yılı:2010 Orjinal İsim:Hiss Dokhtarha Faryad Nemizanand  Puanı 8.2 Bir okuyucunun yorumu Dünya meşgaleleri yüzünden çocukları ile ilgilenmeyen ebeveynler Şehvetleri  ve sapkın düşünceleri  kendini bile düşünmeyen   caniler, masumların hayatlarını karartan sübyancılar... Dile düşmemek için şik

mutsuz bir insancık

 bazen kaçmak gerekir, kendinden , herkesten. çok bunaldım .çok yalnızım o kadar yalnızım ki  her gün pazarları dahil  16 saat çalışıp yine de çok yorgun değil. çok yalnızım. kimseye açıklayamadığım tuhaf bir yalnızlık.iki kaşımın arasında zaman geçtikçe  çıkan iz , ne kadar somurtkan biri olduğumun gayet açık kanıtlarında biri olsa gerek. ahh tabe efenim ne diyorsun be kuğu nerelerdeydin diyeceksiniz ! devrik cümlelerimi itinasız  virgülü noktası doğru yerde olmadını bildiğim  satırlarımın pek kimsenin umrunda olmadığını düşündüğümden sadece beynimde yazıyorum. mutsuz yalnız hatta halen fakirim...  hayatta en çok istediğim bir evimin olmasıydı ben biriktirdikçe ev fiyatları arttı .ben mutlu olmaya çalıştıkça sorunlar daha da arttı. bazen yaşamıma son mu versem diyorum sonra iğne batsa uf uf  diyorum canımın çok tatlı olduğunun farkına varıyorum . şey gibi bir  şry bozulsa onu tamir ederken daha da çok bozuyorum. . sonuç olarak mutsuzum .