Ana içeriğe atla

Sevmek ibadetse ,sayende ibadete, başladım...


Seni düşünüp , hissetmediğim an yok. Her gece yatağa girmeden önce avuç içimi öpüp kalbime koyuyorum sen hisset diye...
Sol omzumu öpüyorum sen diye , biliyorum pek iç açıcı bir durum değil,zihnimde hep seninle yaşamak.
 Belkide tüm sevdiklerimi bir sende topluyorum,sende buluyorum...
Sitem buluyorsun belki cümlelerimde ,kırıldığımı sanıyorsun yetememenin çaresizliğini yaşatıyorum sana...

Elimde değil çok özlüyorum, kelimelerin yetmiyor.Var olduğunu bilmek bir yerden sonra avutmuyor, sarılmak, paylaşmak hatta tartışmak istiyorum, gözlerinin  içine bakıp saatlerce kaybolmak istiyorum. bazen resmine bakıyorum seni neden bu kadar çok sevdiğimi  düşünüyorum,belki uzak oluşumuz belki saf yüreğin belkide senin gibi birine daha önce hiç rastlamamış olmam  imkansız oluşun, tek suçlu Mesafeler ...
 Seni üzmek ,beni düşünmeni aklına getirmeyi sağlayacaksa  seni üzmeyi bile seviyorum...
 Ben hiç kimseyle tartışmadım şimdiye kadar,laf ebeliğini de bilmem,  hiç silahta taşımadım yalnız yaşadığım halde ,tek silahım kelimelerim  oldu her daim.  Yay(zihnim) ok (kelimelerim ) oldu her zaman hedefe gözlerimle değil yüreğimle baktım , hiç sektirmedim hep  on ikiden vurdum.
 Seni hiç hedef olarak görmedim, tamamen bir tesadüftü tanışmamız belki de kader, senden çok şey öğrenmem gerekiyordu,belkide öğretmem gerekiyordu bilemeyiz...

 Her şeyin bir sebebi var diye düşünürüm hep, sonbahar da sararan yaprağın  aslında artık ağaçtan sıkılmaya başladığı için sarardığını  ve bir rüzgarın onu götürmesini beklediğini,sonbaharın onun için bir fırsat olduğunu  düşünürüm... 

Nisan yağmurlarının bazıları  bir birini tanımayan damlalar olduğunu bir damla artık dayanamayıp kendini  gök yüzünden aşağı salmaya başladığında   tereddütle bekleyen bütün yağmur damlacıkları  kendini atmaya başladığını ,hatta bazılarının birbirini çok iyi tanıdığını, sevdikleri kendilerini aşağı bıraktığı için onlarda peşinden gittiğini düşünürüm. 
 Çok şiddetli yağmurlarında aslında sadece iki küçük damla olduğunu, ve şiddetli bir kavgaya tutuştuklarını ,dövüşmeye başladıklarını dövüşürken bir birlerine her hamle yaptıklarında parçalanıp  daha çok damlaya bölündükleri, parçalandıkça büyüdüklerini,yüzümüze her düşen damlanın onların kanı olduğunu,biri pes etmediği sürece savaşın devam ettiğini düşünürüm...
Biliyorum çok hayalperestim belkide  gerçekler böyle bilemeyiz  hayatta ne gerçek ne hayal bazen  bilemeyiz...
 Velhasıl  bazen bir sevgiliyi kırarız bazen  bir dostu, kırılması mı gerekti, deriz ya !
Belkide kırılması en güzelidir, ağaç kırıldığı yerden filiz verir,yeşerir...
 Şu var ki bazen hiç üstüne alınmaması gereken kişiler alınır bu da çok ayrı bir durum  sen nereden çıktın şimdi ne alaka diye düşünürüz...
 Seviliyorsun... 

 Mesafe engelmidir ki,  sevmeye ,özlemeye ?

Yorumlar

  1. Ne güzel kelimeler dökülmüş yüreğinden kalemine arkadaşım, bu kadar sevgiyi umarım hak ediyordur sevilen , yüreğine sağlık..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sağol canım gözlerine ve yüreğine sağlık, sevgilerimle...

      Sil
  2. ░░▄███▄███▄
    ░░█████████
    ░░▒▀█████▀░
    ░░▒░░▀█▀
    ░░▒░░█░
    ░░▒░█
    ░░░█
    ░░█░░░░███████
    ░██░░░██▓▓███▓██▒
    ██░░░█▓▓▓▓▓▓▓█▓████
    ██░░██▓▓▓(◐)▓█▓█▓█
    ███▓▓▓█▓▓▓▓▓█▓█▓▓▓▓█
    ▀██▓▓█░██▓▓▓▓██▓▓▓▓▓█
    ░▀██▀░░█▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓█
    ░░░░▒░░░█▓▓▓▓▓█▓▓▓▓▓▓█
    ░░░░▒░░░█▓▓▓▓█▓█▓▓▓▓▓█
    ░▒░░▒░░░█▓▓▓█▓▓▓█▓▓▓▓█
    ░▒░░▒░░░█▓▓▓█░░░█▓▓▓█
    ░▒░░▒░░██▓██░░░██▓▓██
    ████████████████████████
    █▄─▄███─▄▄─█▄─█─▄█▄─▄▄─█
    ██─██▀█─██─██─█─███─▄█▀█
    ▀▄▄▄▄▄▀▄▄▄▄▀▀▄▄▄▀▀▄▄▄▄▄▀.....★MaRiBeL★

    YanıtlaSil
  3. Merhabalar.

    Evet Siyah Kuğu, sevmek de bir ibadettir. Kısaca yaşamak için yaptığımız tüm fiiller;yemek, içmek, okumak, yazmak, gezmek, çalışmak, dinlenmek vs. bir ibadettir. Sevmek ise en büyük ibadetlerdendir. Sevdiğin kim? İnsan... İnsanı kim yarattı? Allah!.. O halde sen kimi seviyorsun? Allah'ı. Yani sevdiğin insanda Allah'ı buluyorsun. Sen her ne kadar o insanı sevdiğini sanırsan da aslında sevdiğin Allah'tır. Sevgi ve hoşgörünün abide şahsiyetlerinden Yunus Emre'nin şu meşhur sözünü hepimiz biliriz: "Yaratılanı severim, Yaratan'dan ötürü."

    Sevgi aslında insan doğasının kumaşına Cenab-ı Hakk tarafından işlenmiş en güzel, en muhteşem bir motiftir. O ruh gibi bir varlığın özüne konulmuş, eşyanın tabiatına üflenmiş en yüksek değerdir.

    Sevdiğiniz zaman var olduğunuzu bilirsiniz ve var olmanın keyfini tadarsınız. Paylaştığınız bu yazı bir doğaçlama mıdır, yoksa gerçek bir günlük müdür bilmiyorum ama, eğer gerçek bir sevmenin paylaşımı ise, sizi kutlarım. Çünkü sevmek de dost edinmek gibidir. Ha sevmişsiniz, ha dost edinmişsiniz.

    Bakın, bir önceki bloğunuzda yalnızlığı tercih ederken, bu bloğunuzda birini sevmekten bahsediyorsunuz. Demek ki yalnız kalınamıyormuş. Zaten hep büyüklerimiz bu konuda şöyle bir söz söylerler: "Yalnızlık Allah'a mahsustur."

    Cenab-ı Hakk sizi iyilerle karşılaştırsın. Selam ve dualarımla birlikte en Güzel'e emanet olun.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hocam değerli yorumunuz için çok teşekkür ederim.
      Aslında yalnızlığı seviyorum ama yalnızlık Allah'a mahsus...
      Doğamızda var illa birileri oluyor anne,baba,çocuk,sevgili,eş veya kedi yada köpek ama herkesin illa sevgisini akıtacağı biri oluyor işte...
      selam ve dualarımla...

      Sil
  4. kiskandim bu sevdigini :P
    cok sansli
    her insan bir aynadir tozunu aldiginda kendini daha iyi gördügün
    seviyorum seni bebem

    YanıtlaSil
  5. Çok şanslı ve çok iyi biri bir tanısan tam bir melektir:)
    Fazlasını hak ediyordu elimden bu kadar geliyor...
    herkes böyle sevilmez ,)
    Seviliyorsun...

    YanıtlaSil
  6. Aklıma takıldı; bu 78, Karabük ile mi alakalı?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. olabilirde olmayabilir de.

      Sil
    2. Olabilir de olmayabilir de diye düşünüp sormak istedim zaten. :) Cevabını merak ediyorum sadece.

      Sil
    3. Peki, teşekkür ederim.

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Zona ve Ben...

 Küstüm!  Bu kuğu nerelerde diye  Hiç merak ta etmiyorsunuz?  Ölsem yedim çıkmış olacak.  Bir tek Benbir sormuş Allah razı olsun.    H asta oldum   o kadar  çok yemek Bloğu yapan arkadaşım var ancak bir tas çorba yapanım yok! Al kuğu bu çorbayı içte iyileş diyenim yok! Üç haftadır zona ile mücadele ediyorum daha önce bu hastalığa yakalanan blogcu arkadaşım A hesteydi-beste ile    hasta olduğu dönemlerde  konuşmuştuk hasta olduğu dönemlerde... ''Çok ağrılarım var acı çekiyorum'' demişti ve bende ona ''seni anlıyorum'' demiştim aynı acıyı yaşamadan anlayamıyormuş insan. yatağa hapseden ailevi ilişkilerden çevreden ve işten koparan bir hastalıkmış.  Son zamanlarda  istediğim bir kaç gün tatildi. Çok yorgundum yorgunluk stres sayesinde bir anlık boşluğumdan beni yakalayan bu hastalık.  Üç hafta  önce, sadece bir dakikada çıktı ve ilk olarak minnacık bir kaç sivilce gibi boynuma yerleşti sıcaktan olduğunu düşünüp ağrılara kulak asmadım.

Şşş! Kızlar bağırmaz

 Şşşş Kızlar bağırmaz  Eğer anne ve ya anne adayı  iseniz mutlaka izlemeniz gereken bir  film... Bu filmin bir karesine  instagramda  rastladığımda izlemeye karar verdim  Ramazanda  gece birde işten gelince  sahura kadar  uyumayayım diye  açtım filmi.   Film o kadar etkileyici ve sürükleyiciydi ki     film bittiğinde  sabah ezanına sadece beş dakika kalmış...  Sadece su içebildim filmin üzerine  yemek falan yiyemezdim zaten rüyamda da  Şirini gördüm  günlerce içimden çıkmadı  . Filmin beni bu kadar çok etkilemesinin sebebi ise çok gerçekçi olması  ... Oyuncular:Babak Hamidian, Merila Zare'i, Tannaz Tabatabayi  Tür:İran SinemasıYapım  Yılı:2010 Orjinal İsim:Hiss Dokhtarha Faryad Nemizanand  Puanı 8.2 Bir okuyucunun yorumu Dünya meşgaleleri yüzünden çocukları ile ilgilenmeyen ebeveynler Şehvetleri  ve sapkın düşünceleri  kendini bile düşünmeyen   caniler, masumların hayatlarını karartan sübyancılar... Dile düşmemek için şik

mutsuz bir insancık

 bazen kaçmak gerekir, kendinden , herkesten. çok bunaldım .çok yalnızım o kadar yalnızım ki  her gün pazarları dahil  16 saat çalışıp yine de çok yorgun değil. çok yalnızım. kimseye açıklayamadığım tuhaf bir yalnızlık.iki kaşımın arasında zaman geçtikçe  çıkan iz , ne kadar somurtkan biri olduğumun gayet açık kanıtlarında biri olsa gerek. ahh tabe efenim ne diyorsun be kuğu nerelerdeydin diyeceksiniz ! devrik cümlelerimi itinasız  virgülü noktası doğru yerde olmadını bildiğim  satırlarımın pek kimsenin umrunda olmadığını düşündüğümden sadece beynimde yazıyorum. mutsuz yalnız hatta halen fakirim...  hayatta en çok istediğim bir evimin olmasıydı ben biriktirdikçe ev fiyatları arttı .ben mutlu olmaya çalıştıkça sorunlar daha da arttı. bazen yaşamıma son mu versem diyorum sonra iğne batsa uf uf  diyorum canımın çok tatlı olduğunun farkına varıyorum . şey gibi bir  şry bozulsa onu tamir ederken daha da çok bozuyorum. . sonuç olarak mutsuzum .