O gün öylece yattı akşam üstü Minel uyurken mutfakta beni omuzlarımdan tuttu ''beni senmi öldürmeye çalıştın'' dedi çat diye bir ses geldi korkudan ödüm çatladı sandım oysa ki yağdaki patlıcanlar patlamış , hemen arkamı dönüp patlıcanları tavadan çıkarmaya başladım. hemen ağlamaya başladım,
sessizleşti beni ağlarken zayıf görmek hoşuna gidiyor.
''hani demiştin ya yoğurttan diye ne oldu''
''öyle dediler ama ağrı kesicide yoktu tahlillerde, kana karışmadan istifra etmişim, kimbilir!'' dedi
''O kadar cesur değilim'' dedim
'' biliyorum'' dedi
Sabah uyandığımda karnımdaki ağrı beni çok halsiz bıraktı sağlık ocağına gidip tahlil yaptırdım ve hayatımın en kötü haberi ağlaya ağlaya eve geldim hamileyim! olamaz bunca erkek, baba olmanın özlemini çekerken ben hak etmeyen birini baba yapacağım hemde ikinciye.
Eve geldiğimde önce mutfağa girdim ve karnıma elimi koyup ağlamaya başladım ''üzgünüm bebeğim ama seni istemiyorum, ALLAHIM neye mal olursa olsun ben bu bebeği istemiyorum al benden ''
İki gözüm iki çeşme yanına gittim hamile olduğumu söyledim çok sevindi ama sevinci akşam üstüne kadar sürdü akşam üstü ağrılarım devam edince...
Hastaneye gittik , doktor hamile değilsin psikolojiktir . tahliller normal dedi. Tam çıkarken bayılmışım tekrar tam teşekküllü bir ultrason merkezinde batın içi taraması yapıldı hamile olduğum fakat iç kanama geçirdiğim için ne olduklarını anlamadıklarını söylediler dış gebelik olma ihtimali varmış,hamileliğimin sorunlu olduğunu ameliyatla alınması gerektiğini öğrendik iki buçuk aylık bir şey var karnımda ama ne!
Girdiğim ameliyat pek iyi gitmemiş küçük bir iç kanama geçirmişim bebekçik varmış, kis varmış ve yumurtalığımında biri alınmış. bir kaç gün hastanede yatıp çıktım tabi halen anne olma şansım var bu Erkan için iyi bir şey.
On beş gün boyunca ağrılarım devam etti nedense karnım daha da bir şişti doktorumu arıyorum ''normaldir yarı lohusa sayılırsın'' diyor, yarı lohusa da ne demekse!
Sabah kaltığımda ağzımdan kan geldi ve burnumdan kulaklarımdan,
tırnaklarım morarmış kendimi o kadar kötü hissediyordum ki Erkan dan beni hastaneye götürmesini istedim oda ''bir komşuyu al git yatıyorum ben''
dedi vicdansız ne olacak.
Üst kat komşuma rica ettim beni alıp hastaneye götürdü hastaneye gittiğimizde doktorumu buldum beni gördüğünde doktorun bu kadar şaşırabileceğini ve panik olacağını hiç düşünmemiştim.
Hemşireye öyle bir seslen di ki ne ara tahlil oldum da ameliyat masasına yatırıldım anlamadım bile bir anda kendimi ameliyat masasında buluverdim hatta bir ara bayıltmadan kesecekler sandım ,ayıldığımda bir erkek sesi duyuyorum komşuma ''ne biçim kocası var bunun bacım benmi yatırayım elin kadınını yatağa'' diyordu komşumda ''sevaptır sevaptır'' dedi ve tekrar uyudum. sanırım yakınını ziyarete gelenlerden biri !
Kendime geldiğimde hastane yatağında olduğumu anlıyorum demir kenarlıklarından dikkatlice bakıyorum yatağımın baş ucunda yeşil hırkamla yastığın kenarına başımı koymuşum kafam karışıyor ben aynı anda hem yatakta hem baş ucumdayım öldüm mü yoksa! hani ölen insanlar kendilerine gelip son bir defa bakarlarmış ya kesin öldüm ben elimle kendime dokunmaya çalışıyorum başını kaldırıp bana bakıyor
''Melek iyimisin canım''
o anda karşımdakinin benim hırkamı giyen Erkan'ın hala kızı olduğunu anlıyorum gülümsüyor konuşmak istiyorum ama boğazımda bir hortum var ve canımı yakıyor.
Seda ablayla Erkan konuşmuyor, Seda abla Erkanı çözdüğü için Erkan onu sevmez.
öyle bakarken tavana etrafa ne olduğunu çözmeye çalışamadan odaya bir doktor girdi.
Beni duyuyormusun?
kafamı salladım hıhı
şimdi iyisin ama çok bağırdın bir haftadır.
Demekki bir haftadır buradayım
ama ne oldu bana der gibi baktım
iç sesime bile kızdım bir an için
zaten doktor anlatıyor.
Bir canlı bebek aldım deyip devam ediyor ilk ameliyatta iç kanama çok fazla olduğundan yapışmalar olmuş ohh süper iç organlarımı sıralıyor hepsi zedelenmiş on beş gün boyunca iç kanama geçirmişim bağırsaklarım , midem, hepsinin bir kısmı alınmış ... Hayır , ölmem lazımdı o zaman değilmi?
Ama ölemem daha çok çekeceğim sürünmedim daha bütün organlarımın çürüyen yerlerini temizlemişler doktor o kadar çok şey söylüyordu ki içim bom boş bir daire gibi olmuş içime üç çocuklu bir aile taşınacak neredeyse!
bir daha normal yollardan çocuk sahibi bile olamayacakmışım!
Ama şimdi tıp ilerlemiş ohh ne alaa bak içim rahatladı tüp bebek yapabilirmişim, nasılsa Erkan bunu duyunca evdeki piknik tüpünü yutturacak bana...
Bebeklerim ikizmiş ALLLAHIM ben onları istemedim bebeklerimi ben istemedim!
Zaten ölsem daha iyiymiş, artık tek yapacağın şey ye,iç, gez çalışamazsın koşamazsın stres yok süpermiş gırtlağımdaki hortumu çıkarırken içimden bir şeylerin çıktığını hissetmek bana hiç acı vermedi içimden o kadar çok şey kopmuş tu ki bu hiç bir şeydi!
Hastaneden çıkıp ta eve geldiğimde yatağıma yattım ve o gün mutfakta kendime söylediklerim çınlıyordu kulaklarımda,
''Neye mal olursa olsun o bebeği istemiyorum'' demiştim ALLAH bunu kabul etmişti ve beni cezalandırıyordu.
Benden bir çok şeyi alarak, peki neden böyle sözler söylememe sebep olan adamı cezalandırmıyor, bir ben mi hak ediyorum neden yardım istediğimde kabul etmiyor?
Sınav dedikleri bu mu? zaten bütün sınavlarda hile var. Gözümü yukarı boşluğa diktim ''eğer ki sen varsan bir beni mi gözüne kestirdin bende rahatla sınanmak istiyorum ben ne yaptım ne tek suçum sana inanmaksa yoksun artık inanmıyorum sana yoksunn!''
N.K
bir gün kitap olacak:)
offff bu kadar felaket okudukça mazoşist olacağız::)))))şaka bir yana ya ne olur bitsin bu kadının çilesi...biliyorum gerçek hayatta beteri bile vardır bu yaşananların Allah'a inancı kalmıyor insanın gerçekten de..zaten ben Allah'ın insanları düşündüğünü, karıştığını vs. hiç sanmıyorum..:(
YanıtlaSilkocaman öpüyorum canım
Hemen aklıma şu kelimeler geldi yorumunu okuyunca annem,
Silbazı insanların çilesi ölünce bile bitmez , hayatta hep zorluklar yaşadığı için isyankar olur.,Şu an için inancı tamamen yıkılma noktasında olan bir kadın , mucize yaşarmı?
yaşarmı, yaşar:)
bende kocamannn öptüm.
Kadınların bu çileleri çekmelerinin en baş sebebi eğitimsiz daha doğrusu iyi maaşlı bir işlerinin olmaması (eğitim olmayınca kariyer yapamıyorlar, kariyer yapamayınca iyi maaşlı bir işleri olamıyor) her kadın çok iyi kariyer yapmalı ki, olur da kötü bir kocaya denk gelirse (ki bu her zaman mümkün)boşanmaktan, terketmekten korkmamalı. Kocaya muhtaç olmamalı. Hep bunu diyorum bir de küçük kızlara bile kendini savunma sporları öğretmek lazım...şöyle 15 yaşına gelince sokakta tacize kalkışan birisini tekmeyle felç edecek hale gelebilmeliler bak o zaman kimseden dayak yemez..tersine kendisi dayak atar. Fikirlerim nasıl kızım? Yaaa annen işte böyle feministtir..:))gerçekten de böyle düşünüyorum...
SilBu şiddeti malesef ki eğitimli bir çok kadında yaşıyor, ve öldürülen kadınların çoğunun eğitim düzeyi yüksek, bu okudu dili çok ötüyor kafasını koparmak lazım!
Silyabancı bir terim olmamalı. cahil kadını ezerek dize getirebileceğini biliyorlar fakat okumuşsa çok daha kötü şeyler yaşayabilir, evden gitmesini hazmademeyen erkek öldürmeyi tercih ediyor bunu da namus için yaptım şuna baktı bunu yaptı diye bir iftira atıp kurtulabiliyor.
“Türkiye’de Kadına Yönelik Şiddet raporu”na göre de evli kadınların % 11- 29’u eşinden ağır derecede fiziksel şiddet görmektedir. En yüksek oran Kuzeydoğu Anadolu ve Orta Anadolu’da elde edilmiştir. Aynı raporda evli kadınların %15’i eşinin cinsel şiddetine maruz kaldığı belirtilmektedir. En düşük oran % 9 ile Marmara Bölgesinde, en yüksek oran ise % 29 ile Kuzeydoğu Anadolu Bölgesinde elde edilmiştir. Ayrıca fiziksel şiddete maruz kalan kadınlar cinsel şiddet için de yüksek risk taşımaktadırlar. Türkiye genelinde fiziksel şiddet yaşayan kadınların oranının % 42 olduğu, bunun en sık 40- 59 yaş grubunda yaşandığı belirtilmektedir. Eğitim düzeyi ile şiddet oranları arasında tersine ilişki bulunmuştur. Eğitimsiz ve ilkokul düzeyinde eğitimi olan kadınlarda şiddete maruz kalma oran %56 iken, Lise mezunu-üniversite eğitimli olanlarda % 32 bulunmuştur. Üniversite mezunu olanlarda % 17 bulunması, lise ve üstü eğitim olan evli 10 kadından 3 ünde şiddet öyküsünün olması dikkat çekicidir.
Hamilelikte eş veya bir yakınının cinsel şiddetine maruz kaldığını bildiren kadınların oranı, Kuzey Doğu Anadolu’da %18, Marmara bölgesinde %5; eş/partner dışında bir kişiden cinsel şiddete maruz kalan 15 yaş üstü kadınların oranı ise genel olarak % 3, kentlerde %4, kırsalda %2’dir. Kadınlar, istismarcıların yarısının bir tanıdık veya akraba olduğunu belirtmiştir. 15 yaş altında kadınların %7’si cinsel istismara maruz kaldığını bildirmiştir.http://www.psikiyatri.org.tr
Annem yani ne yaparsan yap kötüyle karşılaşırsan işin zor.
ama şu fikrin hoşuma gitti kendini koruma sporlarını kızlarımıza öğretmemiz lazım:))
kızında feminist:))
Siyah kuğu'm...Okudukça gerçekte böyle çeken insanlar var diye çok üzülüyorum..Ama hiçmi çıkış yolu bulamazlar,bu kadar mı çaresizler diye kızıyorum,sonra ellerinden tutan yoktur belki diye düşüncelere dalıp,kendimi sorguluyorum.Ben vatandaş olarak böyle çaresiz kadınlara ne yardımda bulunuyorum diye:(( Bu hikayede beni duygudan duyguya geçiriyorsun..Ellerine yüreğine sağlık:)
YanıtlaSilÇaresiz kadınlara genelde acırız bu onlara yeter mi bilmiyorum Melek çıkış yolu arayacak, tabi bulduğu onu mutlu edece kmi bilinmez.
Siliyi okumalar, okuyan yüreğine sağlık:)
beğeni için teşekkürler.
sen beni öldüreceksin asil kadinim
YanıtlaSil:(
Ölmeee bak dur daha heyecan yeni başladı:))
SilBeautiful post! Greetings from Greece!
YanıtlaSilTeşekkürler.
Silselamlar.
CANIM BU YORUMUMU ONAYLAMA İSTERSEN ÇÜNKÜ AŞAĞIDA YAZACAĞIM SORACAĞIM HOŞ BİR ŞEY DEĞİL. TAMAMMI SİYAH KUĞUM..
YanıtlaSilYORUM:
Anlamadım Siyah Kuğum anlamadığı ve yok saydığı kim, ne senin bu kurgu karakterinin? Allahcc mı sorguladığı ona mı inanmıyorum sana yoksun diyor. Umarım öyle değildir. Kurgu bir hikaye bile olsa Allahcc ın sorgulanması bence çok tehlikeli..
Bana cevabını gizlice söyle veya ima et emi...
Yok saydığı inancı,
Silinancı tamamen kırılmış durumda
sorgulaması neden kötü olsun yağmur yüreklim
Melek sadece inancı kırılmış bir kadın bazı şeyleri kaybetme aşamasına geldiğimi anlar olur.
Tabi ki ALLAH birdir, O isterse kum tanesinden dağlar , dağları kum tanesine çevirir.
fakat yazdıklarımı hiç mi düşünmeyen yok bir an lıkta olsa malesef bu düşünceye düşebiliyorlar.
tamam tatlım...Umarım hiç kimse ne kadar zorda da kalsa kendi inancını bile sorgulamaz..Çünkü bazen cennet bu alemdeki cefadadır. Hani derler ya cefa olmadan sefa olmaz diye..Öptüm seni..
Silya sen bu kadından ne istiyorsun bana bak sana çilekli pasta getirmem amaan içim dışıma çıktı yazık günah yaa, bi gün yüzü göster mahvoldu kadın organ morgan huzur mutluluk hiç bişey yok anacım..
YanıtlaSilkitabını imzalatmaya geleceğim meleğin hatrına gün yüzü göster :)
Sen arabanın bagajına ve koltuklarına sığdırabildiğin tüm pastaları getireceksin bundan eminim:))
Silbunlar eleğin hayatı yazmazsam yaşanmamış sayılmaz ki yada yazmazsam düşünmemiş olmaz değilmi canım :)
Kahramanım alışık acıya!
Bir hikaye okumuştum çok fakir bir genç kız Allaha dua ederken bir gün gelecek öyle zengin olacağım etrafımdaki hizmetkarlara sadece başımla emir vereceğim diye dua edermiş gerçekten çok zengin ama bütün bedeni felçli sadece bakışlarıyla emir verebiliyormuş.Nedense yazdıklarını okurken bu hikaye aklıma geldi paylaşmak istedim.İnşallah bizim kahramanımızı iyi günler bekliyordur.Sevgilerimle..
YanıtlaSilEvet aslında insan bir şeyleri dilerken başına daha kötülerinin gelebileceğini bilemiyor.
Silibretlik hikaye için teşekkürler.
Umarım Mehtap umarım...
sevgilerimle.
güzel kuğum artık yorum yazmakda bile zorlanıyorum
YanıtlaSilpes diyorum pes
bu kadarda olmaz yahu
ama kızımız lütfen inancını yitirmesin yoksa hayat daha zor olur.
Kahramanımı okudukça gerçekten neden böyle düşündüğünü anlayabilmen bile çok güzel,
SilSadece çektiklerini kaldıramıyor,
yaşadıklarından dolayı sağlıklı düşünemiyor şu anda.
mehtabı okurken benim aklıma şu geldi
Silcenabı hak benden isteyin vereyim diyor
ama isteklerimizi tam istemeliyiz
ve yarabbi bu düşündüğüm şey benim hakkımda hayırlı ise ver demeliyiz.
İnsanın bi anlık gafletle söylediği sözler nasılda karşına çıkıyor.
YanıtlaSilEn çok korktuğum şey :(
Okurken bu hikayeyi içim acıyor :(
Tabi ki söylediğimiz her söz karşımıza çıkar,
SilKimsenin başına vermemesi dileğiyle canım.
bazen yarım bırakma aşamasına gelmiyor değilim doğrusu.
Senin için dua edeceğim, benim inandığım Rabbim mutlaka duyuyordur çığlığını ama vardır bir bildiği, her şerde vardır bir hayır..Her gecenin vardır gündüzü..Sabırlı olman duası ile..:((
YanıtlaSilBu bir hikaye,
Silama bu tür olayları yaşayanlar için dua edersen sevinirim. samimi ve içten yorumun için çok teşekkür ederim.
şu an çektiğim şeyin büyük bir sıkıntı olduğunu düşünürken; öykünü okuyunca.. önce senin başından geçti sandım, sonra bir serinin devamı olduğunu gördüm. çözmem gereken problemler var, bilgisayarın başından kalkmak zorundayım. fakat yarın uyandığımda, ilk yaptığım bu serinin başına dönüp baştan okumak olacak.
YanıtlaSilhaddim olmayarak, nacizane birşey söylemek istiyorum izin verirsen.. inancın ne yönde bilmiyorum, ama bana kalırsa ne kahramanlarına "inanmıyorum yoksun" dedirt, ne sen söyle.. tabii bana kalmış birşey olmadığı için yorumumun bu kısmını gözardı edebilirsin. ben sadece yorum yaparken asıl düşündüğüm şeyi söylemeden geçemedim(:
Evet baştan okuduğunda Meleğin neden böyle düşündüğünü anlayacaksın.
SilALLAH her şeye kadirdir, Yaradan ol derse olur.
fakat bunları yazmak zorundayım, bunları yazmasam o düşünmemiş olmayacak değilmi?
Eğer Melek bunları sorgulamamış olsaydı
cevaplarını belkide hiç bulamayacaktı:( ne demek istediğimi hikayenin devamında daha iyi anlayacaksın sevgilerimle.
sekiz gelmiş, devamı da gelsin kitap olsun istedim(:
SilMerhabalar,
YanıtlaSilBu bölümü de okudum. Olayın kahramanı istemediği bir hamilelik yaşıyor ve Cenab-ı Allah'tan herşeye rağmen bu hamileliği sonlandırması için dua ediyor. Cenab-ı Allah'ta onun duasını kabul ediyor ve yeryüzünün kanunları ve kaderi doğrultusunda hamileliği ile birlikte bazı iç organlarının bir kısmının da kaybedilmesine neden oluyor.
Daha sonra da Cenab-ı Hakk'a yaşadığı bu olaydan ötürü şikayetleniyor. Oysa, olayın kahramanının Cenab-ı Hakk'tan dileği neydi? Neye malolursa olsun bu hamileliğe bir son vermesini dilemişti. Cenab-ı Allah'ta onun duasını kabul etmiş ve bazı organlarının bir kısmının da alınması ile birlikte hamileliğine son verilmesini sağlamış.
Cenab-ı Hakk'tan dilekte bulunurken asla eksiği olmayan ve belirli bir şarta bağlanmayan dleklerde bulunun. Örnek: Hiç çocuğu olmayanların işte Allah'ım ver de taştan olsun, ver de şöyle olsun vs. dualarla hep eksik isterler. Oysa, Cenab-ı Allah lütuf ve kerem sahibidir, O cömerttir, O'nun hazinesinde yok yoktur, herşey boldur. Bu nedenle Cenab-ı Allah'tan: "Allahım bana azadan ve akıldan noksanı olmayan sağlıklı, sıhhatli, hayırlı ve salih evlat ver!" diye dilekte bulunmak varken, neden eksik dilekte bulunuluyor? Cenab-ı Allah'tan isterken, talep ederken asla eksik dilekte bulunmayın ve olumsuz bir şarta bağlanan dileklere yönelmeyin, her şeyin en güzelini ve en mükemmelini dileyin ve isteyin.
Daha sonra da bu olumsuz durumu Cenab-ı Allah'ın sınavına bağlayarak O'nu suçlamayalım. Konuyu, Kur'an-ı Kerim'den ayetlerle de desteklemek isterdim ama yorumun detayı çok uzayacağı için vazgeçtim.
Selam ve dualarımla.
hocam aslında ayetleri de okumayı isterdim
Silisteme şekli ve istediğimiz şeyler çok önemli
evet bunu o istedi ama şu anda düşünemiyor
ve şu var ki inançlı biri bazen şaşırma noktasına gelse de yalnıştan elbet döner İnanç öyle kolay kaybedilecek bir şey değil.
selam ve dualarımla hocam.
Merhabalar,
YanıtlaSilHikayeye tekrar döndüm ve paragrafları tekrar gözden geçirdim. Olayın kahramanı rahatsızlanıyor ve durumu eşine iletiyor, olayın kaharamanının hastaneye gitmesi gerekiyor ama eşi: "ben yatıyorum, komşulardan birini al git" diyor. İşte buraya takılmıştım ve bu nedenle tekrar blog sayfanıza döndüm. Hikayeye tekrar tekrar dönsem kim bilir daha ne ayrıntılar yakalayacağım. Hamile bir bayanın eşi nasıl böyle bir tutum içinde olabilir, aklım almıyor!
Bereket konu kurgulanmış bir hikaye. Cenab-ı Hakk, böyle eşleri önce ıslah etsin ve hidayet ihsan eylesin. Şayet ıslah olmuyor ve hidayete de ermiyorsa, kahrınan gazap eylesin! Daha başka ne denilebilir ki?..
Selam ve dualarımla.
Teşekkür ederim dikkatiniz için ,
Silbir şeyi okumakla okumak arasındaki fark bu dur
aslında sizin özellikle sekizinci bölümü okumanızı çok isterim düşüncelerinizi merak ediyorum.
selam ve dualarımla.
Merhabalar,
YanıtlaSilCevab-i yorumunuzda bahsettiğiniz 8. bölümü de okuyarak düşüncelerimi siz ve okuyucularınızla paylaşacağım. Öneri için çok teşekkür ederrim.
Selam ve dualarımla.
Sağolun hocam.
Silsanırım bu kadının çilesi bitmeyecek...
YanıtlaSilama her anınıda merak ediyorum...
Umarım biter diyemiyorum yazar benim:)
Silöyleyse iyi okumalar...
Kuğu'm, ne yaşamlar var değil mi, bir yanda bir eli yağda bir eli balda olanlar var, bir yanda Melek'in durumunda olanlar... Neden ben demek kötü ama, gerçekten neden kocası değil de o? :(
YanıtlaSilEvet Sevdam ne yaşamlar var ve bize bir nefes kadar yakın bazen yanımızdan geçip gidiyorlar ama biz onların neler yaşadığını bilemiyoruz.
SilKader herhalde ona bir cevap bulamadım.
Bu adamın çocuk neyine,kadını doktora komşuyla yolluyor..
YanıtlaSilBazı erkekler böyledir .
SilEvet sınav dedikleri bu.Bu bölümde içim kabardı biraz:)Utanmadan çocuk isteyen kocası yokmu peah...
YanıtlaSilAynen peahh:))
SilAllah’ın her yaptığında hikmet vardır, ama O, hikmetinden sual olunmaz. “Allah, yaptığından suâl olunmaz,sorumlu tutulmaz; onlar ise yaptıklarından sual olunacak, sorguya çekileceklerdir.
YanıtlaSil