RUHUMDA Kİ ÇOCUĞUN RUH HALİ
Büyük teyzem yemeklerle ilgileniyor bende anneannemle.Aysel yengem geleni gideni ağırlıyor.
Anneannem ağır hasta olunca duyan akrabaların hepsi geliyor.
Gündüzleri anneannemi, burnundaki hortuma şırıngayla besledikten sonra köşede ki kahve rengi koltuğa oturup geçmişi ,anneannemi ve yaşamı düşünüyorum.
Dedem memur muş, anneannem altı çocuğa bakabilmek için çalışmamış, fakat ev işlerine kendini o kadar çok kaptırmış ki onun için yemek yapmak, evi temizlemek artık takıntı haline gelmiş ev işi ve yemek yapmaktan ne bir düğüne ne hastaya ne cenazeye katılmaz olmuş.
O da kendine göre yaptığının çok mühim olduğunu düşünmüş, kendince haklı da.
Anneannem sabahları el süpürgesini alıp kapı önünü süpürmeye başladığında, komşularla ancak böyle sohbet edermiş onun dışında pek gelip gideni yokmuş,
Anneannem şu an yatağında sessizce yatarken bunlar zihninden geçiyormu acaba...
İnsanın gençliğindeki kişilik ve karakter yapısı yaşlandığında içindeki gizli pıhtılar dışarı çıkıyor artık ne düşündüğünü saklayamıyor.
Yaşlılar çocuklara çok benziyor. Yaşlılarla çocukları birbirinden ayıran en büyük özellik, yaşlılar çocuklar kadar masum değil!
Davranışları çocuksu olsa da halen içlerinde büyük bir insanın mantık kırıntıları var. Yaşlılar bu günü pek hatırlamasa da geçmişi hiç unutmaz hatta geçmişte yaşarlar.
Gençliğinde agresif bir insan yaşlılığında melaike olmuyor, hatta yaşlılığını kullanabiliyor, kalp kırıp sonrada ben yaşlıyım sende yaşlan da görürsün diyebiliyor.Gençliğinde mülayim olan insanlar yaşlandığında da mülayim oluyor ve artık ebedi alemi kabulleniyor ötesi için ne yapabilirim bir gün gidersem arkamdan daha iyi anılmak için nasıl hayırlar işlerim diye düşünüyor.
Diğer tür ise eyvah! ben daha ölmemeliyim diye düşünüyor, o da biliyor yaptıklarının doğru olmadığını. Arkasında ne iyi bir anı nede anılacak bir hayır bırakmayacağını iyi biliyor.
Son çırpınışlarını yaparken daha fazla insan kırdığının farkına bile varmıyor.
Ruhumuzdaki çocuğun ruh hali hiç bir zaman değişmiyor,yedisinde ne ise yetmişinde de o oluyor.
O yüzden ''yaşlandı da böyle oldu'' sözleri sadece içinde olduğumuz durumu kurtarmak için söylenmiş bir yalandan ibaret...
Düşününce anneannem de anneme sahip çıkmamış annem babamdan yıllarca çekmiş. Babam alkol alıp eve sarhoş gelir bazen hiç gelmez, ne tarla ne evle hiç ilgilenmez ve en acısı da bizden başka, kaç kadından kaç çocuğu olduğu bile belli olmayan birine katlanmak zorunda kalmış annem. Üstelik bir de kayın valide dırdırı çekmiş.
Yıllarca hep annem çalışmış. Tarla, hayvan bir de çocuk şimdi düşünüyorum da hayat ne kadar tekerrürden ibaret. Anneannem, anneme sahip çıkmamış, yada çıkamamış. Aynı şeyi annem bana yaptı,yada yapmak zorunda kaldı. Suçlayamam,kendine sahip çıkamayan yavrusuna nasıl çıksın.
Demek ki halkanın zincirini ben kırmasaydım yıllar sonra aynı mutsuz evliliği Minel de yaşayabilirdi ve ben ona yardım edecek gücüm olmadığı için ancak ''ALLAH yardım etsin kızım'' diyebilirdim ne acı...
Kimseyi suçlamıyorum,yaşamam gerekiyordu yaşadım ,yaşadıklarımdan ders aldım,hayata sımsıkı sarılmaya başladım...
Bir gün kitap olacak:)
Büyük teyzem yemeklerle ilgileniyor bende anneannemle.Aysel yengem geleni gideni ağırlıyor.
Anneannem ağır hasta olunca duyan akrabaların hepsi geliyor.
Gündüzleri anneannemi, burnundaki hortuma şırıngayla besledikten sonra köşede ki kahve rengi koltuğa oturup geçmişi ,anneannemi ve yaşamı düşünüyorum.
Dedem memur muş, anneannem altı çocuğa bakabilmek için çalışmamış, fakat ev işlerine kendini o kadar çok kaptırmış ki onun için yemek yapmak, evi temizlemek artık takıntı haline gelmiş ev işi ve yemek yapmaktan ne bir düğüne ne hastaya ne cenazeye katılmaz olmuş.
O da kendine göre yaptığının çok mühim olduğunu düşünmüş, kendince haklı da.
Anneannem sabahları el süpürgesini alıp kapı önünü süpürmeye başladığında, komşularla ancak böyle sohbet edermiş onun dışında pek gelip gideni yokmuş,
Anneannem şu an yatağında sessizce yatarken bunlar zihninden geçiyormu acaba...
İnsanın gençliğindeki kişilik ve karakter yapısı yaşlandığında içindeki gizli pıhtılar dışarı çıkıyor artık ne düşündüğünü saklayamıyor.
Yaşlılar çocuklara çok benziyor. Yaşlılarla çocukları birbirinden ayıran en büyük özellik, yaşlılar çocuklar kadar masum değil!
Davranışları çocuksu olsa da halen içlerinde büyük bir insanın mantık kırıntıları var. Yaşlılar bu günü pek hatırlamasa da geçmişi hiç unutmaz hatta geçmişte yaşarlar.
Gençliğinde agresif bir insan yaşlılığında melaike olmuyor, hatta yaşlılığını kullanabiliyor, kalp kırıp sonrada ben yaşlıyım sende yaşlan da görürsün diyebiliyor.Gençliğinde mülayim olan insanlar yaşlandığında da mülayim oluyor ve artık ebedi alemi kabulleniyor ötesi için ne yapabilirim bir gün gidersem arkamdan daha iyi anılmak için nasıl hayırlar işlerim diye düşünüyor.
Diğer tür ise eyvah! ben daha ölmemeliyim diye düşünüyor, o da biliyor yaptıklarının doğru olmadığını. Arkasında ne iyi bir anı nede anılacak bir hayır bırakmayacağını iyi biliyor.
Son çırpınışlarını yaparken daha fazla insan kırdığının farkına bile varmıyor.
Ruhumuzdaki çocuğun ruh hali hiç bir zaman değişmiyor,yedisinde ne ise yetmişinde de o oluyor.
O yüzden ''yaşlandı da böyle oldu'' sözleri sadece içinde olduğumuz durumu kurtarmak için söylenmiş bir yalandan ibaret...
Düşününce anneannem de anneme sahip çıkmamış annem babamdan yıllarca çekmiş. Babam alkol alıp eve sarhoş gelir bazen hiç gelmez, ne tarla ne evle hiç ilgilenmez ve en acısı da bizden başka, kaç kadından kaç çocuğu olduğu bile belli olmayan birine katlanmak zorunda kalmış annem. Üstelik bir de kayın valide dırdırı çekmiş.
Yıllarca hep annem çalışmış. Tarla, hayvan bir de çocuk şimdi düşünüyorum da hayat ne kadar tekerrürden ibaret. Anneannem, anneme sahip çıkmamış, yada çıkamamış. Aynı şeyi annem bana yaptı,yada yapmak zorunda kaldı. Suçlayamam,kendine sahip çıkamayan yavrusuna nasıl çıksın.
Demek ki halkanın zincirini ben kırmasaydım yıllar sonra aynı mutsuz evliliği Minel de yaşayabilirdi ve ben ona yardım edecek gücüm olmadığı için ancak ''ALLAH yardım etsin kızım'' diyebilirdim ne acı...
Kimseyi suçlamıyorum,yaşamam gerekiyordu yaşadım ,yaşadıklarımdan ders aldım,hayata sımsıkı sarılmaya başladım...
Bir gün kitap olacak:)
ellerine sağlık canım yine harikalar yazmışsın bayılıyorum yazılarına sevgiler
YanıtlaSilSağol canım,
Silbunu duydukça çok mutlu oluyorum:)
Hayırlı cumalar diliyorum sevgilerimle.
Sessiz gelip gidiyorum ama farkettiğimden beri takip ediyorum :) İlhamın bol olsun canım..
YanıtlaSilSesli gelll:))
SilPınar çok mutlu oluyorum.
Aslında sessiz gelip, giden ve Meleğin her bölümünü okuyan çok insan var. Bunları merak etmiyor değilim.
Onlar da belki hikayenin bittiği gün yazarlar düşüncelerini:))
Hayırlı cumalar ,sevgielrimle canım.
CANIM HAYIRLI CUMALAR
YanıtlaSilSeyyahım
SilHayırlı cumalar canım...
yazar hanim en sonunda beni 12 den vurdunuz .
YanıtlaSilyilarin bana ögretemedigini su yazinla ögrettin asil kadinim .
seviyorum seni hayirli cumalar
:)
SilKıyamam ben sana
Ben değil Melek öğretiyor, ablası:)))
Canım dostum, hayırlı cumalar...
Seviliyorsun.
adı gibi zarif ve asil blogun , yayınladığın öykü kadar akıcı ve okunası
YanıtlaSilsevgiler :)
Teşekkür ederim , masum kibele'min zarif annesi:))
SilHayırlı cumalar sevgilerimle.
Harika bir bölüm yazmışın ellerine sağlık :) Hayırlı cumalar biraz geç kalsamda :)
YanıtlaSilTeşekkürler,
SilHiç önemli değil.
Hayırlı cumalar .
Merhaba Kuğum,
YanıtlaSilSon günlerde ki yoğunluğumdan düzenli okuyamadığım bölümleri şimdi okudum.Ve devamını okumaya gidiyorum.
Her zaman söylediğim gibi kuvvetli bir yüreğe kaleme sahipsin.
Bundan dolayı. Ve bu bölümde ki adeta her satırda gizlenmiş geçmişe ve geleceğe yönelik,herkesin,hepimizin alacağı dersler verdiğin için!
SENİ KUTLUYORUM CANIM.
Okumaya öylesine kaptırmışım ki!!!
YanıtlaSilDiğer bölümleri okumaya gidiyorum dedim.Ama diğer bölüm yokmuş.Neyse gelecek bölümü diye düzeltiyorum:)
Sevgiler...
Merhabalar
SilTeşekkür ederim, arkadaşım.
:))
İyi okumalar
sevgilerimle.
Ne güzel anlatmışsın.Ayrıca zincir kırmak her yiğidin harcı değil bunu başardıysan ne mutlu sana ve senin çocuklarına.Takipteyim bana da beklerim canım
YanıtlaSilSevgiler
Yorumunuzu okuyunca ilk önce hemen gidip bloğunuzu dolaştım , Beş çocuklu içten sempatik bir anne:)) Hoşgeldin canım, sevgilerimle..
Silyaşanılanlardan ders almak çok önemli...
YanıtlaSilyüreğine sağlık canım...
Sağol canım,
Silsevgilerimle.
ben onların o hüzünkeş hikayelerini,karanlıkta bir an yanıp sönen kıvılcımmışcasına yaşadıkları kısacık mutlulukları dinledikçe,içime işliyor,kalbimde duyuyorum sanki...
YanıtlaSilNe mutlu sana Nalan ,
Silkeşke bir çok kişi senin gibi düşünse...
Kalemine sağlık siyahkuğu. Selam ve saygılar.
YanıtlaSilHoşgeldiniz hocam,
SilMerak ediyordum umarım iyisinizdir...
Saygılarımla.....
kesinlikle katiliyorum yaslilar cocuk gibi ama onlar kadar masum degil .optum canim.
YanıtlaSilİyi pazarlar bende öptüm canım.
SilhANİ SEN ASIL YARIN OKUSUN mELOŞA SEMİŞTİN YA KUĞUM BUNU OKUSAM KAPRİSİ İYİCE ARTAR : MESELA DESEM ONA GENÇLİĞİNDEDE BÖYLEYDİN VAY HALİME.. bENİM ANAM ÖYLE DEĞİL ONUNDA KENDİNCE YAŞLILIK HALLERİ VAR AMA YİNEDE ÇOK MÜLAYİM.. gÜZELDİ CANIM BENİM. öZELLİKLE SONA GELDİKÇE OLAN CESARET ÇOK HOŞ.. öPTÜM SENİ İYİ UYKULAR TATLIM..
YanıtlaSilSeni değil ama beni topa tutar:)))
SilTabi ki yaşlılık ağır meslek...
Öptüm iyi geceler yağmur yüreklim...
Yaşlılar hakkındaki tespitlerinizi epeyce düşündürdü..
YanıtlaSilBence doğru tespitler yapmışsınız :)
Teşekkürler:)
SilBir gün hepimiz yaşlanacağız
Ajda Pekkan hariç:)))
Yaşlanınca acaba bizlerde böyle mi olacağız acaba demekten kendimi alamadım.
YanıtlaSilBüyük ihtimal şu an neysek yaşlılığımızda da öyle olacağız:))
Silİnsanın fiziki yapısı değişse de, mizacı değişmiyor..Dediğin gibi bir insan yedisinde ne ise yetmişinde de o oluyor.Siyahkuğum bu bölümü güzel bir konuda dikkat çekmişsin.Kalemine sağlık.Sevgilerimle canım..
YanıtlaSilDeğişmez, sadece yüzümüzdeki çizgiler değişecek:))
SilBotoks yaptırız:))
Okuyan yüreğine sağlık canım sevgilerimle.
Off off anane de öleyim diye dua ediyor kimse kalmadı akranı tüm arkadaşları öldü, ne desek boş demek ki insan kendisi ölümü isteyebiliyor!!!
YanıtlaSilMalesef ne desek boş
SilYaşlılar için de kolay değil
başkalarına muhtaç olmak hiç Kolay bir şey değil.
Kuğu'm, yaşlılar hakkındaki tespitlerin, melek'in kendi, annesi ve anneannesinin döngüsünü kırması.... Bu bölümü çok sevdim :)
YanıtlaSilSevdam Bölümü sevmene , sevindim:))
SilYazdıkların bu bölümde hikayeden öte makale gibi her kes okumalı..Çok doğru tespitler Kuğum yüreğine sağlık..
YanıtlaSilEvet aslında bende çok beğendim canım, hikayeden ayrı yayınlayacaktım, sonra hikayemin şçinde olmasına karar verdim, sağol canım.
YanıtlaSilgeçmişten alınacak örnekler yaşanılan olaylara ve kişilere bağlı..bu annen dahi olsa alabileceğin örnek onun hayatının içinden çekebildiklerin önemli olan..
YanıtlaSilhayatın kolay yönleri çevreye ve paraya bağlı..
diğer türlü hiç kolay değil..
Tabi ki canım benim birazda genler ve karakter yapısı önemli sen ne kadar doğru olursan ol senden bir parçada olsa eğride olabilir bu da hayatın bir gerçeği.
Silİnsan yaşlandıkça çocuklaşıyor gerçekten.Yaşlılık zor iş...
YanıtlaSilYaşlılık zor zanaat,
Silkendimiz hiç yaşlanmayacakmışız sanarız o daha kötü!