Ana içeriğe atla

Gölgede açan çiçekler #18#



  GÜLMEYEN KADER'İM

Mutsuz ve çaresizim  hiç kimse destek olmuyor Minel'i  karşıma aldım'' bak yavrum ne olursa olsun ben kafaya taktım dönmeyeceğim gerekirse ölüme giderim  yine de dönmem sende benimle varmısın?''

'' sonuna kadar annem  ölümse ölürüz''
 Gece yatağıma yatınca bu  konu hakkında çok düşündüm  başaramazsak önce Minel'i sonra kendimi öldüreceğim! 

 Ben arkamda  acı çeken bir  çocuk bırakmak istemiyorum ya kendimi öldürmeyi beceremezsem  bir ömür evlat katili olarak mı yaşayacağım! ne kadar mantıksız bir düşünce bu   başarmaktan başka çarem yok bunu kendim için değil Minel için yapmak zorundayım...

 Minel'i ertesi gün okula yollayacak param bile yok ,  Gurur yapıyorum dayımlara söylemiyorum söylesem verirler biliyorum  tabi bir sürüde nasihat verirler...

İşe gittim  yemek molasında herkes  kantinden bir şeyler alıyor arkadaşlar bana 
''sende alsana sen hiç bir şey almıyorsun
''diyor'' ben yemem bana dokunuyor'' 
diyorum   param yok diyemem ki  mola bitip işe başladık 
 Demet bile umrumda değil ne de diğer çalışanlar  gözlerimden yaşlar sicim gibi akıyor  kimseyi görecek halim yok!

Karşı masada  çalışan Demet yanıma geldi''sorun ne''
sorun mu ne   söyleyeyim sorun her şey  çok kötü yere düştüm herkes üstüme basıyor  ben se halen  nefes almak için   çaba veriyorum''

Gözleri doldu  '' bir şeye ihtiyacın varmı?''

 O an samimiyetinden hiç şüphe duymadım

'' hiç param kalmadı, yarın Minel'i okula göndermeyeceğim''

 kendi masasına döndü bir kaç tane mal alıp yanıma geldi  elimi tuttu  elini çektiğinde avucumun içinde bir miktar para vardı 

''bu bir sır , paran olunca ödersin  bu benim gün param eşimin haberi yok tamam mı ''

 Garipsedim  oysa aylardır bana yapmadığı kalmamıştı o an ona sarılmak geldi içimden...

 Eve geldiğimde Minel'e anlattım o da benim kadar şaşırdı ''nasıl yani çiyan dediğin kadın mı eminmisin  bak  arkandan söylemesin'' ''yok kızım o da ağladı bu kadar da rol yapmaz herhalde.''

 Minel ''biliyormusun herkes iş yerinde  bir şeyler alıyor bana sende al diyorlar ben de bana dokunuyor'' diyorum 
gülümsedi 
''anne  var ya bana da hep sende cips al, çikolata alsana biz yiyoruz sen bakıyorsun tatmıyorsun da diyorlar ben de, ben çikolata sevmiyorum diyorum ısır bir defa diyorlar yok sevmem ki diyorum''
 Annesinin kızı ne olacak...

 Bir gün sonra mahkemem var  mahkeme  gündüz  saat on da olduğu için izin aldım ,işten çıkmamıza  beş dakika kala telefonum çaldı telefonu açtığım da kız kardeşimin eşi ''abla hemen gel annem  çok hastalandı''

 Yüreğim sıkıştı  annem  yıllardır hastaydı son zamanlarda  yaşadığımız olaylar onu iyice yıprattı hastaneye iş arkadaşım Ayşe ile gittim   hastanenin dış kapısına yaklaştığımda hastaneden bir ambulans çıktı.

  Sirenin sesi içimde bağırıyordu sanki yaklaştıkça ambulansın ön koltuğunda oturanın kardeşim olduğunu fark ettim Bir an Ayşe'nin elini tuttum  bu annem!  

Kız kardeşim eliyle  arkayı  işaret ediyor,  koşarak hastanenin bahçesine girdik  tüm akrabalar ben gibi yeni gelmiş annemi fakülteye sevk etmişler.

Annem sabah rutin kontroller için gelmiş  zavallım evde  sabah salça yapmış yemek yapmış akşama hazır olsun diye , bakalım akşama yemek kısmet olacakmı diye hiç aklına gelmemiştir eminim!

 Fakülteye gittiğimizde annemi acilden yoğun bakıma alıyorlar, annemi  uzun zamandır ilk kez görüyorum ve bunun son görüşüm olacağını o an anlamıştım ! 

  Ağzı açıktı, sedyenin üzerine bir sandalye konulmuş ayaklarını dikmişler  annemin gözlerini ve ağzını hiç o kadar açık görmemiştim. 

Yoğun bakımın kapısında beklerken annemin eşyalarını getirdiler  rahat etsin diye çıkarıldığı söylendi.

 Kız kardeşim annemin eşyalarını koklayıp bana doğru  uzattı ''kokla bak abla mis gibi annem kokuyor''  kokuyu içime çektim annemin eşyaları idrar kokuyordu, sanırım annem  son nefesini vermeye çalışıyor. 

Kız kardeşime bir şey söylemedim  gece saat iki sıraları annemi kaybettik  o an onu o kadar suçladım ki  beni yapa yalnız bıraktı bencilce düşünüyorum farkındayım, herkes ağlıyor benimse gözlerimden yaş gelmiyor beyaz beyaz bir şeyler akıyor sanki gözlerimden kar yağıyor!

 Sabah olduğunda bize güneş doğmadı  , Annemin cenazesini alıp köye gittik öğleden sonra  defnedilecek, Hoca ''merhumu nasıl bilirdiniz?'' diye sorduğunda kız kardeşim bayıldı.

  Yengem ağıtlar yakıyor ''annem şimdi benim kızımı kim bakacak şimdi ben işe de gidemem'' diye   ağlıyor  annesi  ''kızım böyle sözler deme kınarlar seni'' deyince sustu...

Ben ise odun oldum galiba   gözlerimden sadece karlar  düşüyor! anneme son  defa baktım, dün kü görüntüsü hiç gözümün önünden gitmiyor...

 Annemin çok kalabalık bir cenazesi oldu ,annemi ebedi yerine yerleştirdikten sonra  kalabalık dağıldı  gece okunacak dua için  helva yapmaya başladım...

 Erkanda cenazeye geldi ve ağabeyimle   hep omuz omuzalar   bana destek olacaklarına ona destek oluyorlar.

 Akşam Ezanı  okunurken  sanki bu gün annemi gömmemişiz tüm oklar bana döndü  babam, ağabeyim  geri döneceksin evine demeye başladılar 
 '' sabah boşanacağım geç kaldınız'' 
 demedikleri hakaret  kalmadı   ezan okunurken Minel çığlıklarla ''anne gel şuraya bu çocuk beni rahat bırakmıyor!''
'' hangi çocuk  yavrum'' 
 ''işte bak  tam karşımda''
 baştan dalga geçiyor diye düşündüm sonraki saniyelerde de çocuğum kafayı yedi diye düşünmeye başladım, çocuk falan yok!

 Minel'' anne  baksanaaa  işte bak elimi tutuyor bırakmıyor  beyaz  namaz takkesi var başında   altı yaşındaymış,
 annee  var diyorum  söyle anneme o benimde annem hepsi geçecek sabredin diyor''
  Bende ağlamaya başladım 
'' Minel yavrum çocuk yok diyorum sana''
'' anne  adı Ömer miş...''
  Dizlerimin üstüne çöktüm yıllar önce  kaybettiğim  bebeklerden biri bu,  rüyamda adını söylemişlerdi Ömer  Minel'e sarıldım ''doğru  canım o kardeşin  hani ikiz bebeklerim ölmüş tü ya onlardan birinin adını  rüyamda Ömer olduğunu söylemişlerdi bana''
 Basit bir rüya değilmiş...

  Sarıldık geçecek bunlar  da geçecek...


  Annemin duası oldu  komşular evine gittiğinde   babam ve bir kaç akraba halen ısrar ediyor   Erkan, ağabeyimle içeride paşalar gibi  oturuyor...
 Dayımları  eve uğurlarken Minel'i de  dayımlarla yolladım ben yalnız kaldım.
  Komşu ve akrabalar Cenaze evinde kalmamın doğru olacağını söyledi  .

Aslında yalnız değilim kız kardeşim,eşi  ve bir çok akraba vardı fakat  herkes Erkanın tarafında...


Zühre yengeme sabah bana eşya getirmesini söyledim'' çarşıya eşya getir bana  üzerimi değişir mahkemeye gideriz...''

 Erkanda babamlarda kaldı  sabah ben erkenden kimseye ses çıkarmadan evden çıktım  çarşıya geldim yengemle buluştuk, getirdiği eşyalar poşette olunca kırış buruşlar ,  üzerimi  caminin tuvaletlerinde değiştirip mahkemeye gittik...

  Sıram geldiğinde ismim okundu içeri girdim nüfus kağıdımı alıp işlemlere başladılar  Hakim kadındın dı içeri girdiğin de bana  şöyle bir baktı belime kadar uzun ve taranmamış saçlarım  ağlamaktan şiş iki gözüm ve kırış buruş kıyafetlerimle    ona itici gelmiş olmam gerek ki  tavrından anlayabiliyorum  açıklama yapma gereği duydum...

 ''Kusura bakmayın  dün annem öldü hiç uyumadan geldim  kıyafetlerimde yanımda yoktu'' gözlerini  iri iri açtı  şaşkın bir tavırla  ''başın sağ olsun   anneniz öldü ve siz boşanmaya mı geldiniz''

 Bir nevi, seni boşanmamı tuttu der gibiydi, ''evet'' dedim 
 ''bu kadar çok istiyorsun''  dedi '' evet'' dedim  gözlerim de karlar Erkanın ismini defalarca  söylediler  o gün Erkan  cenazeye gelmesine rağmen mahkemeye gelmedi.

  Hakim on üç gün sonraya erteledi  dışarı çıktığımızda kapıda Erkan la karşılaştık.

  Sabah uyanamamış, onu uyandırmamı beklemiş ALLAHIM Yarabbim  keşke kahvaltı da hazırlasaydım el ele  mahkemeye  gelirdik... 

Kız kardeşimi kandırmış  bir kafede bizi bekliyormuş Minel de geldi  kafeye gittik.
  Kız kardeşim ''abla yalnış yapıyorsun annem nasıl çekti babamı yıllarca, sende çekeceksin  ve geri döneceksin''

 ''neee  kuzum senin dediklerini kulağın duyor mu? annem yıllarca çekti de ne oldu farkındamısın dün annemi  gencecik toprağa verdik,  ben demi toprağa gireyim?''

'' Gerekiyorsa gireceksin'' 
 ''tamam kuzum senden bir dilim ekmek istersem verme''
   Minel'in elini tutup oradan  kalktım,   artık hiç bir şey hiç kimse umrumda değil benim için bir tek Minel var ...

 Üç gün izinliydim  bana ziyarete gelen arkadaşlarımla konuşurken onlarda gözlerimden kar yağdığını farkettiler 
''sen bir Doktoro gitsene  bu ne böyle?  tuz gibi akıyor.''

 Ertesi  gün doktora gittim  meğerse gözlerimden akanlar kar değilmiş sadece göz pınarlarım kurumuş, suni göz yaşı ve bir kaç damla verdi.

  Ben kendime güvenmezsem  bana kimse güvenmez  ben başaracağım...

Gece dayımı kenara çektim dayı ben  artık anneannemin evine geçmek istiyorum  bak ben adımı attım '' tamam yeğenim   sabret''
 Bu yıl ağladığım kadar hiç ağlamadım,  Biliyorum bu günler geçecek  , ben bu günleri asla  ama asla unutmayacağım!
bir gün kitap olacak:)

Yorumlar

  1. Sabahin 5 i orada:) Yine bizler icin dokturmussun.. Sen uyandin bense uyumak uzereyim..Guzeeel bir gun diliyor kucakliyorum canim kugum:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. :( Evet yazdım işe gittim şimdi de geldim yorumlara bakıyorum:))
      bu defa biraz uzun oldu galiba:))
      Demek sen güzel dilekler dilediğin için güzel bir gündü:)) güzel ve yorucu:))
      Sarıldım uzak diyarda ki dostuma:)

      Sil
  2. hayırlı sabahlar
    şimdis adece uğradım yorumu sonra bırakacağıkafam karışık

    YanıtlaSil
  3. bir demetin birden imana gelmesi beni şaşırttı doğrusu
    Mineli durumu ?
    kızkardeşin bu kadar duyarsız olması
    vs vs
    bu hikaye çabuk biteceğe benzemiyor bu gidişle güzel kuğu
    tam sona geliyoruz derken daha başlamadığımızı fark ediyorum
    hayırlı sabahlar

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Seyyahım aslında tam da anlatmak istediğim bu; karşıdan bakıldığında kolay bir süreç gibi görünen olayların iç yüzü ve eminim ki bir çok kadın buna benzer şeyler yaşıyor, gerçeklerden çokta uzak gibi gelmiyor bana, sen ne düşünüyorsun bilemiyorum...
      hayırlı akşamlar canım.

      Sil
    2. uzak değil zaten o kadar içindeki
      ama bir değil bir kaç kadının hikayeleinin toplamı bu
      benim etrafımda olan
      zaten ondanda daha da merak ediyorum

      Sil
    3. Yazarkem içim sızlıyor inan.

      Sil
  4. Gerçek gibi, benide ağlattın kuğum. Siyah kuğum, zarif kuğum saçları deniz yıldızlı kuğum. ss

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aslında bu bölümü yazarken ben de ağladım:)
      Meleğe çok fazla yüklendim galiba...
      ss yağmur yüreklim.

      Sil
  5. Ben inanıyorum.Güneşli günleri de gelecek Meleğin.
    Çünkü artık maddesel olmasa da manen güçlendi Melek.
    Yaşadığı tüm acılar,çektiği tüm çileler Meleği güçlendirdi.
    Ben inanıyorum ki! Yıkılmadım ayaktayım'ın en güzel örneği olacak Melek.

    Tv nin olmadığı zamanlar da radyoda arkası yarın olurdu.Heyecanla takip ederdik.Kalemine sağlık canım.Şimdi heyecanla seni takip ediyorum.
    Sevgiler...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sağol canım ,evet manevi olarak Mwlwk güçlü bir tablo çizecek bazen maddiyat olmasada başarabileceğimizi ispatlayacak şeyler yaşayacak.
      sevgilerimle canım.

      Sil
  6. Beğenerek ilgiyle okuyorum,hiçbirini kaçırmadan.Dayanılmaz bu sıkıntılara,ayrılık en iyisi.Sevgiler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ayrılık en iyisi deyip bir yola çıktı şimdi geri dönmeyide istemiyor fakat Melek kendiyle iç savaşta,yaşadıkları hep üst üste geliyor.
      sevgiler.

      Sil
  7. okuyorum okuyorum defalarca okuyorum asil kadinim .
    kafayi yemege az kaldi inan

    sarildim hemde özlemle kugum

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Melekçik ne yapsın yoksa kafayı yedi de haberi mi yok::)
      sarıldım bitanem.

      Sil
  8. ben böyle hakimin ağzına........erteleyeyim de belki barışırlar kadının ağzına etmeye devam etsin kocası diyor sanki offf zaten asabım bozuk...küfürlü yorum yaptım dilersen yayınlama kızım...

    öptüm

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Olurmu hiç annem yorum bu içinden geleni yazıyorsun, sen zaten kendini sansürlemişsin:)
      Kocamann öptüm.

      Sil
  9. bitmeyecek mi bu kadınların derdi:(

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kadınların derdi biter mi bilemiyorum inanki !

      Sil
  10. Sabır her kapının anahtarıdır..
    Ne güzel bir işaret de aldı bu konuda..
    Sabreden muradına elbet ulaşır..
    Çok güzel gidiyor canım ellerine, yüreğine sağlık.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sabırdan öte bu Meleğe çok büyük güç kaynağı olacak diyebilirim.
      sağol canım.

      Sil
  11. Merhabalar,

    Bu Melek kızımızın ne kadar zor bir hayatı varmış. Anne vefat ediyor ve Melek açılan boşanma davası için duruşmaya katılıyor ve o günkü kılık ve kıyafeti ve görünümü için annesinin vefat ettiğini hakime açıklamak zorunda kalıyor. Hakim de bu duruma şaşırarak "demek anneniz vefat etti, siz de boşanmaya geldiniz" demekten kendini alıkoyamıyor.

    Melek anneannesinin evine geçince belki biraz rahatlar. Allah yar ve yardımcısı olsun.

    Selam ve dualarımla.

    YanıtlaSil
  12. Merhabalar hocam
    Zor bir durum
    bu durumda olan tüm kadınlara sabır diliyorum.
    Selam ve dualarımla.

    YanıtlaSil
  13. Yorum yazamadıklarım oldu Kuğu'm, okudukça üzüldüm, içimden gelmedi, ne yazacağımı da bilemedim. Halen de bilemiyorum ya. Kardeşine de sinir oldum Melek'in :(

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Canım ben illa ki yorum yazılmasını bekleyenler den değilim bende bazı okuduğum yazılara yazmaya bir şey bulamam , nokta yazıp yollasam olurmu okuduğumu anlasın diye düşündüğüm bile olur:))

      Sil
  14. tüylerim diken diken oldu, çok üzgünüm...

    YanıtlaSil
  15. Meleğe herkes cephe almış sanki,umarım kararından dönmez..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Melek şu anki durumda tabiri caaizse kafayı dikmiş durumda, başarmayı kafaya takmış durumda.

      Sil
  16. Demet şaşırttı.Annesi e öldü ya .Bu bölğm çok dramatikdi.Boşansa da rahata kavuşsa artık.Erkannın pek gönlü yok gibi ama bakalım neler olacak.yine yalnız başlarına kaldılar...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hikaye başlıyor ben bu bölümden sonra başladığına inanıyorum,melek yavaş yavaş kimliğini kazanmaya başlayacak.

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Zona ve Ben...

 Küstüm!  Bu kuğu nerelerde diye  Hiç merak ta etmiyorsunuz?  Ölsem yedim çıkmış olacak.  Bir tek Benbir sormuş Allah razı olsun.    H asta oldum   o kadar  çok yemek Bloğu yapan arkadaşım var ancak bir tas çorba yapanım yok! Al kuğu bu çorbayı içte iyileş diyenim yok! Üç haftadır zona ile mücadele ediyorum daha önce bu hastalığa yakalanan blogcu arkadaşım A hesteydi-beste ile    hasta olduğu dönemlerde  konuşmuştuk hasta olduğu dönemlerde... ''Çok ağrılarım var acı çekiyorum'' demişti ve bende ona ''seni anlıyorum'' demiştim aynı acıyı yaşamadan anlayamıyormuş insan. yatağa hapseden ailevi ilişkilerden çevreden ve işten koparan bir hastalıkmış.  Son zamanlarda  istediğim bir kaç gün tatildi. Çok yorgundum yorgunluk stres sayesinde bir anlık boşluğumdan beni yakalayan bu hastalık.  Üç hafta  önce, sadece bir dakikada çıktı ve ilk olarak minnacık bir kaç sivilce gibi boynuma yerleşti sıcaktan olduğunu düşünüp ağrılara kulak asmadım.

Şşş! Kızlar bağırmaz

 Şşşş Kızlar bağırmaz  Eğer anne ve ya anne adayı  iseniz mutlaka izlemeniz gereken bir  film... Bu filmin bir karesine  instagramda  rastladığımda izlemeye karar verdim  Ramazanda  gece birde işten gelince  sahura kadar  uyumayayım diye  açtım filmi.   Film o kadar etkileyici ve sürükleyiciydi ki     film bittiğinde  sabah ezanına sadece beş dakika kalmış...  Sadece su içebildim filmin üzerine  yemek falan yiyemezdim zaten rüyamda da  Şirini gördüm  günlerce içimden çıkmadı  . Filmin beni bu kadar çok etkilemesinin sebebi ise çok gerçekçi olması  ... Oyuncular:Babak Hamidian, Merila Zare'i, Tannaz Tabatabayi  Tür:İran SinemasıYapım  Yılı:2010 Orjinal İsim:Hiss Dokhtarha Faryad Nemizanand  Puanı 8.2 Bir okuyucunun yorumu Dünya meşgaleleri yüzünden çocukları ile ilgilenmeyen ebeveynler Şehvetleri  ve sapkın düşünceleri  kendini bile düşünmeyen   caniler, masumların hayatlarını karartan sübyancılar... Dile düşmemek için şik

mutsuz bir insancık

 bazen kaçmak gerekir, kendinden , herkesten. çok bunaldım .çok yalnızım o kadar yalnızım ki  her gün pazarları dahil  16 saat çalışıp yine de çok yorgun değil. çok yalnızım. kimseye açıklayamadığım tuhaf bir yalnızlık.iki kaşımın arasında zaman geçtikçe  çıkan iz , ne kadar somurtkan biri olduğumun gayet açık kanıtlarında biri olsa gerek. ahh tabe efenim ne diyorsun be kuğu nerelerdeydin diyeceksiniz ! devrik cümlelerimi itinasız  virgülü noktası doğru yerde olmadını bildiğim  satırlarımın pek kimsenin umrunda olmadığını düşündüğümden sadece beynimde yazıyorum. mutsuz yalnız hatta halen fakirim...  hayatta en çok istediğim bir evimin olmasıydı ben biriktirdikçe ev fiyatları arttı .ben mutlu olmaya çalıştıkça sorunlar daha da arttı. bazen yaşamıma son mu versem diyorum sonra iğne batsa uf uf  diyorum canımın çok tatlı olduğunun farkına varıyorum . şey gibi bir  şry bozulsa onu tamir ederken daha da çok bozuyorum. . sonuç olarak mutsuzum .