Ana içeriğe atla

Kelebekler uyurken #15#



Kelebekler uyurken 14. bölüm için tıkla

Aşk cesur işidir...
 İnsanın hayatta bitirmediği ,aşktan daha kuvvetli bir duygusu varsa oda umut etmektir , şu an böyle düşünüyorum.
 Elçin ablanın oğlu hastaneden çıktı oğluyla ilgilenebilmek için ücretsiz izine çıktı o kadar yoğunum  ki bu aralar  yorgunluktan ölüyorum.

 Eve geldiğimde henüz hava kararmamıştı  duş alıp odama geçtim  üzerimi değiştim, saçlarımı tararken odamın camına biri tıkladı ah Sinan bu  şalımı başıma öylece gelişi güzel örtüp cama yaklaştım  pamuk şekeri satan bir adam şaşırdım  bahçeye nasıl girmişti!

 İlkay'ı gördüm  dışarı gel diye eliyle işaret ediyor. Şalımı düzeltip dışarı çıktım , kardeşim Ender benden önce çıkmış İlkay'la bir şeyler konuşuyor. İlkay '' abla bunları Sinan ağabeyim yolladı çok utanıyor gelemedi seni bekliyor '' dedi telefona sarıldım Kardeşim  Ender arama  şimdi git hadi  şanslı günündesin, ben idare ederim seni'' deyince   yoldan bir taksi çevirdik  beş dakikada onlardayım. Kapıyı çaldığımda, Annesi  açtı kapıyı kısa bir hoş beşten sonra  Sinan'ın odasında olduğunu söyledi yorgunmuş...

 Odasına girdiğimde cam kenarındaki yatağında yarı oturur şekilde cama dönük  yatıyordu, yavaşça yanına yaklaştım uyuya kalmış bahtsız aşkım , yavaşça yatağa  ,yanına oturup arkasından omuzlarına dolanıp  gözlerine bir öpücük kondurdum ,'' seviyorum seni hemde çok''  uyandı şaşkın şaşkın  bana bakıp  başını yana doğru salladı  bende şaşırdım  tabii ya hiç bir şeyden haberi yoktu ikimizin kardeşlerinin oyunuydu bu , utandım   o an sevgimden şüphe ettim oturduğum yerden kalkıp uzaklaşmak isterken ,kolumdan yakaladı sarıldık ve öylece  dakikalarca ağladık...

 Kaderine ,kaderimize  yaşadıklarımıza ,yaşayacaklarımıza ağladık, gözlerim kan çanağı oldu şalımın ucuyla burnumu sildim gülmeye başladı ''yeşil gözlüm ben  ömür boyu görmek istiyorum şalınla burnunu silişlerini pamuk helvasının dudağının kenarında kaldığında dilinle  yemeye çalışmanı''  o konuştukça duramıyorum ağlıyorum . ''omzuna hafif sert  bir tokat patlattım
 ''bir daha yapma yoksa  çok küserim'' dedim , ''şapşal'' dedi bana .
-'' o kardeşini ve kardeşimi öldüreceğim, beni oyuna getirdiler'' 
- '' hiçte bir şey yapamazsın küçük hanım onlar  mimar''

-''anlamadım!'' 
-''aşkımızı ikinci kata yükselttiler '' Ah bu sözleri beni mahfediyor  , seni seviyorum Sinan'ım  adı gibi mızrak ucu kalplim yüreğim senindir...  Karar aldık  ileride yaşayacağımız sorunlar için bu günümüzü mahfetmeyeceğiz , bir birimize zor günlerimizde destek olacağız kaçmak yerine  savaşacağız....

Yorumlar

  1. 14. bölüme yorum yazmaya bakmadan geldim buraya :)
    ne diyeyim, Rahmetli ananemin dediği gibi," Allah gönüllerinin muradını vere".:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aaa olmaz ama ağlayacak şimdi 14. bölüm:))

      Sil
  2. hah şöyleeee...bayıla bayıla okuyorum kuğum:))

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Şşş! Kızlar bağırmaz

 Şşşş Kızlar bağırmaz  Eğer anne ve ya anne adayı  iseniz mutlaka izlemeniz gereken bir  film... Bu filmin bir karesine  instagramda  rastladığımda izlemeye karar verdim  Ramazanda  gece birde işten gelince  sahura kadar  uyumayayım diye  açtım filmi.   Film o kadar etkileyici ve sürükleyiciydi ki     film bittiğinde  sabah ezanına sadece beş dakika kalmış...  Sadece su içebildim filmin üzerine  yemek falan yiyemezdim zaten rüyamda da  Şirini gördüm  günlerce içimden çıkmadı  . Filmin beni bu kadar çok etkilemesinin sebebi ise çok gerçekçi olması  ... Oyuncular:Babak Hamidian, Merila Zare'i, Tannaz Tabatabayi  Tür:İran SinemasıYapım  Yılı:2010 Orjinal İsim:Hiss Dokhtarha Faryad Nemizanand  Puanı 8.2 Bir okuyucunun yorumu Dünya meşgaleleri yüzünden çocukları ile ilgilenmeyen ebeveynler Şehvetleri  ve sapkın...

mutsuz bir insancık

 bazen kaçmak gerekir, kendinden , herkesten. çok bunaldım .çok yalnızım o kadar yalnızım ki  her gün pazarları dahil  16 saat çalışıp yine de çok yorgun değil. çok yalnızım. kimseye açıklayamadığım tuhaf bir yalnızlık.iki kaşımın arasında zaman geçtikçe  çıkan iz , ne kadar somurtkan biri olduğumun gayet açık kanıtlarında biri olsa gerek. ahh tabe efenim ne diyorsun be kuğu nerelerdeydin diyeceksiniz ! devrik cümlelerimi itinasız  virgülü noktası doğru yerde olmadını bildiğim  satırlarımın pek kimsenin umrunda olmadığını düşündüğümden sadece beynimde yazıyorum. mutsuz yalnız hatta halen fakirim...  hayatta en çok istediğim bir evimin olmasıydı ben biriktirdikçe ev fiyatları arttı .ben mutlu olmaya çalıştıkça sorunlar daha da arttı. bazen yaşamıma son mu versem diyorum sonra iğne batsa uf uf  diyorum canımın çok tatlı olduğunun farkına varıyorum . şey gibi bir  şry bozulsa onu tamir ederken daha da çok bozuyorum. . sonuç olarak mutsuzum .

Zona ve Ben...

 Küstüm!  Bu kuğu nerelerde diye  Hiç merak ta etmiyorsunuz?  Ölsem yedim çıkmış olacak.  Bir tek Benbir sormuş Allah razı olsun.    H asta oldum   o kadar  çok yemek Bloğu yapan arkadaşım var ancak bir tas çorba yapanım yok! Al kuğu bu çorbayı içte iyileş diyenim yok! Üç haftadır zona ile mücadele ediyorum daha önce bu hastalığa yakalanan blogcu arkadaşım A hesteydi-beste ile    hasta olduğu dönemlerde  konuşmuştuk hasta olduğu dönemlerde... ''Çok ağrılarım var acı çekiyorum'' demişti ve bende ona ''seni anlıyorum'' demiştim aynı acıyı yaşamadan anlayamıyormuş insan. yatağa hapseden ailevi ilişkilerden çevreden ve işten koparan bir hastalıkmış.  Son zamanlarda  istediğim bir kaç gün tatildi. Çok yorgundum yorgunluk stres sayesinde bir anlık boşluğumdan beni yakalayan bu hastalık.  Üç hafta  önce, sadece bir dakikada çıktı ve ilk olarak minnacık bir kaç sivilce gibi boynuma yerleşti sıca...