Ana içeriğe atla

Sevil'in güncesi # 29 #





Ah nihayet en heyecanlı günlerimden birinin sabahı bu akşam beni  istemeye gelecekler,ve  ''gelmişken söz nişan bir arada olsun'' demiş Nalan hanım.


Babamla oturup düşündük ''şimdi madem gitmeye niyetin var neden önce söz sonra nişan işi uzatmaya gerek yok''dedi bana da mantıklı geldi.


 ''annende yanımızda  yok  organizasyonu yapsın tek başına bu işlerin altından kalkamazsın bir sürü de masraf olacak . sonuçta Şener'in de babası yok,ileride zahmeti yine siz çekersiniz''


'' eğer  niyetin  ciddiyse hiç  uzatmayalım madem ,karşı taraf öyle istiyor ha bu gün ha bir ay sonra ne fark eder ''
 deyince bende olur dedim.
 Olacak bakalım  içimde  bazen kıpır kıpır bir şeyler oluyor bazende korkuyorum, Sabahın  erken saatinde kalktım.


 Şule'm  İstanbul dan geldi ben daha mahmurluğu üstümden atamadım,bir de Necatiye teyzenin kızı geldi  yardım için  ''benim kızı necatiye teyzen baktığı için gelemeyecek canım ''dedi
bende  üzülmüş numarası yaptım'' ah keşke gelseydi'' tabi içimden  oh ohh çekiyorum o çok karışıyor.
  Halam ve büyükannemde akşam üstü  gelecekler yani işin büyük kısmı bize düşüyor.


 Necatiye teyzenin kızı Figen benden bir kaç yaş büyük olmasına rağmen çok hamarat ve   hamur işlerinde usta ne de olsa evli.


 Mutfak tı  odalardı derken  işlerimiz ve  tüm tatlı tuzlu ve yemekler   ikindi üstü bitti tabi bizde bittik, ne zormuş   bu işler  hep karşıdan kolay gelirdi gidip pastayı böreği yemeye benzemiyormuş.


 İşler bittikten sonra   banyo için savaş yapacaktık neredeyse,  merdivemlere oturup bir güzel çay sefası yaptık, Necatiye teyze dayanamamış   bize  lokma pişirip getirmiş , onca yorgunluğun üstüne nasıl da iyi geldi.
 bu gün babam hiç ortalıkta gözükmedi.


Telefonla aradım ''baba neredesin sen bütün gün sesin çıkmadı!?''




 ''kadınların ayağının altında olsan bir dert olmasan bir dert, ayrıca  odamdayım telefon etmene gerek yok.'' di hönk ''ya söylesene baştan açmısın, tokmu  farketmediğim gibi evde olduğunu bile farketmedim ''
 e pabucumuz dama atılıyor''  
''gel merdivenlerdeyiz ,bardağınıda al  lokma yiyoruz''
 kapadım telefonu zavallı babacığım  bütün gün onun farkına bile varmadım varınca da   bardağını bile kendine taşıtıyorum.
 gece olupta misafirler gelmeye başlayınca benim elim ayağım ve nutkum tutuldu  ne kadar kalabalık gelmişler,yetmez bu  kurabiyeler,pastalar offf,


Her gelen ailenin elinde kırmızı jelatine sarılı tepsiler  bohçalar   çikolatalar var biz o kadar çok  bohça  hazırlamadık  Büyükannem ve halam  hazırlayıp getirdikleriyle idare edecekler.


 Şener en son girdi içeri onun da elleri ve ayakları titriyordu , ''sanki  hayal görüyorum'' deyince Emre onu yanına çekti
 '' çok belli etme  koçum bu kız milleti böyle şeyleri sonra kafana kakar''
Şule'' hiçte bile sanki senin elin ayağın titremiyordu heyecandan  iki gömlek değiştirmiştin''
'' Bak sana demedim mi, kafana kakarlar diye!!


 Biz  gülüşürken,   içerisi tıklım tıklımdı en son annemin duasında böyle kalabalıktı, içim sızlıyor aslında en mutlu günlerimden birini annem de görmeliydi bunu en çok o hak ediyordu, kız isteme merasimi  için biz mutfakta  kahveleri yapmaya başladık.


 Babam gündüzden beş tane piknik tüpü getirmiş  ne akıllı adam bu babam, bütün kızlar  kahve yapmaktayız  Şenerin kahvesini Şule yaptı uyanık tospağa,içine tuzu boca etmiş.

Biz bekliyoruz  Şener   nasıl içecek diye, beni Şener'in dayısı istedi adamcağız kahvesini yudumlarken  durmadan yutkunuyor beni istemekte  zorluk çekiyor  anlamadım gitti beni beğenmedi mi ne!


 Şener  iki çekişte kahveyi yuttu  Şule bak  ''Şener  kahvesini içti ne sabırlı çocuk aferim'' dedi 


 Onlarda adet varmış  kızı isteyen kişi baba(dayı)  kahveyi içtikten sonra  fincanın altına küçük altın koyarmış, senin kıymetlin artık bizim kıymetlimiz anlamındaymış ,damat ta su dökermiş  fincana evlilikleri su gibi   aksın   bir yerde tıkansada başka yerden aksın  diye anlamı buymuş  su gibi olsun diye evlilikleri. Tuhaf ama adet işte...


  babam   beni kendi dilceğiziyle verdi yüzükler takıldı, takı merasimi oldu, herkes gülüş cümbüş, nasıl  ses, nasıl gürültü oluştu içeride, ben  geceden hiç bir şey anlamadım sanki .


 Biz misafirleri yolcu ettikten sonra bulaşıklara giriştik tabii önce küçük altınımı aldım  ,alırken kahvenin hepsini içmemiş dayı bey pek  bir kibar, Şulenin ellerine  döktüm kahvenin  kalanını , Aman Yarabbi dibine bir bakalım dibinde tuzlar duruyor daha,  birde tadına bakalım  tuzlu kahveyi dayıya vermiş bizim akıllılar, Şule ''ben özellikle Şener'e verdim'' dese de dayının zor anlarını şimdi anlayabiliyoruz.


İşleri bitirip kendimi yatağa atmam gecenin üçünü buldu  Şener den mesaj '' Aşkım nasıl ama kahveyi dayıma içirdim'', 
 hönkk 
'' ama nasıl?' ' 
'' tabiki ben değiştirdim''
  Meğerse bizim uyanık, Şule ona kahveyi verince dayısına vermiş ''tut biraz  cebimden telefonu alayım'' demiş sonra diğer kahveyi almış olan dayı beye oldu yani...
 heyecanlı karmakarışık duyguların olduğu bir geceydi...


                                                                       N.K.





Yorumlar

  1. Allah tamamına erdirsin..Adetleri değişik ve çok hoşmuş:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Amin:)))
      evet adetleri değişik benim hayal gücüm:))

      Sil
  2. Bence de Allah tamamına erdirsin. Takipteyim. Eline sağlık.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Amin ,düğüne bekleriz:)))
      teşekkürler öğretmenim.

      Sil
  3. Hayırlı uğurlu olsun canım. Bu arada olan dayıya olmuş:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sağol canım evet dayıyı harcadım galiba:)

      Sil
  4. HAYIRLI OLUR İNŞALLAH:)SEVGİLER:)

    YanıtlaSil
  5. Dilek Afiyon avcı ve sevgilerimle isimli kişileri blog arkadaşlarımdan çıkardım.
    Benim blogum için hala virüs uyarısı yapıyor mu?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Girdim bloğuna, sorun yok gibi yorum yazdım,her hangi bir uyarı çıkmadı!

      Sil
  6. :)) Nazlım ben geldim....
    Gecemin aydınlık yanı nasılsın neler yapıyor benim canım kardeşim...
    Buraya gelince işler bir biri üstüne yığılmış durumdaydı meleğim henüz toparlıyorum...Bu gün kaçtım bir taneme merhaba demek için...
    Canım abin tazı gibi inan kafama format attım :))
    Benim meleğim nasıl neler yapıyor nazlım?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gez sen gez leyleği havada görmüşsün bu sene belli:)))
      Hoş geldin abim ne olsun ben hep aynı a-sosyal:)))

      Sil
  7. hadi bakalim evliler kervanina sende giriyorsun sevil .
    bir hönk yasamassak tabii :)
    sarildim kugum

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sence hönkletirmiyim sizi:)))
      sarıldım canım...

      Sil
  8. Söylesemde benide istemeye yeniden gelseler ya canım çekti :)

    YanıtlaSil
  9. tuzlu kahveyi damat yerine dayı içti:)))hahahaha hay Allah...eline sağlık güzel kızım, bu kız evlenecek ama evlenmeyi gerçekten istiyor mu hiç emin değilim...dur bakalım yazarımız nasıl yazarsa o di mi?:))kocaman öptüm (bak kocaman öpücük lafına beni de alıştırdın:)))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tuzlu kahveyide içirdim:)) ama dayıya:))
      bak sana bile alıştırdım bu lafı annem:)
      kocamannnnn öptümm :)

      Sil
  10. Hadi Allah tamamına erdirsin, mutluluklar dileyelim :) Şener'de amma uyanık dayısına içirmiş kahveyi :)

    YanıtlaSil
  11. Evet çok uyanık:) Amin diyelim...

    YanıtlaSil
  12. Sonunda kızımız başgöz olud:)Allah'tan kendi nişanımda görmedim tuzlu kahve.Benimkisi pek bir tatlıydı:)Keşke annesi de yaşasaydı:(

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet nihayet:)
      Örgüm kıyamamıştır sana:))
      Anne keşke yaşasaydı, ama ne diyelim hayat!

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Zona ve Ben...

 Küstüm!  Bu kuğu nerelerde diye  Hiç merak ta etmiyorsunuz?  Ölsem yedim çıkmış olacak.  Bir tek Benbir sormuş Allah razı olsun.    H asta oldum   o kadar  çok yemek Bloğu yapan arkadaşım var ancak bir tas çorba yapanım yok! Al kuğu bu çorbayı içte iyileş diyenim yok! Üç haftadır zona ile mücadele ediyorum daha önce bu hastalığa yakalanan blogcu arkadaşım A hesteydi-beste ile    hasta olduğu dönemlerde  konuşmuştuk hasta olduğu dönemlerde... ''Çok ağrılarım var acı çekiyorum'' demişti ve bende ona ''seni anlıyorum'' demiştim aynı acıyı yaşamadan anlayamıyormuş insan. yatağa hapseden ailevi ilişkilerden çevreden ve işten koparan bir hastalıkmış.  Son zamanlarda  istediğim bir kaç gün tatildi. Çok yorgundum yorgunluk stres sayesinde bir anlık boşluğumdan beni yakalayan bu hastalık.  Üç hafta  önce, sadece bir dakikada çıktı ve ilk olarak minnacık bir kaç sivilce gibi boynuma yerleşti sıcaktan olduğunu düşünüp ağrılara kulak asmadım.

Şşş! Kızlar bağırmaz

 Şşşş Kızlar bağırmaz  Eğer anne ve ya anne adayı  iseniz mutlaka izlemeniz gereken bir  film... Bu filmin bir karesine  instagramda  rastladığımda izlemeye karar verdim  Ramazanda  gece birde işten gelince  sahura kadar  uyumayayım diye  açtım filmi.   Film o kadar etkileyici ve sürükleyiciydi ki     film bittiğinde  sabah ezanına sadece beş dakika kalmış...  Sadece su içebildim filmin üzerine  yemek falan yiyemezdim zaten rüyamda da  Şirini gördüm  günlerce içimden çıkmadı  . Filmin beni bu kadar çok etkilemesinin sebebi ise çok gerçekçi olması  ... Oyuncular:Babak Hamidian, Merila Zare'i, Tannaz Tabatabayi  Tür:İran SinemasıYapım  Yılı:2010 Orjinal İsim:Hiss Dokhtarha Faryad Nemizanand  Puanı 8.2 Bir okuyucunun yorumu Dünya meşgaleleri yüzünden çocukları ile ilgilenmeyen ebeveynler Şehvetleri  ve sapkın düşünceleri  kendini bile düşünmeyen   caniler, masumların hayatlarını karartan sübyancılar... Dile düşmemek için şik

mutsuz bir insancık

 bazen kaçmak gerekir, kendinden , herkesten. çok bunaldım .çok yalnızım o kadar yalnızım ki  her gün pazarları dahil  16 saat çalışıp yine de çok yorgun değil. çok yalnızım. kimseye açıklayamadığım tuhaf bir yalnızlık.iki kaşımın arasında zaman geçtikçe  çıkan iz , ne kadar somurtkan biri olduğumun gayet açık kanıtlarında biri olsa gerek. ahh tabe efenim ne diyorsun be kuğu nerelerdeydin diyeceksiniz ! devrik cümlelerimi itinasız  virgülü noktası doğru yerde olmadını bildiğim  satırlarımın pek kimsenin umrunda olmadığını düşündüğümden sadece beynimde yazıyorum. mutsuz yalnız hatta halen fakirim...  hayatta en çok istediğim bir evimin olmasıydı ben biriktirdikçe ev fiyatları arttı .ben mutlu olmaya çalıştıkça sorunlar daha da arttı. bazen yaşamıma son mu versem diyorum sonra iğne batsa uf uf  diyorum canımın çok tatlı olduğunun farkına varıyorum . şey gibi bir  şry bozulsa onu tamir ederken daha da çok bozuyorum. . sonuç olarak mutsuzum .