Ana içeriğe atla

Baston






 Mutluğun Bir anahtarı olsaydı eminim onu tam  kilidin yuvasına  soktuğum anda kırardım, Şans benden uzak .  Bir şeyi çok istiyorum ya inadına olmuyor...
 Akşamdan plan yaptım hamak, kitap  ve film üçlüsü  arada kahve keyfisi...
  Bu gün güya  top patlasa komşu çatlasa keyfimden ödün vermeyecektim...
Kahvaltıyı hazırladım , telefon zır zır  arayan Halam koş kızım ben  Marketin önünde düştüm.Hemen çıktım,  yakın sayılır yürüyerek   dokuz dakika ben o yolu üç dakikada koştum tabii dün yedim tatlıları ...
 Bacaklarımın altı et kesmiş evde yatmaktan , markete yaklaştım aradım eve çıkmış.  Bütün günü onunla ilgilenmekle geçirdim. Üç kızı var hepsi Almanya'da yaşıyor oda Almanya'da   tek başına yaşıyor. 
Tatile geldiler Ortanca kızıyla geldi, yanındaydı  arabasıyla ablasını almak için sabah erkenden  hava alanına gitmiş yalnız olunca halam markete gitmeye kalkıyor  yetmiş üç yaşında aslında çok sağlıklı yaşına göre  tam marketten çıkarken bastonunun altına çakıl taşı girmiş , baston kayınca  sol tarafına düşmüş, Cola makinasına kafası vurmuş...
 Kulağı , boynu  bacakları hep çürük.  Bizim insanımız çok ilgisiz diyor,  kimse kaldırmamış on dakika yatmış yerde  en sonunda  yoldan geçen biri yardım etmiş, ne yaptı markette öyle baktılar mı diyorum  evet diyor inanamıyorum! belki görmediler diyorum , dışarıdaki cipsleri elleseydim görürlerdi diyor  mantıklı !  komşuya buz sormuş etleri koydum buzum yok demiş anlamadım ki acaba halamı mı sevmiyorlar... 
 Birde aklıma şu canlı bomba olayları falan geldi insanlar korkudan yaklaşamıyor ki!

İnatçı hastaneye götüremedim. En küçük kızı tatile gelmedi o aradı ne yapıyorsunuz diye  halamda ağlamaya başladı tabi haklı olarak kızı da panik yaptı, hemen  ona resim çekip attık iyi diye...
 Almanya'dan gelirken  uçakta bastonunu üst  tarafa koymuş  diğer yolcu eşyasını alırken bastonu başına düşürüp halamın başını delmiş.



 Üçüncüde... Allah korusun artık nedir bu bastondan çektiği... Gece  hala kızları yani ablamlar geldiler onlara emanet edip eve geldim.
 Bu gün çıkardığım dersler;
 Mutluluğa bir baston kadar  uzağım,
 Baston her zaman destek olmuyor bazende köstek oluyor
 Baston gibi insanlar var hayatta çok güvenip yaslanırsın , ayağını kaydırıp seni yerle bir eder..
Üstelik acısı böyle bepanthen kremle falan geçmez...

 Bu gün hayal ettiğim hiç bir şeyi yapamadım, umarım yarın güzel bir gün olur...


Yorumlar

  1. Allah beterinden korusun, bazen başımıza kötü bir şeyin gelmemesi bile mutlu olmak için yeterli değil mi, ben buradan böyle bir sonuç çıkardım, çok geçmiş olsun... İyi bayramlar.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Amin
      Evet gerçekten çok mutluyuz ama kıymetini bilmiyoruz, her gün dün daha mutluyduk diyoruz da o dünü de yaşayan bizdik:) İyi bayramlar.

      Sil
    2. Aman diyelim ağız tadınız bozulmasın...

      Sil
  2. Ay büyük geçmiş olsun. Dilerim bir hasar yoktur. Sevgiler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkürler İyi maşallah teşekkür ederim sevgiler.

      Sil
  3. Çıkardığım dersler :)
    1) insanlık ölmüş. Ama bomba falan deyince insanlara hak verdim.
    2) Bastonu insanın başına bunları da getirebilirmiş.
    Sevgilerle.

    YanıtlaSil
  4. Bende baştan kızdımda sonradan hak verdim numara yapıp yanlesicilik yapanlarda çok fazla ne oluyor böyle masum insanlara inancımız azalıyor bir kaç dolandırıcı yüzünden. Saygılarımla efenim.

    YanıtlaSil
  5. iki tarafı ... değnek hikayesi gibi yaa niye kimse gelip bakmamış ne olursa olsun bombalı pakete dibinden bakacak kadar cesur insanlık yere düşen teyzeciğe nasıl duyarsız kalmış:(((
    Çok geçmiş olsun kalıcı ciddi bir sıkıntınız olmamasına sevindim.geçmiş olsun Kuğum ,sen yine de yarın sabahtan uygula rötarlı da olsa fark etmez.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bir bilsem bakılacak şeye bakmazlar işte , şöyle genç güzel biri düşseydi gör bak nasıl herkes yardım ediyor:)
      Not şu an hamaktan yorum yazılıyor:)) Yağmur eşliğinde:))

      Sil
  6. Halan için geçmiş olsun Kuğu kızım. Geçmiş olsun, tabii haklısın, daha duyarlı olması lazım insanların. O kadar kötü olaylar oluyor ki, bunlar pek umursanmıyor. Aslında insanların manen geleceklerine yatırım yapması lazım, zira yaşlanmaktan kimse kaçamaz. Sevgiler kızım.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim Ece ablacığım.
      Evet hepimiz yaşlanacağız...
      Ben gençlik iksiri icat etmezsem tabii:)
      Sevgilerimle.

      Sil
    2. Bana da bana da, anlamam.Hayallerim var yaaaa:((

      Sil
  7. Çıkardığınız dersler harika. Yaşadıkça yeni sonuçlara ulaşıyor insan. Ve yaşlandıkça Yalnızlık ürkütüyor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yaşadıkça görüyor gördükçe bilgileniyoruz...
      Yalnızlık ürkütücü değil aslında bana hep sevimli geliyor:)

      Sil
  8. Yanıtlar
    1. Teşekkür ederiz , bu gün daha iyi.
      sevgiler.

      Sil
  9. Geçmiş olsun.İnsanlık gerçekten ölmüş bunun korkuyla alakası yok aşağı yukarı bir bombacının profili bellidir.Yaşlı bir teyze bombacı olamaz bunun bahaneler ile alakası var.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar

    1. Sağol Aslıhan'ım

      Şu devirde gerçekten kimin ne olduğu belli değil benim alt katımdaki kanserli sapık amcadan sonra bende kimseye güvenmiyorum, adamın günleri sayılı ama engelli bir kıza tecavüzden yargılanıyor.
      O yüzden bende korkuyorum gerçekten yaşlı diye güvenemez olduk,halam öyle biri değil tabii ki iyi biri sadece ev kıyafetiyle çıkınca ön yargı oluşmuştur diye düşündüm.üstelik ona yardım etselerdi altında kalmazdı maddi manevi dönüş yapardı.

      Sil
  10. Ay çok geçmiş olsun . Birşeyi çok isteyince olmuyor yapılmıyor :(

    YanıtlaSil
  11. Çok teşekkür ederim. Bu gün yaptım gecikmelide olsa :)

    YanıtlaSil
  12. Aman aman ucuz atlatmış halacığın.

    Artık korku ve kuşkudan kimseye yardım edemez olduk. Ne acı,ne acı...

    Ben de ne zaman bugün evden burnumu çıkartmayıp keyif yapacağım desem bişey çıkar.

    YanıtlaSil
  13. Çok sağol Handancığım
    Plan yapınca olmuyor işte. Hayırlı akşamlar.

    YanıtlaSil
  14. Çok sağol Handancığım
    Plan yapınca olmuyor işte. Hayırlı akşamlar.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Zona ve Ben...

 Küstüm!  Bu kuğu nerelerde diye  Hiç merak ta etmiyorsunuz?  Ölsem yedim çıkmış olacak.  Bir tek Benbir sormuş Allah razı olsun.    H asta oldum   o kadar  çok yemek Bloğu yapan arkadaşım var ancak bir tas çorba yapanım yok! Al kuğu bu çorbayı içte iyileş diyenim yok! Üç haftadır zona ile mücadele ediyorum daha önce bu hastalığa yakalanan blogcu arkadaşım A hesteydi-beste ile    hasta olduğu dönemlerde  konuşmuştuk hasta olduğu dönemlerde... ''Çok ağrılarım var acı çekiyorum'' demişti ve bende ona ''seni anlıyorum'' demiştim aynı acıyı yaşamadan anlayamıyormuş insan. yatağa hapseden ailevi ilişkilerden çevreden ve işten koparan bir hastalıkmış.  Son zamanlarda  istediğim bir kaç gün tatildi. Çok yorgundum yorgunluk stres sayesinde bir anlık boşluğumdan beni yakalayan bu hastalık.  Üç hafta  önce, sadece bir dakikada çıktı ve ilk olarak minnacık bir kaç sivilce gibi boynuma yerleşti sıcaktan olduğunu düşünüp ağrılara kulak asmadım.

Şşş! Kızlar bağırmaz

 Şşşş Kızlar bağırmaz  Eğer anne ve ya anne adayı  iseniz mutlaka izlemeniz gereken bir  film... Bu filmin bir karesine  instagramda  rastladığımda izlemeye karar verdim  Ramazanda  gece birde işten gelince  sahura kadar  uyumayayım diye  açtım filmi.   Film o kadar etkileyici ve sürükleyiciydi ki     film bittiğinde  sabah ezanına sadece beş dakika kalmış...  Sadece su içebildim filmin üzerine  yemek falan yiyemezdim zaten rüyamda da  Şirini gördüm  günlerce içimden çıkmadı  . Filmin beni bu kadar çok etkilemesinin sebebi ise çok gerçekçi olması  ... Oyuncular:Babak Hamidian, Merila Zare'i, Tannaz Tabatabayi  Tür:İran SinemasıYapım  Yılı:2010 Orjinal İsim:Hiss Dokhtarha Faryad Nemizanand  Puanı 8.2 Bir okuyucunun yorumu Dünya meşgaleleri yüzünden çocukları ile ilgilenmeyen ebeveynler Şehvetleri  ve sapkın düşünceleri  kendini bile düşünmeyen   caniler, masumların hayatlarını karartan sübyancılar... Dile düşmemek için şik

mutsuz bir insancık

 bazen kaçmak gerekir, kendinden , herkesten. çok bunaldım .çok yalnızım o kadar yalnızım ki  her gün pazarları dahil  16 saat çalışıp yine de çok yorgun değil. çok yalnızım. kimseye açıklayamadığım tuhaf bir yalnızlık.iki kaşımın arasında zaman geçtikçe  çıkan iz , ne kadar somurtkan biri olduğumun gayet açık kanıtlarında biri olsa gerek. ahh tabe efenim ne diyorsun be kuğu nerelerdeydin diyeceksiniz ! devrik cümlelerimi itinasız  virgülü noktası doğru yerde olmadını bildiğim  satırlarımın pek kimsenin umrunda olmadığını düşündüğümden sadece beynimde yazıyorum. mutsuz yalnız hatta halen fakirim...  hayatta en çok istediğim bir evimin olmasıydı ben biriktirdikçe ev fiyatları arttı .ben mutlu olmaya çalıştıkça sorunlar daha da arttı. bazen yaşamıma son mu versem diyorum sonra iğne batsa uf uf  diyorum canımın çok tatlı olduğunun farkına varıyorum . şey gibi bir  şry bozulsa onu tamir ederken daha da çok bozuyorum. . sonuç olarak mutsuzum .