Ana içeriğe atla

Fahri bey çıkmazı # 2#


                                Olmuyor... Yalnızlığı ben seviyorum da, site gibi kalabalık bahçeli bir evde yaşayıp, Sevgili  komşuların  her   sabah,  her öğlen, her akşam,ben işten gelirken benden önce benim evime giriyorlar iken bu pekte mümkün değil.
 Alıştım onlara desem de bazen  kafamı dinlemek istiyorum.sonuçta yalnızlık ve özgürlük adına verdiğim savaşlar  müyesser ve hayriye ablayı tanıyana kadarmış... Sadece ruhum yalnız...   
 Anne ve babamın ahı tuttu sanırım yalnız yaşama kararı aldığımda küplere binmişlerdi . Onları ikna edemeyeceğimi anlayınca , şehir dışında bir üniversiteyi kazanıp gitmek kolayıma gelmişti. O zamanlar iyi bir fikir gibi görünüyordu. Okul bitince bir tekstil firmasına tercüman olarak girince, artık  Bu küçük  kasabanın yerlisi olmuştum. Bir kere giderse gelemiyormuş insan  .

Nefret tohumları ekilince içine  ,sevemiyormuş eskisi gibi. 
Tolga uzatmalı sevgilim, biri bana dese sırf can sıkıntısına  biriyle çıkıyorum yadırgardım.. Arkadaş aklına uyup tekrar şans  versemde parası pulu için katlanılmıyormuş. 
Bunları   bana hissettirdiğini  her konuşmamızda kalın puntolu kelimelerle söylesemde , tolga beni anlamak istemiyor. Her buluşmamızda evlenmemiz gerektiğini iyi bir baba olacağını ,iyi bir eş olacağını söylüyor... Ben ise ona bir şans verdiğim güne lanetler okuyorum.  Benim aklımdaysa yıllar önce  sadece dört  ay   flört  ettiğimiz mehmette ..
 Liseden sonra oda ben gibi başka bir şehire gitti. 
Birden bağlarımız koptu. 
Yıllar geçtikçe ona aşkım depreşti belkide diğer yarım oydu .  Aklıma koymuştum onu bulacaktım ne ailesinin nede onun bir adresi yok ancak günümüz  teknolojisinde zor olmasa gerek. İşte blog açma kararını böyle vermiştim face, bloglar.instagram her yere üye  olduğumda onu bulacağımı düşünmüştüm.onu bulacağım derken umarım kendimi kaybetmem.

Yorumlar

  1. Bu çıkmazın da bir çıkışı olur elbet.
    Böyle bir devirde hâlâ bulunamadı mı, nasıl bulunamadı merak ettim.
    Bir de pek de haddim olmayarak, Tolga'ya da haksızlık değil mi diyemeden geçemeyeceğim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. @ Emilia* Bazen hak ,adalet kişinin algısına göre değişiyor malesef..

      Sil
    2. Doğru söze ne denir.

      Sil
  2. İnsanın hayatta diğer yarısı diye bir şey yoktur. İnsanoğlu yalnız doğan yalnız ölür. Ben bir elmanın yarısına da inanmıyorum. Evlilik ve aşk karşılıklı saygı ve mesafe gerektiren bir duygudur. O mesafeler giderse aşk biter :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. @ Blogger Bolat *
      Bencede yoktur elmanın diğer yarısıda kendidir insanın ,hatta dur bunu kahramanımız anlatsın...:)

      Sil
  3. Merhabalar.

    "Yalnzılık", bazen gerçekten öyle çok ihtiyaç duyduğumuz bir andır ki, o anda gurka yatan bir tavuğa benzeriz. Gurka yatan tavuk asla rahatsız edilmekten hoşlanmaz!

    Kendimizi kaybettiğimiz de mutlaka birini arıyoruzdur.

    Selam ve dualarımla.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. yalnızlık bazen çok muhteşemdir bazende acı verici...

      selam ve dualarımla hocam...

      Sil
  4. Ah sanal ortama daldı maalesef:)İlginç olacak bu öykü.Face de kesin bulur:)

    YanıtlaSil
  5. @Kitap cumhuriyetim*
    ben yazarken çok eğleniyorum ,umarım sizde okurken eğlenirsiniz :-)

    YanıtlaSil
  6. şimdi herkese çabuk ulaşılabiliyor, bulur gibime geliyor :)

    YanıtlaSil
  7. YALNIZLIK ALLAHA MAHSUS BE GÜLÜM
    ŞAHSEN YALNIZLIK HİÇ BANA GÖRE DEĞİL

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Zona ve Ben...

 Küstüm!  Bu kuğu nerelerde diye  Hiç merak ta etmiyorsunuz?  Ölsem yedim çıkmış olacak.  Bir tek Benbir sormuş Allah razı olsun.    H asta oldum   o kadar  çok yemek Bloğu yapan arkadaşım var ancak bir tas çorba yapanım yok! Al kuğu bu çorbayı içte iyileş diyenim yok! Üç haftadır zona ile mücadele ediyorum daha önce bu hastalığa yakalanan blogcu arkadaşım A hesteydi-beste ile    hasta olduğu dönemlerde  konuşmuştuk hasta olduğu dönemlerde... ''Çok ağrılarım var acı çekiyorum'' demişti ve bende ona ''seni anlıyorum'' demiştim aynı acıyı yaşamadan anlayamıyormuş insan. yatağa hapseden ailevi ilişkilerden çevreden ve işten koparan bir hastalıkmış.  Son zamanlarda  istediğim bir kaç gün tatildi. Çok yorgundum yorgunluk stres sayesinde bir anlık boşluğumdan beni yakalayan bu hastalık.  Üç hafta  önce, sadece bir dakikada çıktı ve ilk olarak minnacık bir kaç sivilce gibi boynuma yerleşti sıcaktan olduğunu düşünüp ağrılara kulak asmadım.

Şşş! Kızlar bağırmaz

 Şşşş Kızlar bağırmaz  Eğer anne ve ya anne adayı  iseniz mutlaka izlemeniz gereken bir  film... Bu filmin bir karesine  instagramda  rastladığımda izlemeye karar verdim  Ramazanda  gece birde işten gelince  sahura kadar  uyumayayım diye  açtım filmi.   Film o kadar etkileyici ve sürükleyiciydi ki     film bittiğinde  sabah ezanına sadece beş dakika kalmış...  Sadece su içebildim filmin üzerine  yemek falan yiyemezdim zaten rüyamda da  Şirini gördüm  günlerce içimden çıkmadı  . Filmin beni bu kadar çok etkilemesinin sebebi ise çok gerçekçi olması  ... Oyuncular:Babak Hamidian, Merila Zare'i, Tannaz Tabatabayi  Tür:İran SinemasıYapım  Yılı:2010 Orjinal İsim:Hiss Dokhtarha Faryad Nemizanand  Puanı 8.2 Bir okuyucunun yorumu Dünya meşgaleleri yüzünden çocukları ile ilgilenmeyen ebeveynler Şehvetleri  ve sapkın düşünceleri  kendini bile düşünmeyen   caniler, masumların hayatlarını karartan sübyancılar... Dile düşmemek için şik

mutsuz bir insancık

 bazen kaçmak gerekir, kendinden , herkesten. çok bunaldım .çok yalnızım o kadar yalnızım ki  her gün pazarları dahil  16 saat çalışıp yine de çok yorgun değil. çok yalnızım. kimseye açıklayamadığım tuhaf bir yalnızlık.iki kaşımın arasında zaman geçtikçe  çıkan iz , ne kadar somurtkan biri olduğumun gayet açık kanıtlarında biri olsa gerek. ahh tabe efenim ne diyorsun be kuğu nerelerdeydin diyeceksiniz ! devrik cümlelerimi itinasız  virgülü noktası doğru yerde olmadını bildiğim  satırlarımın pek kimsenin umrunda olmadığını düşündüğümden sadece beynimde yazıyorum. mutsuz yalnız hatta halen fakirim...  hayatta en çok istediğim bir evimin olmasıydı ben biriktirdikçe ev fiyatları arttı .ben mutlu olmaya çalıştıkça sorunlar daha da arttı. bazen yaşamıma son mu versem diyorum sonra iğne batsa uf uf  diyorum canımın çok tatlı olduğunun farkına varıyorum . şey gibi bir  şry bozulsa onu tamir ederken daha da çok bozuyorum. . sonuç olarak mutsuzum .