ZAMAN BEN GÖZLERİNE BAKARKEN DURSUN!
Her akşam kalbim ve ayaklarım benden önce hazırlanıyor, Restorana gitmek benim için hava su kadar ihtiyaç!
Orası benim için restoran, onun için dükkan.
Kapıyı yavaşça ittim her zaman ki zil sesi, kalbimde mi çalıyor yoksa bu aşkın zili mi?
Evet başlıyoruz hızlı hızlı çarpmaya...
Gülen bir çift göz, onunla karşılaştığım ilk an beni içine çekmişti gözleri, aslında gözleri değil gözlerindeki o derin bakış o kadar anlamlı ki ah bir görmeniz gerek, saçları uzun mu acaba bilemiyorum, arkadan topuz yapmış bir bone takıyor sanırım hijyen için, ellerine bakıyorum, her zamanki masama otururken tırnakları ne kadar kısa! oje de yok üstelik, boyu benden on cm kısa olsa gerek belki de beş , ne kilolu ne de zayıf ne derler bu tip bayanlara orta mı bilemedim hiç daha önce birini böyle incelememiştim.
O an göz göze geldik utandım sanki ayıp bir şey yapıyormuşum gibi hissettim kendimi sadece onu daha yakından tanımak istiyorum. '' Hoşgeldiniz, ne alırsınız?''
''her zamankinden lütfen '' yemeğimi yerken küçük çocuklar gibi hissediyorum kendimi üstüne dökerse annesi tarafından azarlanacak!
Fırsat bekliyorum konuşmak için, müşteriler yavaş yavaş gidiyor , Restoranda bir ben varım iç tarafta yanında çalışan kız.
Bekleyişim beş dakika içinde sona eriyor , o da yaşadıklarından şaşkın bunu hissediyorum titreyen ellerinde.
'' Oturmazmısınız?''
Gülümsüyor hemen karşıma oturuyor, ah bu gülüş beni öldürüyor ''tartışırken de gülermisiniz?'' diyorum
''gülerim ama farklı bir gülüştür bu beni tanıyanlar böyle gülümsememden korkarlar anlarlar birazdan kötü bir fırtına kopacak''
Konuşma şekli beni çok etkiliyor hakkında her şeyi öğrenmek istiyorum da soramıyorum bir türlü sanki gözleri her an buğulanacakmış gibi bakıyor.
'' Neden siz bakıyorsunuz masalara? yanınızdaki kız bakmıyor sanırım'' gözlerine de bakıyorum mimik hareketlerinden onu anlamaya çalışıyorum, sorgularmış gibi olmak istemiyorum.
Gülümseyerek ''Miray'ın zaten işleri çok, mutfakta yemekleri pişirmeye, bulaşıkları yıkayıp yerleştirmeye yardımcı oluyor, bir de siparişleri o alıyor biliyorsunuz biz daha çok dışarıya yemek pişiriyoruz.
burada ki her şey bana ait öyle tanıdı beni müşterilerim öyle seviyor, kiminin teyzesiyim, kiminin ablası, evlerinden uzak olan öğrencilerin uğrak yeri burası, bir de evinde yemek pişmeyen yetişkinlerin.'' Bana bakarak gülümsüyor.
Şimdi ben onu nasıl dışarıya davet edeceğim,hem utanıyorum hemde onun gözünde farklı düşüncelere sahip biri olmak istemiyorum, ''Balık yemeyi severmisiniz'' diyorum ''evet severim'' o zaman müsaitseniz hafta sonu sizi bir yere götüreceğim, yüzündeki değişimden tedirginliğini hissedip hemen lafımı tamamlamak için hamle atıyorum Salim ve Neval'i de davet edeceğim hep birlikte gideriz''
'' olur'' deyip gülümsüyor derin bir oh çekiyorum neredeyse hayır diyecekti bunu hissettim duygularını ne kadarda yalın ifade ediyor hemde sadece vücut diliyle.
''Peki nereye gideceğiz'', gülümsüyorum Salim ve Neval'in programı yoksa sizi Gökçetepe de saklı cennete götüreceğim balığı yemek için önce tutmanız gerek!''
Bu fikir hoşuna gitmiş olsa gerek gülümsüyor
'' daha önce hiç balık tutmamıştım merak ettim, ben bir şeylerde yaparım''
'' Ben size yarın gece haber veririm'' diyorum
Her şey iyi güzel de umarım Salim ve Neval'in başka planı yoktur.
Yemek ücretini yavaşça tepsinin altına koyuyorum, tam kalkarken ''sahi sabahları neden kahvaltı vermiyorsunuz?''
''sabahları ,kahvaltı ve çorba veriyoruz''
'' sabahları kaçta açıyorsunuz?''
''6:30 da açıyoruz'' tamam diyorum gülümsüyorum, tamam tamam ben biraz erken kalkıyorum ne yapayım bunu hiç düşünememiştim her sabah beşte oraya uğruyordum ama ne yapayım ben işe erken gidiyorum. Onu görmek çok güzel bir his ama şimdi önümde daha belirsiz bir olay var Neval ve Salim'i hafta sonu benimle pikniğe , balık tutmaya gelmeye ikna etmem lazım oysa ki hep ısrar eden onlar olurdu...
Her akşam kalbim ve ayaklarım benden önce hazırlanıyor, Restorana gitmek benim için hava su kadar ihtiyaç!
Orası benim için restoran, onun için dükkan.
Kapıyı yavaşça ittim her zaman ki zil sesi, kalbimde mi çalıyor yoksa bu aşkın zili mi?
Evet başlıyoruz hızlı hızlı çarpmaya...
Gülen bir çift göz, onunla karşılaştığım ilk an beni içine çekmişti gözleri, aslında gözleri değil gözlerindeki o derin bakış o kadar anlamlı ki ah bir görmeniz gerek, saçları uzun mu acaba bilemiyorum, arkadan topuz yapmış bir bone takıyor sanırım hijyen için, ellerine bakıyorum, her zamanki masama otururken tırnakları ne kadar kısa! oje de yok üstelik, boyu benden on cm kısa olsa gerek belki de beş , ne kilolu ne de zayıf ne derler bu tip bayanlara orta mı bilemedim hiç daha önce birini böyle incelememiştim.
O an göz göze geldik utandım sanki ayıp bir şey yapıyormuşum gibi hissettim kendimi sadece onu daha yakından tanımak istiyorum. '' Hoşgeldiniz, ne alırsınız?''
''her zamankinden lütfen '' yemeğimi yerken küçük çocuklar gibi hissediyorum kendimi üstüne dökerse annesi tarafından azarlanacak!
Fırsat bekliyorum konuşmak için, müşteriler yavaş yavaş gidiyor , Restoranda bir ben varım iç tarafta yanında çalışan kız.
Bekleyişim beş dakika içinde sona eriyor , o da yaşadıklarından şaşkın bunu hissediyorum titreyen ellerinde.
'' Oturmazmısınız?''
Gülümsüyor hemen karşıma oturuyor, ah bu gülüş beni öldürüyor ''tartışırken de gülermisiniz?'' diyorum
''gülerim ama farklı bir gülüştür bu beni tanıyanlar böyle gülümsememden korkarlar anlarlar birazdan kötü bir fırtına kopacak''
Konuşma şekli beni çok etkiliyor hakkında her şeyi öğrenmek istiyorum da soramıyorum bir türlü sanki gözleri her an buğulanacakmış gibi bakıyor.
'' Neden siz bakıyorsunuz masalara? yanınızdaki kız bakmıyor sanırım'' gözlerine de bakıyorum mimik hareketlerinden onu anlamaya çalışıyorum, sorgularmış gibi olmak istemiyorum.
Gülümseyerek ''Miray'ın zaten işleri çok, mutfakta yemekleri pişirmeye, bulaşıkları yıkayıp yerleştirmeye yardımcı oluyor, bir de siparişleri o alıyor biliyorsunuz biz daha çok dışarıya yemek pişiriyoruz.
burada ki her şey bana ait öyle tanıdı beni müşterilerim öyle seviyor, kiminin teyzesiyim, kiminin ablası, evlerinden uzak olan öğrencilerin uğrak yeri burası, bir de evinde yemek pişmeyen yetişkinlerin.'' Bana bakarak gülümsüyor.
Şimdi ben onu nasıl dışarıya davet edeceğim,hem utanıyorum hemde onun gözünde farklı düşüncelere sahip biri olmak istemiyorum, ''Balık yemeyi severmisiniz'' diyorum ''evet severim'' o zaman müsaitseniz hafta sonu sizi bir yere götüreceğim, yüzündeki değişimden tedirginliğini hissedip hemen lafımı tamamlamak için hamle atıyorum Salim ve Neval'i de davet edeceğim hep birlikte gideriz''
'' olur'' deyip gülümsüyor derin bir oh çekiyorum neredeyse hayır diyecekti bunu hissettim duygularını ne kadarda yalın ifade ediyor hemde sadece vücut diliyle.
''Peki nereye gideceğiz'', gülümsüyorum Salim ve Neval'in programı yoksa sizi Gökçetepe de saklı cennete götüreceğim balığı yemek için önce tutmanız gerek!''
Bu fikir hoşuna gitmiş olsa gerek gülümsüyor
'' daha önce hiç balık tutmamıştım merak ettim, ben bir şeylerde yaparım''
'' Ben size yarın gece haber veririm'' diyorum
Her şey iyi güzel de umarım Salim ve Neval'in başka planı yoktur.
Yemek ücretini yavaşça tepsinin altına koyuyorum, tam kalkarken ''sahi sabahları neden kahvaltı vermiyorsunuz?''
''sabahları ,kahvaltı ve çorba veriyoruz''
'' sabahları kaçta açıyorsunuz?''
''6:30 da açıyoruz'' tamam diyorum gülümsüyorum, tamam tamam ben biraz erken kalkıyorum ne yapayım bunu hiç düşünememiştim her sabah beşte oraya uğruyordum ama ne yapayım ben işe erken gidiyorum. Onu görmek çok güzel bir his ama şimdi önümde daha belirsiz bir olay var Neval ve Salim'i hafta sonu benimle pikniğe , balık tutmaya gelmeye ikna etmem lazım oysa ki hep ısrar eden onlar olurdu...
Hadi bakalım bu sefer açılır inşallah İkbal'e :)
YanıtlaSil:) Açılmalı değil mi?:)
SilZaman çabuk geçiyor açılsın içinde tutmasın yazık :)Kesin İkbal ben yapamam edemem der heralde.
SilBu da benim kafamdaki senaryo okuyup göreceğiz ne olacağını :)
devamını bekliyorum:)
YanıtlaSilKeyifli okumalar:)
Silkuğuların enn güzeli..
YanıtlaSilbaştan alıp okunası güzel bi paylaşım olmuş bu yine.
ilk bulduğum fırsatta,1. paylaşımdan başlayıp okuyacağım kısmetse.
bu ara yoğunca geçiyor bizim evde vakitler.
sevgilerimi bıraktım canım..
Canım Hoşgeldin
SilSabırlar diliyorum canım, kocaman öptüm.
hadi hayirlisi
YanıtlaSilvücud dili ile konusan yanlizca ben degilmisim :P
roman kahramanlarinda bile olmasi beni mutlu etti
sen beni özlemiyorsun artik :(
Özlemiyorumm muuu? Bu nasıl söz şimdi Meleğim!
SilÖzlemem mi hiç mümkün mü bu?
Varsa da iptal etsinler.
YanıtlaSilAşığa yardım etmek sevaptır :)
Değil mi ama sevaptır, aşıklar kavuşsun :)))
SilHep diyorum ya? geldiğimde hemen senin bloguna uğruyorum acaba neler oluyor, bugün bir ilerleme varmı hikayede, acaba açabilicekmi kendini diye :)
YanıtlaSilÇok ilgiyle takip ediyorum Kuğum, yüreğine sağlık.
:) Canım sadece hikayeye bırak kendini :))
SilBen öyle yaptım inan ki bu hikayede ben çok keyif alıyorum ,sanada keyifli okumalar diliyorum, öpüyorum.
Güzel bir başalngıç yaptı onlar da ikna olurlar böyle tatlı bir vesile için:)
YanıtlaSilEvetttt:)) İkna olsunlar günah ama aşıklara:)))
Silne güzel yaaa :) bende istiyorummmmm :(
YanıtlaSilÇok güzel değil mi,Darısı başına ...
Silhhm !demek balik tutmaya goturucek ha??? hemde piknik,hemde Neval ve Salim'le?...durum kritik ...çoook kritik...
YanıtlaSilDurum biraz kritik e o kadarda heyecan olsun değil mi:))
SilHadi bakalım Ediz.İkbal'i Neval ve Salih'te gelecek diye ikna ettin..Neval ve Salih'i ikna etmen gerek..Bence Neval balıklama atlıyacaktır bu teklife Siyah kuğu'm..Yanlış mı düşünüyorum:)Yüreğine sağlık:)
YanıtlaSilDoğru düşünüyorsun canım:) Seninde yüreğine sağlık
Silöptüm.
bu aşk eskileri unutturdu. bitti mi acılar acaba ama yok yok kuğum sen araya bir dram katarsın kesin :))
YanıtlaSilBilemiyorum:)
SilŞimdilik sadece aşk var :))
Ben gözlerindeki gülümsemeyi görebiliyorum:)
YanıtlaSilAh ne güzel bu harika iştee:))
SilAşkın zili o ediz abi :D
YanıtlaSilNeval ve salim gelmesin yaaa başbaşa olsunlar :D
Gel
SilBaşbaşa gelmezlerse İkbal de gelmeyecek):)
Başbaşa kalabilirler belki:))
gelirler, gelirler :)))
YanıtlaSilGelirler değil mi:))
SilÇok fazla ısrar etmesine gerek kalmaz bence :))
YanıtlaSilBir ara kaçırmıştım hepsini arka arkaya okudum bunun sonuncu olduğunu görnce "bitti mi??" diye saçma bi soru çıktı ağzımdan :D :D
Eline sağlık kuğum devamını bekliyorum :D
Yokk daha heyecan başlamadı ki:)))
Silkeyifli okumalar pireliperim:))
Kuğum bir kaç gündür rahatsızlığım nedeniyle senden ve hikayeden ayrı kalmıştım.
YanıtlaSilUzak kaldığım zamanda epey bir ilerleme olmuş. Hadi bakalım arkası yarında inşallah bu sefer güzel olaylar bizi bekliyor diye düşünüyorum.
Hadi bakalım Ediz bu sefer topla cesaretini açıl ikbale :))
Sevgilerin en güzeli sana gelsin Kuğum
Canımm çok geçmiş olsun hafta içi hiç bloğa bakamıyorum yazdıysanda göremedim ne olur kusuruma bakma kendine dikkat et zuzu ve benim sana ihtiyacımız var. kocamannn öpüyorummm
SilSevgili kuğum, çok güzel gidiyor. İnsanın her zaman başına kötü şeyler gelmez bazen böyle güzel duygularla da kuşanır yüreği..Seviyorum senin gerçekle örtüşebilecek hikayelerini..
YanıtlaSiltabiki senide...
Canımm beğenmene sevindim, ama belki de gerçek tir kim bilir ki:)
SilBen de senin o güzel yüreğini seviyorum.
Hikaye çok güzel ilerliyor kuğucum ama sen artık beni unuttun, uğramaz oldun:(
YanıtlaSilCanım ne olur sitem etme, inan ki 16 saat çalışıyorum, hafta içi sadece yazı yazabiliyorum eğer dostlarıma uğrarsam yazı ve yorumlarıma bakamıyorum. 4 gündür yediğim yemeği toplasan küçük bir çocuğun bir günlük yemeğidir.
SilBu yüzden her gün hikaye yazarken uğrayamıyorum ne olur gücenme!
Neval işi varsa da iptal etmeli :D
YanıtlaSilEtsin değil mi hayırlı bir iş var sonunda:)
SilBen bu görüşme de az biraz daha samimi olmalarını bekliyordum halbuki, İkbal'in çıkmazları biraz fazla mı acaba?
YanıtlaSilHemde çok İkbal Ediz kadar güvenli bakmıyor hayata.
SilNeval her şeyi iptal edip gitmeli:)
YanıtlaSilHer şeyin başladığı an:)
Silburda şunu çok hissettim
YanıtlaSilbayan karakteri çok anlatmış çok vurgulamış olması dikkatimi çekti..
bu kadar ayrıntı yerine onu gördüğündeki hisleri ona aşkını okumak istedim bi an :)
ama olsun okutuyo hikaye kendini genel olarak güzel..
birde
Gökçetepe de saklı cennet die bi yer varmı cidden :)
kendin pişir kendin ye misali kendin tut kendin ye süper olurud :)
Adam aşık ne yapsın:)) Birde karakteri gözünde canlandırmak için o kadar ayrıntı.
Silevet canım aynen öyle bir yer var bu yıl tatile oraya gidebilirsiniz mesela :)))
bu yıl imkansızz:(
YanıtlaSilyeni ev yeni eşyalar yeni araba
üstelik bozulan tlfonum yerine bir tlfon :)
bu sene bunları atlatalım hayırlısı ile inş
sonra tatiller;)
O zaman ben giderim tatile
Silçünkü bozulan telefonum halen bozuk:)
Evim eski:))
eşyalarım eski:)))
ben tatile gider:)))