Ana içeriğe atla

Başlığım yok













 Aynen şöyle oldum...., buradan mı yazıyorduk? bu cümlenin sonunda noktamı vardı ? Yoksa henüz cümle olmadı mı yok yok virgül olacaktı sanırım, sıradan küçük bir yazı olacaktı. ne olur du sanki biz yazsak noktalar virgüller kendi kendine oluşsa  yattığımız yerden herşey ayağımıza gelse muhhabebti gibi oldu biraz.

 Hayatın kendisi böyle zaten  dimi pardon değil mi olacaktı :) hep karmaşa hep bir kesmekeş yaşarız.

 Sabah işe gitmesem uyusam mis gibi kızarmış ekmek kokusuna kalksam, her şey önüme hazır gelse ohh ,off ama olmaz ki ya kaza geçirsem yada hastalansam yatağa bağımlı kalsam birileri bana bir parça ekmek getirsin diye beklesem  kalkk kızım kalk yataktan kaldır kendini hoppp haydi işe.hep bir isyan sonrasında polyannacılık sonra yine isyan. nasılsa en mutlu anlarda bile bulunur kendini üzecek bir şey, ağla kızım ağla hatta yat yuvarlan basenlere iyi geliyormuş yağlar eziliyormuş ama benim basenlerim yok ki gerçi dört kişinin ikisi çok kilo almışsın ikisi zayıflamışsın demişti bir ikisi göz altların çökmüş çok kötü görünüyorsun derken bir ikiside bu gün ışıldıyorsun demişti bir ikisi çok kibarsın derken bir ikisi bu günlerde çok terssin demişti sahi kimdik biz kime göre yaşıyorduk. Yaradan bizi görüyor da biz onu görmediğimiz için mi bu kadar umursamaz hallere giriyorduk.

 Aslında en çok patates kızartamasını severim ama işe gitmeden önce kızartınca hep üstüm kokuyor herkesler anlıyor yinemi pattess bak bu gidişle beynin çalışmayacak az et ye kızım diyecekler ne diyecektim ben  aa sahi hoşbuldum ben geldim diyecektim:)

Yorumlar

  1. Merhabalar.
    Okuma listesinde dolaşırken gördüm paylaşımınızı. Tekrar blog sayfanıza döndüğünüze memnun oldum. Hoş geldiniz. Malumunuz olduğu üzere, acılarla dolu felaket bir yılı geride bıraktığımız şu son günde; 2021 yılının umutlarımızın yılı olmasını diler, yeni yılınızı kutlarım.
    Selam ve saygılarımla.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

İç döküntüleri

 Aslında anlatacak çok şeyim var  ancak   en üzüntülü anlarımda susmak adet olmuş bende, dün işten gelirken bahçeden içeri girdim   benim alt katta  bir erkek öksürüğü başladı , alt katta ki   sapık hapisten çıkmış aklım almıyor nasıl olabilir? Aklınca bana kendini belli ediyor öksürerek  ...  Benim kapıma kağıt yapıştırmış hanıma  yirmi bana yirmi lira borcun var duvarın üzerine bırak diye , çıldırıyorum sandım kağıdı parçalayıp   fırlattım kapısına.  Avaz avaz bağırayım kavga edeyim istiyor ne borcu diyeyim?  Hırsızlıkla , insanların duygularıyla oynayıp istismar ederek geçinen  insanlardan ne gibi bir borç alabilirim ki bayramda  el öpme paralarını da ver  yazmış ... Ah  Müzeyyen ahh !  tek suçlu ev sahibim benim üstüme yıktı olayı evi başkalarına kiraya verdi bile  birde onlarla birlik olup polis olduğunu  söyleyen adamı bile dolandırdılar bayramda  kirayı ödeyemedim e...

Şşş! Kızlar bağırmaz

 Şşşş Kızlar bağırmaz  Eğer anne ve ya anne adayı  iseniz mutlaka izlemeniz gereken bir  film... Bu filmin bir karesine  instagramda  rastladığımda izlemeye karar verdim  Ramazanda  gece birde işten gelince  sahura kadar  uyumayayım diye  açtım filmi.   Film o kadar etkileyici ve sürükleyiciydi ki     film bittiğinde  sabah ezanına sadece beş dakika kalmış...  Sadece su içebildim filmin üzerine  yemek falan yiyemezdim zaten rüyamda da  Şirini gördüm  günlerce içimden çıkmadı  . Filmin beni bu kadar çok etkilemesinin sebebi ise çok gerçekçi olması  ... Oyuncular:Babak Hamidian, Merila Zare'i, Tannaz Tabatabayi  Tür:İran SinemasıYapım  Yılı:2010 Orjinal İsim:Hiss Dokhtarha Faryad Nemizanand  Puanı 8.2 Bir okuyucunun yorumu Dünya meşgaleleri yüzünden çocukları ile ilgilenmeyen ebeveynler Şehvetleri  ve sapkın...

Zona ve Ben...

 Küstüm!  Bu kuğu nerelerde diye  Hiç merak ta etmiyorsunuz?  Ölsem yedim çıkmış olacak.  Bir tek Benbir sormuş Allah razı olsun.    H asta oldum   o kadar  çok yemek Bloğu yapan arkadaşım var ancak bir tas çorba yapanım yok! Al kuğu bu çorbayı içte iyileş diyenim yok! Üç haftadır zona ile mücadele ediyorum daha önce bu hastalığa yakalanan blogcu arkadaşım A hesteydi-beste ile    hasta olduğu dönemlerde  konuşmuştuk hasta olduğu dönemlerde... ''Çok ağrılarım var acı çekiyorum'' demişti ve bende ona ''seni anlıyorum'' demiştim aynı acıyı yaşamadan anlayamıyormuş insan. yatağa hapseden ailevi ilişkilerden çevreden ve işten koparan bir hastalıkmış.  Son zamanlarda  istediğim bir kaç gün tatildi. Çok yorgundum yorgunluk stres sayesinde bir anlık boşluğumdan beni yakalayan bu hastalık.  Üç hafta  önce, sadece bir dakikada çıktı ve ilk olarak minnacık bir kaç sivilce gibi boynuma yerleşti sıca...