Ana içeriğe atla

Mantar sote

Doğadaki Güzellikleri gördükçe araştırdıkça ne kadar büyük benzerlikler taşıdığımızı  görüyorum bu akşam  için mantar   alırken  aklıma geldi , belkide  hepimiz birer mantarız...

  Ürüyor, bazıları  toplu bir  şekilde bazıları tek başına  büyüyor ,irisi var ufağı var,siyahı var, beyazı var... 

 Olmadık yerde biten mantarlar,bazen bir ağaç dibi  hatta ağacın  gövdesinde.

Zehirli mantarlar Çok güzel görünürler karşıdan,   ama hele bir  ye o zaman dünyan tersine döner...  Çok yakışıklı yada güzeldirler  güzel ve mantıklı konuşup doğru insan olduğuna inandırırlar samimiyeti iyi niyeti sizi ona bağlar. Sonrası hüsran yavaş yavaş gerçeği anlarsınızda iş işten geçmiştir.

 Grup mantarlar tek başına bir hiçtir ... o yüzden hep yanında bir kaç yalaka arkadaşıyla   gezen insanlar gibi...


 sosyal mantarlar her yerde rahatça yetişirler.  Herkesle samimiyet kuran. Her  ortama giren  her sohbette illa bilgisi olan.
 Küf mantarları, pasaklı insanları anlatmak için en uygun terim olsa gerek...
  Kültür mantarları,birileri tarafından yetiştirilen  o yüzden lezzetli olup yinede organik olmayanlardır...  Okullar okumuş ama insanlıktan nasibini tam olarak alamamış ,nerede nasıl davranacağını bilmeyen insanlar gibi.

   Dağ mantarları çok uzaklarda yetişir bir  canlının ulaşması zordur. Etli sütlüye karışmayan insanlar gibi  hiç bir şey hiç kimse umurları olmaz,onlar herkese uzaktır... 

Birde el ayak mantarları vardır,  başkalarından beslenir dedikoducu ,fesat hastalıklı beyinlidirler...gerekli gereksiz konuşur her konuda illa bir yorumu vardır.herkesi facesine ekler her yaptigini yayinlar :). en tehlikelileridir...

Bazende lezzetsiz mantatrlara denk geliriz sote yaparız, biber, domates, biraz soğan tadı gelir. Hani ailesi arkasında olmasa bir hiç olan insanlar misali...

   Normal mantarlar  zararsız kimyasal madde bulunmayan  ama şimdilerde az bulunan nesli tükenmekte olan iyi insanlar gibi... Bildiğiniz başka mantar türü varmı ? :)


Yorumlar

  1. Harika bir yazı.. Tad'ına doyamadım valla.. Aklınızla bin yaşayın.. Sevgiler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tülay gürdal ,Teşekkür ederim sizden böyle bir yorum almak beni mutlu etti.sevgiler...

      Sil
  2. hi hi insanilari anlatmak icin mi mantarlari seçtin yoksa mantarlari anlatmak icin mi insanlar temsil verdin kugum??? ya ben hangi mantarim sence ? yada hangi mantar bana benzer ??;))....bende çok teffekkur ederim boyle dogayla basbasa kalinca bize çok sey ogretir o idrak sahibi olana tabii...tesekkurler bu bakis acini bizlerle paylstigin icin kugum, opuldun!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Eda canım insanları anlatma yöntemi aslında sadece mantar değil yer elmaları arkasi yere yakınlar .hindistan cevizleri dışı sert içi yumuşacik... kuru fasulye gaz yapar:) hatta kereviz sevilmez ama faydalı bunlardan biride olabiliriz . hayal gücünü çalıştır kendini en iyi sen tanırsın canım sen ne olabilirsin mesela?

      Sil
  3. Çok güzel bir benzetme Siyah Kuğu'm,inanırmısın hiç aklıma gelmemişti,okuyunca ne kadar benzerlik olduğunu farketttim..Yüreğine sağlık sevgiler:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sağol canım benim...
      keyifli okumalar...
      Sevgiler...

      Sil
  4. Mantarlarla insanları böylesine güzel benzetmek muhteşem bir yazı olmuş.
    Sevgiyle kalın.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkur ederim. Okuyan gözlerinize sağlık. Sevgilerimle...

      Sil
  5. oyyy
    yutkundum. dedim ben hangisiyim bu mantar türünün ?
    burclar gibi olmus akillara ziyan olmus bu yazi
    masallah sana
    söyle bana ben hangi tür mantarim ? yoksa teknolojinin tüm imkanlarinindan faydalanip mantar gibi biterim kulaginda ona göre demedi deme

    seviyorum seni

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Banane bananee söylemem Eda sordu hem ilk önce:) siz benim kıymetli mantarlarimsiniz...

      Bende seviyorum seni:)

      Sil
  6. çok basarılı bir yazı olmuş kutlarım

    YanıtlaSil
  7. Teşekkürler yorumlar paneliniz de fena değilmiş :)

    YanıtlaSil
  8. Uzun zaman oldu seni göremedim siyah kuğu. Sonrada ben kapattım blogumu ve yeni blog açtım.Hatırlarsın belki epey oldu Bebeğimle Büyüyorum :) Eski hikayelerinin sıkı takipcisi öpüyorum çok çok yeni blog adresim http://zeynpanne.blogspot.com.tr/

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Zona ve Ben...

 Küstüm!  Bu kuğu nerelerde diye  Hiç merak ta etmiyorsunuz?  Ölsem yedim çıkmış olacak.  Bir tek Benbir sormuş Allah razı olsun.    H asta oldum   o kadar  çok yemek Bloğu yapan arkadaşım var ancak bir tas çorba yapanım yok! Al kuğu bu çorbayı içte iyileş diyenim yok! Üç haftadır zona ile mücadele ediyorum daha önce bu hastalığa yakalanan blogcu arkadaşım A hesteydi-beste ile    hasta olduğu dönemlerde  konuşmuştuk hasta olduğu dönemlerde... ''Çok ağrılarım var acı çekiyorum'' demişti ve bende ona ''seni anlıyorum'' demiştim aynı acıyı yaşamadan anlayamıyormuş insan. yatağa hapseden ailevi ilişkilerden çevreden ve işten koparan bir hastalıkmış.  Son zamanlarda  istediğim bir kaç gün tatildi. Çok yorgundum yorgunluk stres sayesinde bir anlık boşluğumdan beni yakalayan bu hastalık.  Üç hafta  önce, sadece bir dakikada çıktı ve ilk olarak minnacık bir kaç sivilce gibi boynuma yerleşti sıcaktan olduğunu düşünüp ağrılara kulak asmadım.

Şşş! Kızlar bağırmaz

 Şşşş Kızlar bağırmaz  Eğer anne ve ya anne adayı  iseniz mutlaka izlemeniz gereken bir  film... Bu filmin bir karesine  instagramda  rastladığımda izlemeye karar verdim  Ramazanda  gece birde işten gelince  sahura kadar  uyumayayım diye  açtım filmi.   Film o kadar etkileyici ve sürükleyiciydi ki     film bittiğinde  sabah ezanına sadece beş dakika kalmış...  Sadece su içebildim filmin üzerine  yemek falan yiyemezdim zaten rüyamda da  Şirini gördüm  günlerce içimden çıkmadı  . Filmin beni bu kadar çok etkilemesinin sebebi ise çok gerçekçi olması  ... Oyuncular:Babak Hamidian, Merila Zare'i, Tannaz Tabatabayi  Tür:İran SinemasıYapım  Yılı:2010 Orjinal İsim:Hiss Dokhtarha Faryad Nemizanand  Puanı 8.2 Bir okuyucunun yorumu Dünya meşgaleleri yüzünden çocukları ile ilgilenmeyen ebeveynler Şehvetleri  ve sapkın düşünceleri  kendini bile düşünmeyen   caniler, masumların hayatlarını karartan sübyancılar... Dile düşmemek için şik

mutsuz bir insancık

 bazen kaçmak gerekir, kendinden , herkesten. çok bunaldım .çok yalnızım o kadar yalnızım ki  her gün pazarları dahil  16 saat çalışıp yine de çok yorgun değil. çok yalnızım. kimseye açıklayamadığım tuhaf bir yalnızlık.iki kaşımın arasında zaman geçtikçe  çıkan iz , ne kadar somurtkan biri olduğumun gayet açık kanıtlarında biri olsa gerek. ahh tabe efenim ne diyorsun be kuğu nerelerdeydin diyeceksiniz ! devrik cümlelerimi itinasız  virgülü noktası doğru yerde olmadını bildiğim  satırlarımın pek kimsenin umrunda olmadığını düşündüğümden sadece beynimde yazıyorum. mutsuz yalnız hatta halen fakirim...  hayatta en çok istediğim bir evimin olmasıydı ben biriktirdikçe ev fiyatları arttı .ben mutlu olmaya çalıştıkça sorunlar daha da arttı. bazen yaşamıma son mu versem diyorum sonra iğne batsa uf uf  diyorum canımın çok tatlı olduğunun farkına varıyorum . şey gibi bir  şry bozulsa onu tamir ederken daha da çok bozuyorum. . sonuç olarak mutsuzum .