Ana içeriğe atla

Gölgede açan çiçekler # 24 #

 RUHUMDA Kİ ÇOCUĞUN RUH HALİ 

Büyük teyzem yemeklerle ilgileniyor bende anneannemle.Aysel yengem geleni gideni ağırlıyor.
Anneannem ağır  hasta olunca  duyan akrabaların hepsi geliyor. 

 Gündüzleri anneannemi,  burnundaki hortuma şırıngayla besledikten sonra  köşede ki kahve rengi koltuğa oturup geçmişi ,anneannemi  ve yaşamı düşünüyorum.

Dedem   memur muş,  anneannem  altı çocuğa bakabilmek için çalışmamış, fakat ev işlerine kendini o kadar çok kaptırmış ki onun için  yemek yapmak,  evi temizlemek artık takıntı haline gelmiş ev işi ve yemek yapmaktan  ne  bir düğüne ne hastaya ne cenazeye katılmaz olmuş.
O da kendine göre yaptığının çok mühim olduğunu düşünmüş, kendince haklı da.

  Anneannem sabahları el süpürgesini alıp kapı önünü süpürmeye başladığında,  komşularla ancak böyle  sohbet edermiş onun dışında pek  gelip gideni yokmuş, 


 Anneannem şu an  yatağında sessizce yatarken bunlar zihninden geçiyormu acaba... 

İnsanın  gençliğindeki kişilik ve karakter yapısı yaşlandığında içindeki gizli pıhtılar dışarı çıkıyor artık ne düşündüğünü saklayamıyor.

 Yaşlılar  çocuklara çok benziyor. Yaşlılarla çocukları birbirinden ayıran en büyük özellik, yaşlılar çocuklar kadar masum değil!

  Davranışları çocuksu olsa da halen içlerinde büyük bir insanın  mantık kırıntıları var. Yaşlılar bu günü pek hatırlamasa da geçmişi hiç unutmaz  hatta geçmişte yaşarlar.

  Gençliğinde  agresif bir insan yaşlılığında melaike olmuyor, hatta yaşlılığını kullanabiliyor, kalp kırıp sonrada ben yaşlıyım sende yaşlan da görürsün diyebiliyor.Gençliğinde mülayim olan insanlar yaşlandığında da  mülayim  oluyor ve artık  ebedi alemi kabulleniyor ötesi için ne yapabilirim bir gün gidersem arkamdan daha iyi anılmak için nasıl hayırlar işlerim diye düşünüyor.

  Diğer tür ise  eyvah! ben daha ölmemeliyim diye düşünüyor,  o da biliyor  yaptıklarının doğru olmadığını. Arkasında ne iyi bir anı nede anılacak bir hayır bırakmayacağını iyi biliyor.

Son çırpınışlarını yaparken daha fazla insan kırdığının farkına bile varmıyor.

Ruhumuzdaki çocuğun ruh hali hiç bir zaman değişmiyor,yedisinde ne ise yetmişinde de o oluyor.

 O yüzden ''yaşlandı da böyle oldu''  sözleri sadece   içinde olduğumuz durumu kurtarmak için söylenmiş bir yalandan ibaret...



  Düşününce  anneannem de anneme  sahip çıkmamış  annem babamdan yıllarca çekmiş. Babam alkol alıp eve sarhoş gelir bazen hiç gelmez,  ne tarla ne evle hiç ilgilenmez ve en acısı da bizden başka, kaç  kadından kaç çocuğu olduğu bile belli olmayan birine katlanmak zorunda kalmış annem. Üstelik bir de kayın valide dırdırı çekmiş.

  Yıllarca hep annem çalışmış. Tarla, hayvan bir de çocuk  şimdi düşünüyorum da hayat ne kadar tekerrürden ibaret. Anneannem, anneme sahip çıkmamış, yada çıkamamış. Aynı şeyi annem bana yaptı,yada yapmak zorunda kaldı. Suçlayamam,kendine sahip çıkamayan yavrusuna nasıl çıksın.

 Demek ki halkanın zincirini ben kırmasaydım yıllar sonra aynı mutsuz evliliği Minel de yaşayabilirdi ve ben ona  yardım edecek gücüm olmadığı için  ancak ''ALLAH yardım etsin kızım'' diyebilirdim ne acı... 
 Kimseyi suçlamıyorum,yaşamam gerekiyordu yaşadım ,yaşadıklarımdan ders aldım,hayata sımsıkı sarılmaya başladım...
Bir gün kitap olacak:)

Yorumlar

  1. ellerine sağlık canım yine harikalar yazmışsın bayılıyorum yazılarına sevgiler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sağol canım,
      bunu duydukça çok mutlu oluyorum:)
      Hayırlı cumalar diliyorum sevgilerimle.

      Sil
  2. Sessiz gelip gidiyorum ama farkettiğimden beri takip ediyorum :) İlhamın bol olsun canım..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sesli gelll:))
      Pınar çok mutlu oluyorum.
      Aslında sessiz gelip, giden ve Meleğin her bölümünü okuyan çok insan var. Bunları merak etmiyor değilim.
      Onlar da belki hikayenin bittiği gün yazarlar düşüncelerini:))
      Hayırlı cumalar ,sevgielrimle canım.

      Sil
  3. yazar hanim en sonunda beni 12 den vurdunuz .
    yilarin bana ögretemedigini su yazinla ögrettin asil kadinim .

    seviyorum seni hayirli cumalar

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. :)
      Kıyamam ben sana

      Ben değil Melek öğretiyor, ablası:)))

      Canım dostum, hayırlı cumalar...
      Seviliyorsun.

      Sil
  4. adı gibi zarif ve asil blogun , yayınladığın öykü kadar akıcı ve okunası
    sevgiler :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim , masum kibele'min zarif annesi:))
      Hayırlı cumalar sevgilerimle.

      Sil
  5. Harika bir bölüm yazmışın ellerine sağlık :) Hayırlı cumalar biraz geç kalsamda :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkürler,
      Hiç önemli değil.
      Hayırlı cumalar .

      Sil
  6. Merhaba Kuğum,
    Son günlerde ki yoğunluğumdan düzenli okuyamadığım bölümleri şimdi okudum.Ve devamını okumaya gidiyorum.

    Her zaman söylediğim gibi kuvvetli bir yüreğe kaleme sahipsin.
    Bundan dolayı. Ve bu bölümde ki adeta her satırda gizlenmiş geçmişe ve geleceğe yönelik,herkesin,hepimizin alacağı dersler verdiğin için!
    SENİ KUTLUYORUM CANIM.

    YanıtlaSil
  7. Okumaya öylesine kaptırmışım ki!!!
    Diğer bölümleri okumaya gidiyorum dedim.Ama diğer bölüm yokmuş.Neyse gelecek bölümü diye düzeltiyorum:)
    Sevgiler...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhabalar
      Teşekkür ederim, arkadaşım.

      :))
      İyi okumalar
      sevgilerimle.

      Sil
  8. Ne güzel anlatmışsın.Ayrıca zincir kırmak her yiğidin harcı değil bunu başardıysan ne mutlu sana ve senin çocuklarına.Takipteyim bana da beklerim canım
    Sevgiler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yorumunuzu okuyunca ilk önce hemen gidip bloğunuzu dolaştım , Beş çocuklu içten sempatik bir anne:)) Hoşgeldin canım, sevgilerimle..

      Sil
  9. yaşanılanlardan ders almak çok önemli...
    yüreğine sağlık canım...

    YanıtlaSil
  10. ben onların o hüzünkeş hikayelerini,karanlıkta bir an yanıp sönen kıvılcımmışcasına yaşadıkları kısacık mutlulukları dinledikçe,içime işliyor,kalbimde duyuyorum sanki...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ne mutlu sana Nalan ,
      keşke bir çok kişi senin gibi düşünse...

      Sil
  11. Kalemine sağlık siyahkuğu. Selam ve saygılar.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hoşgeldiniz hocam,
      Merak ediyordum umarım iyisinizdir...
      Saygılarımla.....

      Sil
  12. kesinlikle katiliyorum yaslilar cocuk gibi ama onlar kadar masum degil .optum canim.

    YanıtlaSil
  13. hANİ SEN ASIL YARIN OKUSUN mELOŞA SEMİŞTİN YA KUĞUM BUNU OKUSAM KAPRİSİ İYİCE ARTAR : MESELA DESEM ONA GENÇLİĞİNDEDE BÖYLEYDİN VAY HALİME.. bENİM ANAM ÖYLE DEĞİL ONUNDA KENDİNCE YAŞLILIK HALLERİ VAR AMA YİNEDE ÇOK MÜLAYİM.. gÜZELDİ CANIM BENİM. öZELLİKLE SONA GELDİKÇE OLAN CESARET ÇOK HOŞ.. öPTÜM SENİ İYİ UYKULAR TATLIM..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Seni değil ama beni topa tutar:)))

      Tabi ki yaşlılık ağır meslek...
      Öptüm iyi geceler yağmur yüreklim...

      Sil
  14. Yaşlılar hakkındaki tespitlerinizi epeyce düşündürdü..
    Bence doğru tespitler yapmışsınız :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkürler:)
      Bir gün hepimiz yaşlanacağız
      Ajda Pekkan hariç:)))

      Sil
  15. Yaşlanınca acaba bizlerde böyle mi olacağız acaba demekten kendimi alamadım.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Büyük ihtimal şu an neysek yaşlılığımızda da öyle olacağız:))

      Sil
  16. İnsanın fiziki yapısı değişse de, mizacı değişmiyor..Dediğin gibi bir insan yedisinde ne ise yetmişinde de o oluyor.Siyahkuğum bu bölümü güzel bir konuda dikkat çekmişsin.Kalemine sağlık.Sevgilerimle canım..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Değişmez, sadece yüzümüzdeki çizgiler değişecek:))
      Botoks yaptırız:))

      Okuyan yüreğine sağlık canım sevgilerimle.

      Sil
  17. Off off anane de öleyim diye dua ediyor kimse kalmadı akranı tüm arkadaşları öldü, ne desek boş demek ki insan kendisi ölümü isteyebiliyor!!!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Malesef ne desek boş
      Yaşlılar için de kolay değil
      başkalarına muhtaç olmak hiç Kolay bir şey değil.

      Sil
  18. Kuğu'm, yaşlılar hakkındaki tespitlerin, melek'in kendi, annesi ve anneannesinin döngüsünü kırması.... Bu bölümü çok sevdim :)

    YanıtlaSil
  19. Yazdıkların bu bölümde hikayeden öte makale gibi her kes okumalı..Çok doğru tespitler Kuğum yüreğine sağlık..

    YanıtlaSil
  20. Evet aslında bende çok beğendim canım, hikayeden ayrı yayınlayacaktım, sonra hikayemin şçinde olmasına karar verdim, sağol canım.

    YanıtlaSil
  21. geçmişten alınacak örnekler yaşanılan olaylara ve kişilere bağlı..bu annen dahi olsa alabileceğin örnek onun hayatının içinden çekebildiklerin önemli olan..
    hayatın kolay yönleri çevreye ve paraya bağlı..
    diğer türlü hiç kolay değil..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tabi ki canım benim birazda genler ve karakter yapısı önemli sen ne kadar doğru olursan ol senden bir parçada olsa eğride olabilir bu da hayatın bir gerçeği.

      Sil
  22. İnsan yaşlandıkça çocuklaşıyor gerçekten.Yaşlılık zor iş...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yaşlılık zor zanaat,
      kendimiz hiç yaşlanmayacakmışız sanarız o daha kötü!

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Zona ve Ben...

 Küstüm!  Bu kuğu nerelerde diye  Hiç merak ta etmiyorsunuz?  Ölsem yedim çıkmış olacak.  Bir tek Benbir sormuş Allah razı olsun.    H asta oldum   o kadar  çok yemek Bloğu yapan arkadaşım var ancak bir tas çorba yapanım yok! Al kuğu bu çorbayı içte iyileş diyenim yok! Üç haftadır zona ile mücadele ediyorum daha önce bu hastalığa yakalanan blogcu arkadaşım A hesteydi-beste ile    hasta olduğu dönemlerde  konuşmuştuk hasta olduğu dönemlerde... ''Çok ağrılarım var acı çekiyorum'' demişti ve bende ona ''seni anlıyorum'' demiştim aynı acıyı yaşamadan anlayamıyormuş insan. yatağa hapseden ailevi ilişkilerden çevreden ve işten koparan bir hastalıkmış.  Son zamanlarda  istediğim bir kaç gün tatildi. Çok yorgundum yorgunluk stres sayesinde bir anlık boşluğumdan beni yakalayan bu hastalık.  Üç hafta  önce, sadece bir dakikada çıktı ve ilk olarak minnacık bir kaç sivilce gibi boynuma yerleşti sıcaktan olduğunu düşünüp ağrılara kulak asmadım.

Şşş! Kızlar bağırmaz

 Şşşş Kızlar bağırmaz  Eğer anne ve ya anne adayı  iseniz mutlaka izlemeniz gereken bir  film... Bu filmin bir karesine  instagramda  rastladığımda izlemeye karar verdim  Ramazanda  gece birde işten gelince  sahura kadar  uyumayayım diye  açtım filmi.   Film o kadar etkileyici ve sürükleyiciydi ki     film bittiğinde  sabah ezanına sadece beş dakika kalmış...  Sadece su içebildim filmin üzerine  yemek falan yiyemezdim zaten rüyamda da  Şirini gördüm  günlerce içimden çıkmadı  . Filmin beni bu kadar çok etkilemesinin sebebi ise çok gerçekçi olması  ... Oyuncular:Babak Hamidian, Merila Zare'i, Tannaz Tabatabayi  Tür:İran SinemasıYapım  Yılı:2010 Orjinal İsim:Hiss Dokhtarha Faryad Nemizanand  Puanı 8.2 Bir okuyucunun yorumu Dünya meşgaleleri yüzünden çocukları ile ilgilenmeyen ebeveynler Şehvetleri  ve sapkın düşünceleri  kendini bile düşünmeyen   caniler, masumların hayatlarını karartan sübyancılar... Dile düşmemek için şik

mutsuz bir insancık

 bazen kaçmak gerekir, kendinden , herkesten. çok bunaldım .çok yalnızım o kadar yalnızım ki  her gün pazarları dahil  16 saat çalışıp yine de çok yorgun değil. çok yalnızım. kimseye açıklayamadığım tuhaf bir yalnızlık.iki kaşımın arasında zaman geçtikçe  çıkan iz , ne kadar somurtkan biri olduğumun gayet açık kanıtlarında biri olsa gerek. ahh tabe efenim ne diyorsun be kuğu nerelerdeydin diyeceksiniz ! devrik cümlelerimi itinasız  virgülü noktası doğru yerde olmadını bildiğim  satırlarımın pek kimsenin umrunda olmadığını düşündüğümden sadece beynimde yazıyorum. mutsuz yalnız hatta halen fakirim...  hayatta en çok istediğim bir evimin olmasıydı ben biriktirdikçe ev fiyatları arttı .ben mutlu olmaya çalıştıkça sorunlar daha da arttı. bazen yaşamıma son mu versem diyorum sonra iğne batsa uf uf  diyorum canımın çok tatlı olduğunun farkına varıyorum . şey gibi bir  şry bozulsa onu tamir ederken daha da çok bozuyorum. . sonuç olarak mutsuzum .