Ana içeriğe atla

Gölgede açan çiçekler # 23 #


İNCİR GİBİYMİŞ ÖMÜR 
Nadide  her zamanki gibi  hafta sonunu bende geçirip geri döndü. Onu daha gittiği gibi özlemeye  başlıyorum,o benim  en iyi dostum. 

Boşluktayım, sanki doğduğumdan bu yana hep evliydim! Kendi başıma kararlar almak bana tuhaf geliyor bir o kadarda hoş.
İki kişilik yemek yapmaya bir türlü alışamadım, yaptığım yemekleri  üç gün yiyoruz.

Beynim bana halen evli olduğum sinyallerini veriyor,hareketlerim, davranış şeklim,konuşmalarım, eşini çok seven kadınları aratmıyor.
Alışkanlıklarımı özlüyorum , her sabah  Erkan işe gittikten sonra Hilal ve Aynur'la  yaptığımız kahve sefalarını,bir araya gelip yaptığımız mantıları, balkonda oturup saçma sapan muhabbetlere attığımız kahkahaları özlüyorum.

 Yıllarca yaşadığım Şehir'e, o şehir demek ağırıma gidiyor.
O şehirde bıraktığım evimi,koltuğumu,tabağımı hatta kırık fincanımı bile özlüyorum.Göz yaşlarıma engel olamıyorum.

Yıllarca acıyla kavrulmuş hayatımın birden iyi yönlerini  görmeye başladım, geçmişi gömmediğim sürece geleceğe emin adımlarla ilerleyemem.

Geçmişi gömmek ,unutmak değildir, geçmişte yaşadığım sürece geçmişe takıldığım sürece sağlıklı kararlar alamam, böyle olması gerekiyordu, böyle oldu.
Kaybettiklerime ağlarsam şu anda neler kaybedeceğimin farkına asla varamam. 

İçime kapanık olmam, çoğu zaman, eşini seviyor ondan böyle davranıyor,bir gün barışırsa, bak ben sana hep sadıktım diyecek herhalde sözlerini söyletiyor  başkalarına.

 Başkalarının ne düşündüğünü umursamayı bırakalı çok oldu.
Ben sadece Minel'e iyi örnek olmaya çalışıyorum,o beni  kendine model olarak görüyor.

Evde belli kurallar koyduk buna ikimizde uymaya çalışıyoruz,  Minel arada kuralları esnetmeye çalışsada  hayır dediğimi kolay kolay evet yapamayacağını biliyor.

İş yerinde hayatım  gayet rutin bende bundan memnunum, hayatım az da olsa bir düzene girmesiyle kendimi daha sakin ve güler yüzlü  olmaya başladım , gerçi insan ne kadar sert durursa  o kadar az darbe alıyor .

 Yağmur yağacak  diye çok korkuyorum.En ufak sağanakta  akmaya başlayan damım, biten tüpüm ,bozulan prizlerim hepsi bana bakıyor artık kendimi kadın olarak hissetmiyorum!
Erkek gibi düşünmeye çalışıyorum,eğer erkekler yapıyorsa bende yapabilirim.

Kendimi başarmaya o kadar  çok adapte etmiş  durumdayım ki  çıkabilecek en ufak aksiliği bile gece yarılarına kadar oturup planlıyorum.
Sevdiklerimi düşünüyorum. Sevdiklerim benim onları sevdiğim kadar  sevmemiş meğer.

Bu aralar iş yerinde küçük bir kriz var,bizim bölümü  senelik izine çıkardılar ,ben gönüllü olarak başka bölümde çalışmaya başladım.
Sabah işe  başalayalı bir kaç saat oldu ,telefonum çaldı Zühre yengem hemen fakülteye gelmemi söylüyordu anneannem  evde  kendi kalkıp banyoya gitmeye çalışırken düşmüş kalp krizi ve beyin felci geçirmiş.

İzin aldım  Fakülte hastanesine gittiğimde anneannemin durumu hiç iç açıcı değildi,Şefi arayıp  bu bölümde aten gönüllü çalıştığımı  anneannemin durumu anlatıp senelik iznimi istediğimi söyledim ,konu hastalık olunca kabul etti.

Aysel yengem karşıdan bakıldığında çok ilgili çok hanım bir kadın gibi görünse de biraz vakit geçirdiğinde  ne kadar boş bir kalıba sahip olduğunu anlayabiliyorsun. 

Ona kızmamın en büyük sebebi anneannemi sadece para olarak görmesi  ,anneanneme dedemden maaş kaldı sırf o para için anneannemi yanına almasına rağmen   ben gelmeden önce  kışları sadece bir defa  banyo yaptıran bir insan,hoş kendide  her zaman banyo yapmaz bu yüzden dayım ona lahana der .

Tamam anneannem zor bir kadın ,titiz ve aksi yapacak bir şey yok bizde  günü gelince yaşlanacağız ,zaman zaman bana yaptığı aksilikleri düşünürsek banyo yapmak istemeyip sadece saçlarını yıkatır tam saçlarını örüp evime gideceğim malum benimde bir pazarım var.

''Hadi bakalım şimdi vazgeçtim  beni banyo yaptır''  der ''off anneanne'' diye diye  banyosunu yaptırırım  saçlarını örerim beğenmez tekrar ördürür. Yüzüne  bir şey diyemem ,bazen eve geldiğimde söylenirim aksi ihtiyar ne olacak  haftaya gitmeyeceğim yıkamaya derim hafta sonu gelince yine  tıpış tıpış giderim.


Anneannem  geçirdiği ilk felç olmadığından durumu ağır bir kaç gün hastanede kaldı  artık tıbben bir şey yapılamayacağından eve yollandı.Anneannemle daha iyi ilgilenebilmek için Minel ile dayımlarda kalmaya başladık.Bu durumdan Minel memnun olmasa da yapacak bir şey yok teyzemde benimle birlikte dayımlarda kalıyor.

Diğer teyzem Yurt dışında yaşadığından bir kaç güne kadar gelecek.
Anneannemin altını bezliyorum  ,burnuna takılı bir hortumdan şırıngayla besliyorum,teyzem ve yengelerim  anneannemin altını almaya hiç yanaşmıyor ama birileri  ziyarete geldiğinde  lafla çok bakıyorlar. Olsun ALLAH görüyor tabi komşular da görüyor.

Bir gün kitap olacak:)


Yorumlar

  1. hayırlı sabahlar
    bak yine sinirlerim tepeme çıktı
    melek gidince ne yapacaklar acaba
    ya güzel kuğum nerden nereye geçiriyorsun hikayeyi şaşıyorum vallahi.tam tamam duruldu hikaye diyorum hooop başka yöne kayıyor hikaye ne diyeyim bravo
    kalemine sağlık

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hayırlı sabahlar
      Seyyahım unutma ben acemi de olsa bir yazarım sonuçta:)
      Aslında bende tamam final yaklaştı biter artık derken hikayenin yönünün değişmesi beni de şaşırtıyor.
      Gece hikayeyi yazıyorum ,sabah başkası yazmış gibi heyecanla okuyorum
      Seyyahım bu hikayede inan ki çok büyük bir emek var,çoğu zaman günde bir öğün yemek yer oldum:)) manayla diyet yapmış oluyorum:)
      ya ben seni görünce hep çok yazıyorum:)))
      sevgiler.

      Sil
    2. tatlım bende çok memnun oluyorum biliyorsunki başından beri hiç kaçırmadan takip ediyorum

      bu arada diyetten bahs etmişken bendemi hikaye yazmaya başlasam ne yapsam

      Sil
    3. Boş ver ne yapacaksın diyeti ,dünyaya bir defa geliyoruz ye iç eğlen:))
      arada diyette yapsam
      ben hep çok şişman olmayı istemişimdir böyle tonbiş tonbiş :)))

      Sil
  2. İnsan eti ağır derler.. Hele hasta ise. Allah kimseyi kimsenin eline ne düşürsün, nede muhtaç etsin. (amin.)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Amin.
      İnsan çevresindekilere, gençken tüy , yaşlandıkça taş gibi gelmeye başlıyor.
      yaşlanınca başıma ne gelecek bilemiyoruz ki,insan öleceğini bilse mezarını kazar.
      Düşününce ne kadar uzak gibi görünüyor, neyleyelim ki yıllar çok hızlı geçiyor.

      Sil
  3. hayirli sabahlar ola asil kadinim .
    yazacakken tikanip kaldim yine her zamanki gibi ne yazacagimi bile düsünemiyorum .
    disaridan bakinca ne kadar kolay görünüyor bazi seyler .

    seviyorum seni

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hayırlı sabahlar canım.
      Aslında yazmak istediklerini anlayabiliyorum. tabiki dışarıdan bakınca yemek yemekte kolay ama çiğnemeden yutulmuyor:)
      kocamannn sarıldım, bende seviyorum:))

      Sil
  4. Hayat ne tür çilelerle dolu..
    Her kes farklı bir yüke, farklı bir acıya sahip aslında.
    Ama her güzelliğin bir iyiliği mutlaka oluyor..
    Kalemine sağlık kuğum..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tabiki canım, herkesin derdi kendine ağır gelir.
      en büyük erdem sabırdır...
      sevgilerimle.

      Sil
  5. Bu bölümü benim Meloş'da okumalı..Aynı kendi gibi huysuz yaşlı ve biz. Eşim ve ben ne yaparsak yapalım çoğunlukla yaranamıyoruz. Ama ne yapalım Atılımaz satılmaz, iadesi hiç yok..Allahcc bilsin..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tamam sen bundan sonraki bölümü meloşa oku bence yazıcıdan çıkart oku:))
      öptümm

      Sil
  6. Ah bu kadar oldu mu ya bu seri.Ben ilkini okumuştum.Diğer günce gibi bunu da en son ben okuyacağım sanırım.Olsun en iyisi sindire sindire okumak.Evet bitti tatil.Daha post hazırlayamazdım.Ayağımın tozuyla uğradım iyi günler:)

    Bu arada yeni tasarım harika olmuş.Ben çok beğendim..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hele şükür:)
      hoşgeldinizz örgüyü de bir aldın yok oldunuz:))
      olsun daha iyi en son okuman, hikayeyi bölmeden okursun işte:))
      yeni tasarımımı beğenmene sevindim :)
      bende çok beğeniyorum:))

      Sil
  7. herkesin derdi kendine büyük sanırım sabırlı olmak gerekiyor .. Eline kalemine sağlık Paylaşım için teşekkürler ben de beklerim www.gecekiyafeti.com

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tabi ki uğrarım ,güzel yorumun için Teşekkürler.

      Sil
  8. İyi geceler kuğum:)
    Siyah kuğumun asil sayfası.. Kitap okuyorum, sanki dizi izliyorum o kadar keyif alıyorum ki..
    Bak yine saygı duruşuna geçtim:)
    Melek.. Sabırlı, vefalı,güçlü kadın Melek..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hoşgeldin bezelyemin içisi:))
      iyi geceler
      bir nevi e kitap işte:))
      saygı duruşunu bozma:)))
      öptüm.

      Sil
  9. Geçmiş olsuın siyahkuğu annenize acil şifalar diliyorum...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkürler:)
      hoşgeldin
      Meleğe geçmiş olsun...

      Sil
  10. Çok güzel yine keyifle okudum :D
    Bu seri kaç bölüm olacak belirledin mi ?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sanırım son iki yada üç bölüm kaldı diyebilirim,
      bölümleri uzun tutuyorum, herhalde sayfaya döksek
      bayağı olmuştur:))

      Sil
  11. Aklıma anneanne birini getirdi ya neyse..Düşenin dostu olmuyor ve insan yükü tuz yükü derler..Melek tamda rahatlamıştı derken bakalım ne olacak..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet canım tuz yükü derler. düşenin dostu olmaz.

      Sil
  12. durumu vazife edinip bundan faydalanmaya çalışan insanlarda çok tabii..sen emek verirsin birileri atlar üstüne -ben yaptım diye..işte o zaman ölür müsün öldürürmüsün..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çook hemde övünerek anlatırlar sanki çok payları varmış gibi.

      Sil
  13. Darbe üstüne darbe,olay üstüne olay.Ne sabırlı ve dayanıklı kadınmış bu Melek yahu..

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Zona ve Ben...

 Küstüm!  Bu kuğu nerelerde diye  Hiç merak ta etmiyorsunuz?  Ölsem yedim çıkmış olacak.  Bir tek Benbir sormuş Allah razı olsun.    H asta oldum   o kadar  çok yemek Bloğu yapan arkadaşım var ancak bir tas çorba yapanım yok! Al kuğu bu çorbayı içte iyileş diyenim yok! Üç haftadır zona ile mücadele ediyorum daha önce bu hastalığa yakalanan blogcu arkadaşım A hesteydi-beste ile    hasta olduğu dönemlerde  konuşmuştuk hasta olduğu dönemlerde... ''Çok ağrılarım var acı çekiyorum'' demişti ve bende ona ''seni anlıyorum'' demiştim aynı acıyı yaşamadan anlayamıyormuş insan. yatağa hapseden ailevi ilişkilerden çevreden ve işten koparan bir hastalıkmış.  Son zamanlarda  istediğim bir kaç gün tatildi. Çok yorgundum yorgunluk stres sayesinde bir anlık boşluğumdan beni yakalayan bu hastalık.  Üç hafta  önce, sadece bir dakikada çıktı ve ilk olarak minnacık bir kaç sivilce gibi boynuma yerleşti sıcaktan olduğunu düşünüp ağrılara kulak asmadım.

Şşş! Kızlar bağırmaz

 Şşşş Kızlar bağırmaz  Eğer anne ve ya anne adayı  iseniz mutlaka izlemeniz gereken bir  film... Bu filmin bir karesine  instagramda  rastladığımda izlemeye karar verdim  Ramazanda  gece birde işten gelince  sahura kadar  uyumayayım diye  açtım filmi.   Film o kadar etkileyici ve sürükleyiciydi ki     film bittiğinde  sabah ezanına sadece beş dakika kalmış...  Sadece su içebildim filmin üzerine  yemek falan yiyemezdim zaten rüyamda da  Şirini gördüm  günlerce içimden çıkmadı  . Filmin beni bu kadar çok etkilemesinin sebebi ise çok gerçekçi olması  ... Oyuncular:Babak Hamidian, Merila Zare'i, Tannaz Tabatabayi  Tür:İran SinemasıYapım  Yılı:2010 Orjinal İsim:Hiss Dokhtarha Faryad Nemizanand  Puanı 8.2 Bir okuyucunun yorumu Dünya meşgaleleri yüzünden çocukları ile ilgilenmeyen ebeveynler Şehvetleri  ve sapkın düşünceleri  kendini bile düşünmeyen   caniler, masumların hayatlarını karartan sübyancılar... Dile düşmemek için şik

mutsuz bir insancık

 bazen kaçmak gerekir, kendinden , herkesten. çok bunaldım .çok yalnızım o kadar yalnızım ki  her gün pazarları dahil  16 saat çalışıp yine de çok yorgun değil. çok yalnızım. kimseye açıklayamadığım tuhaf bir yalnızlık.iki kaşımın arasında zaman geçtikçe  çıkan iz , ne kadar somurtkan biri olduğumun gayet açık kanıtlarında biri olsa gerek. ahh tabe efenim ne diyorsun be kuğu nerelerdeydin diyeceksiniz ! devrik cümlelerimi itinasız  virgülü noktası doğru yerde olmadını bildiğim  satırlarımın pek kimsenin umrunda olmadığını düşündüğümden sadece beynimde yazıyorum. mutsuz yalnız hatta halen fakirim...  hayatta en çok istediğim bir evimin olmasıydı ben biriktirdikçe ev fiyatları arttı .ben mutlu olmaya çalıştıkça sorunlar daha da arttı. bazen yaşamıma son mu versem diyorum sonra iğne batsa uf uf  diyorum canımın çok tatlı olduğunun farkına varıyorum . şey gibi bir  şry bozulsa onu tamir ederken daha da çok bozuyorum. . sonuç olarak mutsuzum .