Ana içeriğe atla

Gölgede açan çiçekler #13#



SİYAH RUHUMUN PEMBE KELEBEKLERİ

Otobüse binip yerlerimize oturduk, Hilal'e telefon ettim
 ''Hilal ben gidiyorum,  ben köye gidiyorum ''

'' Erkan nerede melek''
''tam karşımızda  bize el sallıyor''
 ''sizi öldürecek!''
 ''Farkındayım seçim yapamıyor hangimizden başlayacağını bilemiyor''
''Melek biz yanındayız ne zaman ihtiyacın olursa ara tamam mı?''

 ''tamam''deyip telefonu kapadım. Nadide yi de arayıp  ona da haber verdim.
 Konuşmalarım bittiğinde Minel'e baktım  camdan bakıp ağlıyor ve hiç beklemedğimiz bir şey oldu...
   Minel'in bütün sınıf arkadaşları   terminale geldi, Minel, sınıfa çıkıp vedalaştığında  bütün arkadaşları çok ağlamış. Öğretmenleride  izin vermiş  etrafımızn kalabalık olması beni çok rahatlattı.

 Minel'i anlamam imkansız  çocukluğunu bu Şehirde bırakıyorum!
ben de üzgünüm ama onun kadar olamaz   o henüz hayatı anlayamıyor...

Yolculuğumuz üç saat sürdü ,köye vardığımızda beklediğimden iyi davrandılar.
Annem ve yengemlerin evleri çok yakın, aynı bahçe içinde yaşıyorlar evleri ayrı  olmasına rağmen yeme içme bir arada, gerçi yıllardır hiç düzeni yoktu  günde on defa sofra kurulurdu eskiden, şimdide aynı düzen.

 Aile içi saygı diye bir şey yok! yengem ve ağabeyimde pek anlaşamaz yedi yıl boyunca çocukları olmadı....

Şimdi bir kızı var. o kadar çok istediler,   şimdi ise hiç ilgilendikleri yok  çocuk iki arada şımarık bir şey olmuş , altı yaşında olmasına rağmen   dedikodu yapıyor, annesini babasına şikayet ediyor.

 Ağabeyimde  Erkandan aşağı kalır yeri yok çocuğun aklına bakıp yengeme motorsiklet tekerleği fırlattı 
 Minel bunu gördüğünde ağzı açık kaldı
 ''anne burada da çok güvende sayılmayız, dayıma bak yengeme motorsiklet tekerleği attı bu bize neler yapmaz !''


 Babam gece olunca   beni yanına çağırdı
 '' Minel'i yazdıracakmısın buraya okula'' dedi baba ben  yazdırdım bile
 babam ''neden bu kadar acele ediyorsun  kızım bak Erkan bütün gün aradı  hep ağladı telefonda...''
 Şimdi anlaşıldı Erkanın planı Erkan babama duygu sömürüsü yapacak.

''Baba işe girmek istiyorum'' 

''girersin acele etme, Erkan söyledi ikametgahını da almışsın''
'' evet yıllardır bir gün gidersem almam ve yapmam gerekenleri planladım''

''ben ertesi gün iş aramaya başladım bile''
 Bir kaç gün içinde iş bulup  evraklarımı hazırlamaya başladım fakat eve geldiğimde artık misafir olmadığımı anlayan  yengem  '' bak güzelim kadının yeri evidir''
   
''Yenge Minel hariç hiç kimse umrumda bile değil ben tam dört yıldır bunun planını yapıyorum geri dönmek yok!''

''bende ağabeyinle çok mutlu değilim ama bak gitmiyorum''

''o senin sorunun , gitmek istiyorsan gideceksin ''
aramızda soğuk bir hava oluşuyor bunu hissedebiliyorum.

 Erkan her gün babamı ,ağabeyimi arıyor, hatta Minel'i telefona çağırıp bu yuva senin yüzünden dağıldı  anneni ikna et geri gelsin demiş.

 Erkan  ailemi arayıp duygu sömürüsü yapıyor fakat benimle kesinlikle konuşmuyor amacı beni geri yollatmak...
 '' Bak gördünmü seni istemediler sahip çıkmadılar çekmeye mahkumsun diyecek'' daha çok bekler...

 Köyde ninemin yaşadığı eve yerleştim ninem öldükten sonra kümes yapmışlar  odayı bir kaç gün içinde temizledim halen tavuk pisliği kokuyor bu benim umrumda bile değil tek düşündüğüm  istenmediğimizi bize ne zaman söyleyecekler...

 Çok geçmedi  babam beni yanına çağırdı;
bahçede bir köşeye oturmuş bende bir tuğla alıp yanına çöktüm

 ''efendim baba''
 ''bak kızım daha kaç yaşındasın?''
Ben hemen ''otuz''
 ''dul kalmak için çok gençsin biz sana sahip çıkamayız''

 Omuzlarımı eğip babamın gözlerine baktım 
''baba   yıllardır bu kadar  olay yaşarken genç değilmiydim? acı çekmek için genç değilim dul kalmak için mi gencim ...''

'' Bak kızım seni yeniden evlendirsem bile bakalım bu iyi mi çıkacak?''
Hiç ses çıkarmadım anladım ki daha boşanmadan başından atmayı düşünüyor ,babam konuşurken kalktım odama gittim...

   Yatağıma uzandım camdan babamı görebiliyorum telefonla konuşuyor büyük ihtimal Erkan la konuşuyor...

 Bu hafta iş başı yaptım  başladığım iş kolay fakat insanlar o kadar bencil ki  durmadan azarlıyorlar,  tersliyorlar ve işi göstermiyorlar meydancılık yapıyorum  yorgunluktan bedenime hükmedemediğim anlar oluyor, eve gelince babam , annem ve yengemler benimle konuşmuyor gitmem gerektiğini söylüyorlar.

Yengemin derdi Minel onu istemiyor ben nasılsa çalışıyorum maaşımı onlara veririm geçinip gideriz, yıllarca Erkan kullandı  birazda onlar sefamı sürsün yok öyle yağma!

 Ne yeni işimde nede köyde hiç huzurum yok, hele de işyerinde bir kadın var en eski işçilerdenmiş o da meydancı , meydancı demek: tüm malları toplayıp çıkışa götürmek demek bir tür konfeksiyon işi   bana yapmadığını bırakmıyor.

  Yanıma gelip nüfus kağıdımı istedi ''ne yapacaksın ki nüfus kağıdımı sen memurmusun?''
 ''içeriden istediler verdim inceledi geri verdi''  merak etmiş  evlimi boşanmış mıyım diye böyle bir şey olamaz.  Postabaşına şikayet ettim onu bu benim için pek iyi olmadı.

  Beni öyle bir zıt belledi ki  bana hiç mal bırakmıyor, başkalarınada yardım ettirmiyor 
yanıma gelip ''beni  şikayet ettinde eline bir şeymi geçti'' dedi.

 Anladım ki kadının en büyük düşmanı yine kadın...

 Özellikle de  evinde huzuru olmayan ve ayrılmaya cesaret edemeyen her şeye rağmen  kocasının  gömleğinin altına sığınan kadınlar bunu başka bir kadın cesaret ettiyse  kesinlikle destek olmuyor , daha çok pes etsin  diye uğraşıyor...

  İnsanlar  kendileri başaramıyorsa,  sen de başaramazsın hiç boşuna uğraşma diyor... 
  
 Düşmemek için kimin  eteğine tutunmaya çalışsam onu da tökezletirim diye   herkes benden uzak duruyor.

Yarın  bir gün kocasıyla barışır arada biz kalırız mantığıyla  herkes  geri dön diyor...



Minel yeni okulunda tuhaf arkadaşlar edinmiş, kollarına çizikler atmış!

Susuyorum!   işten çıkmamak için kendimi zor tutuyorum.


 Evde huzur yok işte huzur yok, geri dönsem Erkan canıma okuyacak!

Yorumlar

  1. ARTIK İÇİME DARALLAR GELDİ YAHUUUUUU
    TOPLASIN TASINI TARAĞINI GİTSİN BAŞKA KÖYE
    KİŞİYE KENDİNDEN BAŞKA KİMSEDEN FAYDA YOK
    HAYIRLI SABAHLAR

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hayırlı akşamlar:)
      Onuda yapacak emin olabilirsin
      anlatmak istediğim git demek kolay da gerisi yok!

      Sil
  2. Kadıncağız yağmurdan kaçarken doluya tutuldu!!!:((nedir bu insanların 'dul kadın' korkusu! 'dul kadın' sendromü!!! Sanki tüm dul kadınları elalemin kocalarını, oğullarını ayartmak için fırsat kollayacak!! Kendileri öyle herhalde ki, başkalarını da öyle sanıyorlar...ya bence de bambaşka, kendisini hiç tanımayan bir yere gitsin, izini kaybettirsin hatta...yok olsun kimseler bulamasın...
    öptüm canım kızım

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Annem kaçmak hiç bir zaman kurtuluş değil ki
      saklanabilirsin
      gittiğin her yere sorunlarda seninle gelir!
      öptüm güzel annem.

      Sil
  3. Allahm yaa kadn tamamen yalnz kaldi minelinde psikojisi bozmaya basladi. Ah erkan ! Sen ne duzenbazsin.. Canim sevgilerimi yolluyorum cok guzel ilerliyorsun ;))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Şu an yalnız hemde çok...
      sağol canım istikrarla bıkmadan sıkılmadan okuman güzel:)

      Sil
  4. ilginç ama aynı zamanda özgün blogunun takipçisiyim artık
    sevgiler

    kibelem.blogspot.com

    YanıtlaSil
  5. Çok acı dul bayanlara bakış nedendir hiç anlayamadım..

    Yeni headerında hayırlı olsun..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Malesef dul kadınlara iyi gözle bakılmıyor aslında bir çok kadın ayrılmak istiyor fakat başaran kadına da destek olmuyor.
      teşekkür ederim :)

      Sil
  6. Merhabalar,

    "Siyah Ruhumun Pembe Kelebekleri" bölümünü geldim gittim belki 3 defa okudum. Bir türlü düşüncelerimi paylaşmak nasip olmadı. Her seferinde bir aksilik çıktı. Maşallah siz çok hızlısınız 14. bölümü bile yayınlamışınız.

    Çaresiz kalan Melek, cehennemin birinden kaçıyor ama bir başka cehennmee giriyor. Ne yapsın, elinden birşey gelmiyor. Elinden tutup ona destek olacak birileri de yok.

    Eski cehennemin zebanisi asla onun peşini bırakmayacak, çünkü o da biliyor ki Melek tekrar eski cehennemine geri dönecek.

    Emin olun 14. bölümde ne var ne yok, hiç göz bile atmadım. Ama bu yorumdan sonra bakacağım.

    Bu dünyaya gelen her ruhun, geldiği yere dönene kadar çekecek bir çilesi var.

    Melek'te çilesini çekecek. Ne zaman bitecek bu çile? Ancak, öldüğü zaman.

    Selam ve dualarımla.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhabalar
      Öyle oluyor bazen hocam , defalarca okuyoruz ama yorum yapmaya fırsatımız olmuyor, bazen gezdiğim bloğa illa yorum bırakmak düşüncemi paylaşmak istiyorum bir bakıyorum ki yazının üstüne bir sürü yazı gelmiş yinede düşüncemi yazıyorum o blog sahibesi memnun oluyor , ziyadesiyle bende memnunum:))
      Kadınlar çaresiz kalınca pes etmeyi kolay kolay düşünmezler fakat Meleğin yanında bir de kızı var.
      Selam ve dualarımla.

      Sil
  7. alışılagelmiş bloglardan farklı , ii anlamda :)
    tasarım hoş , şiirler okunası ben çok beyendim
    keşke bir bayan olarak bebek blogumu değil de moda blogumu takibe alsaydınız , fikir alışverişi yapabilirdik , zira karşımda zevkli birinin olduğunu düşünüyorum :)
    sevgiler
    kibelem.blogspot.com

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkürler:))
      zor bir şey değil ki onu da takibe alırım:))
      , çok renkli bir dünyan var:))
      Tabi her zaman:))
      sevgiler.

      Sil
  8. Bazen kader kolay kolay gülmez insanın yüzüne. melek'de onlardan biri mi ne...bakalım sonu neye varacak..ss hemde senden çok..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sanırım onlardan:(
      bende seni seviyorum canım illa görmek gerekmiyor sevmek için değilmi?

      Sil
  9. Erkana dönmesin,başka bir yere gidip yerleşsin..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hepsini deneyecek , ama Melek için hayat pek te kolay olmayacak!

      Sil
  10. Erkan bu sefer de duygusala bağladı korkulur bundan:)Minel de hakeza öyle,baksana çiziklerle dolanıyor.Bunların işi cidden zor.Kızın başına birşey gelmese bari.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sanırım en zor dönedeler,bu dönemi sağ salim atlatırsalar bir çok şey değişecek emin olabilirsin:)

      Sil
  11. Anladım ki kadının en büyük düşmanı yine kadın...

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Zona ve Ben...

 Küstüm!  Bu kuğu nerelerde diye  Hiç merak ta etmiyorsunuz?  Ölsem yedim çıkmış olacak.  Bir tek Benbir sormuş Allah razı olsun.    H asta oldum   o kadar  çok yemek Bloğu yapan arkadaşım var ancak bir tas çorba yapanım yok! Al kuğu bu çorbayı içte iyileş diyenim yok! Üç haftadır zona ile mücadele ediyorum daha önce bu hastalığa yakalanan blogcu arkadaşım A hesteydi-beste ile    hasta olduğu dönemlerde  konuşmuştuk hasta olduğu dönemlerde... ''Çok ağrılarım var acı çekiyorum'' demişti ve bende ona ''seni anlıyorum'' demiştim aynı acıyı yaşamadan anlayamıyormuş insan. yatağa hapseden ailevi ilişkilerden çevreden ve işten koparan bir hastalıkmış.  Son zamanlarda  istediğim bir kaç gün tatildi. Çok yorgundum yorgunluk stres sayesinde bir anlık boşluğumdan beni yakalayan bu hastalık.  Üç hafta  önce, sadece bir dakikada çıktı ve ilk olarak minnacık bir kaç sivilce gibi boynuma yerleşti sıcaktan olduğunu düşünüp ağrılara kulak asmadım.

Şşş! Kızlar bağırmaz

 Şşşş Kızlar bağırmaz  Eğer anne ve ya anne adayı  iseniz mutlaka izlemeniz gereken bir  film... Bu filmin bir karesine  instagramda  rastladığımda izlemeye karar verdim  Ramazanda  gece birde işten gelince  sahura kadar  uyumayayım diye  açtım filmi.   Film o kadar etkileyici ve sürükleyiciydi ki     film bittiğinde  sabah ezanına sadece beş dakika kalmış...  Sadece su içebildim filmin üzerine  yemek falan yiyemezdim zaten rüyamda da  Şirini gördüm  günlerce içimden çıkmadı  . Filmin beni bu kadar çok etkilemesinin sebebi ise çok gerçekçi olması  ... Oyuncular:Babak Hamidian, Merila Zare'i, Tannaz Tabatabayi  Tür:İran SinemasıYapım  Yılı:2010 Orjinal İsim:Hiss Dokhtarha Faryad Nemizanand  Puanı 8.2 Bir okuyucunun yorumu Dünya meşgaleleri yüzünden çocukları ile ilgilenmeyen ebeveynler Şehvetleri  ve sapkın düşünceleri  kendini bile düşünmeyen   caniler, masumların hayatlarını karartan sübyancılar... Dile düşmemek için şik

mutsuz bir insancık

 bazen kaçmak gerekir, kendinden , herkesten. çok bunaldım .çok yalnızım o kadar yalnızım ki  her gün pazarları dahil  16 saat çalışıp yine de çok yorgun değil. çok yalnızım. kimseye açıklayamadığım tuhaf bir yalnızlık.iki kaşımın arasında zaman geçtikçe  çıkan iz , ne kadar somurtkan biri olduğumun gayet açık kanıtlarında biri olsa gerek. ahh tabe efenim ne diyorsun be kuğu nerelerdeydin diyeceksiniz ! devrik cümlelerimi itinasız  virgülü noktası doğru yerde olmadını bildiğim  satırlarımın pek kimsenin umrunda olmadığını düşündüğümden sadece beynimde yazıyorum. mutsuz yalnız hatta halen fakirim...  hayatta en çok istediğim bir evimin olmasıydı ben biriktirdikçe ev fiyatları arttı .ben mutlu olmaya çalıştıkça sorunlar daha da arttı. bazen yaşamıma son mu versem diyorum sonra iğne batsa uf uf  diyorum canımın çok tatlı olduğunun farkına varıyorum . şey gibi bir  şry bozulsa onu tamir ederken daha da çok bozuyorum. . sonuç olarak mutsuzum .