Ana içeriğe atla

Türk hoşgörüsü




Türk edebiyatı Vakfı'nın yayınladığı, Cemal Aydın tarafından kaleme alınan 'Taşa kazınan ihanet' kitabından ilgi çekici bir bölüm:
Prof.Dr.İsmet Giritli bir kongre için İtalya'ya gidiyor.Orada kendisine bir Yunan ve bir Ermeni Profesör musallat oluyor.
 Her öğle yemeğinde;''siz bizi 400-800 yıl sömürdünüz.Bizi ezdiniz!..'' diye Prof Giritli'yi taciz ediyorlar.
Sonunda Giritli dayanamıyor ve kongre düzenleyicisi italyan profesöre durumu anlatıyor.
İtalyan profesör '' bu gün öğle yemeğini birlikte yiyelim.'' diyor.
Yemekte Yunan ve Ermeni profesörler  İsmet Giritli'ye yine taarruza başlıyorlar. İtalyan profesör Yunanlıya soruyor: -Siz kaç yıl Türk hakimiyetinde kaldınız?
-400 yıl
- Hangi dili konuşuyorsunuz?
- Yunanca
- Dininiz nedir?
- Ortodoks Hristiyan
Sonra Ermeni profesöre dönüyor: 
-Siz kaç yıl Türk hakimiyetinde kaldınız?
-800 yıl
-Hangi dili konuşuyorsunuz?
-Ermenice
-Dininiz nedir?
-Gregoryen Hristiyan.
 Beni iyi dinleyin! Eğer siz 200 yıl İtalyan hakimiyetinde kalsaydınız, şimdi ikinizde İtalyanca konuşuyordunuz ve ikinizde Katolik'tiniz. O yüzden , kültürünüzü muhafaza ettikleri için siz Türklere teşekkür etmelisiniz,teşekkür...





Yorumlar

  1. ben boyle akilli cevap veren insanlara hayraniiim! :) tesekurler kugum !

    YanıtlaSil
  2. çok beğendim aldım bunu :)

    YanıtlaSil
  3. harika bir yazı kuğum.teşekkürler.

    YanıtlaSil
  4. O İtalyan profesörü yanaklarından öpmeli:)))Bulgaristan'da, eski Sovyet rejimindeki Rus topraklarındaki Türklerin isimleri bile Ahmetof, Mehmetof diye değiştirilmişti. Hala da öyledir. Türkçe konuşmaları yasaktı, Rusça konuşurlardı. Adam doğru demiş 800 yıl ezseydik şimdi taneleri bile kalmazdı:))
    kocaman öptüm kızım
    sevgiler:))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu yazıyı yazarken aklıma sen geldin anne, bu yazı annemin pek hoşuna gidecek dedim:)) Kocamann öpüyorum.

      Sil
  5. Çok doğru ve güzel bir yazı.Nitekim Türkler hiç birzaman soykırmamış ve milletlerin kültürüne saygı duymuştur herzaman.Bu konuda her zaman duyarlıdır bizim ülkemiz.Ayrıca Moğollar gibi olsaydık şu an yeryüzünde avrupa ülkelerinin çoğu olmazdı:)Yazı için teşekkürler Kuğu:)

    YanıtlaSil
  6. Merhabalar Siyahkuğu.

    "İşte bu" dedirtecek bir alıntıyı paylaştığınız için; kaleminize, gönlünüze ve yüreğinize minnettarım, şükranlarımı arz ederim.

    Selam ve dualarımla.

    YanıtlaSil
  7. oo taşı gediğe koymuş resmen.. doğru demiş.. güzel bir yazı..
    sevgiler:)

    YanıtlaSil
  8. Hay agzina saglik ne güzel vermis cevaplarini.
    Gercekler acidir malesef :) onlarida cok acitmistir bu cevap eminim.
    Bukadar Güclü ve hosgörülü bir millet oldugumuz icin hala Kabul görmüyoruz hazmedilemiyoruz ya iste. Tesekkürler paylasiminiz icin sevgilerimle...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bende çok beğendim paylaşmak istedim :) sevgilerimle.

      Sil
  9. Canım,
    yıllarca barbar diye anılan ülkemi ne güzel özetlemiş İtalyan profesör. Bunu biz değil de yine yabancı birinin yapması da trajikomik bir durum ama sonuç mükemmel.
    Paylaşım için teşekkürler.
    Sevgiyle kal.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Böyle olayları okuduğumda gururum okşanıyor doğrusu. bizi savunan, gerçeği ortaya dokende başka bir Millet ,çok hoş değilmi?
      sevgiler canım .

      Sil
  10. Çok güzel bir paylaşım kuğucumm:)

    YanıtlaSil
  11. Profesör ne kadar da güzel söylemiş. Kuğum emeğine sağlık..

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Zona ve Ben...

 Küstüm!  Bu kuğu nerelerde diye  Hiç merak ta etmiyorsunuz?  Ölsem yedim çıkmış olacak.  Bir tek Benbir sormuş Allah razı olsun.    H asta oldum   o kadar  çok yemek Bloğu yapan arkadaşım var ancak bir tas çorba yapanım yok! Al kuğu bu çorbayı içte iyileş diyenim yok! Üç haftadır zona ile mücadele ediyorum daha önce bu hastalığa yakalanan blogcu arkadaşım A hesteydi-beste ile    hasta olduğu dönemlerde  konuşmuştuk hasta olduğu dönemlerde... ''Çok ağrılarım var acı çekiyorum'' demişti ve bende ona ''seni anlıyorum'' demiştim aynı acıyı yaşamadan anlayamıyormuş insan. yatağa hapseden ailevi ilişkilerden çevreden ve işten koparan bir hastalıkmış.  Son zamanlarda  istediğim bir kaç gün tatildi. Çok yorgundum yorgunluk stres sayesinde bir anlık boşluğumdan beni yakalayan bu hastalık.  Üç hafta  önce, sadece bir dakikada çıktı ve ilk olarak minnacık bir kaç sivilce gibi boynuma yerleşti sıcaktan olduğunu düşünüp ağrılara kulak asmadım.

Şşş! Kızlar bağırmaz

 Şşşş Kızlar bağırmaz  Eğer anne ve ya anne adayı  iseniz mutlaka izlemeniz gereken bir  film... Bu filmin bir karesine  instagramda  rastladığımda izlemeye karar verdim  Ramazanda  gece birde işten gelince  sahura kadar  uyumayayım diye  açtım filmi.   Film o kadar etkileyici ve sürükleyiciydi ki     film bittiğinde  sabah ezanına sadece beş dakika kalmış...  Sadece su içebildim filmin üzerine  yemek falan yiyemezdim zaten rüyamda da  Şirini gördüm  günlerce içimden çıkmadı  . Filmin beni bu kadar çok etkilemesinin sebebi ise çok gerçekçi olması  ... Oyuncular:Babak Hamidian, Merila Zare'i, Tannaz Tabatabayi  Tür:İran SinemasıYapım  Yılı:2010 Orjinal İsim:Hiss Dokhtarha Faryad Nemizanand  Puanı 8.2 Bir okuyucunun yorumu Dünya meşgaleleri yüzünden çocukları ile ilgilenmeyen ebeveynler Şehvetleri  ve sapkın düşünceleri  kendini bile düşünmeyen   caniler, masumların hayatlarını karartan sübyancılar... Dile düşmemek için şik

mutsuz bir insancık

 bazen kaçmak gerekir, kendinden , herkesten. çok bunaldım .çok yalnızım o kadar yalnızım ki  her gün pazarları dahil  16 saat çalışıp yine de çok yorgun değil. çok yalnızım. kimseye açıklayamadığım tuhaf bir yalnızlık.iki kaşımın arasında zaman geçtikçe  çıkan iz , ne kadar somurtkan biri olduğumun gayet açık kanıtlarında biri olsa gerek. ahh tabe efenim ne diyorsun be kuğu nerelerdeydin diyeceksiniz ! devrik cümlelerimi itinasız  virgülü noktası doğru yerde olmadını bildiğim  satırlarımın pek kimsenin umrunda olmadığını düşündüğümden sadece beynimde yazıyorum. mutsuz yalnız hatta halen fakirim...  hayatta en çok istediğim bir evimin olmasıydı ben biriktirdikçe ev fiyatları arttı .ben mutlu olmaya çalıştıkça sorunlar daha da arttı. bazen yaşamıma son mu versem diyorum sonra iğne batsa uf uf  diyorum canımın çok tatlı olduğunun farkına varıyorum . şey gibi bir  şry bozulsa onu tamir ederken daha da çok bozuyorum. . sonuç olarak mutsuzum .